24 Nisan 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

24 Nisan 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

;Givur Mohıı—ıel, Fakat sadakatinden tamamen — Emin olduğu bu dürüst askerin makul sözleri, acı olduğu nispette — bariz bir hakikatti. Abdülhamit, — düşüne düşüne bir müddet daha —odada gezindi vesonra Hasan — Paşanın önünde durarak: — Hakkın var, Paşa. Uyur yılanı uyandırmakta hiç mana yok. Ben bu mescleleri başka türlü —hallederim. Hadi, kara- koluna hiç — kimseye — Söylememesini Gâvur Mehmede sikı sıkı tenbih et. Ş Dedi. * Ertesi günü intişar eden ga- zetelerde (Tebligatı resmiye) baş- lığı altında şu satırlar görülmüştü. Tebligatı Resmiye Vazifei memuresini ifa h- susunda — gösterdiği cansiparane hidematına mükâfatan zabıta teb- dil memurlarından Mehmet Ağa- — mın uhtesine Asakiri zaptiye tabur Ağalığı rütbesi tevcihi ile Selânik vilayeti merkezinde istihdamına lradei seniyei cenabı hilâfetpe- — mahi şerefsadir olmuştur. K Nişan " Selânik vilâyeti merkezinde istihdamına iradei seniyel cenabı padişahi şerefsadir olan zaptiye tabur ağası Mehmet Efendiye müceddeden bir kıt'a dördüncü rütbeden COsmani nişanı zişanı ihsan ve inayet buyurulmuştur. * .. Gâvüur Mehmet, orduda bin- başı rütbesine muadil olan zapti- ye tabur ağalığına mahsus elbi- seyi giyip, kılıcını takarak zaptiye müşiri Mehmet Paşanın huzuruna çıktığı zaman Paşa, köşe minde- rine azametle yaslanmış.. Böbür- lene böbürlene: — Gel bakalım, evlât.. Maşal- lah, resmi elbise de pek güzel yaraşmış.. Eh, ne de olsa üstünde -Son Posta Yermi, siyasi, Havadle ve Halk gazelesi Beki Zabtiye, Çutalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan yazı vouıeıimlırin bütün hakları mahfuz ve gazetemize nittir. ABONE FiATLARI Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek kuruştur. ae Gelen evrak geri verilmez. Wânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzumdır. Posta kutusu: 741 İstanbul Telgral 150 posta k Telefon : 20203 Gâvur Mehmet Yedi (Aşık)lar Şirketi Her hakkı mahfuzdur Bir Tevcih.. 24- 4- 934 Tefrika No. 103 İradei Seniye İle Tabur Ağa- lığile Selâniğe Tayin Edilmişti.. devlet nüfuzu var.. Nasıl?.. Gös- terdiğiniz istikumetin mükâfatıni elbette görürsünüz, dememiş mi idim?.. İşte dün gittim. Bunca hizmetlerinizle beraber bu saklı paraları ortaya nasıl çıkardığınızı efendimize arzettim. Tabii memnun oldular. Sana pek büyük bir iltifat ve mükâfatta bulundular. Amma bilmem ki Hüsnü Efendiyi bu mü- kâfattan niye mahrüm bıraktılar. Tabii bunda da bir hikmet vardır. Efendimizin bu inayet ve iltifa- tının kadrini bil. Ona göre hiz- met ve sadakatten ayrılma. Diye bir nutuk irat etmişti. Gâvur Mehmet, yarım saat sonra da Beşiktaş karakoluna git- miş., nail olduğu bu lütüften do- layı hasıl olan minnet ve şükra- tinin padişaha arzını Hasan Pa- şadan rica etmişti. Hasan Paşa, Gâvur Mehmedin bu sözlerini hafif bir tebessümle dinlemiş ve sora kendisine şu sözleri söylemişti: — Bak oğlum!.. Ben sana açıkça söyliyeyim... Vakıa, tabur ağası oldun.. Bir de nişan aldın. Fakat., Selâniğe adeta sürgün gibi gidiyorsun. Senin gibi be- cerikli, ele avuca sığmaz bir adamın — İstanbulda — bulunması.. Ve bâhusus saraya ait bazı es- rara da vakıf olması efendimi- zin hiç hoşuna gitmedi. Seni, ta- tif etmek suretile İstanbuldan uzaklaştırıyor. " Şimdi — beni iyi dinle. Sana bir baba nasihatı vereyim. Ağzını, dilini sıkı tut. Saraya dair bildiğin şeylerden kimseye bahsetme, Hatta, şu da- dakikadan itibaren de olur ok maz adamlarla görüşme. İyi bil ki dündenberi saray hafiyeleri seni takip ediyorlar. Malüm ya, bu kâratalar külâh kapmak için habbeyi, kubbe yaparlar. Sonra buradan Selâniğe diye çıkarsın Bağdadı boylarsın, haaa.. Bir de şunu unutma... Selâniğe gittik- ten sonra — ihtimal ki sana gizlice bir — vazife verilecektir. Benim bu sözlerimden müteessir olarak sakın gösterilecek vazifeyi yapmamazlık etme. Sen, akıllı bir adamsın. Hayırlı işlerden kaçmaz- sın... Bu nâsihatlarım, kulağında küpe olsun. Hadi Allah hayırlı selâmet versin... Gâvur Mehmet, Hasan Paşa- mın bu mertçe sözleri karşısında adeta sarsılmış, gözlerini ılık bir buhar tabakası sarmıştı. Beşiktaş muhafızının elini öperek odadan çıkarken kılıcı ayaklarına dolaştı. Düşmemek için kendisini güçlükle topladı... Kalbi, meçhul bir kuv- vetin razyiki ile buruluyor, dudak- ları acı bir huzünle kıvrılıyordu. — Bu mu idi?.. Bana yapıla- cak mükâfat, bu mu idi?.. Ben onlardan bir şey mi istemiştim?.. Demek ki beni aldatıyorlar.. Bir çocuk gibi.. Budala bir çocuk gibi aldatıyorlar.. Benim mertliği- mi hiçe sayarak benden bir kah- pelik ümit ediyorlar,. Yazık.,. LÖi dt di Gai Haati basi — ( Azkası yar g |o olan Hâlâ Yaranamamış — Hayatımın yarısını sana verdim, daha ne İstiyorsun?.. — Öteki yarısını da ver da sen de kurtul, ben de kurtulayım! İktısadi Bahis Merkez Bankası Heyeti Umumiye Toplantısı Ankarada evvelki gün âdi ve fevkalâde olarak toplanan Cüm- huriyet Merkez Bankası hissedar- lar umumi heyetinde evvelâ on birinci maddenin birinci fıkrasına bir ilâve yapılması kabul edildik- ten sonra idare meclisi raporu ve blânço okunmuş, temettüün dağıtılmasına karar verilmiş ve yeni intihap yapılarak — Nusret, Reşat, Mahmut Nedim, Nurettin ve Hüsnü Avni Beyler idare meclisine, Sait ve Muhlis Beyler de murakıpliğe - seçilmişlerdir. Blânço müzakeresine başla- nirken — hissedarlardan iki kişi banka masraflarının fazlalığından bahsetmiş, — buna İktısat Vekili Celâl Bey cevap vererek bu gibi büyük mali müesseselerde mas- rafın bazan yüzde seksene kadar çıktığını, fakat Merkez Bankası masrafı yüzde — otuzu aşmadığı için fazlalık — iddiasının doğru Bilânçoya nazaran Bankanın geçen yıldaki safi temettu miktarı (1,349,300 ) liradır. Hissedarlara yüzde (7,81) olmak üzere cem'an (821,012 ) lira temettu dağıtıla- caktır. İdare Meclisi raporunda dün yanın iktısadi vaziyetinde biraz düzelme alâmetleri görülmesine rağmen buhranın devam ettiği, Amerikanın iktısadi kalkınma için aldığı tedbirlerin, bilhassa altın mikyasından vazgeçilerek dolârın ve İngiliz lirasının düşürülmesinin cihan buhranını - artırdığını, bu vaziyete bir çare bulmak maksa- dile Londrada toplanan dünya iktısat konferansının ise bir iş yapamadan dağıldığı anlatılmakta, her memleketin kendi bünyesine ve dünyanın gidişine uygun tedbir- ler almak süretile iktısadi müda- faaya daha sıkı sarıldığı, Klering mukaveleleri yapıldığı, anlaşmıya yanaşmıyan devletlere karşı güm- rük ve kontenjan tedbirleri alın- dığı, bizim de harici ticaret muva- zenemizin bu gibi anlaşmalarla temin edildiği ve parayi istikrarll tatmak - prensipini kabul — eden devletler arasında bulunduğumuz bildirilmekte ve 1930 danberi pa- ramızın kıymetinde en ufak bir sarsıntı görülmediği anlatılmak- tadır. Bundan başka raporda bun- dan sonra cihanın harici ticaret hacmine temas edilerek seneler- denberi bu hacmin darlanmakta olduğuna işaret edilerek (1929) da (411,5) milyon lira kıymetinde hariciyemizin 'dara» İt T açd İzmirdeki Dövüşlü Maç Saha, Adeta Bir Harp Meydanı Haline Gelmişti ( Baştarafı 1 inci sayfada ) larla merkezden ayrılmış, sağa, sola, geriye, ileriye doğru meki ya başlamıştır. Yirmi iki oyuncu tam bir âsap buhranı içinde oldukları için top kontrolu noksandı. Hücumlar zevksiz ve alâkasız u. İlk yirmi da- kika için enerji ile idare edilen neticesiz hücumlarını seyrettik. Bundan sonra Siyah - Beyazlı çocukları hücumda gördük. Daha ziyade sağdan ihkişaf eden Altay hücumları ( Siyah - Beyaz ) geride Şükrünün iyi sevk ve idaresile İzmirspor kalesi için tehlikeli oluyordu. Yirmi beşinci daki- kada Şükrüden güzel bir pas alan Vehap on sekiz yarda da- hilinde sert bir şütle Altayın ilk gölünü kaydetti. » . Bu gol, itiraf edilmeli ki İzmir- sporlular için iyi bir alâmet de- ğgildi. Nitekim Mor - Sarılılar şim- diyekadar görülmemiş bir asabi- yete kapıldılar ve oyunun çığrın- dan çıkmasına sebebiyet verdiler, Şimdi tekmeler işliyor, favuk ler birbirini takip ediyordu. Bu vaziyet karşısında hakem kzmir- spor kaptanını muvakkaten oyun dan çıkardı. Oyunun kırkıncı da- kikasında taç çizgisi önünde top patladı. Hakem muüayene etti ve şam- brel üzerinde bir çivi bulundu- ğunu gördü. Yeni bir topla oyu- na başlandı. Kırk üçüncü dakika- da Vehap yine güzel bir golyap- tı. İkinci gol, topun ikinci defa jiletle kesilmesine sebebiyet verdi. * Oyunun ikinci devresi, mem- leketimizde sporun bazı kimseler tarafından ne kadar yanlış anla- şıldığını anlatmaktan başka bir © yaramadı. Bu devrede oyun :i.ı);ı ';;ıdı tokat ve tekmenin hâkim olduğunu seyrettik. Binler- ce seyircinin önünde jilet bıçakları meydana çıkıyor ve top- lar mütemadiyen patlatılıyordu. Stadyomda mevcut beş topun sonuncusu da patlatıldığı zaman mun bitmesine dakika ::r“dı. Ve Altay (l-;ğr:lıup vazik yette idi. İşte bu sırada Vehae- bın yüzünde blrd:okıtuhıklılçeğl vam fnları Ş::ıı:ı wın kalktı. Bu oyun bir faciadır ve halk maçtan sonra spordan tamamen soğmuştur. Merkez heyetile bir- likte fedarasyonun da bu mücs- sif hadiseler önünde faaliyete geçmesine intizar ediliyor.— Adnan (Bu maç hakkında düvkü nüahar mizin - Üçüncü —sayfamında pek kısa malümat vardı.) : Son Posta: Bu maçın netice- larak - (1930) da 299, (1931) de (253.9; 1932 de (187,1) ve (1933) de (170,8) ” milyon liraya tenez- zül ettiği, fakat bu tenakusa mu- kabil sıklet hacminde ötedenberi müşahede edilen tezayüdün (1933) de de görüldüğü işaret ol undük- tan sonra denilmektedir ki: « nokta şudur ki itha- Vâtımıza nazaran (1932) de (15) milyon Jlira fazla iken bu fazlalık ı$:933) de (21,5) milyon liraya vardı.» Raporda son olarak hüküme- tin, bir taraftan iptidat madde- leri sarfetmek ve diğer taraftan da mamul madde ihtiyacımızı karşılamak maksadile yerli sana- yiln . kuvvetlenmesine ehemmiyet verdiği, bu sahada tatbikata da -geçildiği bildirilmektedir. S İ e rndan sinde, İzmir valisi Kâzım Paşanın riyasetinde toplanan İzmir merkez heyeti, dün kısaca kaydedip bu gün tafsilen avdete lüzum gördü- ğümüz aşağıdaki kararları almış- v İzmirspor kulübünden Nazmi, Necdet, Bürhan, Sami, Reşat, Hafız Ahmet Beylerle Kadriye Hanim mahkemeye verilmişlerdir. Duruşma neticesi Sami, Necdet, Nazmi Beyler tevkif edilmişlerdir. Diğerlerinin muhakemesi gayri mevkuf cereyan edecektir. Ayrıca, yine merkez heyetinin kararile İzmirspor idare heyeti bir sene, hâdiseye #ebep olanlar dan merkez muavin Nazmi Bey iki sene, kaleci Sami Bey bir sene, diğer dokuz oyuncu da ab tışar ay boykot cezalarile ceza- landırılmışlardır. Ayrıca kesilen toplarla devrilen kale direklerinin bedelini İzmirspor kulübü ödeye- cektir. Hakemi tahkir eden aza- dan Rifat ve Şeref Beylere de birer sene boykot cezası veril miştir. Dün Şehrimizde Yapılan Maçlar Dün öğleden sonra Kadıkö- ['üııde Fenerbahçe — stadında tanbulspor ile Fenerbahçenin Üç takımı karşılaştılar. Müsaba- kalar zevkli oldu ve hepsinde de Fener futbolcuları galip geldiler. Evvelâ üçüncü takımlar oyna- — dılar ve Fenerliler bu maçı 3-1 kazandılar. Bundan sonra karşe laşan ikinci takımlarda yine Fe- nerbahçe takımı 5-1 galip geldi. En son olarak birinci takımların müsabakası seyredildi. Bunda da yine Fenerbahçe birincileri İstan- bulspor birincilerini 3-0 yendiler. Parisliler Galip Paris, 23 — Paris ile Madrit futbol takımları arasında yapılan maçta Paris takımı sıfıra karşı iki sayı ile galip gelmiştir. Yürüme Müsabakası Berlin, 23 — Sırtında on iki buçuk kilo yük ile otuz beş kilo- metre yürümek — müsabakasına giren 850 kişi arasından Sakson- yalı Sifret 4 saat 43 dakikada birinci gelmiştir. Amerikada Elli Bin Grevci Vaşington, 23 — M. Ruzvelt elli bin grevci maden amelesini tekrar işe başlamıya davet etmiştir. Hindistanda Grev Bombay, 23 — Japon rekabetine karşı koymak —maksadile ücretleri tedirilen iplik fabrikaları işçileri grev yapmışlardır. Fransada Komünistlerin Bir Hareketi Şerburg, 23 — Komünistler, Hitler bayrağı çeken bir Alman vapurunu taşa tutmuşlardır. Tayyareci Bir Talebe Londra, 23 — Bir küçük talöbe 7 şubatta — Avustralyadan — tayyare e bavalanarak dün burada yere inmiştir. Havanada Talebe Tahrikâtı Havana, 23 — Üniversite talebe- sinin grevi endişe verecek derecede genişlemiştir. Fabrikalar İçin Bir Müdür Mektebi Açılıyor Roma, 23 — Fabrikalara müdür yetiştirilmek üzere bir mektep açıla- caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: