8 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İzmit Köylerinde Son Posta Izmit( Husust )—Şehire iki sa- at mesafede ve Gültepenin ete- ğine bitişik suları, bavasile * ve nihayet bir taraftan — Sapanca gölile Izmit körfezini ve önünde yaz, kış yemyeşil duran dalgali arazisi ve cıvarında sık sık bü- lunan yemiş ağaçlarile seyrine doyum olmayan güzel manzaralı dörtyüz hanelik, İzmitin Suadiye adlı bir köyü vardır. Bu köye Çepne de derler. Köyün hemen yanıbaşında koca bir kayanın içinden akan ve yazın da değir- men döndüren kestanesuyu var- dır, Bu suyun yanı güzel bir mesiredir. Yazın ekseri günlerin- de bu suyun başı, İzmitten gelen birçok kimselersa doludur. Köy ahalisi Batum muhacirleridir. Anadolunun her köyünde ol- duğu gibi bu köyde de misafire çok güzel bakar ve hürmet eder- ler. Bu köyün yegâne varidatı tütündür. Ve hemen, hemen her- kes tütünle uğraşır vaziyetini te- min eder. Diğer köylerda çıkan tütünlerin kilosu elli kuruşa satı- hrsa bu köyün tütünü nefaseti itibarile güzel olduğundan muhak- kak 25 kuruş fazla eder. Köyde | beş sınıflı çok güzel bir mekteb vardır. Okuyup yazma bilmeyen yok gibidir. Köyün hbemen civa- rından başlayan ormanlar, İzniğe kadar uzayıb gider. Köy ihtiyar heyeti, köy kanununa göre köy- lünün en küçük dertlerine kadar yakından bir alâka ile bakarlar. Cuma günleri köy meydanında oldukça kalabalık bir pazar ku- rulur ve civar köyler işlerini kasabaya gelmeden burada gö- rürler. İzmitten eski «Çuhane» ye kadar muntazam şosaya bağlı olan köy yolunda kışın en ça- murlu — günlerinde — müşkülâtsız gitmek kabildir. Köyün çok çalışkan ihtiyar heyeti şehirden gelen şoseye bir- leşmek üzere köy yolunun mun- tazam ve şose halinde yapılma- sına karar vermiştir. — Suadiye köyü nahıye olmaya çok lâyik bir köydür. Vahbi Cem Aşkım Merzifon (Hususi) — Muallim Vehbi Cem öz Türkçe ile bir İstida yazarak kaymakamlığa git- miş, Aşkım soyadını aldığını bil- direrek kütüğe yazılmasını İste- miştir. Kadınhanında Radyo Kadınhhanı (Hususi) — Tüc- car Bay Niyazi evini halk ve memurlar İçin bir okuma ve din- lenme odası haline koymuştur. Belediye Başkanlığı da buraya bir radyo koydurmayi faydalı bulmuştur. Alpulluda Yeni Bir Ambar Alpullu (Hususi) — Alpulluda her gün bir parça daha güzelleş- me hareketi vardır. Yeni binalarla yepyeni bir çehre alan Alpulluda şimdi bir de yeni ambar binası yapılmıştır. Kooperatif teşkilâtı oldu- şu halde Alpulluda hayat Lülebur- gaz, Babaeski ve Hayreboluya nisbetle daha bahalıdır. Trabzonda Hazırlık Trabzon, (Hususi) — Belediye meclisi sıhhi zabıta nizamnamesini hazırlamış bulunmaktadır. Yeni saylav seçimi için hazırlıklara başlanılmıştır. .Ayvalıta İstanbulun Minareleri Ayvalık, (Hu- susi) — Ayvalık sahili İstanbulun boğaz ve adalar sahillerini andı- ran bir güzelliğe maliktir. Yalnız bir farkı vardır. İstanbul sahille- rinde göze ilk çarpan kubbelerin etrafında siv- rilmiş minarelerdir. Burada İşe zeytinyağı fabrikalarının bacaları göze çarpar. Her sabah Dal- yan boğazından kasabaya doğru ilerlerken müezzin gsesleri yerine fabrika düdükleri işidilir. Cümhuriyet meydanı yapılan belediye meydanı yeni yapılan rıhtiımla hem genişlemiş, hem de temiz ve muüntazam bir saha haline getirilmiştir. Ayvalık kay- Yerine Fabrika Bacala rir Ayvalıktan güzel bir görünüş makamı eski emniyet müdür muavini Hüsnüdür. Halk kayma- kama, keymakam halka ısınmıştır, Bunun için işler iyi yürümektedir. Burada bir Ortamekteb vardır. Bu mekteb eski Türk ocağı tara- fından gecelik İlkmekteb olarak kurulmuş, sonra meslek mektebi halino - geçirilmiş, daha sonra da orta mekteb olmuştur. Bu mekteb- de memlekette bulunan mühen- dis, doktor, kimyager, edebiyatçı ve saire gibi bil- giçler ders okut- makta iken ge- çen sene Maarif bakanlığı mekte- rı Yükselir ve muallim kad- rosunu da bizzat bakanlık tanzim etmiştir. Ancak bugünlerde bu ortamek- tebin ikmal mektebi haline konul- duğu söylenmektedir. Bu söyle- nenler tahakkuk ederse elyevm mektebde okuyan 230 talebe çok müteessir olacaklardır. Ayvalıklılar muhitin bir Liseye bile ihtiyacı varken 10 senelik ortamekteblerinin ikmal mektebi haline getirilmiyeceğini ummakta ve haklı olarak mekteb muallim kadrosunun tamamlanmasını bek- lemektedirler. Bigada Köylü Yerli Mallardan Başka Mal Almıyor Biga (Hususi) — Tutum haftası için burada hararetli hazırlıklar vardır. Burada bilhassa dokuma üzerinde ya'nız yerli malı satışı yapı.lmaktadır. Yerli malı satan ve 1500 lira sermaye ile çalışan bir manifaturacı bir senede 16 bin J1iralık iş yapmıştır. Bu, halkın yerli mallarına rağbetini göstermektedir. Antalya Wüzesi Antalya ( Hususi ) — Haliha- zırdaki müze binasının İşe elve- rişli olmadığı anlaşılmış, Selçuki- ler zamanında yapılmış — olan Yivlimli minare adlı camiin müze ittihaz edilmesi karalaştırılmıştır. Yivlimli minare Selçukilerin en nefis eserlerinden biridir. Anlalyada Hayvan Parkı Antalya ( Hususi ) — Aygır deposu yanında yaptırılacak hay- van parkının suyunu temin için büyük bir havuz inşasına başlan- mıştır. Su yolları da yapılmaktadır. Antalyada Eğlence Yerleri Antalya, ( Hususi ) — Gazi parkında — yapılan — asri gazino ikmal edilmiştir. Parkta ayrıca kameriyeler vücuda getirilmekte, yazın —banyo ihtiyacına cevap vermek İçin de deniz kenarında te- sisat yapılmaktadır. Antalya Defterdarı Antalya, (Hususi) — Bursa Defterdarı Rüştü buraya tayin | edilmiş, gelmiş vazifesine başla- miştir. Antalyada Portakal Antalya (Hususi) — Bu sene portakal mahsulü az, fakat nefistir. Bin portakal 8 liraya satılmakta- dır. Pirinç mahsulü çok iyl olmuştur. ve burada pirinççiliğe ehemmiyet verilmektedir. Antalyada Çocuklara Yardım Antalya (Hususi ) — Hayrıse- venlerden Kemahlı Ali Oğuz kimsesiz çocuklara yardım İçin Çocuk Esirgeme kurumuna bir çuval pirinç vermiş, ayrıca beş öksüz mekteb talebesine de elbise, ayakkabı, gömlek, çorap, şapka vermiştir. Cemal Dogay ve berber oğlu Cemal de birer çuval pirinç vermişlerdir. Binalar —- T — M S Taşköprüde Güzel Taşköprüde jandarma staj bölüğü binası Taşköprü ( Husust ) — Kazamızda göze çarpan yeni binalardan birisi de jandarma staj bölüğü binasıdır. Burası bir mektep halinde- dir ve çok güzeldir. Jandarma kumandanı Kerim Bey yeni bir proje yapmıştır, merkeze bağlancaktır. bu projeye göre bütün köyler telefonla biribirine ve bi kadrosuna almış | çünkü kişi kendin, Geliboluda Heyecanlı Bir Sürek Avı Yapıldı Gelibolu (Husust ) — Avcılar kurüumu Gelibolu ve civarı İçin çok faydalı olmuştur. Kaymakam Niyazi bu kuruma çok yardım etmektedir. Doğanaslan köyünde 'avlanan kurum Üüyeleri bu avda 7 domuz . vurmuşlardır. Bu avda bir domuz can korkusile Kayma- kam Niyaziye hücum etmiş, fakat Bay Niyaz.nin — soğukkanlılığını elden bırakmaması neticesi olarak fena bir akıbete meydan veril- memiş, Kaymakam domuzu öl- dürmüştür. Niksar Caddesi Niksar, (Hususi) — Diğer ka- sabalarla kasabamızı bağlıyan ana caddenin kaldırımları bozuktur. Belediye caddeyi taşla döşetmek için hazırlıklara başiamıştır. Karamanda İdman Yurdu Güzel Bir Kurs Açtı Karaman, ( Hususi ) — Idman yurdu memleket gençlerinin bik gilerini arttırmak için gece kurs- ları açmışrır. Bu kurslarda 6 ayda 3 devre yapılacak ve muvaffak olanlara ehliyetnameler varilecek- tir. Talebe için yaş ve cins farkı yoktur. Kurslar ilkmekteb tahsi- linden yüksektir.Kursta Türk tarihi, Fransızca, yurd bilgisi, riyaziye, üzel söz söyleme ve — yazma âerılerl - okutulmaktadır. Bartında Belediye Dilencileri Ça- İlştırmıya Karar Verdi . Bartın ( Husust ) — Belediye | dilencilerle mücadeleye başlamış, kat'i tedbirler almıştır. Yakalanan dilenciler boğazıtokluğuna Bele- diye hizmetlerinde çalıştırılacaktır. | Sakat, çalışamaz bir halde olan dilenciler de Belediye tarafından beslenecektir. Bartında Cümhuriyet Caddesi | Bartın (Hususi) — Cümhuriyet meydanına — ulaşacak — caddeye kaldırım — döşenmesine — devam edilmektedir. Döşenme işi Kırtepe mektebine kadar gelince bırakı- lacak, Üst tarâfı gelecek — yıl yapılacaktır. Fırka binasına ilâve olarak yapılan inşaata da devam edilmektedir. Dörtyolda Büyük, Fakat Metrük Bir Evkaf Zeytinliği Var - Dörtyol, (Hususi) — Bu sene Ceyhan ovasında ekim sahası çok geniştir. Sürülmemiş bir. santim yer yoktur. Erzin civarında ve deniz kenarında evkafa âit bir zeytinlik vardır. Fakat metrük ve haraptır. Senede 40 - 50 bin lira varidat getireceği kuvvetle iddia edilen bu zeytinliğin ıslâh edilmesi için evkaf tedkikat yaptırmış,ölç- türmüş, biçtirmiş, rapor hazırlat- miş, fakat senelerce evvel yapılan bu İş nedense yüzüstü kalmıştır. Dil Üzerinde Düşünce Nurullah Ataç Dilimizi niçin değiştiriyoruz? Bu sorgunun karşılığını arama" dan önce kendimize şunu soralım! Bir ulus isteyince dilini değiştire* bilir mi? Buna evet demek dili kişinit benliğinden ayrı Bayr Ak; — onuüll İçimizde yaşamıyan, ancak sonra* dan üzerimize taktığımız nesne" lerden olduğunu söylemektir. Bu: nu kim ileri sürebilir? Dil bizim içimizdir, bizim kendimizdir. Biz* | den benliğimizi sökmeyince onunl değişmesi de olamaz. İşin doğrusu da budur, bi benliğimizi değiştiriyoruz. Çünkü bir kişinin, ya bir ulusun benliği ne demektir? Benlik dil gibi, giyim gibi, yaşama biçimi gibi birçok işlerin, nesnelerin biribirine katılmasından doğar. Bunlardan biri, diştan ya içten, herhangi güçlü bir iİsteğin karışması ile değişince öbürleri de değişir. Biz. çoktanberi, şöyle böyle yüz elli yıldan beri değişiyoruz. Giyimi- miz, yaşayışımız değişiyor. Dil nasıl değişmez. Hem dil benliğimizde en kü- çük değişiklik olunca değişiverir; başkalarına o'sun, kendi kendine olsun, ancak dili ile anlatır. Konuşması gibi düşünmesi de dil iledir; demek ki dil onun baş İşidir; daha ileri gidelim, dil onun — kendisidir. Bir ulus değil, bir kişi bile isteyince dilini değiştiremez; ben- liği değiştikçe dili de değişir. | Herhangi bir yüzden kendisinde bir değişiklik olunca dili değişir; çünkü dili eski bulumunda sakla- mak onu sıkıntıya sokar. Acunda dil değiştiren ulus yalnız biz değiliz; yaşıyan her nesne durmadan değişir, öyle ki yaşamak — değişmek — demektir. Öbür diller de değişiyor; ancak daha ağır, daha yavaşça değişi- yor. Çünkü bizim soysal varlığı- mızdaki değişmeler onlarınkinden çoktur. - | Dil durmadan kişinin de, ulu- sun da benliğine uymağa çalışır. Bu değişme yıllardanberi sürüyor; şimdi öz Türkçe akını ( cereyan ) yani bir yüz gösteriyor. Bu, o de- ğişmenin gösterdiği yüzlerin so- | nuncusu değildir. Çünkü bugünkü benliğimizde dilimiz bizi yalnız sözleri ile Üzmüyor; konuşurken; | yazarken ©Oo sözlere verdiğimiz sıranın da bizi, büşüncemizi gös- termediğini duyuyoruz. Dil değişiyor, çünkü biz düşüne: — cemizi, duygumuzu en İyi anlatan sözleri arıyoruz. Dil daha değişe- — cek, çünkü göreceğiz ki söz, çok da olsa, düşünceyi göstermeğe yetmez, onu gösterecek olan söz- lerin sırası, «syntaxe» dir. Demek ki ister istemez onu da değiştire- — ceğiz; hayır! O da sözler gibi kendiliğinden değişecek. ' Yozgadda Soyadı Alanlar — Yozgad (Hususi ) — Muallim — Lütfi ( Özkan ), — müddeiumutz! — Nafız ( Kandemir ), noter Celâl — (Dürükan), müddeiumumi muavini Cemal ( Can ), muallim Hulüsi (Bitlis)) hâkim Ruşen ( Oktay ), hâkim Hakkı ( Pektaş ), hâkim Tahir ( Tekin ), müstantik Edip (Bozok), mürettib Osman(Üngör), evket (Ünsür), Mehmed (Aslar), lâl (Güngör), müce'lid Mehmc 4 (Erdem), odacı Mehmed (Mutlu) soyadlarını almışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: