25 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

25 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» pecer gae Esham Ve Tahvilât Alışverişleri Okurlarımızdan aldığımız mek- tublardan anlayoruz ki birçok- Tarımız para borsasının İş gör- me yolunu öğrtenmek - isteğin- dedir. Bu dileği yerine getir- mek için birkaç yazı yazmayı faydalı gördük. Bugün para barsasının en köklü işi olan Likidasionu anlatacağısı * Para borsasında İş görmek için mubakkak bir borsa acentesine veya bankaya baş vurmak lâzım- dar. Parı sahibleri işlerini bu va- sılalarla görürler. Esham ve tahvilât alış verişi para borsasında peşin ve vadeli olarak iki türlü olur. Poeşin yap- len alış verişlerin söylemiye değer bir tarafı yoktur. Bunlar borsa acenteleri arasında teslim ve te- sellüm edilir. Vadeli alış verişlerin hesap- ları on dört günde bir görülür. Ön dört günün sonuna borsada tasfiye manasına gelen Fransızca “Likidasion,, denir. Likidas'on — günü — borsanın hesab günüdür. 14 gün içinde vadeli yapılan alış verişler o gün acenteler tarafından tasfiye edi- lir: Parası alınır. Esham ve tahyl- Tât teslim edilir. Ancak vadeli alış verişte bulu- nan kimseler isterlerse durumla- rına ufak bir para karşılığı olarak 14 gün sonraya bırakabilirler. Böylelikle — Likidasiondan — Likk das'ona bırakılarak vade ile alın- miş esham ve tahvilât istenildi; kadar uzun bir müddet el tutulabilir. Diğer taraftan ikinci bir nok- tayı da göz önünde tutmak İâzam- dır. Parasını esham ve tahvilât alarak işletmek isteyen adam ser- mayesinden fazla bu gelirlerden alabilir. Borsanın şartlarına göre bugün 100 lirası olan bir kimse 500 lirahık milli tahvillerden veya- bud muhtelif hisse senedlerinden vade ile satın alabilir. Böylelikle, bunların yükselmesinde flat far- kımı kazanır ve kuponları öden- dikçe verimlerinden de hissesini alır. Fakat yukarıda da yazdığ- mız gibi, 14 günde bir mezada çıkarılan — tahvillerini ( repor ) denilen bir para mukabili geri alması lâzımdır. Bu işl bir ör- gekle anlatalım: Bu on dört gün içinde borsa- da muhtelif acentelerin - elile ce- mat ©00 Türk borcu (87 1/2 1933) satılıb alındı. Likidasian günü alanlar 500 adedini çekk- yorlar, Evlerinde — saklayacaklar. 300 tanesi ise vade ile almış müddeti uzatmak istiyorlar. İşte bunların tahviller? acenteler ara- sında mezada çıkarılır. Parasını bu işte işletmek isteyen adam Bamna acenteler, bankalar ba tahvilleri bir Repor mukabili me- rzattan çekerler. Ve yine 14 gün için bu -tahviller müşterinin malr olur. Onun flat değişiklikleri müşteriye aid bulunur. Reporun — mikdarı — piyasaya bağlıdır. Bu mezada çıkan 300 tabvili almıya istekli çoksa Repor düşer meselâ 10 kuruşa İner yok, eğer istekli az İse bilâkis repor yükselir meselâ 14 kuruşu bular. Repor parasile beraber acenteler veya bankalar müşteriden 14 gün lük fark üzerine dehesab görüre ler. 14 gün evveline göre tahvil- lerin kıymeti yükseldi ise acente aradaki farkı müşteriye öder. Yok eğer piyasna düştü ise müş- teri açık kalan hesabımı tamam- Yeni Dil; Ege'de Kökleşmiş Asıl Olmuştur Izmir, (Hususi) — Egenin ışıklı gencliği, dil inkılâbında kendisine uzatılan özlü vazifeyi, mes'uliye- tine inanarak başarmıya savaşıyor. Tanınmış - bilginlerimizden ve dil araştırıcılarımızdan doktor Bay Abdi Mümtaz yeni nesll Osman- hlığın uzun asırlar yaşattığı bozuk hüviyetten kurtarmak için Büyük Öndezin çok büyük hamlesi üze- rinde durmadan — çalışmaktadır. Bay Abdi Mümtaz diyor kü —" Değiştirme — hareketleri içinde, en gerçek ehemmiyet taşı- yanı son “dü,, değişlirme hare- ketidir. Bir milletin ferdlerinin şuuruna sokulan düşünüşler veya görüşlerle, — o milletin hüviyeti değiştirilemez. Ferdlerin biribirine hiç boı-. zemiyen hüviyetleri biribirinden ne kadar ayrı ve aykırı olursa olsun; bu ferdleri yabancılarla mukayese ettiğimizde, aralarında önceden — farkında olmadığımız birlikler ve benzeyişler görürüz. Bizi istediğimiz gibi değil, mecbur olduğumuz gibi olacağız. Biz biribirimizden çok ayrı ya- pan ferdi şuur ve temayüllerimi- ze rağmen, hiç farkında olmadı- ğimiz halde hep'mizde bir hüvi- yet birliği yaratan milli topluluk- tur. O halde bir milletin ruhunu değiştirmek, onu çağına uymıyan kötülüklerden — temizlemek — için ferdlerinin ruhuna değil, kendis- nin ruhuna müdahale etmek Jâ- zımdır. Millt rubun ne demek oldu- gunu aydınlatmak için bir misal verelim : Büyük harbin sonunda Alman- lar yenilince, Fransız toprakla- rından yaktıkları bütün köy ve Yeni dil araştırıcılarından doktor Bay Abdi Mümtaz kasabaları yeniden yapmayı kabul etmişlerdi. Almanlar bu işi çabuk bitirmek için Fransızlara inşaat plânlarını göstermişler ve onlardan da plân istemişlerdi. Fakat Fran- sız halkı ne Almanların, na de kendi hükümetlerinin plânlarını istemediler, daha doğrusu plân istemediler. En küçük köye ve köyün en küçük ailesine kadar herkes kendi evinin eski halinde yeniden yapılmasını istediler. A manlar modern ve konforlu yap- mıya bile razı olmuşlardı. Basit evler yerine bütün asri konforu kendileri veren bu tek- liflere yanaşmadıklarını anlaya- miyan Alman murahhasa Fransız murahhasının cevabı şu olmuştu : — “Azizim, sizin için scak su, banyo, kalorifer gibi şey- ler bir konfordur. Bizim için konfor, — keyfimizin — Istediğinl yapabilmektir. Bir hepimizi bir kalıba sokmak İstiyen seri disip- linine gelemeyiz.., İşte Fransız — milli ruhunun köklü vasıflarından biri “tenevvü,, ve biribirine benzemeyiş #evgisi- dir. Alman ruhu bunun taban tabana zıddıdır. Bir milletin — içinde — doğan ferdlerin şahsi temayülleri üstünde fizyonomisini — doğduğu muhitin kadrosundan alan ana temayüller vardır. Bir vapur içinde dolaşan yolcu istediği istikamete gezmekte serbesttir; fakat onun vapur içinde tuttuğu met ne olursa olsun; © İstese de istemese de vapurun tuttuğu İstikamete gidecektir. Bir taraftan milli kurtuluşta yenilik yaparken — öte taraftan hüviyetimizin “ organik otomatiz- midi,, bozmak ve kırmak lâzımdır. Bizim hüviyetimizin otomatizmi ve hüviyetimizin şuurumuzda ter- cümesi bir iki anahtara bağlıdır. Bunun en mühimmi “dil,,dir. Dili, yavaş yavaş olmamak şartile değiştirerek bütün hüviyet otomatizmamızı bozmak ve sök- mek mümkündür. Dilin tedrici değiştirilmesi, bu neticeyi vermeye müsald değildir. Bu son dil inkılâbı, mahiyeti es- kilerinden tamamen ayrı ve çok derin bir inkılâbdır.,, * Doktor Bay Abdi Muhtarın şahst kanaati, — dil inkılâbının diğer Inkılâblarımız gibi hızlı ve başarıcı bir hamle ile kökleşeceği noktasında toplanıyor. Bu kanaate doktor tercüman olmak vazifesini tamamlıyor. — Yenl — dil, Egede kökleşmiş, asıl olmuştur. Inkılâb yürüyecektir. Çanakkalede Altı Sarhoş Eiribirlerini Yaraladılar Çanakkale ( Husust ) — Bir Meyhanede rakı içmekte olan Celâl, Kemal, Halid, Reşad, Ib- rabim, Yaşar adlı altı arabacı arasında kavga çıkmış, meyha- nede başlıyan bu kavga sokakta devam etmiş, arabacılar bıçak- larla biribirlerine girmişlerdir. Neticede — altısı da —muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır. Re- şadla Yaşarın yaraları - ağırdır. Kavgacılar yakalanmışlardır. Altı yerinden yaralı Reşadla Iki yerin« den yarah — Yaşar hastahaneye kaldırılmışlardır. Geredede Adliye İşleri Gerede, (Hususi) — Kazamız adliyesi pıL muntazam işlemekte ve bütün işler sür'atle çıkmakta- dır. Hukuk mahkemesi vazifesine de ceza hâkimi Bay Nuri Bulut bakmakla beraber işler İtiç aksa- mamaktadır. Bir sene içinde Asliye ceza mahkemesine gelen 253 işten 188 iş, Sulh cezaya elen STL işten 388 iş, Asliye ukuka gelen 305 İşten 184 iş, Sulh hukuka gelen işten 314 iş çıkarılmıştır. Müddelumumllikte de 327 işten 321 iş, müstantik- likte 328 işten 315 iş çıkarılmıştır. lar. Bu iİşlerden para #sahipleri tahvillerin yükselmesini beklemek ve borsadan mezattan tahvil çe- kerek Reporu acenteye verecek yerde bilâkis kendileri para ka- 'zanmak yolunda istifadet ederler. » Simavda ÇvökİFaydalı Bir Kurum Ağaç Koruma Derneği Muhitinde Büyük Bir İhtiyaca Cevab Vermiştir Ağaç koruma derneği çevirgenleri Simav, (Hususl) — Ağaç ko- ruma derneği Simav ve havallsi için çok faydalı olmaktadır. Der- nek tarafından kasabaya bir kila- metre mesafede 10 dönümlük bir meyva fldııh&ı ile Amerika çu- buğu asma fidanlığı yapılmıya başlanılmıştır. Kurumun Nahiye ve köylerde de 6 şubesi vardır. Bu kurumların çalışması neticesi ola- rak ilkbaharda on binden fazla ağaç dikilmiş, bin dönüm araziye de Amerika çubııîı dikilmiştir. Ilkbaharda dikilmek Üzere de 1500 dönümlük —arazi işlenmektedir. Kazanın birçok köylerinde meyva fidanlığı ile fokşeraya mukavemet edecek bağlar ihdas edilmiştir. Simav ve havalisi ağaçtan çok faydalanacaktır. Mevcud — ceviz ağaçlarından bir sene - zarfında alınan mahsul yüz tondur, Ağaç kurumunun — relsl maliyo tahsil müfettişi Bay Şevki Yılmazdır. Kaymakam vekili Bay Edhem Kaya da Küruma müzaharet gös- termektedir. Dernek teisi her kafta fırka salonunda halka 2i- rat dersler vermektedir. Dernek meyva ağaçlarında görülen har- talıklarla da mücadele etmekte ve bunları bedava İlâçlamaktadır, Dernek kanuna muhalif olarak ağaç kesenleri de mahkemeye vermektedir. Tokatta Atatürk Heykeli Tokat ( Hususl ) — Atatürk hoykelinin kaide inşaatı bitmiştir. Heykeiin açılıma resmi yakında yapılacaktır. Çorluda &| Hayat Tekirdağ, ( Hususi ) — Det” satlından (195) mt. yüksekli! bulunan Çorlu, son senelerde sadi, zirai ve içtimal sahada * yük bir varlık göstermeye b miş, halkın yüzde 75 1 okur vaziyete gelmiştir. ğ Çorlunun kültür hayatı iylâf Merkezde bulunan üç meki 15 muallim 800 den artık taleb kültür ışığı vermektedir. Birçok İstilâlara uğrayan Çof? köylüsü bugünkü halk hükümet prensiplerinden — lâyıkile istili etmiş, demir pulluklar ve trak lerle iş randımanlarını arttır. anbarlarını doldurmuş — ve kı sine sıcak bir aile ocağı kur! tur. Çorlunun köy mekteble 20 muallim köylünün yükselmü sine çalışmakta ve köy çocukl rının İstidatlı dimağlarına kül! şellâlesini akıtmaktadır. Çorlunun yağmurları ardır, fi kat Trakyanın soğuk ufuk dan kopan rüzgârlar burada alır... Bugünkü Çorlu arazisinin dörtit üçü ekllişe elverişlidir. Kaza, hallki elinde ( 50,000 ) koyun ve kı (9000) kara sığır vardır, Çorli 8 fabrika, kırktan fazla zahi ticarethanesi ve yüzden artık m telif ticaret evi bulunmaktad Cümhuriyetten evvel mahalli sef" veti iki milyon lirayı tutmaktad Çorluda Spor Birliği, okuma öğüt evleri vardır. Kültürel sal da halkın ilerlemesine çalışıyof Memleketimizle Avrupa yolu UW tünde bulunan Çorlu Trakya eskiden beri — ehemmiyetli b köşesi olarak tanınmıştır. Y i ve yabancı — birçok yolcu b uğrağı bulunan Çorlu son yıllaf içinde çok inkişaf etmiş ve sene — yerleştirilen — göçmenli kazadaki nüfus mevcudu maştır. Nüfusun artmasile b daki Iktısadi — canlılık ta miştir. Kazanın bir haritası yapıf makta ve yeni yapılar haritayf göre tanzim edilmektedir. Kı ı yeni bir hükümet konağı ya, ması düşünülmektedir. Kaşta Fırtına Ve Yağmur B Kazalara Sebeb Oldu Kaş (Hususi) — Havalar ç yağmurlu — gitmekte, . fırtma Gf olmaktadır. Birçok çaylar taşmlif tır. Kalaycı Yusuf isminde b adam coşan çaya kapılmış, b vanı boğulmuş, Yusuf arkad tarafından ölüm halinde kı K mıştır. Fırtına yüzünden de direkli bir. gemi parçı batmıştır. Alanyada Bir Ana Çocuğunu AM 0N LA AA L AA AA Da a Si ll Öldürdü Alanya ( Husust ) — Bed !' köyünden 18 yaşında Mel kızı Fatma bir kaçırılma netic' 1 olarak gebe kalmış ve bir erk çocuk — doğurmuştur, Fatmayı kaçıranlar (hıiııl."'t cuğun bahalığını kabul etmey! Fıttıı müşkül mevkic “düşmül ve çocuğun boğazını bir parçalıyarak — öldürmüş, — vzab bir bağın içine gömmüştür. t Fatma teykif edilmiştir. , |

Bu sayıdan diğer sayfalar: