20 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

20 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa Memleket Manzaraları Anadolu Köyle- rinde Cinciler Nasıl Çalışıyorlar Anadolu'nun tenha köşelerin- de, hekimsiz, muallimsiz köylerde cin, peri efsanelerine inananlar olduğu gibi hâlâ bu kârh işle meşgul — olanlar da — bulunuyor. Bunlardan bir kısmı cinleri kan- dırarak define buldurmak sevda- sında, bazıları peri, şeytan tara- fından çarpılan hastaları tedavi etmek iddiasında... Hatta daha ileri giderek cinleri hizmetçi tu- tanlar da var. Bundan bir müddet evvel ( Yalınkuyu ), ( Kestel ), (Korgalı) taraflarında şöhret bulan ve bu sayede mühimce bir servet top- hyan ( Bördenik ) li bir karı ko- cadan bahsedilir. Bunlar - cinleri o kadar kafese koymuşlar ki orak mevsiminde ekinlerini bile cinlere biçtirirlermiş! Cinler artık bu hizmete alışmışlar. Bir sene nasıl olsa bu ekinleri yine biz biçeceğiz diye yaktinden evvel daha ekinler yeşilken biçip at- maşlar. Bir zaman sonra hoca tarlada bu vaziyeti görünce fena halde kızmış. Hemen cinleri top- lamış. Meselenin — ehemmiyetini anlatmış: Yirmi dört saat zar- fında buna bir çare bulacaksınız! Emrini vermiş. Cinler hemen paçaları sıvamışlar. O gece ho- canın yeşil ekinlerini - ovadaki bütün tarlalara birer demet da- gıtmışlar ve; yerlerine o tarla- | lazın ermiş ekin demetlerinden getirip koyarak hocayı memnun etmişler. Camuz oğlu — denilen bu hoca ölünce karısı ayni yolda yürümüş. Ve namı o kadar ya- yılmış ki bunun kudretine inanan safdiller kendisini davet ederek bol keseden altın, gümüş hediye- ler vermişler ve böylece kadın zengin olmuş. ğ Meğer bu şöbretin hilesi şu imiş: Karı koca birgün (Bordenik) köyündeki evlerinde otururken yoksulluğun ıztırabı canlarına tak demiş. kocası: — Karı, bu böyle olmaz. Ko- lay bir iş bulalım biz! Bu esnada da komşularından bir kadıncağız gelmiş, hasat işle- rini bitiremediğinden, sıkıldığın- dan bahsetmiş. Hocanın karısı hemen atılmış : — Aman sen neye haber ver- miyorsun bize ? Bu işi derhal biti- ririz bizl Hem yarına bile varmaz. Bütün cinler bizim emri- mizde! Yarin sabah tarlaya git. Ekinlarini biçilimiş gör, demiş! Camuz oğlu ile karısı hemen işe koyulmuşlar. O gece tarlaya gidip kadının ekinlerini tamamen biçmişler. Ertesi gün kadın ekin- lerini tarlada biçilmiş görünce şaşırmış ve onların kerametine inanmış... — İşte hırafevi şöhreti temin eden şeytani bir oyun. Nuzilli: Rıza Öz Karaköse Valiliği Karaköse ( Hususi) — Vekâ- letle idare edilen vilâyetimize * mülga Hakâri Valisi Rıfat Bey tayin edilmiştir. Münhal bulunan mektupçuluğa da Ardıhan mek- tupçusu tayin olunmuştur. Şebin- karahisar Sıhhat müdürü de şeh- timiz Sıhhat Müdürlüğüne tayin edilmiş. ve vazifesine başlamıştır. İi z ee e ei SON. POSTA Sinema İle Ders Elâziz'de Seyyar Sinema Tedrisatına Elâziz, (Husu- si) — —Burada göze çarpan bir maarif faaliyeti vardır. Şehirde bir ortamektep, bir şehri yatı mektebi ve 62 ilkmektep — var- dir. - Bunlardan on beşi tam dev- relidir. Mektep- lerde okuyan ta- lebenin miktarı altı bini geçmektedir. 139 mual- lim vardır. Millet mekteplerinin mesaisi bu rakamlara dahil de- gildir. Bu sene millet mekteple- rinden 500 kişi şahadetname almıştır. İdarei hususiye bu sene bütçesine açılacak mektep pan- siyonları için on bin lira tahsisaf Elâzizde açık hava dershanesi koymuştur. !6 köyde yeniden maarifin tesbit ettiği plâna uy- gun olarak mektep binaları inşa edilmektedir. Erganide de 25 bin lira sarfile birmektep inşa ettiri- mektedir. Maarif namına mübayan edilen bir seyyar sinema dersha- nesi de vardır. Bu sinema ders- Bu Sene Başlanıyor hanesi yeni ders senesi — başın- dan itibaren fa- aliyete geçecek, köy köy dolaşa- rak köylülere sine- ma ile tedrisat izdiham pek fazladır. 400 ta- lebe burada ders görmekte, sınıf- lar şübelere ayrı- mak suretile izdihamın önüne ge- çilmiye çalışılmaktadır. Şehirde maarife ait umumi bir kütüphane vardır. 2000 - cilt kıymetli kitabı ihtiva eden bu kütüphanede mütemadiyen teteb- bü yapılmaktadır. Busene talebe miktarı bina kadar artacaktır. Zafranboluda Bir Köycülük Teşekkülü Yapıldı Zafranbolu. (Hususi) — Yeşil- yurt spor kulübünün idare heyeti idare intihabı yapılmış, Maarif memuru Veli İlhan, Tapu memuru Hilmi, Tahrirat kâtibi Salih Zeki Cebeci oğlu İhsan, Seyit oğlu Ali Doğan Beyler seçilmişlerdir. Ku- lüpte bir köycülük ve musiki şu- besi ihtası takarrür — etmiştir. Köycülük şubesi başlıca şu işlerle meşgul olacaktır. 1 — Köy yolları 2 — Köyde okuyup istidadı görülen köylü çocukların orta ve liseye meccanen kabulleri için öncü olmak 3 — Sık sık köylere gidip sıhhi, içtimal ve ziraat bahisleri üzerinde konferanslar vermek 4 — Hasta köylülere ilâç ve doktor temin etmek $ — Devlet dairesinde işi olupta işini bizzat takip edemi- yecek köylülerin önüne düşüp onların hükümetteki işlerini teshil etmek ve bu suretle köylüyü mutavassıt ve muakkiplerin elin- den kurtarmak. — Mehmet Enver Edincik'te Bu Sene Bağcılığa Fazla Ehemmiyet Verildi Gönen ( Hususi ) — Edincik 4,000 nüfuslu, 1,100 hane ve 150 dükkânlı bir nahiye merke- zidir. Sekiz köyü olup hepsi de telefonla merkeze bağlıdır. Hal- kın başlıca meşguliyetleri zeytin- cilik, yağcılık, kozacılık ve bağ- tılıktır. * Nahiyede 60 bin kilo koza satışı yapılmıştır. Bu sene bağcılı ehemmiyet — vı y:âı ıınılh lara Amuikıy ınmçıbık- rı aşılanmış ve mebzul üzüm edilmiştir. çqıtlen elde Nahiyede iki mektep, iki ha- mam, iki un fabrikası, iki yağ fabrikası, 6 yağ mengenesi, bir zirai kredi kooperatifi vardır. Nahiye beş mahalleye mün- kasemdir. Havası gayet iyidir. Bilhassa vereme müstait olanlar buranın havasından çok istifade ederleri l Ereğli'de Talebe Miktarı F azlalaştı , Bu sene mek- ü) — ber 34 mektep ve 69 muallim vardır. , Yi Kebe köylerinde yeniden birer mektı ı teplerimizden talebe şahadetname almışlardır. Bu sene oku- yacak talebe miktarı geçen seneye nisbetle yüzde 35 artmıştır. AgrıTepelenHerZamanKırla ort ilüdür| »ei | # kar Kün daği arasına alan insanı — korkutuyor, ğglarının tepeleri 'a Büyük ve küçük ağrı dağları Karaköse, lluıı')—l930hyüme yığınları 5500 ıımn zaman karla Mülüdh ve her vakit Lııııdın bulutlar * arasındadır. Şimdiye kadar bu dağların tepesine kimse çıkamamış, bir tek tıyyııe b’: tepeleri aşamamıştır. Gireson'da Halkevi Fındıkçılık Hakkın- I Uşak'ta İlk Pancar Mahsulü Fab- da Köylüleri Tenvir Ediyor'rikaya MerasimleGötürüldü S REÜ ZD rinden mi grup, ve Piraziz mıntakalarına gıtııu.- ler ve köylülerimizle fındık mah- sulünün verimli ve fenni bir su- ı ayıklanma ve muhafazası hasbıhalde bulunmuşlardır. ılîwk- Hılkovı gençleri fındık mahsu- lü dolayısile seyahatlerini sıklaştıracak ve mahsulü- nün temizlenmesi, — kurutulması, piyasaya fazla mal - getirilmesi için müstahsil lb,hlenııııı ten- vire çalışacaklar Uşak i ) — er fab- he a pancar ııhş:ıkll ge- ı=ıu' Pıııcır tesellüm muame- lesinde davul zurna ve köylüleri- mizin oynadığı milli oyunla bir merasim yapılmıştır. Merasimden sonra — fotoğraflar çelnlmıı ve köylüye para ikramiyesi dağatıl- mıştır. Bir Kamyon Devrildi İnegöl, ( Hususi) — Cemal Beye ait bir kamyon “Aksu,, köylı civarında bayıra devrilmiş, lanmıştır. Nüfusca zayiat yol Kadın Diyor Ki: Bize İnkılâp Genç Kızları Lâzım Genç kızlarımız ne gibi mesaille zihinlerini — yorarlar, gündelik fikri meşgaleleri nedir?, Hangi mevzular onları alâkadar eder?.. Ne gibi sual. lerin eevabını vermiye çalışırlar, ve istikbalden ne beklerler?. Siz acaba hiç bunu merak ettiniz mi ve onları alâka ile tetkik etti- niz mi?. * Ben her nedense birkaç zaman- danberi bunu pek merak ediyor- dum ve işte bunun İçin genç kızları- mızı gözümle, tanımıya, anlamıya ça- hştım. Onların haberleri — olmadan, onlar hiç farkına varmadan kendi- Terile beraber bulundum aralarına girdim, arkadaşlarile münakaşa ve ini dinledim. Dinlediğim genç kızlar muhtelif tabakaya men- sup ve İstanbul'un muhtelif semtle- rinde oturan genç kızlardı. İçlerinde bizmetçi, memur, mektep kızı, aile kızı vardı. Hepisi de iyi, cici ve temiz çocuklardı. Bu kadar değişik olduk- larından onların aşağı, yukarı bugün- kü Türk kızlarını olmazsa bile İstan- bul kızlarının bir kısmım temsil ede- bileceklerini zannediyorum. Ve bunun için şimdi diyorum ki: Bizim genç kızlarımızın başı inlalâ- bını tamamlamıya çalışan memleke- timiz içinde ve bin! türlü müşkilât içinde çırpınan dünyanın ortasında her şeyden alâkası kesilmiş birer küçük adadır. Ve bu — adacıklarda birer telsiz telefon vardır ki bu alet Holivat'dan ve güzellik müsabakaları yapılan diyarlardan başka taraftan gelen temeyvücatı almaz. Bu adalar- da âne heyecan rlen Ditrihjin, (Gı:.lg Gırlıo’) ı.ıun.(rlıjlyın Harvey) in muvaffakiyetleri veya hususi ma- ceralar ile hissedilir. Bu genç - kizlar sizin gibi, b:ılm gibi kön azlar. Onların — İğ; da başkcadır. İ:aı Mi y ae mlraş veya sakallı olması (Lilyan Harveyin)ir kocasından boşanması İRamon Novâ- rojaun odasının mobilyasını değiştir- mes' v:.y: bllmıı ne Ml;lM" Hlıuı de oynamak için an- — alması bütün ııılı:deri': n a DeD he Böne Ge ve FM Iw u.'l.ı" eazip olduğuna dalir münakaşalar ederler. Bu kızlar yalnız bun nla ıı.ııldlı Hayatta başk bir alâka- yoktur. Kitap okumasını sevmez- lıı onun içiı Tlık şairleri âdi ecnebi yoıık ııidmıılıl ovawııllı olmasını da fena bu şey modern genç kıııyıhıııım Tuhaf şey fakat yeni neslin mantı, böyle olmak tehlikesindedir. O halı düşünseli istikbal için bir ınzı&: taşavvur .zıdu bir ayeye erişmek birşeye vasıl olak Be , ya muüsiki bsevseler, kimyaker olmak, tabip olmak istese- ler. Hayır ekseriyet veya — ekseriyele g == bir genç kız kütlesi bunu Hiçbir .ey istemiyor, onlar yalnız birer güzellik kıraliçesi birer sinema yıldızı olmak hevesindedirler. Fakat bilmelidirler ki — güzellik müşabakaları senede bir kere yapılır. Bir tek genç kız hkaraliçe İntihap &dilir sonra her âr.ıç kız birinci ge- lecek kadar güzel değildir, Sinemaya bizde bir tek sinema mücs- sesi ve birtek studyo vardırki buradı bu kadar heveskâr gence namaz. Gençlik demek &I mektir. — Yarının - Türk lııiı.ıılıjım temsil ödecek olan azlarımızın bu ıudu havai şöylerle meşgul olma- maları için onlarlâ yalnız mektepte değil bir az da aileleri içinde uğraşmal mpl ellerinden gelen er ret- l& onları yetiştirmekle ı'r:,rken mç kızlarımızın aile içinde de ayni S—Nıı bulmaları şayanı tememnidir. Bize ancak eski devrin terbiyesile yetişebilecek derecede hayalperver :;ıç kızlar lârım değildir, biz. müs- düşünen, müsbet hareket eden hakikatı hakikat olarak kabul eden ve hayat için yol çizen, program ya- pabilen ve bu bir fikre inanabilen inandığı fikir için mücadele edecek kudrette olan genç kızlar isteriz. Umumi işlere alâka besliyen ve ve büyük bir mefküre için heyecanla coşan inkılâp kızları. Suat Derviş

Bu sayıdan diğer sayfalar: