7 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

7 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Sıyfı SON POSTA Z $ Kara Cehennem, Hafif |* Kara Cehennem Her Hakkı Mahfuzdur Tefrika No, 15 Hafif Güldü. İhtimâlki, Evin E Adamlarile İkinci Mahmut, yavaş yavaş pencereye yaklaştı. Parmaklıkla- ra abandı. Gözlerini çatlaklardan birine uydurarak içeri baktı. O zaman, az kalsın, beyecanından haykıracaktı.. Bütün vücudu şid- detle titriyor, demir parmaklık- lari sanki kırip — koparacakmış gibi sıkıyordu. Başını, Kara Ce- hemneme çevirdi. Zulmetler için- de, korkunç bir hayal gibi duran bu deve cüsseli adama : — O.. Ta kendisi... Dedi. Bunu söylerken, dişleri çar- pıyor, damarlarındaki kan yanıp tutuşuyordu. Tekrar gözünü çat- lağa dayadı. Derin ve mütehassir bir nazarla Fotiniye baktı. Aşk ve sandet, Fotiniye pek çok ya- ramıştı, Şimdi o, bir sene evvelki genç kız değildi. Yine taravetini muhafaza etmekle beraber insa- nin iştihasını arttıran ve her ta- rafından İezzet taşan olgun bir kadın olmuştu. Ya çocuk.. Şimdi Doğan'ın elleri üstünde sıçrıyan, mini mini bir yavru olmasına rağmen zin- de hareketlerle — çırpınan ço- cuk, İkinci Mahmuda ©o kdar cazip bir his vermişti ki... Henüz, iki üç aylık evlâtlarını kendi elile boğup öldüren bu katı yürekli baba, kendini — zaptedememiş; titreyen dudaklarının arasından birdenbire yükselen: — Ah, evlâdım... Sözlerini Kara Cehennem bile işitmiş ve tüyleri işti. Mahmut, daha ziyade bak- miya tahammül edemedi. Bir adım geri çekildi. Bir elini, be- lindeki hançere, diğer elini de Kara — Cehennemin — omuzuna koyarak: — Hadi... ç Dedi... Kara Cehennem, sordu: — Nereye Şevketlim?.. Mahmut, hırs ve heycanla ce- vap verdi; — Nereye olacak?.. Kapıya.. Bu gece, bu itin canımı cehenne- me göndermek.. Karımla , gocü- ğııılı da alıp gitmek isterim. Kara Cehennem, W hıâf güldü: — Bunu zannetmiyorum, Şev- ketlim... Siz, bu adamın ne teh- likeli bir domuz yavrusu olduğu- nu bilseniz.. Bu, bir iki kişi de- gil; hatta birkaç kişiye pabuç bırakacak takımdan - değildir. Kara Cehennemin bu sözleri, ikinci Mahmudu fena halde hid- detlendirdi: — Bire korkak adam... Senin kalbinde de şecaat cevherinden bir zerre yokmuş. Mahmudun bu sözleri de, kara Cehennemi müteesir etti. Kuvveti ve pervasızlığı - topçu kışlalarında takdir ile anmlan bu adam, kal- “bine bir hançer ucunun temas ettiğini hisseylemişti. Sesini sert- leştirdi : — Şevketlim.. Benim korkum, zati şahanen içindir. Yoksa, tırının buyur.. Ben şimdi bu 5 kapısını omuzlar; lı.l Etrafı £ Padişahıa Çevrılmişül girer.. Ve onunla boy ölçerim, Amma, ya karnı.. ya sırtı.. Artık Allahın dediği olur.. Lâkin.. onun sözünü kesli : — İbrahiml, Damarlarımdaki kan, yanıp tutuşuyor. Şu anda, irademe mâni olacak, hiçbir kuv- vet tasavvur edemiyorum. Kar- şunda Azrail bile olsa, düşünecek halde d:şıhıı"' .. Haydi, ben gidi- yorum. Gel, sen deY. bü Padişahın, bu kat'i arzu ve iradesini reddetmek — mümkün olıılııyıuiım Kara Cehennem anlamış.. bızlı hızlı kapıya giden Mahmudü takibe başlamıştı. Mahmut, kapının önünde dur- du. Bir an düşünür gibi oldu. Ve sonra yumruğile, hızlı hızlı kapı- ya vurdu, Şahini ellerinin üstünde hava- landırarak sevgili Fatosunu güldür- AM fa- miye çalışan Doğan, birdenbire durdu: — Hayırdır inşallah.. bu vakit bizim evimize kim gelebilir?.. Dedi... Meş'um bir hisle, bir- denbire yüreği oynayan Fato da | bu hissini saklıyarak: — Gelecek bir kimsemiz yok ki.. her halde bir yanlışlıktır. Bakayım bir kere Diye cevap vııdı. Ve oturdu- erden kalkarak kapıya di ğ: ;'ütlldü... O anda ı:n)ki lgî ğgana bir ilham vuku bulmuştu. Hemen yerinden sıçradı. Şahini, Fatoya uzattı: — Dur.. Gitme... Al sen bu- nu.. Ben bakayım kimdir? Dedi... Ve, k.ıpıyı giderek demir yü çekti Açık kalan oda kapısından hafif bir aydınlık taşıyor, sokak kapısını aydınlatıyordu... Doğan kapıyı açaraçmaz; ikinci Mahmu- dun yırtıcı bir canavar yüzüne dönen korkunç ve muhteris çeh- resile karşılaştı. Hiç beklenil- miyen bu hâdiseden birdenbire sarsılmakla beraber derhal bir adım geri sıçradı... Kısa bir an zarfında dimağından şemşek gibi birçok hisler geçmiş; nihayet yakayı ele ini hisset- mişti. İhtimalki, evin etrafı, bir- çok adamlarla çevrilmişti. Şu anda, belki kendisi ölecekti. Fakat, Fato?... O, yine bu adamın eline- düşecekti?... mi Doğan, yıldırm süratile di- ıığııdıı bu hisleri geçirirken, Mahmudun gayz ve hiddet saçan onun müte- diğini de anlamıya çalışıyordu... Padişah, niçin kendisine saldır- mıyor. — Niçin, maiyetindekilere bir emir veremiyordu?.. Padişa- hın, geceleri bir ve yahut iki kişi ile teptil gezdiğini, herkes gibi Doğan da biliyardu. Şimdi, onun böyle mütereddit ve hareketsiz kâalmasına hayretle bakan Doğan, onun her halde yalnız olduğuna hükmediyordu. Bu hükmü verdik- ten sonra Doğan müsterih oldu. Bekleme Mahallinde ! — Bu Trenler de daima ge- cikirler.. — Tabii trenler gecikmiyecek olsaydı nafile yere bekleme ma- halli yapmazlardı ! Kadın Var Mı Yok Mu? Hikmet Emın Bey Müs- bet Cevap Veriyor Maslak Faciasında Bir Nokta klişeci filhaki- ka bütün arayışlara rağmen böyle bir kadının bulunamayışı: halledilmiş — değildir; 1 — Ya kazayı Alâeddin yapmadığı, 2 — Yahut ta o gece yanın- da kadın bnlunmadığı düşünce- lerini uyandırmıştır. Maamafih Sen Benuva mücs- seselerinin sabık vekili Hikmet Bey dün Müddeiumumiliğe müra- caat ederek ilk ifadesini teyit etmiştir. Hikmet Emm Bey hulâ- saten şöyle demiştir — Hâüâdise geceıı saat dokuz ııılınııdı Alâeddin Beyi Taksim meydanında Eftalipos gazinosu civarında, tütüncü —dükkânının önünde gördüm. — Otomobilden inmiş, ya sigara alıyor, yahut ta para bozduruyordu. Spor otomo- billerine merakım olduğu için yak- laştım, bu sırada otomobilin pen- ceresinden yüzüklü —bir kadın eli gözüme çarptı. ,, , * İlâve edelim ki Alâeddin Bey zabıtada — ve Ilddeıummllıktı ilk ifadesi üzerinde ısrar etmii — Ben değildim, ben a- yınca tabit yanımda kadın bulu- nuşu da mevzubahs olamaz, de- miştir. * Alâeddin Beyin kefaletle tah- lıyeıı için Müddeiumumiliğe bir Kır Eğlencesi Göztepe beşinci- İlkmektep himaye heyetinin kimsesiz çocuklar menfaati- nedir. Bu gece sebaha kadar Suadiye plâjında yapılacaktır. zz BAF Abdülhamidin Hediye Et. tiği Bir Dalyan Hikâyesi Bu Yüzden 200 Aile Geçiniyordu, Şimdi Devlete Müracaat Ettiler İzmir (Hususi) — İzmir kör- fezi dahilinde Ragıp Pş. verese- lerine ait Büyük bir dalyan var- dır. Bu dalyan kırk sene evvel, padişahlar hükümeti zamanında Yahya Paşaya hediye edilmiştir. Dalyanı işleten zevat, şimdiye kadar Voli mahallinde serbestçe balık avlıyan 200 kadar balıkçı- nın bahk tutmalarını menetti. Bu yüzden 200 aile sefil bir va- ziyette kaldı. Bunun üzerine Balıkçılar Ce- miyeti Maliye Vekâleti ve İzmir - Defterdarliğına müracaat etti: Dedi, Defterdarlık bir vukuf heyı!i seçerek öılyın mahalline ile alâkadar olmaktadır. gönderdi. Tetkikat — yapıldı ve tapular tetkik edildi. Tetkikattan çıkan netice şudur: — “İbraz edilen tapu ile Ra- gıp Paşanın dalyanının ve bu me- yanda voli mahallinin hiçbir mü- nasebeti yoktur.,, 150,000 lira kıymetinde olan bu dalyanın, milli hazineye inti- kal etmesi icap etmektedir. Def- terdarlık bu mesele ile çok ya- kından alâkadar olmaktadır. Verilen malümata göre; Ab- dülbamit, bu dalyanı biç bir be- rat ilmühaberi ve tapu olmadan Yahya Paşaya hedi, e l;:lbııîı.itybn yım?i.. tapusu bile olsa 620 numaralı kanuunla hazineye — intikal etmesi icap etmektedir. Maliye Vekâleti, bu mesele İstanbul Evkaf Müdüriyeti ilânları Kıymeti ı Muhammenesi No.h odanın tamamı. Atikalipaşa mahallesinde Sofçu hanının orta katında 14 Tahminen 220 arşın miktarına bulunan Şehremininde Aydın kethüda mahallesinde Yayla caddesinde eski 67 yeni 83 No.lı arsanın tamamı, No.lt odanın tamamı, S00 00 Dayehatun mahallesinde Büyük yeni han ikinci katta 38 Mahmutpaşada Dıııhıı— mahallesinde kürkçü hanının 2 ci katında 15 No.lı odanın tamamı, Mahmutpaşada Sururi mahallesinde Sultanodaları soka- gında eski 23 yeni 21, 23 Noi iki kükkânın tamamı. 128 00 64 metre terbiinde bulunan Küçükayasofya mahallesinde Hisardibi caddesinde eski 9 yeni 127 No.lı arsanın tamamı Yukarda yazılı olan mahlül emlâk yirmi gün müddetle — ilâna konmuştur. İhalesi Eylülün 27 ci Çarşamba günü saat 15 tedir, Taliplerin pey akçelerile beraber İstanbul Evkaf — Müdüriyetinde Mahlülât kalemine müracaatları. *4662,, İnhisarlar Umum Müdür lüğünden: Paşabahçe ve Diyârbekir Fabrikaları için 4 elektrikli tulumba ve likör fabrikası içinde 1 adet devvar elektrikli tulumba pazar- hkla satın alınacaktır. Taliplerin şartnameleri gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek üzere *47,5 teminatlarını hamilen 16-9-933 cumartesi günü sant 16 da Galata'da Alım, Satım komisyonuna müracaatları. * 4623 ,, ğ Bursa Ziraat Mektebı Kayit Ve Kabul Şeraiti 1 — Mektebe bu sene leyli ve meccani on beş talebe alına- caktır. Girmek için kabul şartları. A — Türkiye teb'asından ve hüsnühal eshabından olmak. B — Orta tahsilini Htirıılıçıhd veya arazi sahibi evladı olmak. C — Yaşı on dokuzu geçmemiş olnılı. D — Hastalıktan salim ve Ziraat işlerini ifaya bedenen muk- tedir olmak. E — Tahsil esnasında mektebi bilâ mazeret terketmemek ve ter- kettiği takdirde kendisine yapılmış olan bilamum masrafı ödeyece- ğine dair Noterden musaddak * numunesi veçbhile ,, kefaletname vermektir. F — Talip mıktarı muayyen adedi geçerse talipler arasında bir müsabaka imtihanı yapılır. 2 — Mektep Teşrinievvel iptidasında açılacağından taliplerin nihayet Eylülün 15 ci gününe kadar yukarida yazılan evsafı haiz olduklarını isbat eden vesikalarla birlikte hir istida ile mektep müdürlüğüne müracaat etmeleri. 44674,, Yumruklarını kalçalarına dayıya- Z Hacı Fidan merhumun halefi “rak alaycı bir tavır aldı: (Birinci sınıf) — Oooo, Mısır çarşısı - aktar- ” ı lar kâhyası İbrahim Efendi!. | Sünnetçi EMİN B“Y“""—- hoş geldiniz, sefa gel- şiktaş EdipB. apartımanına geçmiştir. abine Tel44390Ev.Ev.Tek 40621 İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: Rakı şişeleri için şartname ve nümunesi dairesinde ve pazar- lıkla “300,000;, takım etiket satm alınacaktır. Taliplerin şartna- me ve nümuneleri gördükten sonra pazarlığa ııuıılııtıı*. mxvsum—umwuıs-s-m,.wunlüü

Bu sayıdan diğer sayfalar: