1 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

1 Nisan 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Ziraat Bilgisi (*) Sorgulara Karşılıklar Peynir Mayasının Nasıl Anlaşılır ? Bu sorguyu soran Kooyadaki okuyucuma -Peynir yaparken süte katılan mayanın o sütü belli bir müddet zarfında — pıhtılaştırması gerektir. Eğer mayalanma gecikir veya çabuk olursa elde edilecek peynirin nefaseti de eksilir. Bu işte en mühim — rolü — oynıyan kullarılan mayanın — miktarıdır. Hazır sulu — mayaların — şişe- leri üzerinde her ne kadar kuvvetleri dalma yazılı bulu- nursa da bu yazılara bakıp ta mayanın mıktarını kararlaştıran- ların aldandıkları görülüyor. Onun için her hangi bir mayayı kullan- mazdan Önce kuvvetini sınamak ondan sonra İşe girişmek doğru olur, Bir mayanın kuvvetini tayin etmek için küçük bir şişe alarak İçerisine on gram (hazır maya suyu) undan koyup üzerine doksan gram (adi su) ekleyiniz. - Bu eli- mizdeki — şişede bulunan maya artık sulandığından on — gramı ancak bir gram hazır mayaya karşılık demektir - öteki tarafta da bir litre sütü 32 - 33 dereceye kadar ısıtarak elinizdeki şişeden içine bir gram akıtıp kendi haline bırakınız. Bu sırada saate bakıp süt pıhtılaşıncaya değin kaç da- kika geçtiğini de bir kenara yazı- nız. Ondan sonra şu basit hesapla mayanın kuvvetini meydana çıka- rabiliriz : Diyelim ki bir litre süt 33 derece sıcaklıkta elimizdeki (su- landırılmış maya) nın bir gramı ile beş dakikada pıhtılaşmıştır - o gün yapacağımız peynirin de bizce 45 dakikada pıhtılaşması gerek olduğunu kabul edelim. O halde demin kullandığımız. bir gram maya acaba bu seferki müddet zarfında ne miktar sütü pıhtılaş- tırabilir?. Ortada bir tenaslip vardır : Bir gram maya 5 dakikada 1 litre sütü mayalarsa 45 dakikada 1X45 taksim 5 — 9 İitre sütü mayalayacak demektir. Işte her mayayı kullanmazdan önce böyle bir hesap yaparak mayanın bir gramının bizim ara- dığımız müddet zarfında ne mik- tar sütü pıhtılaştıracağını baştan bularak ona göre işe girişebiliriz. Şimdi elimizde ogün peynir yapı- lacak 135 litre süt olsa bunu mayalamak İçin dokuz İitreye bir gram hesabile 135 taktim 9 — 15 gram maya İâzım demektir ki böylece kullanılan maya İstediğimiz net- ceyl verir. Bir Meyva Bahçesi Yapmak İçin ı Kabataş, Acıçeşme sokağında 18 numarada Bay Ahmet Rüştüye : Sekiz dönümlük bir yerinizi meyva bahçesi yapmak İsteyişiniz çok doğru ve münasiptir. Fakat bahçenin yerini, toprağını, mevkil- kuvveti ni yakından görüp bilmediğim için | size kestirme olarak şu ağaçları yetiştiriniz diyemem. Eğer yeriniz müaitse vişne, şeftali, kış armaudu' gibi meyvaları - yetiştirmek - kârlı olur. Yerinize göre siz yetişi.receğiniz j kestirip bana bildirirseniz idi Ce a nasil bakılacağını, o meyvaları! nasıl ,gılşürllıceiîniılrunıc. ya- | aa Ff meselesine gelince ; Yabani dikip sonradan slamalı işmiş aşılı fidanları ah tansa yetişm.$ daha — hayırlıdır. mak elbette * Fakat bu şek"d. her. yerin. fida. ( Devamı 8 inci yüzde ) Alman iktısat Diktatörü Alman hükümet bankası mü- dürü olan doktor Şabt aynı zamanda — Milli iktısat nazırıdır Memleketin kabul ettiği rejim icabı olarak doktor Şaht Alman- yanın iktısadiyalı üzerinde müatlâk bir. — hâkimdir. Onun bu derece Ş yükselmesi, şah- © Si kabiliyet eseri olmaktan ziyade müteşebbis kim- selerin hayatla: rında — görülen muvaffakiyetten başka birşey de- ğildir. Vaziyeti tamamen kavra- yamıyan — halk, bütün kerameti onda bulduğu ve bildiği içindir. ki doktor Şahtı bir halâskâr — gibi görmektedir. O derece ki buna bizzat doktorun kendisi de inan- maya başlamıştır. ğt Bu gün 56 yaşında bulunay Doktor Şaht ha yata basit bir banka memuru olarak atılmış, bir müddet Belçikada bulunmuş ora- dan Berline gelmiş ve mütareke- den sonraki karışıklıklardan, en- flasyon devresinden istifade ede- muvaffak olmuştur. Doktor Şaht evvel emirde bir burjuva müessesesi olan de- mokrat fırkasına kaydolmuşdur. Bu fırkada, sosyalistlerin reyl ga- lib ve nazım mevkilnde onlar bu- lunuyordu. — Şaht, — sosyalistlerin direktiflerile hareket etmiş, bu sayede cumhur relsi Ebertin tevec- elühünü kazanmışdır. Yine bu sayede Almanyayı en- #lasyondan — kurtarabilecek — tek şahsiyet olduğu kanaatini uyan- dırarak (1923)te Mark komiseri tayin olunmuştur. Halbuki Şaht bu işe hazırlanmamıştır. Yaptığı iş Hek- ferihin proğramımı aynen - tatbik etmiş, bu — suretle Renten- mark harıkacısı telakkl - edilerek (Mythe Şaht) femini almıştır. Yine demokr.tlığı sayesinde Rahişbank müdürü olmuşlur. bir şekil Ha'buki fevkalâde (— Gazetenin esas yazıcile Bir sütunun İkl satırı bir (santim) sayılır. 2—- Sayjfasına göre Bir santi- min ilân fiatı şanlardırı fa Jeayfa | Diğer| Son *. $ İyerler! sayfa; santimde — vasati 3 « ;Bir (8) kelime — vardır. 4— İnce ve kalın yazılar tutacakları - gere — göre santimle ölçülür. DÜNYAYI rek kısa bir zemanda yükselmiye ! kadın suçlular hakkında da gös- | kelepçenin SON POSTA İDARE Büyük ADAMLAR ı Her Hafta Bir Portre : gÜS A Her Şaht alan siyasi vaziyeti son cenahın Idaredeki kabiliyetsizliği karşısın- da efkârı umumiye alt Üst olmuş Ebert çekilmeğe mecbur kalarak 1926 da Fon Hindenburg reisi cümhur olmuştur. Şaht, bu tebeddülü ganimet bilmiş ve demokrat par- tiden ayrılarak vaziyete uymuş, koyu bir milliyetperver kesilmiştir. Doktor Şaht mevklini kuvvat- lendirmek ve şarki Prusyadaki emlak ve çiftlik sahiplerin'n te- veccühünü kazanmak İçin bunlara bol bol kredi açmış, bu kredileri harici Kontroldan kapalı tutmak için Golt — “Diskonto, — Bank diye tesis etmiş olduğu mücaseseyi bir vasıta olarak kullanmıştır. Tabil dağıtılan bu-paraların bir daha hesabı sorulmamıştır. 1934 de ise doktor - Şaht Almanyanın değil harici borçlarını hususi borçlarını * bile tediyeden — âciz — bulun- Amerikan polisi, faaliyette ka- dın erkek tanımaz. Aynı huşunet ve şiddeti erkek suçlular kadar terir. Fakat son zamanda bin bir Amerikan — kadın — teşekküliünün teşebbüsi'e kadın suçlular hak- kında Amerikan polisinin — bir parça düha müsamahakâr dav- ranması temin edilmiştir. Bu mü- samaha, kadın suçlulara, erkek suçlulardan farklı - ve resimde gördüğünüz şekilde kelepçe vu- rulmasına inhisar etmektedir. Bu erkek kelepçesindenk farkı şedur ki eller, birer madeni kılıf içine girmekte ve bu kılıflar haricen biribirine bağlı bulun- maktadırlar. ; —— EDEN Her Şaht . . Kimdir ? duğunu İlân etmiştir. Dışarıdan gelecek —mallara karşı klering usülile — todiye — yapılabileceğini Lâypçig'deki meşhur nutku ile dünyaya - bildirmişlir. Bu suretle yavaşyavaş iktı- Badi vazivet Üzerin de hakimiyetini kurmuş ve Millt Iktısat Bakanlığı- nın yegâne nam- zedi olmuştur. Şimdi vaziyet şudur. — Doktor Şaht bir yandan ordu bir. — yan- dan da “ Yün: — — kers, fabrikaları ( gibi muhafara- kâr ağır sanayiin müzaheretine da- şanaraki ki cep- heli bir siyaset güder gürünmek- tedir. Bir taraf E tan bu guruplarla Hitlerin — üzerin de tesir yaparak bazı — taraftarla rını kendisinden uzaklaştırmakta , diğer taraftan da milli sosyalist re- fimlne karşı, ade- ta müstakil ve tenkit edici bir vaziyet takınmaktadır. Halbuki Hitler iktisadi —mewe- lelere ve bu meseleler etrafında mevki almış şahsiyetlere tamamen nüfuz edemediği için doktor Şah- tın sözlerine körü körüne itaat eder görünmektedir. Son zamanda bir taraftan Mill! sosyalist hücum — kıt'alarına, bir taraftan işsizlerin yardım teş- kilâtına para — vermiyen doktor Şaht olmuştur. Buna sebeb - olan maddi imkânsızlıkları göstermek- te, Ozora — getirilecek — olursa istifa — edeceğini bildirmektedir. Halbuki bütün propagandası işsizlikle mücadele — prensipine dayanan bir rejim için bu tarzı hareket büyük bir muvaffakiyet- sizlik sayılmak gerektir. Şu halde daktor Şahtın pek yakında miü- him bir rol oynamasını beklemek lâzım gelmektedir. Amerika Polisi Ve Kadın Suçlular vağpi Dünya Haâdiseleri !bür 'at Asrında 'Olduğumuzu Unutmayınız! birmingham şehrinde sabahle- yin erkenden posta kutusuna atılan bir postaları :âl:;ı:pdoğr:(l.'o: dra)da okunabilir ve eğer cevabı bir Iki sant içinde yazılırsa akşam Özere — Birminghama — varır. Iki şehir Brasını mesafenin İstanbul - Ankara yolundan fazla olmasına rağmen postaya — bu imkânı veren âmil tayyare posta- larıdır. Şunu da kaydedelim ki; Ingilterenin tayyare postalarında mektuplar için 50 grama kadar fazla Ücret alınmaz, — fiatı kara posta ile birdir. * Klng Villam adalarında yaşa« yan Ahigiak isminde yerli bir Amerikalı A- niruak adında bir Eskimo cini öldürmüştü, —onu karısını baştan çıkarmağa teşebblis etmiş olmakla ittiham ediyordu. Hâdişeyi — Amerikanın — buzlu memleketlerde bulundurduğu süe vari polisi kumandanı duydu, katili sorguya çekti, sonra mu- vakkaten serbest bıraktı. Çünkü vakit kıştı, kar yağıyordu, bütün yollar kapanmıştı ve adamın kaç- ması İmkânı yoktu. Bahar gelince süvari polisl katili tuttu. Coppermin zabıta kışlasına kadar kızakla yolladı, oradan da bir tayyareye bindi rerek Kroms şehrine yolladı, Katilin muhakeme edilmek için gittiği yer, cürmü yaptığı mev- kiden (2000) kilometre uzaktadır. Mahkeme kendisini 5 yıl hapse mahkâüm etmiştir. Fakat mah- kümu bu cezadan dolayı müte- essir sanmayınız, bilâkis sevin: mektedir. ve kendisine yatmasi için sıcak bir yer iİle bedava yemek verildiği için taltif edil- diğine zahip olmuştur. âdalet baza! gecikir derler * ğ Muıırıdı deniz yolculuğu yapanlar bazan Yunus ıl:ıhhlınmı vıpuhı: en hızlı yarışa, girleti iden balığı m1 ı::nrlşru;: balıklarını çok sür'atli yüzen ba- hıkların — başında — zannederler. Zehaplarını tashih edelim. ' Bizim Marmarada sefer yapan vapurların — sür'atleri azam! 16 mildir, Yunus balıklarının sür'ati de bu derecededir. Halbuki Ok- yanosta sefer yapan büyük vapur- lar saatta 28 mil yaparlar. Ve kendileri ile yarışa çıkan balıklar- dan geri kalırlar. Bu balıkların adı (Dolphlm) dir, #sür,atleri (30) mili geçer. Alle itibarile yine ( Yunus ) balıklarının - diğer bir şubesine ıı'ııııp:ılıı. ç Fulı müvesvis, yahut fazla akıllı bir Amerikalı tayyare bombalarından en Dünyanın düşünmüş ve çeşit çare İcat et- miştir. Bu çadırın Ustü bez yerine yarım metre — kalınlığında, içi kum dolü çuvallar ile kaplıdır. Çuvalın altında ise — bir metre — boşluk — vardır, ondan bu çadirın Üstünde de (4) santim kalınlığında çelik levha vardır. Amerikalı bir tayyareden bu olmadığını görmüştür. Şimdi Kali- forniyada malik olduğu köşkün | bahçesine bu çeşit çadırlardan -| dört tane diktirmek kararındadır. Günün birinde muharebe olur da AJapon tayyareleri gelip atarlarsa Amerikalı bu ça içlne girip oturacaklır. — ——— sonra İkinci bir çadır gelmektedir, — çadıra bomba attırmış, mütecessir —

Bu sayıdan diğer sayfalar: