16 Şubat 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

16 Şubat 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Balkan Birliğinin irinci dönümü Balkan Birliği bir yaşına bast Büddeç İk ee a alan Yunan Dış İşleri Bakanı moa, birlik misakınn bir bunu, otomatik bir surette Ro- Diş İşleri Bakanı Boy Titi- devretti. Bu münasebetle r — birbirlerini (o hararetli tebrik ettiler. Telgraflarla bu m hâdiseyi kutluladılar. da vak bütün bu tezahürler yerim b çünkü biraz da Küçük İtilâf teşkil olunan Balkan Birliği. amlı bir hayatiyet İline bilhassa pek kanidi. Zaman, onların bu ii filen tekzib etti ve Balkan Küçük İtilaf gibi, Bulkanlarda ve sevenlerin ernellerinin z bir abidesi gibi dikili der- « Balkan Birliğinin kuvvetini haricinde kalabil miş olmasıdır. Şimdiki reisi, Zamanda Küçük da , biribirinden kuvvet alan barış iki kuvvetli tezahürüdür. Faşist Fırkası m Anlaşmaları Kabul Ve Tasvib Etti b olma, 15 (A.A) — Bay Musolini ek faşist konseyinde — uluslar . politikası hakkında uzun bir okumuğ, Fransız. İtalyan anlaş» Malarimı, TEN 2 Sudan hududlarım SİRİ edem İtalya — dağilserü> Miner yymamnı, ve Somalı ile Konya Badudiarınz tayin eden 1997 ve 1933 en tas-ib ettirmiştir. spanyada ine Buhran buğday 18 15 (A. A) — Başbakanın Olduğu, sinde ittihex etmiş kümes g ai hareket dolayısile hö- Berginliy Ç arı arasında vukua gelen Basir dt, yasal mabafili çok müte- Hey, sy Halleei. çiftei furkamınn ği taka, pkasının teklifi kabul azıp, kal dirde fırkasına mensub üş şt, 02 Şekeseği tehdidinde may GECENİZ KAYROLSUN! / başka Haham © yaşamana esasen dan, onu, emiyordum, Biliyor- ibn » bey benim daima lerinin eydi Onun yalnız göz- talik sana benden fazla yel ne, seni bend Adeta bon Tazı alime oo Yicud Sizin Binnaz ahenkli hayat İremae, yale tufeyli gibi ei ii di, kendini böyle “0 vermem; sen ki.. SON POSTA ' HARİCİ TELGRAFLAR Alman Dolab Çeviriyormuş! Fransa İle İngiltereye Verdiği İkisinin Arasını Açmak İçinmiş Londra, 15 (A.A) — İngiliz Maha- fili, Fransız - İngiliz tekliflerine Al- manyanın verdiği cevab (motasıni, hakikaten mahirane bir şekilde kale- me alınmış ve meseleleri biribirinden ayırmak için yazılmış telâkki etmek- yapılacak İngiltere ile Fransa arasında mubte- mel bir rnanavra yapablimek #midi beslediğindendir. Almanya, hava taarrurlarına karşi himaye mukavelesini esas itiberile kabul ediyor. Fransız Gazeteleri Paris, 15 (A.A) — İngiliz. Fransx tekliflerine Almanyanın vermiş oldu. ğu cevab hakkında gazetelerin müta- arasını sçmağa ve aynı zamanda ka- bulü vâ tatbiki için Fransız matbu- atımn ösrer ettiği Londrada düşü- nülen noktaları ayirmağa çalışdığı kaydediliyor. L5 Jurnal şunu yazıyor? “ Vesika, bilhassa (o mübhemiyet içinde dolaşan bir muhtıraya benzi- yor gibidir. Tuhminlere göre, Almanya ona bu şekli vermekle heniz kati bir vaziyet almuk istemediğini gös- termekta, daha sarih fikirlerini sonra- dan yapılacak diplomasi görüşmeler rine saklamaktadır,,, my ci gi Tarla Londra beyanatının aralarındaki münasebet pek mübhemdir. Fransız « İngiliz teklifleri topten kabul veya reddedilecek bir küldü, Halbuki ©e- vabin prensibi, meveleleri biribirinden | ayırmaktır. Bununlaberaber Fransız- ların endişe etmelerine mahal yoktur.,, Maten şöyle yanıyor: “ Haber verildiğine göre Alman Hariciye nazırı Fon Nöyret, İngiliz ve Fransız büyük elçilerinden, Avustur- yada arâyı umumiyeye müracsat edilir ve Avusturya, Almanya ile birleşmek isterse, vaziyetin me olacağını sor- muştur. Almanya Ne Diyor Berlin 15 (A.A) — Alman ceva binin dış işleri bakam Von Nöyrat 162 — Senin ateşin var, hem de fazla. dedi. yatağa gir. Haydi rukum... Bir mam bindiler. Yolda Nejad başım Selmanın omuzuna koymuş, bir elini de dudakların dan ayırmıyor, tatlı bir rüya içinde sayıklar gibi mırıldanıyordu: — Gidelim, Selma, anladın mı? Gidelim, korkma, ben berşeyi bu- lacağım, bütün imkânları yarata- cağım, göreceksin, orada, urak- larda, buşbaşa nekadar mesud olacağız... Selma da dudaklarını Nejadın saçlarından ayırmıyarak onu din İiyor, gözleri yaşarıyordu. Londra görüşmeleri hakkında İngiltere İle Fransaya cevab veren #lmsn Hariciye bakam Fon Nöyrat tarafından Fransız ve İngiliz büyük aiçilerine verilmesi hakkında mütele- asm Bildiren “Völkişer Böbahter,, gazetesi, cevabın, Almanyanın genel yarışı sağlamlaştırmak üzere teşriki mesai arzusunu : tekrar İspat ettiğini yazmaktadır. “Fakat, demektedir, -cevsb, sulh meselesini fena izah edilmiş mesele. ler ve andlaşma teklifleriyle karıştır mak isteyenlerin hafifliklerine karşı İİ keymuktadır. Londra anlaşmasının tekhikeli ve birçok karanlık noktaları üzerinde asrar ötmek Almanyanın yazesiydi “Berlin borsa gazetesi, İlk Ger menla gazetesi, Alman kalelerinin yakıldığını ve böylece memleketin birçok istilâlara Omaruz bırakılmış olduğunu kaydetmektedirler, Alman- ya, Avrupa komşularının ve Bilhassa Sovyet birliğinin muazzam silühürn- malarından (tamamen (haberdardır. Bu silâhlanmalar hakkında elde tdi- len melümet, oemmiyet O meselesi müzakere edilirken kiymetli bir ve- sika olacak ve bulunmuş olduğu hususi vaziyet içinde kendi emniyet derecesini tesbit için Almanyaya bir miyar olacakdır.,, — Söylel Dedi, kararımız ka- rarmi? Hiç düşümmüyaceksin. Bir hamle, birtek aa er pe ze yormıyız? Gidiyoruz değil mit Ne- reye ve nasl olsun, bazırmısın? Hazırsın değil mi? z Selmanın bütün vücudu gerildi. Gözleri tutuğuyordu. Hârikulâde variyetleri seven, büyük kararları seven, — Karar Diye bağırdı, gidi yoruz, peş . Hem de birkaç güne kadar... Nejad perişmi bir coşkuuluk içinde tekrarladı: — Birkaç güne kadar... — Fakat sön kendine iyi bak, çabuk iyi ol, eve gider gitmez bir bicinin alırım, kendim gelemem, bugü ilerde çok ihtiyatlı olmak dâzem, biliyorsun. a » Bende yarın sabaha kadar inşalish iyi olurum, kuvvetli bir soğuk algılığı. — inşallah... Otomobil Beşiklaşda durdu i seven bir kadmör: | ... Cevab, İ Ölüm Cezası | Verildikten Sonra Havptman Yemek Yiye- miyor Üyku Uyuyamıyor Ve Masumum Diyor Flemington, 15 (A.A. ) — Bitkin bir halde bulunan Havptman, ye- mek yememekte, yalnız sigara iç- mektedir. Hakkında verilen ölüm cezas kararından sonra hücresine geldiği zaman bayılmış ve sonra bir #inie buhranı geçirmiş olduğu söyle. niyor, Kendizine verilen incili kabul etmemiştir. Kendisin öldürmesin diye sıkı bir nezaret altında tutulmaktadır. Flemington 15 (A.A) — Havp- man, akşam üstü demiştir ki: “ew Eğer ölekteik (sandalyanna oturmak Jenb ederse, bunu bir erkek gibi yapacağım.,, Yapacağı bir itiraf olup olmadığı sorgusuna da Havpiman demiştir ki: “— Eğer yapilscak bir İtirafım olsaydı bunu Önceden yapar, aylar- denberi karımın ve çocuğumun “duy- 'dullları kederin Önüne geçmiş olur dam, Havptman masum olduğumu tekrar iddin etmiştir, Flemington, 15 (A.A) — Havpt- man, evselid gecenin büyük bir kıs. mini ağlamakla geçirmiştir. Ancek sabaha karşı biraz dalmıştır. Bayan Havtman, avukatla bera ber bugün kocasiin yarım saat gö- Yüşmek üzere müsaade almıştır. Nevyork 15 Havptman ile çocuğu Nevyork'a gel- mişler ve ahbablarına misafir elmuş- lardır Müdafan wekilleri temyiz etmek siyetinde olduklarım bildirmektedir. ler, Vekillardan bir kısmı umumi bir lane açmak suretile temyiz masrafla. rını teminâ çalışıyorlar, Hitlerci Olmiyanlara Memuriyet Yok! Berlin, 15 (A.A.) — Bundan böyle Pitlerci gender Oteşkilitina (o dakil olmıyan hiçbir Alman yenci devlet hizmetine giremiyecektir. ve Nejadı sokağının köşesinde | bırakdı. Ondan ayrılır. ayrılmaz Solmanın içine doğan ilk his çok #ena âdi. Büyük bir korku duy- muşdu. Otomobilin köşesine büğ- Zülerek böyle bir maceranın esip derinden evvel tehlikelerini düşün miye başladı. Neden birdenbire işin fena tarafını hesab ölmek istemişdi? Muvaffakıyet ümidi içinden doğan hamlenin vadettiği tezzefleri düşürür; hatta ekseriya ihtimalleri de göze görünmez, He- men dalma âni kararlar vermiye alışmış olan Selma O hayatında muvaffak olduğu bütün işlerin başında bu mübhem #miğlere sa- rılmış, hiç bir tehlikeyi hesabla- madan İleri #tılmışdı. Bu sefer iradesindeki deği- şikliğin kendisi de favkına varr yordu. Bu korku, bu hesab, bu tereğdüd hayra wümet değil, | Talih onun karşına büyük bir engel çıkarmıya hazırlanıyor gibi. Eskiden arzularına kavaşmak için fazla olan şeylerden evvelâ akla | iyi taraflar gelir; insan, ilkönce | | — Eskiden kendi ruhunu hiç 'bu ümidlerin a:caklığı bütün kalbi | | okadar savar ki en büyük tehlike Gönül İşleri Okuyucularıma Cevablarım Okuyucum Bay “A. M, in derdi; Istanbulda askerliğimi yapar ken bir kızla tanıştım. Seviştim, exlemiye karar verdim. Fakat tam terhis edileceğim sırada aksi bir tesadüfle biribirimizi gözden kaybettik. Memleketime döndüm, unutmıya çalıştım ve evlendim. Bu defa talihime buysuz bir kadın düşmüştü, iki üç yıl sabrettim. Fakat geçende mühim bir kaba“ hat yapmce birlikte yaşamamıza imkân kalmadı, ayrdmak için muhkemeye müracaat ettim. Şim- di davamız görülmektedir. Fakat geçenlerde İstanbula gelmiştim, şesadüfen ilk sevdiğim kızla bu- haşmıyayım m? ET'an serbestmiş. Eski aşkımızı ihyaya karar verdik, fakat müşkül bir vaziyetteyim, çünkü mahkeme henüz talâka karar vermedi, Teyreciğim, bana karımla barışmayı tavsiye etme, mümkün değildir, sabret deme © da mümkün değildir. Bunlern ren» bir çare göster olmaz mu?, Bu okuyucum bana karısının yap» tığı mühim kabahatin ne olduğuna söylemediği için hakk olub olma- dığına hüküm veremiyorum, İste- diği hal şekline gelince, barışmak ve beklemek haricinde yalnız bir yol kalır ki, o da bu kazı melres olarak almaktır. Kendisine bunu tavsiye etmekliğimi beklememesi Mâzumdır. Meke LAN.) Sevginiz we menfaatinir size kocanızla geçinmeyi emrediyorsa çaresiz tahammü! edeceksiniz mu- vakkat bir müddet için, görmez, İşitmez, anlamaz, hissetmez ola- caksınız, her şeye peki diyecek- siniz. Şiddetini, kahrını tebessü- münüzle yeneceksiniz, kendinizi zorla sevdineceksiniz. Çünkü kay- ama “elbette ömrü mahdud, muvakkattir, TEYZE Almanya, Yugoslavyanın Bir İsteğini Reddetti Borlin, 15 (A. A.) — Yüğonlarya kıralı müteveffa Aleksandrm katli hadisesinde belki de cürüm ortağıdır diye Yugoslavya bükümeti tarafından iadesi taleb edilmiş olan Hırvat gaze- tecilerden Bay o Stanislar o Slavko Ciklar bu imlebe rağmen serbest bırakılımıştar. hiç bir mâni tanımıyan, kendisini yolundan alıkeyabilecek hiç bir kuvvet tasavvur edemiyen Selma şimdi düşüncelere dalmıştı. Bir denbire silkindi, kendi kendine: “Ne oldu bana kuzum? dedi, ihtiyarlıyor muyum, abdallaşıyor muyum, ne oluyorum?,, Arzular dan, kalb galeyanlarından da hir duygu, hiç bir as ir Selma, iradesindeki bu gişikliği anlayabilmek merakına kurcalamazdı. Ancak bir mace- raya atıldıktan sonra düşünür, tetiği çektikten sonra nişan alırdı. Otomobilin köşesine büzük dükce büzüldü ve etrafını biç görmiyerek düşünceye gömüldü. Ancak Bebeğe yaklı uya nabilmişti. Saat dokuza eliyordu. oc onu sofrada beklediği

Bu sayıdan diğer sayfalar: