25 Şubat 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

25 Şubat 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

k Ziraat Bilgisi (*) Ahududu Nasıl Yetiştirilir ? Tavşancılda Bay Emin Nall Akyola Meyvasından pek nefis şurub- lar yapılan Ahududu kırlarda gö- rüb bildiğimiz Böğürtlen çalısına çok benzer. Meyvası, böyüyüşü, her hali onun eşidir. Bizde yetiş tiriltesine (pek okadar (heves edilmiyen bu meyva - ihtimal kıt oluşundan - piyasada o kadar çok aranır ki?.. Avrupada onun değe- rini bilen bahçevanlar, üzerinde yıllarca uğraşarak soyunu ant- mışlar, pek çok çeşidlerini getir mişlerdir. Ahududu, iklimi soğuktan z£ yade sicağa yakın yerleri sever. Topraktan da çok gıda ve su kak dırdığından yetiştiği yerin derin olması, nemini yazın kaybetmemesi lâzımdır. Bununla beraber ağır ve çok nemli topraklarda Ahududu tatlılaşamaz. Ahududunun bahçesi bundan başka çok bol güneş görmelidir. Ahududuya renk, ko ku ve tad verecek yegâne şey bol güneştir. Gölgelik yerlerde yetişen (böğürtlenlerin de ne kadar kokusuz olduğunu kır larda gezenler farketmişlerdir. İşte böyle bir yer seçildikten sonra yapılacak ilk iş tarlayı de- derince bellemek, otunu pisliğini ayıklamak ve eğer tarla zayıfca ise sonbaharda iyi çürümüş güb- re İle gübrelemektir. Böyle bir tarla ilkbahara kadar dinlenmeli ilkbaharda fidanlar dikilmelidir. Fidan meselesine gelince: Ahududu böğürtlen gibi dibin- den çok fışkın verir. Bu fışkınla- rm fazlaları her sene temizlene- ceğinden ilkbaharda anac bir bah- çeye giderek bu fazla sürgünler köklerile beraber sökülür. Içlerin- den düzgün köklüleri, ve en genc olanları seçilerek toplanır. Niha- yet tarlaya gidilib hazırlanan bu fidanlar sıra sıra toprağa dikilir. ler. Sıraların arası birer buçuk metre olmalı ve bu siralar Üze- rinde de fidanların arası birer metre olmalıdır. Böylece dikilen fidanların uclarını da badamalı ki birçok yeni ve genc sürgünler patlasın.. Çünkü bu genc sürgün ler gelecek yıldan itibaren meyva vermiye başlarlar. Artıle yapılacak İş sıraların üs“ töne Iki boy tel germekden iba- rettir, Bu teller gerilmezse yetişen çalllar birbirine karışıb bakılması güc bir hal alır, Onun için birbi- rinden 5-6 metre aralıkla birer buçuk metre boyunda kazıklar dikilerek bunların üzerine iki sıra tel gerilir. Ahududu O büyüdükce bu tellere bağlanır. Yaz gelince toprağı sık sık çapalamalı, otunu almalıdır. Ikinci yıldan itibaren ahududu bahçesi- nin mühim işleri başlar: Bu işlerin birincisi her yıl dibden gelen fazla fışkanları O kesib © temizlemekdir. Unutmayınız ki ahududu hep bir senelik genç dallar (o üzerinde meyva tutar. Bir defa meyva ve ren dallar artik ölmüşdür. İşte bunu göz önünde tutarak dibler ayıklanırken hep üene ve gürbüz olanlardan her kökde beşaltı dal bırakı'arak diğerleri temizlenir. Ikinci işe gelince O da bu dallar üzeriide iyi bir budama yapmakdır. Bu budamada da gö- setilecek şey daima bir senelik genc dalları seçmek, kartalanları mey- va vermiş olanlar: ayıklamak, iyice pişmemiş olanların uclarını almak- SON POSTA On Birinci Asır Türkleri Alanyayı Yeni Baştan Kurdular Alanya Tersaneleri Devrin En İyi Tezgâhları İdi Alanya,(Husu- si) — Lidye kı rallarının uzun müddet saltanat makarri olan Taş- lık Kilikya Lig yallardan sıra- sile | İranlıların, İskenderin, Surl- ye o kirallarının eline geçen ve bu O muntakada şimdi Alanya is- mile anılan Ko- reksiyon O şehri Pergansen hükümdarı tarafın- dan tesis olunmuştu. Burada korsanlar tarafından müstahkem kaleler kurulmuş ve korsanlık seferlerinde elde edilen esirler bu kalede muhafaza edik meye başlatılmıştı. Bu kale Roma imparatorlarından Pombeos tara- fından tahrib edilmiştir. Kasaba- mn korsanlara merkez olmasının sebebi limanın gemilerin barın masına müsaid olmam İdi. O ze manlar Alanyanın başlıca ihracatı Side denilen katran ağacı idi. Roma İmparatorlarından Mark Antürean bu havaliyi kıraliçe Kleopatraya hediye etmiş, Kleo- patrada donanmasını inşa etmek için bu havelideki ormanlardan istifadeye başlamıştı. Malatyada Iki Mahkümiyet Malatya, (Hususi) — Petürke- nin Sinan nahiyesine bağlı Tek- kedere köyünden Cumanın kızı 13 yaşındaki (o Ayşeyi evlenmek vadile aldatıb evine götüren ve orada boğarak öldüren Amcası oğlu Hasan yapılan duruşma ne- ticesinde idama mahküm edil- miştir. Fakat yaşı küçük olduğu için cezası © sene ağır hapse tahvil edilmiştir. Adıyamanın Akpınar köyüm den Şeyho oğlu Mebmedi öldür- mekten suçlu Mamo oğlu Kabu da yapılan duruşma neticesinde 4 sene ağır hapse mahküm edil miştir. Tireboluda Numerotaj Ve Sokak Levhaları Tamamlandı Tirebolu ( Hususi ) — Yapıl makta olan iskele caddesi parke inşaatı bitmiştir. Şimdi de belediye caddesinin parke döşenmesi için hazırlıklar yapılmaktadır. Kazanın numerotaj ve sokak adları levhaları tamamlanmıştır. dır. Elhasıl ahududundan meyva almakda en birinci hüner bu te- mizlik ve budamayı çok bilgili olarak yapmakdır. Iyi bakılan bir ahududu bah- çesi 7-8 sene dayanır. Ondan sonra bahçeyi kökletib yenilemek lâzımdır. Meyvalar kemale gelince he- men elle toplanır. Sepetlere ko- narak vakit geçirmeksizin satılır. En ziyade kırmızı renkliler mak- buldür. San ve siyah renkliler lüks olarak yetişdirilir. Çiftçi (©) Zirsat hunüsündake müşküilerinizi sorumuz. Son Posta'nın (Çiltgi) gi sise sevab verecektir, Alanyadaa bir görünüş 11 inci asırda Oğuz Türkleri Anadolu i.tilâya baş'ayınca Alaw- ya ve Antalyada Selçukilerin eline geçti. Selçukiler son sene- lerde ihmal edilmiş, harabeye yüz tutmuş olan Alanyayı yeni baştan imar ettiler ve adeta yeninden tesis ederek kasabaya eski ehem- miyetini verdiler. Selçuk hüküm- darı Alâeddin Keykubad burada yeniden bir kale ve bir tersane yaptırdı. Selçuk hükümdarlığının ink razından sonra Tavaifi mülük derebeylerinin eline geçen Alanya birçok maceralardan ve bir müd- det Karaman oğullarının elinde kaldıktan sonra Fatih Mehmed tarafından zabtedilmiş ve Osman- lıların İdaresine geçmiştir. Alanya 11 in <ı asırda Türklere geçtikten © son- ra hemen hemen bütün dünyanın gemi (o İnşaatını kendi tezgâhları na inhisar ettir mişti. Zamanın en muhkem gemi- leri Alanya tez- lıyordu. Alanyada kadim Roma, Yunan ve Selçuki devirlerine ald birçok âsür mahfuzdur. Alanya kaleleri resanet ve mimari kiymetlerini muhafaza (etmektedirler, Kale dahil ve haricindeki su sarnıç- ları hâlâ kasabanın su ihtiyacını karşılayan odepolar vaziyetinde bulunmaktadırlar. Alanya Osmanlılara geçtikten sonra da ehemmiyetini kaybet- miş, İhmal olunmuştur. Fakat Cümhuriyet bütün ülkeye olduğu gibi (oAlanyaya da ehemmiyet vermiş, &on senelerde Alanya iktisadi o bakımdan büyük bir inkişaf (o göstermiye başlamıştır. Alanya portakallar Türkiyenin her tarafından rağbet bulan baş- hca mahsullerdendir. “Dicle Taşdı Bir Adam Boğuldu, Bazı Bahçelere Su Girdi m — ee FARM Tİ köPRİSU Dicle nehri üzerindeki Silvan köprüsü: Tavaifimülük zamanında yapılmıştır Diyarbekir, (Hususi) — Şim- diye kadar düzgün giden hava- lar birdenbire bozulmaş, devamlı kar yağmıya (başlamıştır. Bir taraftan yağmur yağışı yözünden Dicle nehri taşmış, an bah» eleri ve tarlaları su basmıştır. İardinkapı civarındaki (şeftali bahçeleri su altında kalmış ve su seviyesi Kıtırbil köyüne kadar çıkmıştır. Su birçok ağaçları kökünden çıkanb götürmüştür. mmm Muş Çocuk Esirgame Kurumu Muş, (Hususi) — Müddetini dolduran ( Çocuk Esirgeme Kır rumu) dün Halkevinde umumi bir toplantı yapmıştır, yeni Idare hey- eti miştir. Ya; intihabda liğe özi Ca kâtibilğe; maarif (müfettişi (Siret (over nedarlığa; hususi muhasebe me- murlarından Reşid ve azalığa da müftü Hasan, tüccar Halil ve Vehhab seçilmişlerdir. Yeni idare heyeti bir çalışma programı ha- sırlamığ ve işe başlamıştır. Hacıisa köyünden bir kadınla bir erkek suyun sürüklediği ağaçları toplamak İsterken suya kapı mışlardır. Köylüler kadını zorla kurtarmışlardır. Fakat © erkek boğulmuştur, Dicle (o üzerindeki Seyhan köprüsü yıkılmıştır. Dicle nehrinin uzun zamandanberi bu gekilde ( taşdığı (görülmemiştir, Diclenin bu şekilde en son taşışı 20 senej evvel vukubulmuştur. Kastamonu Umumi Vilâyet Meclisi Kastamonu, 24 (A. A.) — Umumi vilâyet meclisi ilk toplan tısını yapmıştır. Kastamonuda Grip Kastamonu, 24 (A.A.) — Grip Salgını burada da baş göstermiştir. Merkez ve Taşköprü ilk okulları tatli edilmiştir. Ordu Fırka Kongresi Ordu, 24 (A. A.) —C.H. kasına vilâyet kongresi toplan- dı. Kaza ve vilâyet büdce ve dilekleri tesbit olundu. Yeni idare heyetinin içinde iki bayan vardır. Şair Baki Gibi ! Eski Alman devlet adamis rından Baron Humboli adlı bifi tam kırk dört yıl beraber y0$ dığı karısı için her sabah bir gür yazmış ve bu şiirler, zevk ile oku" nur şeylermiş. Şairliğin sayısız tuhaflıklarında$ bir nümune demek olan bu garib inad bana, Osmanlı edebiyat tarihine geçen bir fıkrayı hatif lattı: On altıncı asrın en yül östadlarından sayılan şair Baki Halebde kadı bulunduğu sırad diyar diyar dolaşan avfire şasi” lerden biri oraya gelir ve Bakiff misafir olur. li Üstad o günlerde gönülde alev almış ve pek havalanıif bulunuyormuş. Galiba “ Yi görmedim amma seni Râna biliri#* diye yanık yanık şiirler yazdığı devir olacak. Bu sebeble btf sabah, söz eri misafirile karşılafif karşılaşmaz ilk sözü bu olurmuf! vi Arial, bü gece; birgi yazdım, hoşuma gitti. Rahat olmazsan okuyayım da dinle. Gezginci şair, şüri tabiatili sever bir adam olduğu böyle hergün kahvealtı almada” hattâ gecenin mahmurluğufi gidermeden gazel dinlemekte# sinirleniyor. Lâkin, Bakiyi güce” dirmemek için, sesini çikarmıy#” rak okunan gazelleri dinliyor. * çare ki sabah kahvealtısı sunulan gazellerin ardı arası i silmiyor, seyyah şairin sabrı yavıl yavaş tükeniyor. Birgün Baki, güler bir yüzle erkende” odasına girip de: — Azizim, bu gece bir gesi yazdım. Mukaddemesile uzun bir “ okumıya girişince o sarsılan hammül, kökünden eriyiveriyof *€ adamcağız bağırıyor: N —“Asladık, her gece biri zel yazıyorsun. Fakat sana bo na şlir ilham eden sevgili gece de benim yanıma gön on gazel birden yazmazsam “ kür yüzümel.. ; Baron (— Humbollun karsi” Bakiye her gece bir şiir yaz! güzelin soyundan olacak. Yi ondaki ilham kudretinin kırk ©. sene sürmesi garib. Yoksa yeni yeni ( aşklar besleyib Sesi yözden yazdığı şürleri “ için gülüm ,, diye karısıns tatlı dinletiyor muydu?. doğrusu budur. Çünkü: lin ki gair mi elbette yali Diyenlerin haklı | ol inkâr (edenlere henüz i tr edilmemiştir! ii mr Ki Uşakta gr Damirciler Kollektif wi keti Nesâisine De“ E ecek Uyak; 24 (A A) — ÖN evvel teşekkül etmiş ola kolletif şirketinin va ei mile iyileşmiş olduğun“ den sarfınazar edilmiş sene daha temdidine dünkü çi eti umumiyede korar m Maraş Fırka Konf a Maraş, 24 da a fırkası vilâyet Ko Olu salonunda toplanmıştır. gi ti raporu g0 hemra Kongre deva” cektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: