16 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

16 Nisan 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa Büyük tarihf roman 16 -4 - 935 harrirti: Tefrika No.: 81 Iiıtılal Hazırlıkları.. Ibrantm Paşanın Vaziyeti Çok Müşkülât Kesbetmişti, Zevkusefayı Bırakmış, Karısını Bile Görmez Olmuştu İhtilâl Kazanı Kaynarken... Istanbul tarafında, Kadı Zülâli Hasan Efendi ile Ayasofya kürsü şeyhi lspirizadenin gizliden gizliye nth!cdıklen ihtilâl kazamı kaynar- ken, Üsküdar yakasında derin gaflet ve sükünet hüküm sürüyor- du. Üçüncü Ahmetle Ibrahim Paşa ordugühtaki çadırlarından Üskü- dardaki saraya nakletmişler.. Ayrı ayrı dairelere yerleşmişlerdi. Ra- hat ve huzuru her şeye tercih eden ve harp için bir mangır bile sarfetmek istemiyen padişah, ken- di dairesinde hemşiresi Hatice sultanın tertip ettiği eğlencelere doyamıyor.. ikide birde : — Göreyim, vezirim.. N işle.. Şu harp işini bir ahsenus! ile te'bir eyle. Diye, Ibrahim Paşaya haber gönderiyordu. Ibrahim Paşa da sulhu isti- yordu. Fakat, halkın heyecanın- dan korkuyordu. Zaten onun İçin bu sefer alayları tertip edilmiş.. Sancağı şerif, padişahla beraber karşı yakaya geçirilmiş.. Halkın gözlerine bir avuç kül serpilmişti, Şimdi de, ordunun noksanlarını ikmal bahanesile burada tevakkuf edilmişti. Fakat bu hal böylece devam edemezdi. Zaten ordugâhta bulunan ve bütün hayatlarında zevk ve eğlenceden başka hiçbir ——— —— Osmanlıcadan ça ğğ 1 — Öz türkçe köklerden gelen gözlerin karzğısına (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunların het bir hakkında — sırası ile uzmanlarımızın (mütehassıs) yazılarını gazetelere ve- receğiz. 2 — Yeni konan karşılıkların iyi Ayırt edilmesi için, geregine göre, Fran- sızcaları yazılmış, uyrıca örnekler de konulmuştur. 3 — Kökü Türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenilmiş ve kullanılan şe- killeri alınmıştır. Aslı ak - olan hak, aslı ügcüm olan hüküm, Türkçe “çek,, kökünden gelen şekli gibi. Ibra etmek (Bak: Beraet) — Be- rilemek Örnek: Kendisinde biç bir mat- lubum kalmadığından, ibra et- mekte bir beis görmedim —K en- disinde — hiç bir — alacağım kalmadığından, berilemekte bir ziyan görmedim. - Ibram etmek (!hah etmek) — Üs- tüne varmak Örnek: Arzunuzu İsaf etmem için bu kadar ibram ve ilhah #etmeniz doğru muduür? — Arzu- nuzu yerine getirmem için bu kadar Üstüme varmanız doğru mudur? Ibraz etmek — Göstermek Örnek: Sözünü ispat etmek için bir vesika ibraz etti — Sözünü kanıtmak için bir belge gösterdi. Ibre — İğne Örnek; Pusulanın ibresi daima şimali irae eder — Pusulanın iğnesi her zaman kuzeyi gösterir. Ibret — Öğrenek, örnek, ders Örnek; 1 — Şu mücrimin hali size bir ibret olsun — Şu suç- lunun hali size bir öğrenek (ders) olsun. 2 — Insan, her şeyden bir ib- ret almalıdır — İnsan, her şey- den bir örnek almalıdır. Ibn — Oğul (btilâ — Düşkünlük | şey İle meşgul | olmiyan — devlet erkâmı da birer birer savuşup git- mişlerlerdi. Ibrabim Paşanın variyeti, çok müşkllât kesbetmişti. Eski zevk ve safa hayatı şu tarafa dursun, yemekten içmekten bile kesilmişti. Genç ve sevgili karısı, (nergiz gözlü) Fatma sultanı gözlerinde tütüyor, fakat bu meşgul ve muz- tarip zamanında ona sevgilerini izhar etmek korkusile Üsküdara gatirtemiyordu. Hergün saray bak- tacıları iki saray arasında gidip geliyorlar.. Bu —aksakallı âşık zeve gençliğin en — tatlı taravet hayatını yaşayan ma sultan — arasında taşıyorlardı. İbrahim Paşa, (lran Şahı) na birkirini müteakıp nameler gön- dermiş.. Huduttan İran ask İ nin çekilmesi, ehlislinnet güruhu- na eza ve cefa edilmemesi şartile sulhun muhafazasını teklif etmiş.. Aksi takdirde vukubulacak harpte Iran hükümetine maddi ve mane- vi büyük mesuliyetler terettüp edeceğini izah eylemişti. Fakat lran hükümeti, bu namelere açık bir lisanla cevap vermemiş.. Uzun | müzakereleri istizam edecek mu- kabil tekliflere girişmişti. Bu va- ziyet, Ibrahim Paşayı pek derin bir düşünceye sevketmişti. Çünkü o plânı, bir anda altöst oluver- mişti. (Arkas: var) Örnek; İşret ibtilâsı, 1btilâların en güç yenilenlerinden biridir — Içki düşkünlüğü, düşkünlüklerin ©0 güç yenilenlerinden biridir. Mübtelâ — Düşkün Örnek; İşrete, kumara, envaı mesaviye mübtelâ bir adam — Içkiye, kumara, türlü kötülük- lere düşkün bir adam Ibtidar etmek — Başlamak Örnek; Mesalye ibtidar eder «“etmez önümüzdeki müşktülâtın vahameti kendini gösterdi — Çalışmaya başlar başlamaz önü- müzdeki — güçlüklerin — ağırlığı kendini gösterdi. Ibzaletmek — Bol bol vermek (bak: bezletmek ) Icab — Gerek, lüzum (T. Kö.) Örnek; 1 — İşin icabı ne ise onu yapmalı - İşin gereği ne ise onu yapmalı, 2 — Icabıma göre hareket edi- niz - Lüzumuna göre hareket ediniz. lcab etmek — Gerekmek Örnek; Söylediklerinize nazaran mezelenin böyle olması icab eder - Söylediklerinize göre sorumun böyle olması gerektir. Icabı maslahat, Icabı hal — Işin gereği Icab ve kabul — Kanışma Örnek; Her bir akd icab ve kabul ile inikad eder - Her bir bâğıt, bir kanışma ile bağıt- lanır. Mucibince — Yapıla Örnek; Bu emirnameyi Vekile arz ile mucibincesini alınız - Bu buyrultuyu Bakana sunarak yapılasını alınız. Icabet — Kabul Örnek; Davetinize icabeti bir vazife addederim - Çağrışınızı kabulü borç sayarim. Icabet etmek — Kabul etmek Fat- | eşya arasında mektup | K Tür — Ateşiniz var | — Terbiye- mı bayım7.. | sizi. Bir Yığın Sahipsiz Mal Şimdiye Kadar Bir Buçuk Milyonluk Satıldı Gümrük idaresi yıllardan beri gümrükte biriken ve sahipleri tarafından alımnmayan eşyayı sat- makta devam — ediyor. Şimdiye kadar bir buçuk milyon liralığa yakın eşya satılmıştır. Fakat bu satılamıyanlarda vardır, bilhassa 12126 lira kıy- metinde olan sessiz sinema filim- leri vardır ki bunlara hiç talip çıkmıyor. Gümrük idaresi bunları 6 mayısta tekrar satılığa çıkara- cak ve çok ucuza verecektir. Ge- çen seferki satışlarda da bunlar ucuza verilmiş, fakat alan olma-« mıştır. Yine böyle — satılamıyan eşya meyanında tıbbi müstahza- rat da vardır ki kıymeti 10 bin lira tahmin edilmektedir. Yalnız beş bin liralık maden suyu ve tuvalet eşyası mecuttur. Beş bin liralık da sakarin vardır. Satılamayıp müşterisiz. kalan ve gümrük idaresinin başına belâ kesilen eşya da cins ve nev'ine göre hayır cemlyeîlcriuı teberrli edilmektedir. kçeye Örnek; Siz bu kadar davet ettikten sonra onun da İcabet edeceği aşikârdır - Siz bu ka- dar çağırdıktan sonra onun da kabul edeceği besbellidir. Icad etmek — İcad etmek (T. Kö. ) Keşfetmek — 1 » açınlamak, 2- (bak: icad) lcad ve ihtira etmek — Bulmak Örnek; Gramofonu Edison icad ve ihtira etti - Gramofonu Edi- son buldu. Icat ve ihtira — Bulu Örnek: On beşinci asra bir icad ve ihtira asrı denilse sezadır - ÖOn beşinci asra bir bulular asrı denilse yerindedir. Mucit, muhteri — Bulman, bulan Örnzk Büyük mucit ve mub- | terilerin isimleri tarihte hürmetle anıdır. - Büyük — bulmanların adları tarihte saygı ile anılır, Icar — Kira (T.Kö.) Icar etmek — Kiralamak, kiraya vermek Örnek; 1 - Evini, liraya icar etmiş - elli liraya kiralamış. 2 — Icar ktmek istediğim oda- ya henüz bir talip çıkmadı - Kiralamak — istediğim — odaya henüz bir istekli çıkmadı. lcare — Kira Örnek: Bu evin icaresi senede altı yöz liradır - Bu evin kirası yılda altı yüz liradır. Mucir — Kiralayan Örnek; Muciri — ile bir türlü anlaşamadı - Kiralıyanı ile bir türlü anlaşamadı, Müstecir — Kiracı Örnek: Mucirle müstecir ara- sında tam — bir itilâf var - Kiralıyanla kiracı arasında tam bir anlaşma var. Isticar etmek — Kiralamak aylığı — elli Karşılıklar Evini, aylığı Bir Peri Hikâyesi Izmirde Ölüler Bir Diri Korkutuyorlarmış ! Adamcagıi Doktorlara Başvurmı Fakat Çare Bulunamamış Bundan bir kaç ay evvel lz- mirde İIkiçeşmelikte bir yangın olmuş, bir gece yarısı çıkan ateş neticesinde bir otel, uyuyan müş- terilerinin bir kaçı ve ahırdaki bayvanlar yanmıştı. İzmir muha« birimizin — tafsilâtile verdiği bu yangın hâdisesi unutulmuşken, dün İzmirden Ikiçeşmelikte oturan Tahsin Kızgaç Imzalı bir mektup aldık. Anlatılan vak'a hem korkunç, hem de gariptir. Okuyucumuz Bny Tahsin diyor ki : — Yangın çıktıktan ve ote- lin hulunduğu yer düz. bir arsa olduktan sonra ben bu arsayı satın aldım, ve üÜüzerine bir ev yaptırdım. Fakat ev bitip içine girince, geceleri garip garip, türlü türlü rüyalar görmeğe baş- ladım. Beni sık sık” yataktan korku ile ve ter Içinde sıçratan bu rüyaların mabhiyeti şudur: Uykuya daldıktan bir müddet sonra oötel ile beraber yanan insanlar ve hayvanlar karşıma geliyorlar. Birinin —mahkemede davası varmış. Bazı kimselerin yaptığı tesirlerle davasını kaybet- miş. Bir başkası hizmetçi İmiş, efendisi kendisine çok bağırıp çağırıyormuş, bu yüzden de sağır olmuş. Örnek; Bir oda isticar etmek istedim, başıma gelmeyen kal- modı, bir. türlü bulamadım - Bir oda kiralamak — istedim, başıma gelmiyen kalmadı, bir türüü bulamadım. lcaz — Tansıtma İcazet — İzin ledlâ — Sürme Icdlâl — Ululama Iclâs, ik'ad — Oturtma Icmal — Soma Örnek: Meselenin icmall şu ki.. « Sorumun soması şu ki.. Icmal ctmek — Somlamak Örnek: Meseleyi o kadar Iğlâk ettiniz ki şimdi onu icmal et- mek bile müşkül — Sorumu o kadar karıştırdınız ki şimdi onu somlamak bile güç.. Hülâsa — Özel Örnek; Işin hulâsası aranacak olursa — İşin özeti aranacak olursa, Hülâsa etmek — özetmek Örnek; Şimdi — müsaadenizle meseleyi bir hülâsa edelim — Şimdi izninizle sorumu ötelim. lera (tüzel terim ) — Yüret Örnek: Verilen hükümlerin lc- rası İçin evini satışa çıkardılar — Verilen hükümlerin yüreti için evini satışa çıkardılar, Icra etmek — Yürütmek, yap- mak Örnek: 1 — Bir kere hükme- dilen bir şeyi behemehal icra etmek Jâzımdır. — Bir kere hükmedilen bir şeyi ne olursa olsun yürütmek geretir. 2 — Emrinizi icra etmek bana hem vazife hem de şereftir — Emrinizi yapmak bana hem ödev hem de onurdur. kera ettirmek — Yaptırmak Örnek: Yplnız emretmek kifa- yet etmez, emirlerini icra et- — Fakirim, kulaklarım maz oldul. diye boynunu b duruyor. Bir diğerl de: — Evimi gasbettiler, s0 larda evsiz, barksız kaldım!. inliyor. Sonra bütün bu şiki çilerle beraber ahırda — yı hayvanlarda bir ağızdan ağı bağrışıyorlar |.. Bu hal, bu garip rüyalar gece devam etti. Nihayet d namadım, doktorlara başvuri Bana: “Kalbindeki teressüb fazla olması fesat halidir !, ,, diler, Birtakım ilâçlar — verd Fakat hiçbir şey para etm Yine benim gibi garip rüy gören biri bana: "Kan aldı dedi. Onuda yaptım, onun da tesiri olmadı. Hâlâ geceleri kamda acı aci hayvan ve in bağrışmaları duyuyorum, £ yananlar karşıma dizilip d yanıyor, ağlaşıyorlar. Ne yapa ğımı şaşırdım!.. ,, Yarıde Kaldı Lafayet ( Amerikada ) 15 Nevyorktan Losangelos'a St tosfer tabakasında bir uçuş t rübesi yapmak istiyen tayyar Viley Post, La Fayet'e inm ınecburlşıllndı kalmıştır. Kılavuzu tirmekte lâzımdır emretmek yetmez, yaptırmakta gerektir. Icra ve infaz — Yürütüm Örneki Hüküm icra ve Inf: adaletin en mühim icabatındı biridir — Hükmün yürütüni tüzenin en önemli gerekl den birldir. İcrayi san'at etmek, İcrayı muriyet etmek — Ekzemek -— Yal emiril san ıt etmek için ecnebi hakkında bazı eşkâl ve mer, min ifası lâzımdır. — Türkiye ekzemek için yaduyrular hi kında birtakım şekillerin ve ti renlerin yerine getirilmesi g rektir. 2 — Bir memur için ler: memuriyet etmek - vazifedir Bir Işyar — için işini — ekzem bir borçtur. lcra dairesi — Yürütge Örnek: Elimdeki hükmü ic dairesine götürerek icrasını t lep edeceğim —Elimdeki hükri yürütgeye götürerek yürütülm sini İsteyeceğim, Tctisar etmek — (Bak: cesaret) İçtihad — Özelgörü Örnek: Herkesin bir fikri ol bilir, fakat içtihat sahibi olm büyük bir vukuf ister — Herk sin bir düşünüşü olabilir. Ancı özelgörü ıssı olmak büyük b bilgi isler. Içtihadi — Özelgörük Örnek: — Içtihadi meseleler hâkimler kendileri kanun yapı cak olsalar ne türlü bir hükü koyacaklarsa ona göre kari verirler — Özelgörük soru larda hükmenlerkendi'eri kanı yapacak o'salar ne türlü b hüküm koyacaklarsa ona gö ( Devamı 11 inci yüzde )

Bu sayıdan diğer sayfalar: