14 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA z 'Sayfa 5 Hakkın Yeri Kalmadı İtalyanın Afrikadaki müstemlekeal Jarında Habeşlilerle r: ada geçen Kızılca andırır vuruşmanın - silâhlı Vüşmesinden sonra şimdi dil Ygasına şahit oluyoruz. Habeğşliler, in ediyorlar ki taarruza uğrıyan dileridir. — Yıllardanberi — yabanci Ayağı basmamış ve Habeş kabileleri- Aln dalmi bir uğreği olan tenha bir kıyu başında, birdenbire İtalyan kuv- ia tecavüzüne uğramışlardır Ve elde mevcud Habeş « İtalyan asına dayınarak Içi hakeme Vereceklerdir. — İtalyanların — iddiaları men akaldir. Diyorlar ki biz Slururkön onlar gelip çattı. Hatta bu am karşısında bir miktar çekildik. Sonra arkadan gelen yeni kuvvetlerin Yardımı ile geri püskürttük, yok yere taarruz edip zarar veren onlar *İduğuna göre uluslar aran adet mu- €e bize tazminat vermelidirler. k Bu iki iddisnm biribirinden ne dar ayrı olduklarını bir bakışta Yoruz ve ulualar Bizliği Kuru« Munda yer almış İkl ulusun bu ©e biribirine aykırı görüş sahibi alarından hayret ve hüzüm duyu- z. Bu hal bir defa daha gösteri- Yorki hak, mak ulusal ihtiraslar karşı- ada lâftan sayılıyor ve iç politikada tutmamayı bir türe sayanlar, dış Politika kahbeliğine mertliktes - ileri gözterlyorlar. Bu da anlatıyor ki M harbı bir baskınla başlıyacak- " Bu baskının bugün veya yarın Yapılması büyük beyliklerin ( devlet ) Kayiflerine bağtıdır. Onların arzusu le İetşoye mesağ vardır va baklan, ba derece ayak altına düştüğü bugüne zer bir devri, tarih, emis olunuz, kaydetmemektedir.— Süreyya Arnavutlukta Otlak Kavgası Tiran, 18 (A. A.) — Durieâne ve Tazarati ” kasabalırı — balkı” arasında kuvgası başgöstermiştir. Laza- İti halkı Ergeri mahkemesinin diğer aha halkımı haklı çıkarmasını Sekarm, otlaklara — müdahale Stmişler, araya jandarma girerek şıı kararmmı tatbik için uğraş- Deniz Silâhları 'Görüşmesi Gelecek Bahara Londra, 13 (A. A.) — İagilterenin teklifi üzerine Amerika, İngiltere ve Japonya arasında yapılmakta — olan deniz silâhları görüşmeleri Hkbahara bırakılmıştır. — Amerikalılara — göre, şayet Japonlar umumi bir uzlaşmıya yol açacak şekilde cevap verirlerse tehir - k kendiliğinden — ortadan kalkacaktır. Fakat Japonya, yapılan bütün teklifleri reddeder de plânler ürerinde gahın — derse o zaman iş daha nazik bir safhaya girmiş olacaktır. — İngiltere, Amerikan baş murahhasına, memleketlerine dönme- den evvel tokrar üç taraflı bir görüş- melere devamda bir mahzur olup olmadığını sormuş ve Amerika heyetl şu cevabı vermiştir: 1 — İhgilizlerle Amerikalılar, Vaşington muahedenamesinin esazlı- rında erkisl gibi müttefik mi dirler? 2 — Amerikalılar gittikten sonra müzakerelerin ancak diplomasi yo. luyla yapılabileceğini İngilizler kabul ediyorlar mı? Bir Mektebde Facia Müsamerede Bir Kat Çöktü Liverpul, 13 (A.A.) — Burada bir mektebde açılar sergi ve bu mi betle verilen konser esnasında, birinci katın birdenbire çökmesile (300) den fazla kimse yarslanarak hastahaneye götürülmüşlerdi. likten yere düşenler (400) kişi kadar vardır. Yaralıları hastabaneye taşımak ardaki kamyonlar getirilmiştir. düşen anneler, çocuklarını almak için polle kordonunu yarmalı istemişlerdir. Sazt 29 de itfalye ve polla efradı, enkuz altında kalan kimseleri kur- tarmak için, baltalarla kalın direkleri kırmaya çalışıyorlardı. Macaristan Ve Marsliya Cinayati Budapeşte, 13 (A.A.) — Hükümet fırkası köngresi hükümelin son dış işleri karşısındaki hareketini hararetle tasvib etmiştir. Bulgaristanın Yeni Belgrad Elçisi Sofya, 18 (A. A.) — Bulgaristanın yöni Bolgra elçisi M. Kazasol dün yenl vüzifesine başlamak için Belgrada gitti. Sev Yi Edebt 'Tefrika 16 leh[ı:n. merakla sordu : Ka İ',lıyııdıı inşallab; — yüzün 'or ha Beyhan, bislerinde ve karar- ki ant değişikliklerin nasıl Köp ta derhal keşfediliverdiğini _İ anlıyamıyordu; — demek, slerini Idare edi iyecek kadar .—.leuıl îd: Sîılılde. kaçmak Giki ti m'd alık, toplu at, onu, daha Küvvetle karabill ” a h !:ık veriyorum, Behice. - i? —_—_Hınf..şı.-ıd— kaçtığım — Evet, hak veriyorsun, fakat Öba tamamilo değil, Zaman ileride, tamamile hak ve- :ı_tiııcıni ve çirkin denme- aşi yerinde.. tahsili iyi vo:::ııuı silkik n bir serveti var... Şimdiki anda, böylesinin arkasından tlar, ı;ıım.. Senib ayağına m".-—- aha mı düşünüyorsun?. evlenmeyeceğim! demel bili- m ki bunu, biraz da kuyruk K ol;_nlıl,d söylerler. Hiç evlen- Ceğim, enlerin çi iste- Gökleri gibi koca Büdçislerdir. tinğleri yükseklerdedir, kısmetle- çıkan orta hallileri bir türlü Yecek &ıf. mediğine azareranın Ce rmne 14 / 127 944 i l Âşık beyenmezler. Ve böylece kocasız kahrlar. Sen, böyle misin? Senin lnız Harun Şinasi değil, daha cı tane bayranın vardır. belkil Ne biliyorsun? Beyhan, üzerine bir suç atı- ibi kızarmıştı: M—'- Aımıı. ne diyorsun, Behice? Behice, hiç temkinini bozma- yor_: Evet, ne biliyorsun!.. Sen etrafınla meşgul değilsin ki bunun varabilesin... Ne zaman arzu etsen, gönlünün dilediği gibi- sini bulursun... Bu yandan korkun yok... Ha, bak, bir de kalbi yar ralılar vardır, onlar da evlenmi- yeceğiml derler. Bunlar başkasın- dan olamadıkları hıncı, intikamı, kendilerinden alırlar. . Sen, allaha gükür, bu vaziyette dağilsin... Öyle ise, evleneceksin, evet nasıl olsa, muhakkak evleneceksin... , sahte bir hayretle lerini açmıştı: '.— Aman, bu ne kadar emni- yell.. Muhakkak evlenecek miyim? Behice, gayet ciddi idi: — Şüphesiz yavrum... Senin ibi güzel bir kızı bırakırlar mı? guıı, biç aklın yatıyor mu? — Aman, sus... Üzerlme fe- nalık geliyor. Zorla mı? — Zorla da olur... Güzel yara- tılmanın cilveleridir, bunlar... Bir İ Hapt_e Kazananlar ' Amerika, Buna Mâni Olacak Bir Takım Tedbirler Vaşington, 13 (A.A.) — Cümhur relal M. Ruüzvelt harpten istifadeye çalışanlar hakkın- da birjkanun hazır« İnmak Üzere — bir konferana — topla- miya — çağırdığını bildirmiştir. M. Berz. nard Baruveh e Ulusal — Kalkınma Kuramu eskl Baş. kanı General Con- son da bu konfe. ransa gçağrılmışlar. dır. M.Ruzvelt kom feransın, hiçbir za- man vaki olmiyacağını — umutlandığı bir hâdire için daimi bir kanun hazır- Fransanın Buğday Sıyasası Paris, 18 (A.A.) — Mebusan mec« Hisi, dünkü celsesinde buğday bakkın. daki kanun lâyihasının müzakeresine girişmiştir. x Paris, 18 (A.A.) — Hükümet, buğ- day stokları Fazlumını 1935 senesi ilk altı ayının vasali fiatı Üzerinden — &l- mak teklifi için (55) reylik bir. ekee- riyet kazanmıştır. |Staviski Rezaletinin Mabadi | Paris 13 (ALA.) — Stavizki mese- lesine öit tahkikat esnasındaki faali- yeti, hararetli kalem münakaşalarına yöol açmiş olan mevkuf polla müfet- tişi Bonni'nin dün müddelumumilik tarafından tahliye edilmesine karar verilmesi, siyasi mahafilde ve cikârı umumiyode biranz heyecamn suyandır- mıştır. Amerikadaki Otel Facla- sının Kurbanları Lavsing, 13 (Amerikadaj) — Dünkü otel yangınında ölenlerin sayısı 24 tür. | r(un. nasıl olsa, evleneceksin. Peki, arşına Harun Şinasi çıkmışken, fırsatı kaçırma... — Yani, daha İyisini bulamam, değil mi? Behice, yan yan baktı, omuz- larını oynatlı: — Harun Şinasiden, — daha enci diyemem, Çünkü ağzı süt an bebek olur. Ondan daha güzelini, daha şiririni, daha nazi kini, daha terbiyelisini belki bu- labilirsin, Fakat ondan paralısını bulacağını — pek — umamıyorum, Beyhan ? — Adeta onun avukatı gibi konuşuyorsun ? — Hayır... Senin avukatın gi- bi konuşuyorum, benim de menfaatim var... Beyhan, bir kahkaha atmıştı : — Ne tuhaf, Türkân da senin gibi söylüyor. — Aklı başında, doğru düşü- nen herkes böyle söyler. Eğer Türkân da, tıbkı benim gibi söy- ledise, bll ki, bu işte, onun da menfaati vardır. bunalmış Beyhan hayretten gibiydi : — Anlamıyorum, nasıl ne gi- bi menfaat ? Behice, etrafıma baktı. Sun- diye plâjının yolu görünmüştü : — Söyleyecek çok söz var amma, çimdi uzun sürer, vakti- miz yok... Yalnız şunu iyice bil ki, zengin dostlar, bu asırda, daha çok aranıyor.. Amma her gün sana mı olacağız, her gün sofrana mı konacağız, — başımız sıkışınca yardım mi İsteyeceğiz ? » Yeni ve mühim bir teşebbüse girişen Reisicümhur M. Ruzveli meselenin şimdi ele Alıyor linmanı — ufukta hiçbir harb bulutu olmamasmdan ileri geldiğini İlâve etmiştir. Japonyanın Gizli Deniz Sıyasası Novyork, 13 (A.A.) — Norld teleg- ram, Japonyonın Malezya yarım ada- sının Siyama Git kısmımda (kra) berzahında bir. kanal kazmak için Siyamı hükümeti ile gizli müzakereler yapmakta olduğunu yazıyor. Bu ka- nalın kazılması için otuz kilometre kadar yer kezlacak ve Japon filosunu bu sayede Singapurun — tehdidinden kurtulacaktır. Japonyada Dahili Sıyasal Buhranı Tokye, 13 (A. A.) — Japonyamın ea kuvvetli fırkalarından — biri olan sayukai fırkasının başkanı M Kiyo- şiakita etifasını vermiştir. Yeni hir fırka kuracağı bildirilmektedir. Ukraynanın Kurtulma Yıldönümü Moskova, 13 (A.A.) — Bütün mat- buât Ukrayana'nın Denikin orduların- dan kurtuluşunun (15) inel yıl dönü. müntt kaydetmektedir. Hayır ! Zengin dostlar, zengin arka- daşlar, bu zamanda, İhtiyat kuv- vetleri gibidir. Sen, biraz bulut- Tarda dolaşıyorsun. Senin, memu- riyete gelib gitmen, — birarz da Tüks — sayılabilir.. Habuki — biz, çalışmağa mecburuz, meden mi? bırak bunları... Buniar da uzur dur. Piâjda konuşulacak şeyler de değildir. Şunu hbatırında tut yalnız... Her hangi bir — dostu, bir ahbabı, bir arkadaşı düşünür- ken: O, muhlaç değil, — günün birinde benden yardım istemez! fikri yok mu, İşte bu kâfil Bu asırda, — dostluğu, — arkadaşlığı perçinleyen kuvvetlerden biri de Arabadan sıçrayıp — atlamıştı. Beybonın para vermesine mâni oldu: — Münasebetsizliği — bırak... Bugün misafirimsin... Züğürdüm, dedimse hemen kafama kakma... Arabacıya parasını verdikten sonra Behice kırıta kırıta yürü- yordu: — Hemen keseye davranma, küçükbanım... Daha milyoner ko- canın karısı değilsin... Beyhan, bayretle sordu: — Milyoner mi? — Bize göre.. Anlıyorsun bize göre... e Bebice, sol omuzunu kaldırdı. sol gözünü kırparak arkadaşına çapkın çapkın baktı. — Yoksa Mısırlı, Hintli prene- lere mi göz koydun? Behice, plâjim medbaline yak- Gönül İşleri Okuyucularıma Cevablarım.. Ankarada Bay M. Nuriye: *“Nişan kat'l mahiyette bir akid değildir, bozabilirsiniz, karşı tara- fın herhangi bir iddiada bulun- ması mümkün — değildir, yalnız eğer bu sözleşme kıiz - tarafının masraf etmesini mucib olduysa onu İsteyebilir, ayrıca akdin bo- zulması haysiyetini kıracak şekilde yapılırsa, mahkemeye müracaatta bulunabilir. Ihtiyath hareket etme- | lisiniz. ,, İzmitde Bayan S. Şakibeye: Kanan çocuğu, yedi yaşına gelinceye kadar sizde bırakır. O zaman hakkında ayrı bir karar almak lâzımdır. Fakat madem ki, eski tabirle öküz ölmüş, ortaklık ayrılmıştır, meseleyi dostca halle- diniz. a Bayan “M. N ,,61 Mektubunuzun mürselünileyhe varıb varmadığım tetkik edinir. Eğer varmış da cevabsız kalmış ise, İçinize giren şüphenin doğ- ruluğuna muhakkak nazarile bak- mak icab eder. Esasen, bu tetkik tavsiyesini de bir az fazla ihtiyat eseri olarak yapıyorum: Sizi se- ven bir erkeğin sizden hiçbiz haber alamamış olsa bile mek- tubsuz bırakmıyacaktı. * Bilecikte Bay (M. N. Bijyeı İki kız hakkında verdiğiniz melümatı — karşılaştırdım: Eğer maksadımız — bir az şen, bir az serbest, bir az refaha mubhtac bir yuva kurmasa İstabulluyu tercih ediniz, yoksa, eğer bundan sonra da Bilecikte oturacaksanız, yeni cereyanları itidal He takib etmek Iıllîorııııı. hole serbest hayattan zevk almıyorsanız öbürünü tercih etmelisiniz. TEYZE İtalyada Toprak Sıyasası Roma, 13 (A. A.) — Meb'usan moclisi, büyük toprakların —orta ve topraklar haline ifrağ edilmesine dalr olan kanum İâyidasını tasvib etmiştir. laştıklarına - bile aldırmadı, Bey- hanin önünde yapma bir hürmet- le eğildi: — Prenses hazretleri. Azad kabul etmez kölenizim.. Beyhan, tam bir çocuk neş'esile gülüyordu. Biraz evvelki kaygu- ların hepsini unutuvermişti : — Oh, Behice.. Hiç gületeğim yoktu.. Behice, birden tavrını değiş- tirdi, kaşlarının arasını buruştur- du, sağ yumuruğunu kalçasına dayadı: — Nasıl, pek hoşunuza gitti, değil mi, küçük hanım? Kumsala —inen — merdivene doğru yürürlerken Behice, hanın kulağına fısıldadı: — Nasıl, hayali bile, İnsanı neş'elendiriyor ya?. Paranın, şu sihrine, kerametine bak! Beyhan, Behicenin bu kadar kuru maddiliğini pek iyi bulmu- yordu. Hayatın, bis ve şilr taraf- Tarını bütün bütün Ikma! etmekten korkuyordu: — Senin halin hoşuma gitti, Behic! Merdivenin altbaşında, loca- lara giden koridorun kenarında durdufır. Behice dişlerini sıkarak güldü : — Ben, fazla maddiyim, öyle mi? Söyle, inkâr etme.. İçinden ; Ö,yğ rmıştı, fakat an, şaşı: , fal bu sefer, dayanamadı, sordu: — Peki amma, Behice, aklım: dan göçenleri nasıl anlıyorsun? ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: