30 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

30 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Ecnebi Mektepleri Gençler Gazete Okumuyorlar ——— Saint Benoit Fransız mektebi son sınıf talebesinden bir kaçının ea ğ ş Ecnebi AMfek-| imzasını — laşıyan teplerindeki bir mektup aldık. Bu gençler Fran- Talebe sız — mektebinde Türk lisesi derecesinde tahsil gör- | dükleri halde muadil sınıflara ka- bul edilmediklerinden şikâyet edi- yor ve kaybetmeye mahküm ol- dukları bir iki seneye acıyarak şimdiden sonra çocuklarını mis- yoner mekteplerine vermek iste- yecek aileleri ikaz etmemizi is- tiyorlar. Filhakika Maarif vekâletince ecnebi mekteplerde okuyan ta- lebe hakkında verilmiş bazi mühim kararları vardır. Ecnebi mekteplerini bitiren talebe, Türk liselerinde bakalorya imtihanını — verirler ve bu imti- hanlarda muvaffak olamazlarsa lise tahslili görmüş sayılmazlar. Bir defa mektebinde, sonra Fransız sefarethanesinde imtihan vermeye mecbur olan talebenin, bir defa da Türk — lisesinde abiliyetini ispata mecbur olmasıi © talebe için tahammül edilmez ör yüktür. Fakat bu memleketin Çocuğu Fransız sefarethanesinden evvel Türk İisesinde imtihan ver- mek mecburiyetindedr. Çünkü Fransada değil, bu memlekette Yaşayacaktır. Bu itibarla ccnebi mektepten şahadetmame almanın kiymeti — kalmamıştır. —Çocuğu Misyoner mekteplerinde beyhude Yormanın manası yoktur. Sonra, ecnebi mekteplerinden çılıp Türk liselerine geçmek is- teyen talebe de ayrıca imtihana tabi — tutulmakta türkçede Zayıf oldukları için, tabii daha aşağı sınıflara kabul edilmekte- irler. Bu da talebenin zararına oluyor, Babalar bunu evvelden dikka- te alarak çocuklarını ecnebi mek- teplerine vermemelidirler. ve Yaz mevsimi kamp mevsimidir. Pendik âdeta İstanbulun genç- lerini sinesine çe- 'Üzete Oku-| ken bir. kamp miyorlar | merkezi halini a- Mıştır. Burada Darülfünun tabur- larında talim gören 500 den fazla genç vardır. Kampa iştirak eden arkadaşlarımızdan öğreniyoruzki, gençten mürekkep bu kamp- ta hemen de gazete okunmaz gibidir, t Mektebi yeni bitiren hayatın beşiğinde bulunan, ve - kendile- rine memleketin mukadderatını teslim edeceğimiz gençler gaze- te bile okumuyorlar. Kabahat kimde? Onlardamı, mekteplerde mi, gazetelerde mi? Bu sualin cevabını araştırmı- yacağız. Yalnız vak'ayı - kayıtla iktifa etmeyi tercih ediyoruz. Hangi Mektebe Gireyim ? ağanuzu bir mektebe mi | Yeni ortamektep — Gireceğiniz mektebin şernilivi || ni öğrenmek istiyorsunuz! Tahsiliniz yarım mı kaldı? — Leyli mi olmak isfiyorsunuz? Mektepler hakkında bir müşkü- mü var? Derhal Soy müracnat edinr tün müşkülleri halledecek, hususta size samimi bir. rehber ola Eık!ır ÜCazetemizin(SOğuncu sayfasında 'mektep işleri,, serlovhası altındaki #ta'ya bir mektupla temiz sizin bü- || bu || :ıüâı:iqııııu_:ıı takip ediniz. Orada bdıuıı_ t izin cevabım bulacakı sımz. V Resimli Makale Zaman zaman hepimizin canı sıkı- hr. Fakat bazları mütemadi bir can sıkıntısına müptelâdırlar. Arada sıra- da sıkılmak tabii, her vakit sıkılmak hastalıktır. — SON PosTa © Ze Sıkıntı kararsızlıktan, gelecek müş- küller karşısında aciz duymaktan, ya- pacağını bilmemekten gelir. Bir defa- da geldimi iradeyi öldürür, cesareti kırar, şevk ve hevesi mahveder. Sıkıntı irade katilidir, sıkıntı kor- kunun arkadaşıdır. Sıkıntı rahun aç kalmasının — neticesidir. İstikbalden korkmayınız ve ruhunuzu sıkıntı. ve | korkunun eline teslim etmeyiniz. *SON:TELGRAF HABERLERİ Türk -Fransız İtilafı Pariste İkîMı_ı_lAcax;ğEîn;ialandı, Alman- larla Müzakereye Başlandı Paris, 29 (Hususi) — Türkiye ile Fransa ara- sında cereyan eden müzakereler hazırlanan itilâfname merasimle imza edilmiştir. Mukaveleleri Türkiye namına Bütün ticari neticelenmiş ve İktısat Vekili?| nakten mübadeleler clearing'e tâbi olduğu gibi devlet vesair müessesatı resmiye siparişlerinden mütevellit verilecek emtia ve malzeme bedelleri de ödenmeyip dahil mahsup — muamelesine Celâl ve Paris sefiri Suat Beylerle Fransa na- olacaktır. Clearing mekanizması şu tarzda işliyecektir. mına Hariciye nazırı M. Pol Bonkur ve Ziraat Na- Türkiye ihracat mallarının alıcıları bu malların zırı M. Serre imzalamışlardır. İmzalanan mukavelelere bedellerini frank olarak Pariste “office de compansa- nazaran 1929 tarihli ticaret muahedesinin bazı mad- deleri ilga veya tadil edilmek suretile altı ay için tekrar meri olacaktr. Tediyat muvazenesi karşılığı olarak Fransa ta- rafından Türkiye lehine ticaret mübadelesinde bir fark kabul edilmiştir. Anlaşmada en ziyade mazharımüsaade millet ka- idesi yalnız gümrük tarifelerinde gümrük muame- lâtına ve seyrisefaine inhisar ettirilmiştir. Diğer hususatta tarafeyn serbestisini iktisap etmiştir. 'Türk ihracatının bedellerinden teraküm edecek dövizlerin yüzde otuzu otomatik bir surette Türki- ye Cümhuriyeti Merkez Bankası emrine tamamen serbest olarak amade tutulacaktır. Ğugi;ıkü Maç |Yunanistanda Telsizle Türkçe Olarak İlân Edilecek Moskova, 29 (A.A.) — Türk ve Sovyet atletleri arasında bu- gün yapılacak müsabakaların ne- , ticeleri Comintern ve Kızılordu merkez - istasyonlarından, Türk misafirleri tarafından bildirile- cektir. Gomintern istasyonunun tulü mevci 1481 ve Kızılordu merkez istasyonunun da tulümevci 38.45 dir. Neticeler Türkiye saati ile 19-25te verilecektir. Muallim Kadrola- rında Tebeddülât Ankara 30 (Hususi) — Maarif Vekâletinde orta tedrisat kadro- larının - tetkikine vıh=n:= ları ağustos nihayetinde ilân edi- leıl:l!ıu.' Lise ve ortamektep kad- rolarında — tebeddülât — olacağı söylenmektedir: tiyon,a tesviye Fransız malı den Türk lirası frangı mukabili Parlamento Mu- hafaza Edilecek Atina, 30 (Hususi) — Muvafık ve muhalif fırkalar arasında de- vam edegelen münakaşalar, bita- raf mahafile Yunanistanın parla- mento ile idare sisteminden uzak- laşması gibi bir netice doğurması ihtimalini hatırlatmış ve bu ma- hafili harekete getirmiştir. Her iki fırkanın da mutedil unsurları arasında tavassutlar ve zemini yoklamalar başlamıştır. Gaye par- lamento usulünün muhafazasıdır. Başvekilin mevcut müşkilâtı yene- bileceği ümit edilmektedir, Rayştag'ı yâkanların muhakemesi Berlin, 29 — Rayştag binasımı yakmakla maznun olanların - muha- kemesine eylülde başlanacaktır. Yük- sek mahkeme maznunlara re'sen üç müdafaa vekili tayin etmiştir. Fransız Rejisi edeceklerdir. mübayaa eden Türk ithal tacirleri de aldıkları malların bedellerini Türkiye Cümhuriyeti Merkez Bankasına bu bankanın resmi kuru üzerin- olarak tediye edeceklerdir. Türkiyeden üç milyon Fransız tütün mübayaa edecektir. almanlarla müzakere 'İktısat Vekili Mahmut Celâl Beyle görüşmek üzere Alman murahhasları Parise gelmişlerdir. Türkiye sefaretinde içtimalara bıM':ı'; Bu ü bir safha arzederse müzakera- 'h?lm’l:;.: ::kîî ıuhlegıilqig. | Soyguncular Halkın Aleyhlerindeki Nef- ret Ve Galeyanı Devam Ediyor Bursa 29 (Hususi) — soygun- culardan — üçü Adliyeye getiril- mişler ve birinci müstantiklikte isticvap — edilmişlerdir. — Bunlar, Mehmet, lh:-hıh vodeBeln'ı:;. irlı İ m adli kıdıı-ş":ı;'ı ;ewwîıkri için ;Zlî lar, bunları görmek için halkla dolmuştur. İsticvap devam eder- ken adliye —meydanımı da üç dört binden fazla halk dı:ıldıır— . Şerirler, akşama :“:itıuırıoyı götürülmüşlerdir. İ?ı:: arkalarını takip etmiştir. amerikanın en zengin adamı Nevyork, 29 — Amerikanın en zengin adamı cski Maliye Nazırı M. Mellon dur. Servöti iki buçuk mil- yar Dolardır. Senelik varidatı. 60 milyondur. almanyada bir Idam Hamburg, 29 — Birkaç çelik miğ- ferliyi öldürmekle maznun komünist bir işçi fevkalâde mahkeme tarafın- dan idama mahküm edilmiştir. 1STER İNAN İSTER İNANMA! Denizli'de İrlizanlı köyünde Külâh oğlu Mehmedin karısı Şerife hayvanlarını otlatmak üzere akşam karan- lığında Hacı Ali oğlu Mehmedin tarlasına sokmuştur. Tarla sahibi Mehmet, hayvanları kormuş, Şerifeye çatmış, ileri geri lâflar söylemiştir. kızmış, yanında taşıdığı üzerine boşaltmıştır. tabancayı çekerek Mehmedin Şerife lâflara düzülmüştür. Kurşunlardan biri Mehmedin koluna isabet ederek kırmış, diğeri göğsüne saplanmıştır. Mehmedin kanlar içinde yere düştüğünü gören Şerife: — Oh olsun bir daha kadınlara karşı gelme! Demiş. Hayvanlarını önüne katarlıyarak yoluna - İSTER-İNAN İSTER İNANMA!. | için sevinmeye | akıllı kızlar, T "—ISıİanit B I1 Sözün Kısası İnsan Harası Yapılıyor — * Almanyada toplanmış bir ista- tistike göre o memlekette 250,000 deli, 100,000 den 200,000 e kadar sersem, — 75,000 — aptal, 100,000 sır'al adam, altı milyon da hasta ruhlu, yani hepsi birden 6,625,000 dejenere varmış.. Doğrusu pek iyi, Almanlar değer, iftihara şayan bir istatistik! Almanyanın tekmil nüfusu dejenerelerden on ::f“ıdı:h:h.î:k olduğuna göre emleke! ınım yüzde ni tam akıllı demk olîı. SEA Her hangi bir kalabalık için- de insan dokuz tane tam akıllı u!uııcl bunların yanında bir de dejenere, yarım deli bulunmasını çok görmemelidir. Fakat almanyanın yeni inki- lâp adamları böyle düşünmiyor- lar. Onlar memleket halkının yüzde yüz tam akıllı olmasını isteyorlar. stediklerini meydana getir- mek için yeni bir kanun hazırla- mışlar. Bu kanun ile Almanyada tam veya yarım deli olan insan- lar kısır. edilecek, — zürriyetleri kesilecekmeiş. Bu kanunun tafsilatını gazetede okumuşsunuzdur. En hoş tarafı işin hiç masrafsız yani Alman devletinin hesabına görülmesidir. Bundan dolayı birçok kimselerin yarı deli, yahut sersem sıfatını kabul ederek, kısır edilmek i-in kendi kendilerine müracaat ede- cekleri umuluyormuş. Böylelikle Alman ırkı ileride hastalıklı yabancı unsurlardan temizlenecek, yüzde yüz sağlam bir ırk olacakmış. * Almanya gibi bu aralık me- deniyetin en yürüyen bir memleketten çıkan bu güzel fik- rin başka memleketler de gireceği ve daha genişliyeceği kuvvetle ümit edilebilir. Bakınız. bizim hekimlerden bazıları da, Son Postanın anke- tine verdikleri cevaplarda dejene- relerin kısır edilmesini tavsiye ediyorlar. Vakıa dejenere yahut yarı delilerle tam akıllıları birbirinden ayırmak için mıkyasının ne olduğu şimdilik bilinemiyorsa da, iş tatbikat sahasına girince bu- nun için de bir mıkya: daha iyisi her hıngikli:' kr;.h.:f nin aklının tam veya yarım oldu- ğunu gösterecek bir alet icat edi- leceği şüphesizdir k Bütün ırklar hastalıklı yabancı ımııı;l:ıdın temi: sonra iş elbette bununla bitmiş - caktır. Ondan sonra da her mler daha ziyade güzelleşmesini, ziyade ni —i tabildir. Fakat - Dejenereler bir. ke- re kısır edildikten sonra da- in- sanlar şimdiki gibi kendi keyfle- rine, arzularına göre evlenmekte serbest — bırakılırlarsa ırkların daha ziyade güzelleşmesi, daha ıviyıde yükselmesi temin edilemez. eniden- deji ç dana çılıı!ıi.l'ierîı"e K AÇ Bundan dolayı, uzak bir günde, yine tin önünde gidı il birinde elbeştee:ir 'î::':hı:::ı kurulacak, orada en güzel, en en gürbüz. ve yine en akıllı delikanlılarla evlendiri- yakın veya medeniye- | lerek bu seçilmiş çitflerin dün- yaya getirecekleri çocuklardan büsbütün seçme yeni bir ırk hasıl olacaktır. * Bunların hepsi iyi şeyler. Fa- kat, bu kısır etme işini ortaya çıkaranların — akılları başlarında olduğunu bize kim ispat edecek? — |

Bu sayıdan diğer sayfalar: