19 Mayıs 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

19 Mayıs 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Ziya Şakir' Erkâmharbîye Evvelden :ıı':llhince muhtelif : Ordusunun — önüne mişlerdi... Eskidenberi İialg;:ı; Casusu olan Trablus Belediye Re- Haswne Pş. ismin- hazırlanan plân sahalarda Zayıf olan kısmını muhtelif pro- Pagandalarla iğfal etmiş; l:ı-' müfrezelerinin kolaylıkla karaya çıkmasını temin eylemişti. Buna mukabil, vali ve kuman- dyınl_.ıjı deruhte eden miralay Neş'et Bey, mevcut askeri ve kendisine iltihak eden memurlarla yerli ahaliden bazı hamiyetper- | © verleri almış; geri çekilerek bir müdafaa haltı tesis eylemişti... Bu zayıf müdafaa tertibatı bile talyanların dabile doğru - ilerle- Söükdasa yapılan İhtaç hürekea, B"_s'“" Derne, Humus, T,î,h' ; gibi yine sahile Mmünhasır ie İşgaller takip etmekle beraber, ileri harekete devam etmek lg—.' yen istilâ kuvvetleri, Türk kahra- manlarının çelik sinelerile karşı- hııuılı.r.. yalçın kayalara çar- pan birer deniz dalgası — gibi geri — çekilmiye mecbur —kak İtalyada kâğıt üzerine l hesabın, Trablus çâlluinrepılı: rulan şehamet ve celâdet çarşısına ııynı_dıbnı gören İtalyanlar bire d.enbıfn afallamışlar; yirmi beş bin kişilik bir. kuvvetle istilâya hı_ıır!ınd.klın Trablus ve hava. bu umulmiyan müşkülât Zuhur eder etmez ordularını bir- kaç misli artırmıya mecbur kal- ıı_ışlıdı. Ayni zamanda da derin bir hayret içinde şu suallere €evap — aramıya bış!amışlırd.- *ıssız çöllerin ortasına birer |hi.. dei hamiyef gibi dikilen bu Türk kahramanları kimlerdir?.. Burala. ra Hasıl ve nerelerden gelmiş. lerdir?. Hangi toplarına, han, silâhlarına, hangi kuvvetlerine güvenerek -senelerdenberi hazıre lanan - İtalya istilâ ordusunun yolunu kuüermişleıd'ır?... O za- manlar cevabı bulunamıyan ve hatta bngüne kadar da hıs- men — bir sır. halinde — kalan u -fı_elenıı Üzerindeki esrar T- Gazetenin _.— g İF sütunun (santim) sayılır, Sayfasına göre bir santis mün ilân fiatı sunlardır: İKi satırı bi 2 sayfa |a a| | 9 | de5 nti İ 3 İyertler sayflı 400 /250 200 100| 60 | <— Kış | ea | Krs. | Kaç | 60 ayfa İsayla faay E| yta İrayla | ı—_ıımurm 3 Bir santimde — vasati (8) kelime - verdır. 'nce ve kolın tutacakları gere ae santimle ölçülür. i İTTİHAT » TERAEK — Her hakkı mahfuzdur. — Hresesenen MREREE KASENNREE ASN EESE Ka sERaşenmaNaz Dördüncü Kısım No. 95 KU e Tik müsademelerde efahirimiz arasına karışan bu çöl müdafaasının kahramanlarını, tarihe tanıtmayı bir borç adde- deriz. Siyasi vaziyetin aldığı şekli ve Trablusgarbın müdafaa vesaitini Yyakından takip eden Paris sefa- reti ataşemiliteri erkânı harp Fethi " Bey (l olunur ul.ıınmu,[ I’Fıhıı:ı': dostlarının yardımile derhal Trab- H) Bi A B z Peti l'ı:ylııııd.ı Londra — Sefiri - olan — Fransız Fransız bir heyet dünkü ek mize gelmiş, İıll'!udı ticaret odasile Türk ofisi erkâmı ve Fransız kolonisi tarafından karşılanmıştır. heyet şerefine dün 'myon Fransezde Fransız Ticaret nduı_tar.ıfından bir öğle ziyafe- 'M'â'elll::ş;rziğ'a,f:!tc Fransız se- n ulunm! İ tin sonunda kısa nı'::'kıî:ı ZZ;:İ :ıer_ek iki memleket — ticaretinin inkişafı “temenmnilerinde bulunu- muştur, Heyet reisi bir mMmuharririmize seyahat hakkında şunları — söyles miştir: “— Fransa - Türkiye ricareti bir dere- eskisine hnisbetle dörtte POSTA : SON Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. 19.5- 934 — Nasıl Öldü?.. ' . Fethi Bey Trablusgarbe Geçerek Reisliğini Almıştı.. mecruh düşen İtalya askerlerinin İItalgaya nakli lusgarba geçivermiş; — miralay Neşet beyin kumanda ettiği bir avuçtan ibaret müdafaa kuvvetinin erkânı harbiyo reisliğini deruhte etmişti... Ayni zamanda- Selânik- teki kongrede Trablusgarp ve havalisini şiddetle —müdafaaya karar veren- İttihat ve Terakki cemiyeti tarafından da güzide zabitlerden otuz zat, muhtelif namlar altında Paris ve Marsilya- ya gönderilmişti. ( Arkan var ) Tacirler Heyeti Şehrimizde.. cesine düşmüştür. Biz bir hamle ile bu dereceyi eski vaziyetine yükseltmek istiyoruz. Buraye yarı resmi bir heyet şeklinde geldik, Memleketinizde ticaret odalarile ve maruf tacirlerle temas ederek anlaşmalar yapmıya - çalışacağız. Eğer tacirler kendi aralarında '_llllıılım alâkadar hükümetle- rin anlaşmaları da kolaylaşmış dn'ı. Heyet şerefine bugün Hcaret odası tarafından Perapalasta bir öğle ziyafeti verilecek, — yarın Fransız sefiri tarafından sefaret konağında bir ziyafet keşide edi lecektir. Misafirler salı günü Ya- lovaya gidecekler, çarşamba günü de Ankaraya hareket edecek- lerdir, Urolog Özett REŞİT SAMi Idrar Yolları hastalıkları mütehassısı Beyoğlu Parmakkapı - İstiklâl cad. 61 (16722) »Sayfa 9 l Bugünün Meselelerinden I Vehabiler Ve ( Baştarafı 1 inci sayfada ) eşyasile yine kendi — çöllerine çekildi. Peygamberin torunu ve ( Ali ) nin oğlu (İmam Hüseyin ) in tür- besine karşı yapılan bu tecavüz İslâm âleminde büyük bir hiddet ve infial husule getirdi. Fakat bu haraket, Vehabilerin boş yere tehdit edilmesinden başka hiç bir netice vermedi. Bilâkis Abdülve- hap, Kerbelâdan aldığı servetle ordusunu kuvvetlendirdi. (Abdük- aziz )i bu orduya serdar lı?în etti. Bir sene sonra Hicaz Üzerine gönderdi... Şerifler, ( Mekke ) yi bırakarak kaçtılar. ( Cidde ) de kendilerine sığınacak yer aradılar. Vehabiler, kısa bir muhasaradan sonra ( Mekke ) ye girdiler. Pek az kan dökmekle beraber müthiş tahribat vukua getirdiler. Şehirde bulunan bütün dükkân ve çarşr ları yıktılar. (Makamı İbrahim )in etrafındaki altın parmaklığı ko- pardılar. Üzerindeki kıymettar örtüyü kaldırdılar. Başta, peygam- berin kabri olduğu bhalde, yıkma- dık türbe bırakmadılar, ( Hace- riesvet ) denilen) mukaddes taşı parçaladılar. Kâbenin eşyalarına varıncıyakadar şehri baştan başa yağmaladılar. Evlerde buldukları tütün çubuklarını, ipek elbiseleri kadınlara ait zinet eşyalarını, tü- tün denklerini, kahve çuvallarını bir meydana yığarak merasimle yaktılar, Sonra da; — Allah., mağfıret etsin.. Diye bağırdılar. Vehabiler, Peygamberin tür- besindeki yüksek kıymetli eşyaları müsadere ettikten sonra, türbeyi setreden kubbeyi de yıkmıya uğraşmışlar; fakat muvaffak ola- mamışlardı. Pek metin bir tarzda yapıldığı için yıkılamıyan bu kubbe, Mekkenin bazı müteassıp- larının maneviyatını artırınış ve onlarda gizli bir hareket hissi uyandırmıştı. Nihayet, bir İyanlı fedai ortaya atılmış; Vehabilerin buşkumandanı (Abdülâziz)i namaz kılarken bir hançer darbesile yere — yuvarlamış; mukaddesatâ karşı yapılan hakaretlerin intika- minı bu süretle almıştı. Vehabiler, bu İranlı fedaiyi dici diri ateşe yakmâkla iktifa etmemişler; bunun acısını çıkar- mak için sahilde bulunan (Cidde) şehrini de tahrip ve yağmaya karar vermişlerdi. Bu karar da derhal tatbik edilmiş, Vehabilerin eline külliyetli miktarda para ve eşya geçmişti. Abdülâzizin katli üzerine ordu kumandanlığını — deruhte — eden (Suut ) bu müsait vaziyeti gör- dükten sonra, o havalide tamamen yerleşmişti. Artık Mekke, Medine ve Ciddelilere göz açtırılmıyor; en küçük kabahatler, en ağır cezaların tatbikine vesile teşkil tahrip edenlere ediyordu. En ehemmiyetsiz bir Bal_)ıâli hırsız töhmetile hâkimin huzuruna sevkedilenlerin derhal bilekleri ke- siliyor; bilhaasa camilerde yoklama« lar yapılıyor; herhangi bir sebeple olursa olsun namaza gelmiyenler öldürülünceye kadar sopadan ge- giri.iyordu. * Vehabiler, bir taraftan Hicaz- da yerleşmekle beraber diğer ta- raftan da Surye Üzerine yürüyor- lar ve (Şam)ı tehdit ediyorlardı. Babıâli telâş içinde çırpınıyor; fakat şimalde daha büyük gaile- lerle meşgul olduğu için cenupta cereyan eden bu kanlı facialara karşı bir şey yapmıya muktedir olamıyordu... Vehabilerin bu ha- reketi, (Makam bı'âfet) in şevket ve azametini ae sarsmış; (Halifei ruyizemin) denilen ( İkinci Sultan Mahmut) u pek hacil bir mevkide bırakmıştı. İkinci Mahmut bu ha- caletten kurtulmak için Mısır vas lisi Kavalalı ( Mehmet Ali Paşa ) ya birtakım imtiyazlar vermiş ve (Mukaddes beldeler) in Vehabiler elinden kurtarılmasını rica etmiş- ti... Bu vazifeyi büyük bir şeref telâkki eden Mehmet Ali Paşa derhal işe ve fakat Ve- habilerin şiddetli bir taarruzları karşısında mağlübiyetle geri çe- kilmişti.. Lâkin bu büyük azim sahibi adam, vaziyeti, mahirane idareye karar vermiş.. Evvelâ Vehabilerle bir mütareke ve mu- ahede yapmış, bazı mühim Ve« habi kumandanlarını Mısıra davet ederek (Kahire) kalesine ka- pamış.. Bunların başlarını kestir- dikten sonra da karadan güzide bir suvari fırkası ile munta- zam taburlar, denizden de ağır toplarla müsellah gemiler gönde- rerek yeniden hücuma başlamıştı. Karadan ve denizden hareket eden bu kuvvetli orduya, Mehmet Ali Paşanın oğla (İbrahim Paşa) kumanda ediyordu. Ordu, çok iyi sevk ve idare edilmekle bera- ber, ilk taarruzda bozulmuştu. Fakat bu bozgunluk — İbrahim Paşaya bir derş oldu. Vehabilerin muharebe tarzını bir anda kavra- yan kumandan, kendisini ve or“ dusunu önüne katt. O kızgın çöllerde göz açtırmadan kovaladı. Hatta, ricat edenleri kâmilen dağıtmakla da kalmadı Vehabiler tarafından kuvvetli bir suretto tahkim edilmiş olan (Der'iyye) ka- sabasını da cebri bir hücumla aldı. -Vehabilerin bu perişan ric'- atinde kumandan (Suut) IIMOİİ' A ve İstan- Çü d Kİ z nn lebelde Yeğiae d on psi Ğ= dııgî.l:rîıı günahını © taşıyormuş gibi birçok azap va işkencelerden geçirildi. En niha- yet, başı kesildi. (Halifei ruyi- zemin) in kudret ve azametini göstermek için saray kapısının önüne atılverdi. (Yarın Vehabilik hareketine ait Üçüncü makaleyi ,('_k",y""k'“ ız.) İnhisarlar U. Müdürlüğünden: El ile işler beş adet mantar makinesi satın almacaktır. Talip- lerin şartnameyi gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek için (27/5/934) pazar günü saat (15) te Galatada Alım Satım Komis- yonuna müracaatları. *2565,, * * İnhisarlar Alım Satım Komisyonu Cibalide Levazım İdaresi

Bu sayıdan diğer sayfalar: