9 Mayıs 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

9 Mayıs 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

54 mm yl a A 9 Mayıs SON POSTA Esnaf Bankası Kalıyor Muhiddin Bey,. Dünkü Şehir Meclisi Celsesinde Mukabil Taarruza Geçti ( Baştarafı 2 inci sayfada ) Bisine, Esnaf Bankasma (70) bin Bra verilmesinin muvafık olduğu- ma bildiriyor ve bu hususta bir verilmesini (o söylüyordu. bankanın sermayesinin tezyidi için Avni ve Mehmet Ali mala takrir verdikleri de ike Muhiddin ederek dedi ayi sözüne devam ML iptir ki, bir zaman- ar Gresna muhalif” bulunduğum bilâhare - hesabını Beşriyat o müdürü Beyi. kasdediyordu) Maine ei zavallı Tanzifat ame- bankanın o mükemmel ol €i deği söylüyor. (1934) sene- ti aksini söylüyor. Bu iki mü- . “ rapordan ben hangisini nliyeyim. raporda zikredilen asan- de Wi 927 de, tayyare işi 927 su işi 927de, süt işi ©21) de Volt işi (029) da, Ke- Yan Ali işi (930) da olmuştur. bana bead olan merciler tak- er. Ben bu dakikada mes'uliyetleri tayin edecek vazis yette değilim, esasen ne en şön rapor, ne evvelki müzakereler bu İşi tayin etmemiştir. Yeni rapor meseleye yeni bir ışık vermemiş- tir. Raporun, meclisin son. içtima günü müzakeresi esnasında arka- daşlardan bu meseleye Staviski rezaleti, hiyaneti vataniye, sulidare, Sulislimal diyevler oldu. Muhiddin B. 15 nisan 934 tarihli içtimaın da bu noktaya tadllük eden zabıtların okuttu, müteakiben de nisan 933 mecliş içtimaıda yine Esnaf Bankası meselesi müzakeratına ait zabıt- ları tekrarlattı. Yeni raporda yanlan şeyler (13) ay evvel mec'iste münakaşa edilmiş, aynen söylenmiştir. Ban- kanin bugünkü vaziyeti bir em- rivakidir, Pen, (1931) senesinde bunu anladım. (Yalnız muavin Nuri Bey bara bir rapor verdi. Bankayı kurt rmaya çalıştık. Me- suller her halde cezasını göre- cektir. Muhiddin Bey şiddetli hare- ketler yaparak bağırdı: — Burada yine belediye ile alâkadar (bir diğer meseleden bahsedeceğim. Bu mesele, bele- diye hesabına, esnaf bankası işin- den daha feci, daha elimdir. Belediye kasasından ( 160) bin lira alan kadınları çalıştırma yur- du da ayni âkibete uğramıştır. O da ayni hale düşmüştür. Bu müessese, bir anonim şirketi de- ildir. Bu mücssese, fıkaranın beş on kuruş alarak verdiği vergiler- den toplanan para ile kurulmuş- tur, be'ediyenin: kasasından çık- mıştır. Bu meseleyi niçin mevzuu- bahs etmiyorsunuz? Muhiddin Bey bu son sözleri söylerken salonda umumi bir ha- reket oldu. Her taraftan sesler yükseldi: — Mevzu haricine çıkıyor. — Usulü © müzakereye Om baliftir. Sıra kapakları vurulmıya baş- landı, Salonda bir uğultu, bir ye yükseldi. Galip Bahtiyar yı — Mevzuun hericine çıkıyor, fevkalâde içtimada ruzname ha- rici şey konuşulamaz, dedi, Muhiddin Bey bağırdı: — Ne korkuyorsunuz Galip Bahtiyar Bey? Neden sözümü kesmek istiyorsunuz? Esnaf Ban- kasım © batıranlara lânet olsun, diye bağınyordunuz. Gslip Bahtiyar Bey hiddetli hiddetli bağırıyordu: — Kadınları Çalıştırma Yurdu meselesile de doğrudan doğruya Cevdet Kerim Bey ve arkadaşları alâkadardır. Bu meseleye niçin — Reis Bey, söz .i mevzu haricine çıkıyor. Salonda usulü müzakere bozul- muştu. Herkes söyliyor, bağır- yordu. Reis mütemadiyen çan şalıyordu. Fakat kimse dinlemi- yordu. Azadan Senihi Bey bağı- rıy — Meclisi terkederiz, mevzu haricine çıkmasınlar. İşimiz Esnaf Bankasıdır. a Muhiddin Bey asabi idi. Ba- ğaryordu: — Niçin söz vermiyorsunuz?. Söyliyeceğim.. Hikmet Beye 80 ruyorum, Staviski kimdir?, Hikmet Bey cevap verdi: — Sıram gelince söyliyeceğim. Muhiddin Bey Mütemadiyen Söyliyordu Muhiddin Bey hararetlenmiştiz — Maruf bir barcı, bir kafe- şantancı olan Dervişzade İbrahim Beyin belediyeye (6) bin lira bor- cunu kurtarmak için avukatlığını yapan yine bu meclis azasından olan zat niçin sesini çıkarmıyor?. Gürültüler devam ediyordu. Birçok sesler yükseliyordu: — Mevzu harici söz söylete- meyiz. Muhiddin Bey devam ediyordu: — Fırka kimsenin hususi ma- likânesi değildir. Fırka hepimizin öz malıdır. Fırkadan olanlar, diye burada bir ayrılık seziyorum. Bu, doğru değildir. Ali Rıza B. bağırdı: — Bunu reddederiz, böyle birşey söylemedik. Malikâne yok» tur, milletin öz ocağıdır. Sut Şirketi İşi Gürültüler devam ediyordu; vali bağırarak şunları söyledi ; — Efendiler Esnaf Bankası ile olan hususi (o münasebetimi söyliyeceğim, iki Oo münasebetim var. Bir arkadaşım beş yüz lira aldı, ben kefil oldum, parayı veremedi, ben ödedim. İkinci münasebetim de süt şirketi için alınan altı bin liraya bazı arkadaşlarla beraber ben de kefil oldum, Süt şirketi mesele- sinde biz belediyeyi temsil edi- yorduk. Muhiddin B. Tasfiye İstiyor , İşte banka ile olan husüsi münasebetlerim bundan ibarettir. Süt işindeki rolüm de budur, Benim şimdi teklifim şudur: Esnaf Bankasım tasfiye et- mekten başka çare göremiyorum. Bunu tahtı karara almanızı rica ederim. Bundan sonra celse on dakika istirahat için tatil edildi. İkinci celsede azadan Mehmet Ali Bey, Galip Bahtiyar Bey, İsmail Sıtkı, Etem İzzet Bey, Hikmet Bey, Ali Rıza Bey söz aldılar. Vali Bey cevap verdi. Etem İzzet Beyle Vali Bey arasında münakaşa oldu. Müzakerenin kifayeti için bir takrir verildi, Takrir- kabul edildi... Muhiddin Beyin teklifi reye kondu reddedildi. Esnaf Bankasının yeni Şehir Meclisi içtimama Okadar olduğu halile muhafazası tekarrür etti, Meclis perşembe günü toplanarak müza- keratına devam edecektir, Mükemmel bir halde bulunan ga kelepir arabalar satılıktır ; 10 ik ve B. 14 tipinde bir İğiirden m torpedosu. 2 Tonluk baskUlli bir “Fist,, “Benne,,i. Bu arabaları için Ayas- Elektrik 'ketine müracaat edilmesi iflerin, 15 Mayın 1934 tari lee kler ipeli astar” içinde olarak Tünel meydanında Elektrik Şirketi Umumi Kâtipliğine verilmesi. Çocuklarını Satan Baba. Gece Zevcesini Bıçak İle Yaralıyarak Öldürdü Katilin çocukları Zabıtanın son 24 saatlik tarihi yeni bir aile faciasını kaydetti. Bilânço şudur: — Bir anne öldü, bir baba katil oldu ve öksüz kalan üç ço- cuk ta Darülâcezeyi boyladı. Facianın amili tesbihçi İsmail isminde bir zattır. Bu zat 13 se- ne evvel (Evranya) isminde bir Rum kızı ile evlenmiş. Anadoluya gitmiş, evvelâ İzmirde, sonra An- karada lokantacılık yaparak ça- lışmış, iyice para kazanmış, fa- kat son zamanlarda İstanbula dönmüş, burada ise talihi aksi gitmiş ve evde sıkıntı başlamış. Artık karı kocanın arasında ebenk yoktur. , Hergün kavga ile geçmektedir ve cinayete sebep olan da bu sonu gelmiyen geçimsizliktir. Ba- kınız nasıl; Tesbihçi İsmail Efendi evvelki gece (Jirayer) isminde bir dostu- a SN o resmini aldırtmamaıştır) yemeğe ırmış, gelirken de bie iş La alarak getirmiş, fakat şarap bitmiş, bir yenisi alınmak üzere kadın sokağa gönderilmiş, anlaşılan bakkal iyi- ce uzakta olacak ki kadın gecik- miş, İsmail Efendi arkasından çıkarak bakmış ve görmüşki kadın sokakta yabancı bir er- kekle konuşuyor. Kızmış, bağır a başlamış ve nihayet eve dön zaman biddetini yz yerek bıçağım çektiği gibi zev- cesine saplamıştır. Kadın ölmüş” tür, baba hapishaneye öndı iş, biri emzikte olan üç çoc ta e gönderi 'Gerek İsmail ve gerek zevcesi sabıkalı olarak tanınmakta, mu- hitlerinde fena © görülmektedir. Rivayete nazaran İsmail bir aralık iki küçük çocuğunu Çingenelere satacak derecede esrarkeşlikte ileri gitmiş bir adamdır. Adliye Yangın Yerinde Bir Kaza Oldu i ER a Adliyenin yanmış duvarlarına &mele, işte böyle iplerle tırmanıyor Dün sabah saat 8,5 ta Adliye yangın yerinde feci bir kaza oldu. Rizeli Mecit isminde bir amele 28,5 metre yüksekliğindeki bir duvarın üstünden uçarak tehlikeli bir surette yaralandı. Ve Gülhane hastanesinde tedavi altına alındı. Hâdise şu şekilde olmuştur. Yan gın enkazını temizlemeyi üzerine alan müteahhit duvarları yıktır mak için bin kiremit besabile bunların sökülmesini götürü ola- rak 180 kuruşa vermektedir. Ri- zeli Mecitle de böyle bir pazarlık ştır. 28 - 30 metre yüksek- ğindeki duvarların üstünde ça- hşacak amele için ne iskele, ne de ir merdiven » Amele buralara büyük teblikeleri göze alarak uzatılan iplere sarılarak çıkı- yorlar. Mecit te dün sabah bir ipe tırmanarak saray tarafındaki du- varlarn üstüne çıkmış ve kire- mitleri sökmiye başlamıştır. Kar- deşi ve diğer arkadaşları da aşa- ğıda kiremit (o temizliyorlarmış. Tam bu sırada amelenin çığlıkları feryatları arasında Mecit duvarın üstünden uçmuş ve İkinci kattan uzanan boruya çarptıktan sonra bir külçe halinde kiremitlerin Üzerine yerini a ilk hızını kestiği için Mecit düşer düşmez kol Mecidin olunun Rİ in ii ve ufalanmış ve kireçlere karışmıştır. Tesadüfen oradan geçen bir polis muavini kendisini kamyona koyarak Gülhame hastanesine nakletmi. “tir. Bir muharririmiz dün Meci hastanede görmüştür, Konuşamı- sp Tedavi eden doktor Recai y — Mecidin sağ tarafına düş- tüğü anlaşılıyor. Sağ kolunun ve bileğinin kemikleri, sağ kabur- gaları kırılmıştır. Başında ve çe nesinde de derin yaralar vardır. Dimağı oadamakılı sarsılmıştı. Sıhhi vaziyeti hakkında kat'i bir “şey söylenemez maamafih tehli- kelidir. Demiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: