17 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Garip Bir Kazanç Vasıtası.. Mahkemeye intikal eden bir Lizbonda | zabıta vak'ası :or- tekizde — şimdiye nL Hlreyeni v n e hiç - işidli- Bbir meslek memiş, — yepyeni bir kazanç vasıtasının icat edilmiş olduğunu meydana çıkarmıştır. Bakınız ne şekilde: Turing kulübün — benelmilel seyahat vesikasını hamil olarak İberya yarımadasında otomobille cevelâra çıkmış olan bir İngiliz Lizbon sokaklarının birinden ge- çerken bir dönemeçten karşısına bir adam çıkıverir. İngiliz derhal firen yaptığı için otomobil adama yarım metre kala durur. Bu- nunla beraber — İngiliz. adamın derhal yere yatarak feryada baş- ladığını görür ve hayret eder. Tam bu sırada ikinci bir adam peyda olarak Ingilize yanaşır: — Adam yaralandı, on lira veriniz de zabıtaya şikâyet etme- sin, der. Fakat İngiliz pişkin olduğu için meselenin mahiyetini kavrar ve hemen karakola koşar. Anlaşılıyor ki Lizbonda oto- mobilcileri tehdit ederek soyan bir çete vardır. x» Loııdrnrıın büyük noterlikle- rinden — birinde istihdam Memuriyet edilmekte — olan İhasıl sigorta Lajos ismindef bir edilir? hayet — verilmesi ihtimalinden şüphelenmiş, Istikba- lini temin etmenin çarelerini ara- miya koyulmuş ve kendi zehabına göre de bulmuştur. Bu çare ne olsa beğenirsiniz? Lajos bir gece herkes çıktık- tan sonra dairede kalarak noter- liğin ne kadar dosyası varsa hepsini de — toplıyarak — sobada | yakmıştır. — Düşüncesine — göre: Kendisi dosyaların bütün kuyuda- | tını ezbere biliyordu ve dosyalar ortadan kalkınca bilgisine ihtiyaç hasıl olacaktı, bu itibarla vazifesi de sigortaya girecekti. Mahkeme bu kâtibi hem hapse hem de hapisanede yanan dosye- lerin hatırda kalan - kayıtlarını yazmıya mahküm etmiştir. Bun- dan başka kâtip bu İş mukabi- linde para da almıyacaktır. Misis Powel - iş- minde — bir - karı koca bu hafta ba- şında evlenmeleri- nin 60 ıncı yıldönümünü idrak etmişlerdir. Erkek 87, kadın ise 81 yaşındadır. Dokuz çocukları olmuştur. Beşi kerkek, — dördü kızdır. * Olurduğu köyden hiç çık- mamış, denizi hiç görme- miş, sesli sinema- 'e radyoyu hiç işitmemiş, ömrün- de bir gün dahi tatil yapmamış bir adam, dünyanın geri kalmış muhitlerinde tasavvur - edilebilir. Binlercesi vardır. Fakat Ingilte- rede böyle bir adamın mevcut olabileceğine inamılabilir mi? Bu- nunla beraber bu inanılmıyacak rekora sahip olan bir Ingiliz var- dir. Deyli Ekspres gazetesine mazaran adı Robinon'dur. Ingilte- JFenin şimalinde Denton köyünde oturur, yaşı (71) dir. B zat vazifesine ni- | —H En büyük türklerden biri de, hiç şüphe yok ki, Babür şahtır. Aksak Timurun dördüncü göbek- te torunlarından olan Babür, anası Kutluk Nigârdan dolayı da Cem giz Han neslindendir. Babür, çok şeyler yapmış ve yapabilmiş adamlardandır. Baba- sından küçük bir toprak ve kıymetsiz bir taht tevarüs etmişti. Yaşı © sırada pek küçük olduğu için düşmanlarının — entrikalarına mağlüp oldu, baba mirasını çar- çabuk elinden kaptırdı, serseri bir prens haline girdi. Artık öm- rünü dağlarda ve bir nevi çete reisliğile geçiriyordu. Fakat bu şerefsiz, ayni za- manda tehlikeli hayat, Babür için bir ders ve bir imtihan dev- resi teşkil etti, yersiz. ve yurt- suz prens o devre sonunda dün- yanın en muühterem bir hüküm- darı mevkiine geçti, Hindistanda muhteşem - bir imparatorluk kur- du, çağdaşlarına değil tarihe bile parmak ısırttı. Babür için müverrihler, sekiz büyük meziyeti vardı derler ve bunları şu suretle sıralarlar: Yük- sek bir muhakeme, necip bir ihtiras, düşmanı yenmek mele- kesi, idare küdreti, milletini hoş- nüt —etmek san'atını, dostunu düşmanını — tatlılık ile oyalamak hüneri, asker gönlüne hâkim ol- mak kabiliyeti, adalete candan | bağlılık, bütün bu meziyetlere onun ince bir şair olmasını dâ ilâve ederler. Bence Bablirün yüksek mezi- | yetlerinden biri doğru özlü ve doğ- ru sözlü olmasıdır. Tercümeihal- lerini kendi kalemlerile yazan hiç | bir hükümdar tanımıyorum ki bı- raktığı eserde Babür gibi samimi olsun, Büyük Türk hayatını ya- zarken yalnız hakikati tasvir etmiş ve kendi günahlarını bile apaçık hikâye etmekten çekinmemiştir. Babürname namını taşiyan 'bu eserin ne kadar dürüst kaleme alındığını göstermek için birkaç | fiıkrasını kaydediyoruz: “ Birgün kayığa binüp rakı içtik. İyice sarhoş olduk kayıktan çıkıp atlara bindik. Dört nale gi- diyorduk. Elimde bir meşale var- dı. Kâh sağa, kâh sola yıkılıyor- dum. Sabahleyi: ON POSTA- - Tarihi Müsahabe Ölmesi Beklenen Hastadan ÖlümüÜstüne ÇevirenAdam! Bu Babür'dür GaripBirHâdi geldiğimi — söylediler. - Haberim yoktu. Çadıra gelince kusmuştum. “Cuma günü Kâbilde şarap içmek için bir toplantı yaptım. O gün Dost Bey'öldü. “Bakihiz, i kılıç vuruşmasında yenen bir. a- damdı. Bakihiz adından da anla- şılir, kadın gibi yaşamayı seven bir erkekti. Fakat bu huy, onun yiğit bir dost olmasına mani teş- kil etmedi!,, Bu da bir başka parça: * Kâbilde Menekşe bahçesine gidip havuzun kenarında içtik. Ge- ce hamama gittim ve orada kal- dim. Ertesi gün Terdi Beyle bu- luştum. Kendisine yüz lira verdim. “ Şarap aldır, içelim,, dedim. Küp küp şarap getirtti. İçmeye başladık. Terdi Bey bana: * Höl- höl enike sizinle beraber şarap içmek istiyor ,, dedi. Ben, bir kadının şarap içliğini henüz gör- memiştim, “pek iyi getiriniz ,, dedim. Şahi adında bir kalender ile rübap çalmasını bilen birini de çağırttım. Çok iyi eğlendik. Ben kırk yaşımda içkiye tövbe etmeyi kurmuştum. Şimdi otuz dokuz yaşında bulunuyordum. Bu sebeple HFÜU BUeKEY GA EuSAERANASANEEAENNLakAReşReRaEn ESEE veEnENLENe Beki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün bakları mahfuz ve gazetemize aittir. L yrrercce ' ABONE FiATLARI z —e Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kurüştur. Gelen evrak geri verilmez. ilânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâazımdır. Son Posta | LXevmi, siyasi, Havadis ve Halk gazetesi | gİ SY g ” selle Bit panm bir sene daha içecektim ve çok içiyordum. ,, | İşte hayatını tasvir etmekten çekinmeyen — Babür, Hindistanı zaptetti, — yıllarca ağır harplar | yaptı, parlak zaferler kazandı ve İskenderle Cengizin — yalnız kenardan - seyrettikleri - bu tariht ülkede yaşayacak bir devlet kur- du. Ayni zamanda Hindistanı gü- zelleştirmeye çalıştı. Bu yoldaki himmetlerini kendisi ne mütevazı bir lisan ile anlatıyor, bakın: * Hindistanda ırmaklardan baş- ka akar su olmadığından bu mem- lekete kanallar yaparak hayat vermek, bahçeler yapmak istiyor- dum. Büyük kuyular kazdırdım, bentler yaptırdım, havuzlar vücu- da getirdim, hamamlar inşa ettir- dim. Her tarafa ağaçlar diktir- miye başladım. Bahçeleri karma- karışık olan bu memlekette mü- tenazır, güzel görünüşlü bahçeler yaptım. Bu bahçelerde tam bir san'at ile güller, nerkisler ve bü- tün çiçekler sıralandılar.,, - Bu büyük adamın ölümü, eş- siz bir. hâdisedir, inanılmıyacak bir garabettedir. Fakat kendisi | yazdıği için inanılmak lâzımdır. Biz, müsahabemize mevzu teşkil eden bu garibeyi yine onun ka- | leminden sütunlarımıza geçiriyo- ruz: Bedahşanda bulunan — oğlum Hümayun, bana gelmek için yola düştü, birkaç gün içinde Âğraya yetişti. Geldiği vakit anası ile kendisinden bahsediyorduk. Yü- zünü görünce - yüreklerimiz gül goncaları gibi açıldı, gözlerimiz aydınlandı. Şerefine — ziyafetler verdim, bir müddet beraber bu- lunduk. Sonra “ Sünbül,, e gitti, orada altı ay oturdu ise de hüm- madan kurtulamadı. Kendisini kayıkla Delhiye, oradan da Ağra- ya naklettirdim. Tedaviye rağmen hâli fenalaştı. Hocalar, en kıiymetli — şeyimi feda edersem İyi olacağını söyle- diler vE meselâ son harplerimden birinde ele geçirip te Hümayuna verdiğim büyük elması sadaka Wolırık bir fakire bağışlamamı | tavsiye ettiler. (Onların sözlerini | doğru buldum, fakat bir elmas | parçasını “en kıymetli şeyim ,, olarak kabul edemedim. İnsanla- x yatı miş Ve Ka ıştır.. Kari Mektupları — | Ka Tavşancıllıların — Bir Ricası S Bu sene tertip olunan Sapi j tenezzüh — trenlerinin maddi V& manevi İstifadelerinin çok oldu muhakkaktır. N Bizim köyümüz de İstanbulk bir buçuk saat mesafede ve trtf güzergâhında — yetiştirdiği üzüm” | lerle pek meşhur olan tavşan ee dır. Tenezzüh treni Tavşancili | uğramadan geçiyor. ç 20 güne kadar Üzüm mahsü kemale erecektir. Halk burüj görmek buradan da istifade mek ister. Trenin — Tavşancilâ uğraması köy halkı için de ',ı istifadeler temin edecektir. a Tenezzüh treninin Tavşancılâ İ da uğratılması — için ılikıw makamlara emir verilmesini myb” | terem Nafıa Vekilimizden ricâ | ederiz. * : a l sola şıkılıyordum, Tavşancıllılar namına: Elır ;.' Tramvay Arabalarında Temizlil | Belediyenin — nakil vasıtalari | için koyduğu sağlık ve teıııill'k nizamları arasında pis ve İ elbiseler tramvay — arabalarınâ binmek (İsteyenlerin menedilme” sine dair kayıtlar vardır. Buna rağmen çok defa arg” — baların içinde yağ ve et ve bas hık kokusu içinde elbiseleri kılb.' kasap ve balıkçı çırakları, sebze" ı vatcı, lağım amelesi, makine t47 — mircisi, bakkal çırakları ve dabâ birçok üstü başı pislik içinde — kimselere tesadüf edilmektedir. î | | Bittabi bu vatandaşların da tram* — vaydan istifade etmek haklarıdır. — Fakat iş elbiseleri ile binerek — ve herkesi tahatsız ederek değil. — Arabalar da kirlidir. Dezenfete edilmiyor. Camlar kirli ve pers — deler bozuktur. Bundan başka sabahleyin Beyoğluna çıkan arr” balar hep birincidir, 15, 20 da- kikada bir ikinci araba geliyc. Bunun için çok bekleniyor. Biletcilere bir kurs açmalır — dır. |Bunda terbiye ve belediye — kanunları ve temizlik hakkında telkinatta bulunmalıdır. ğ İstanbul: İsmail — | l Cevaplarımız I t Maaril bahasi etrafında kııilıriuıl'g_ den, bir mahkümiyet bakkında I:K; Rahmi, Tosya — köyleri — mektepleri | hakkında Muharrif imza ve işaretlerilt — vergi kaçakçılığı bakkında — imzasif | moktup gönderenlere: Z| İmzasız ve adressiz veyaht' | bunlardan biri noksan olan meis — tuplar nazarıdikkate alınmaz vt cevap verilmez efendim. | erkecane saEReSLENESeRAYa sane LA eecececALENAELLELAELAAM | rın en çok kiymet verdikleri şeyr — “hayat ,, dır. Ben bunu oılul“'" feda etmeli idim. a “Binaenaleyh Hümayunun od * sına girdim, yatağının başındc0 — başlayarak — etrafında üç kert döndüm ve dönerken ynreğiıl“ olanca saffetile “ oğlum, oğlunu bütün ıstıraplarını Üüzerime alıy9” — rum ,, diye bağırdım. O ıınu?: bana bir ağırlık, ona hafifli geldi. Yatağında daoğruldu. Beit fenalık duymaya başladım, yatağt düştüm. Hemen devlet ric lini toplattım, Hümayuna ııdıkü“ | yemini ettirdim ve kendisini tah oturttum. ,, ; Babürname, bu satırlarla biteft — Çünkü Babürün hayâtı da bu dise ile bitmiş ve kapanmıştı. OA T Hesoka. .D TÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: