13 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 İkinci teşrin Pazarlıkla Mücadele | —Şu ayakkapları kaça verirsin! — Sizin güzel halırınız e için sekiz liraya olur. > Üç liraya verirsen alırım: — Aman efendim ne diyor- sunuz sermayesinden aşağı fiat verdiniz. Münakaşa uzar, pazarlık kız #ır.. beş dakika, on dakika, ya rım saat çene çalındıktan sonra Pazarlık biter, müşteri ayakkap- .. Kaça mı? çok pa değil ya üç buçuk lira” ya yahut ta dört liraya. * — Bu kumaşın metresini kaça verirsiniz? — Dört liraya bir para aşağı olmaz! — Üç metre kesip sarınız. Alışveriş | bitmiştir. Bitmiştir amma pazarlığa kalkmıyan müş teri de a oturmuştur. Biraz gayret ydi, metresini bir liraya almasa bile iki liraya haydi haydi alırdı. - Memlekette bir alay mücadele temiyeti var, içkile mücadele temiyeti, veremle mücadele ce- miyeti, ihtikârla mücadele cemi- pe şununla mücadele cemiyeti, ununla mücadele cemiyeti. ma asıl mücadele edilecek şeyin cemiyeti yok. Pazarlıkla müca- dele etmek için bir “ Pazarlıkla mücadele (cemiyeti ,, kurmak kimsenin aklına gelmiyor. * Bir malın değeri şu kadardır. Satıcı satacağı fiatı evvelden ta- #arlamıştır. Müşteriye tasarladığı fiatın aşağı yukarı bir misli faz- lasını söyler. Müşteri bu fiattan alırsa bal gibi aldatılmıştır. Pa- zarlığa girişirken çenesi yorulur amma kesesi boş yere boşalmak- tan kurtulur. Satıcı aldatmış, alıci aldanmış olmaz. * Ne olur satıcılar, ne olur müş- teriler şu” garibeden elbirliğile vazgeçiverseniz de me satıcı faz- la fiat söyleyip (o pazarlıktan sonra inmiye mecbur kalmasa. Nede mlişteri pazarlıksız bir şey almıyacağı hissini saticıya verip onu evvelden fazla para İstemiye mecbur etmese. » Cemiyet kuracağım, mücadele edeceğim, bağıracağım, çağıraca- ğım, hulâsa bu pazarlık denilen usulü ortadan kaldırmak için ne yepmak lâzımsa hepsini yapaca- ğım.. bıktım artık canım. dük- kân dükkân dolaşup çene çalmak- tan hoşlanmıyorum! Pazarola Ee Unutmıya- yım Hasan Beye birini tanıttılar, — Bir kostüm yaplıracağım amma kumaşın tersi kostümün yüzü olsun istiyorum. — Neden Hasan Bey? — Bir se: onra tersine çe- virtmek için yeniden para ver- mekten kurtulurum ! SON POSTA 7 Bir Memur Ağzından Bugün #yu otuzu Bitirdik yağı, tüzü; Sığır eti alamam; Nerede kalınmış kuzü.. Kalmadı cepte para: Ne tütün ne sigar: Ayın bu son gü Kalbime açar y Aym biri öbür gün, D ğişir her şey bütün; Bizim ev şenlenecek, Olacak sanki düğün! P,O.H.B. Hayır Hasan Bey terziye çıkıştı: — Bu pantalon kısa olmuş. Hayır efendim, pantalon kısa değil; sizin bacaklarınız uzun! | Sütçüler Süt Güğümlerini Taksimde Bir Çeşm — Her.esin bimesi lâzımge- len spor bokstur. — Herkes boksör olacak de- ğil ya Hasan Bey.. — Boksör olacak değil amma evlenecek | eden Do'duruyorlarmIiş Sütçüler — Hasan B. bugün sit bulamadık, ne satacağımızı şaşırdık ka'dık.. * Hasan B. — Eyvah, desenize Taksimdeki çeşmenin de suyu kesildi. yanma a az — Birdenbire Hasan Bey otomobil geçirene gitmişti: — Saatte kaç kilometre gidi- yordunuz? kazası » — Saat olmamıştı Hasan Bey daha ancak beş dakikalık bir yol gitmiştim ki otomobil birdenbire devriliverdi. Nasihat Hasan Bey mektebe giden oğluna nasihat veriyordu. — Oğlum anlıyorum ki mu- allimin söyledikleri bir kulağından giriyor, öbür kolağındam çıkıyor; hiç olmazsa bir kulağına biraz pamuk koyda öteki kulağından giren ondan çıkmasın! Keşki Hasan Bey allesile (birlikte Paristen dönen dostuna sordu: — Iki günde koskoca Parisli nasıl gezebildiniz?. — Gayet kolay Hasan Bey, kızım müzeleri gezdi, karım büyük mağazaları, ben de eğlence yerle- rini, Böylelikle iki günde -bütün Perisi gezmiş o'dul “İki Günde mama a a ANN Isırmaz Hasan Beyin bir köpeği var- dı, dostları sordular: — Köpeğinize yaklaşsak bir lelilike var mıdır? — Hayır, yaklaşın. mazsanız kat'iyen ısırmaz! Tanımaz Hasan Bey birini ziyarete git- ti; hizmetçi kapıyı açtı. — Beyefendi evdeler mi? — Hayır efendim sokağa çık- tılar.. — Geldiği zaman kerdisini ziyarete geldiğimi söylersiniz! — Kim geldi diyeyim. — İsmimi söylemiye lüzum yok esasen beni tanımaz! Topraktan Oğlu Hasan Beye: — Baba biz topraktan vara- tılmışız öyle mi? Öyle oğlum.. — Ya zenciler? — Onlar da öyle.. — Demek biz kireçli toprak- tan yaratıldık, zenciler de siyah topraktan! yaklaş Koku Hasan Be; söyledi: — Şimdi kadınlar eskisi gibi çeşit çeşit kokular sürünmüyorlar. Yalnız bir tek koku kullanıyorlar. — Ne kokusu Hasan Bey? — Benzin; görenler: Otomobik leri var da bu koku oradan sinmiş zannetsinler diyel Takma — Hasan B. ağızlarında çürük dişi olmıyan kimler vardır — Takma dişliler) Belli Hasan B. sordu: — Zevcemle tanişmiyorsunuz değil mi? — Evet Hasan Bey henüz © şerefe nail o'amadık. — Tanışmadığınız ne belli! Gençleşince Hasan Beyin karısı bir şapka almıştı. — Bu şapka, rençleştirdi. asan Bey cevap verdi: ke iki tane birden al dedi, beni on yaş Beya sordum: — Yüz sene evvel bilinmiyen iki şeyin adını söyler misiniz? Benim'e, senil Basit Bir genç ha rım maskeli bir baloya gidecek- “SAdamın adı a- “eayipti. o Hasan “Bey mendilini çı- Ökard. Bir di- Zğtüm yaptı. Sor- dular: Hasan Bey lokantada garsona: — Keşki lokantanıza bir hafta evvel gelseydim! Dedi, garson Hasan Beyin yüzüne baktı; — O zaman bu et daha yeni pişmiş olacaktı! İyileşmedi Hasan Bey hasta idi, doktor tavsiye etti: — Termometre koyacaksınız. Üç gün sonra doktor yine geldi. Hasan Beyin karısına sordu: Termometre koydunuz mu? — Koydum doktor. Üç gün dür de koltuğunun altından biç çıkarmadım amma, faydalı olmadı, bastalığı hiç iyileşmedi. ti, Hasan Beye sordu: ; — Tanınma- mek için nasıl gitsem Hasan B. — Gayet ba- sit hanımefendi, yözünüze,dudak» , larınıza, kirpilei Yeni tanıttık- lerinize boya sür- ları adamı gör terdiz — Beyefendi- »in İsmi biraz meyiverirsiniz. Bu halde kadar” sizi gör şimdiye — Iki odalı bir aparuman için elli lira çek değil mi? memiş oldukları — Bu parayı vermekle bir de radyo satın almış için tanıyamaz» gibi olacaksınız. Karşıki evde her akşam çalarlar! lar. — Hani zevcenizle beraber geleceğinize 8öz verdinizdi Hasan Bey.. — Sahi ben de yanıma bir şey almayı unuttum; »osba nevdi diye düşünüp duruyordum | güç te unutmıyas vim diya!

Bu sayıdan diğer sayfalar: