6 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

6 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Haziran SON POSTA - ' Uyku Uyumadan Ça'ışan Bir San'atkâr ! Günde Bir Elma Ve Bir Kom- « posto ile#Gğçineg_ Yıldız ! Farzediniz Ki Bu Adam Milyı;n Kazanmaktadır, Yiyemedikten Sonra Neye Yarar ? (Klaudett) e (Hollyvaod) da Bir Altın Stato Verildi Parls, (Haziran) — Geçen gün (Henri Baur)a telefon - ettiğim zaman bana bir kâtip cevap verdi: — Bu dakikada kendisini ra- hatsız edemeyiz, kabul edilecek 10 tane misafiri vardır. Ertesi gün yine telefon ettim, bu defa da başka bir cevap «al- dım: — Taliliniz yok efendim, Mösyö Baur şgimdi bir senaryo okumak- tadır. Telefonda söylenecek şey- leri kaydetmeyi bana bıraktı. Bir Üçüncü teşebbüsüm de fayda vermedi: — Mümkün değil — efendim, Mösyö Baur şimdi dostlarından bir bestekârın yeni bir bestesini dinlemekle meşguldür, dediler. Ve ne misafirlerini, ne snaryo mütalealarını, ne de piyono dinle- me zevklerini bozrmamaya karar vererek, bir gün doğrudan - doğ- ruya evine gittim, bu defa tali'im müsaitmiş, karşıma bir - maliyeci- ye, bir hâkime veya bir akademi Üyesine de benzetilebilecek tık- nazca bir adam çıktı: — Geliniz Üst kata çıkalım, orada daha iyi konuşabilirir. * Bir adamı telefonda bile yaka- hyabilmek için ardından günler- ca koşmayı belki mübalegaya hamledenler — bulunabilir. Fakat bunlar Henri Baurun sinemadan başka tiyatroda da çalıştığını mu- bakkak unutmuş — olacaklardır. Henri Baurun ne derece meşğul olduğunu kendi dilinden dinleyiniz: — Benim için iki çeşit gün vardır. Çif” günler, tek günler.. — Anlıyamadım, çift günler tabirinden maksadınız nedir? — Geceyi hesaba katmadan #ürüp giden günlere çift günler derim. Bu güönlerde gündüz sine- Mma çeviririm. Gece de tiyatroda oynarım ve sinema — çevirdiğim günler benim için sabah saat (7) de başlar! — Peki sinema çerirmediğiniz günler?.. — Yine öyle, yedide başlar! Fakat öğleye kadar serbestimi * - Barzıları stüdyoda hayatın kı- Yançla, eğlence ile dolu olduğunu Sanırlar. Bunlar küçücük bir sah- ne için belki on beş, yirmi defa Prova yapıldığını, sonra © sah- henin on beş yirmi defa da filme çekildiğini, bütün bunların da Böz kamaştırıcı bir ziya ve ter- letici bir hararet içinde yapıldı- Şinı bilmeyenlerdir. Bazıları ise San'atkârın yorulduğunu, çok ça- hştığını kabul ederler, fakat bu Şalışmanın tengin bir sofra önün- de yorgunluk almakla mükâüâfat- ttığını sanırlar. Henri Baur'un öğle yemeğinin heden ibaret — olduğunu bilir Misiniz? — Ben çok çabuk yerim, Be- Teket versin öğle yemeğim pek Amerikanın — &l her yıl muvaffaki a akademici yi huyu ile temayüz eden sanatkâra vermekte olduğu altın statoyu bu yıl bir müd- dettenberi (Hollyvood) da çalışmakta olan Framnsız sanatkârı (Kleudette) ye ştir,. Fransanın sinema mecmua- ları bu münasebetle büyük bir memituniyet göstermekte ve bu Jltifatın hakikaten yerinda olduğunu — söylemek tedirler, Bazı filimleri Kla- üdette ile — birlikte çevirmiş olan Boyer, bu mük verilmesinden sonra Fransız gazetelerine yol ladığı bir makalede: — Klaudette Ameri- kada hiç değiş- medi, tabil ve sa- mimi kaldı. Hollye vood gibi riya Mle dolu bir çe büyük muvaf- fakiyet budur, demiştir. Yu- karıdaki resin (Hususl LÂem)le mindeki filimden alınmıştır.(Kla- wdette Kolb- er)i Şarl Bo- yer ile bir. likte göze termek- tedir. kalabalık değildir, çabuk yeme- nin zararını pek görmem, Çünkü yemeğim bir tek elmadan ibâ- rettiri. Akşam yemeğine gelince, © da biraz peynir, komposto ve taze meyvadır. — Demek boğazınıza düşkün değilsiniz! — Bilâkis! Aşçılık bile yapa» rım, fakat iştihamı tatik zamanına saklamak mecburiyetindeyim! Her ne ise.. Günümü tamam- layalım: Öğleden «sonra bir bu- çukta stüdyoda çalışma tekrar başlar. Tam 7 ye kadar sürer. Sonra çıkar, evime gider, yıkanır, kompostomu yer ve hemen tiyat- ronun yolunu tutarım. Dokuzda sahnedeyim.,, x Fransada tiyatro gece yarısı biter, Fakat Henri Baur'un hemen rahata kavuştuğunu sanmamalı: — Saat bire doğru evime dö- ner, masamın başına geçer ve senaryoları okumiya koyulurum, belki içlerinden biri işe yarar düşüncesilel.. Bu kadar çalışmıya mukabil Henri Baur acaba ne kazanır? Size miktarını söyleyemiyeceğim. Fakat bunu yine bir Amerikalı san'atkârın —orada kazandığına yakın bir şey sanmamalı. Mamafih farzedelim ki, ayda milyon kazam- sın, harcetmeye vakit ve iİmkân bulunmadıktan sonra bu para ne işe yarar? Kulis Ar_ı;s;nîa_ Hazırlanan Yeni Eserler.. ( Çin denizi ) adımı taşıyacak olan filimde Wallace Beery e Klark Gable'in yanında yıldızların en sarışını görünecektlir. Bu sarışın yıldız. Jan Harlovdur. * She filmini oymyacak olan (Jocsl ) mukavelesini bozmuştur. Onun yerine bu rolü Skott ya- pacaktır. * Cesil. B. Milin son filmi olan haçlılar, Avrupa piyasasına ancak eylül ayında çıkarılacaktır. * İngilterede — yapılmış — olan ( Hamit ) filmi şehrimizin büyük sinemalarından birine - satılmıştır. Bu mevsim içinde gösterilecektir. * Tamamen renkli olarak yapılan Becky Sharp filminde ( Miriam Hopkins) ile ( Allain Movbray )1 göreceğiz. — Biri bir eski zaman kızı halinde, biri de bir Ingiliz zabiti Oniforması ile. * Herbert Mundin, Gilbert Ro- land ve Mona Barri, Gizli hayat adını taşıyacak — olan bir zabıta filmi yapmaktadırlar. KİRÜRÜ A v e eX N -— Haftanın Fransada : ( Escal - Iskele ) altında yapılan filim, tatbik sa- hasına bir türlü giremiyen bir egereyanın taraftarlarını memnun edecek bir teşebbüstür. Bu cere- yan, tiyatrodan ve romandan hiç- bir şeyi almama, sesli filme mah- sus yeni mevzular yaratma cere- yanıdır. (İskele) de hiçbir yerden iktibas etmeden bulunmuş bir mevzudur. Bununla beraber ne- Filmleri — dense “yeni,, görünme- mektedir. Tüccar — gemi- lerinde —kaptanlık eden bir genç, sevdiği kadın ve bir kaçakçı, bütün vak'a bunların Aarasında geç- mektedir. Filim sıkıcı de- ğgildir. Bıkmadan seyre- dilebilir, fakat heyecan verici olmaktan da uzak- tır. Oynayanların arasın- da başlıca Kolett Darföy ile (Fainsilber) i sayacağız. Amerika'da : Ro- berta adı &altında çevri- len filim ile bize (Gay Divoreee) filminin verdiği zevkın yenileştirilmesi is- tenilmiştir. ve muvaffak ta olun- muştur, denilebilir. Roberla, mü- zikli bir komedidir, mevzuu taze süslü, renkli dekorlar içinde, genç, güzel, hiç değilsee zarif kadın ve erkekler arasında geçmektecir, 1935 yılının seyircisi bundan fazla ne İsteyebilir. Filmin başlıca oyun- cusu Fret Astair'dir ki, resimde hasır şapkalı olarak görünmekte- dir. Üst resim ise iskele filminden bir sahnedir. Kolett Darfeul ila Fainsilber arasındadır. Fransada Rus Edebiyatı Moda Haline Geliyor le lardı, c<ördün: e (Cürüm ve C:i geçerek vak'anın safhalarını takip etmiş olmasın- da buluyorlar Filha- kika Raskolalkı cinayetini yapt ktan sonra vicdan azâbını çekmeye naml baş- lar, hangi safholardan geçer ve nihayet kendi kendisini polizin kolları arasına nasıl atar, filimda sadece bunlar göz- terilmiştir. Fransız gazeteleri bu münasebetle diyorlar klz — “ Avrupalılar arasında yabaner edebiyat ile en az meşgul olanlar Fransızlardı. Hele büyük muharebeden evvel hiç “okumıyordu, sonra Tülesto inin eserleri ile yal ı dünyayı anla- maya başladılar ve bunda büyük bir zevk İ Cürüm ve eezada Pierre Blanchar buldular. Dosstojevekinin eserlerinin sinamaya intikali, bu yeni zevkin bir meticesidir. ve Öyle görünüyor h!, Rus edebiyatı Fransız sahnesinde moda halini alacaktır. Kaydedelim ki, eliram ve ceza- pın muvaffak oluşunda, senaryosunun olması da o derece mü Filhakika Henri Baar, Marsel Genid gibi çok İyi tanını sanatkârlar vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: