5 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

5 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'V Sayik SON POSTA MAHKEMELERDE Bir İngiliz Kadı- nının Hayatına Mal Olan Kaza Geçen senenin mayıs ayı için- de bir otomobille tramvayın Sa- raçanede çarpıştığı; bu çarpış- manın, İstanbulu gezmekte olan Ingiliz seyyahlarından bir kadının bayatına malolduğu hatırlardadır. Tamir edilmekte olan yollar Üs- tünde taş yığcularının bulunması bu kazaya sebebiyet vermiş, vat- man Tahirin idare ettiği tramvay arabasının fronleri tutmaması yü- zünden kazaya uğrıyan otomobil 70 metrö sürüklenerek darma dağınık olmuş, içlâ de — bulunan seyyah bir karı kocadan kadın ölmüş, otomobil şoförü Kegam da ağır surette yaralanmıştı. Bu hâdiseye alt mahkeme du- ruşmaları sona ermiş Bh şekil- dedir. Geçen celsede ılddılııııııl- Bİn vatman ve goförü suçlu bu- larak cezalandırmalarını istemosi Üzerine vatman Tahirin - vekili müdafaasını yapmış, şoför vekl- linin müdafaası dinlenilmek Üzere duruşma bırakılmıştı. Dünkü duruşmada şoför Ke- gam vekili Esat da müdafaasını yapmıştır. Vekil, hâdiseyi yeni baştan bir. kere daha canlandır. dıktan sonra: — Müekkilim suçsuzdur. Çün- kü kazaya sebebiyet veren kem disi değildir. Otomobil 70 metre tekerlekler altında sürüklenmiş ve kaza sonunda kendisi de ağır Surette yaralanarak (4) ay hasta- nede kalmıştır. Öyle bir suç kl felâket suçlile müşterek. Müek- kilim 14 aydanberi mevkuftur. Karar lehte veya aleyhte olabilir. Fakat ben bu karar kesbi kat'- yet edinceye kadar suçlunun tah- liyesini isteyorum. Demiştir. Evrak tetkik olunacak, gele- cek son celsede hem şoförün, hem vatmanın haklarında icap eden karar bildirilecektir. Diğer taraftan duyduğumuz bir habere göre bu kazadan en az mütecasir kalan, hâdisenin kurbanı olan kadının kocasıdır. Çünkü Amerika'da 90,000 liraya sigortalı bulunan karısının sigorta bedelini tamamen almış ve yaşa- mağa koyulmuştur. Bir Doktorun Günlük Pazarteri Notlarından (*) Soğuk HavaCereyanları Sıcakların şiddeti arttıkça vücutta tor İlrazatı çoğalmıya başlar. Bunun için kalın ve yünlü elbise- leri çıkarmalı ve geniş aym za- manda iplik —veyabut — kelenden yapılmış kamaşlardan — elbisa ve İççamaşırı —kullanmalıdır. — Sıcakta fazla yürümüş ve çok — terlemiş biş hastam oturduğu odanın ve pences renin açık kalan pençeresinden gece fazla hava cereyanına maruz kalmış ve ertesi sabah boğazı ağ- mmiş, ateşi yükselmiş. Haber ver- diler, gütim muayene ettim. Hafif bir müshil günde bir aspirin ve üç gün yatakta istirahat etme- #ini tavsiye ettim. Sulu diyet ver- dim. Süt, yoğurt, mahallebi, çorba tavsiye ettim. — Ve bir daha bava oereyanına dikkat etmesini tenbih ettim. Hapisaneleri Bomboş Bir İlçe Bayramiç Bayramiç, (Öul) — Bayramiç ahlâk — bakımından — Türkiyenin örnek ilçesidir. Cümhuriyet ilân- edildiği günden bugüne kadar Bayramiçte bir tek — kabahat vak'ası bile olomamış, hapishane- ye tek bir insan girmemiştir. Suyu, havası ve çamlıkları ile hastalara şıfa veren bir yurt olan Bayramiçte halk memurlara hür- metkâr, memurlar da halka karşı dalma — nüvazişkârdır.. Ea xor bir tapu Işini! 20 dakikada bap layıp bitirmek mümkündür. Hangi taraftan bakılırsa ba- kılsın. Bayramiçlllerin övünmeye hakları vardır. Sokakları temiz- dir. Belediyesi Iyi çalışmaktadır. Asayiş ve inzibatı yolundadır. Kızılcahamamın Şifa Kay- Bayramiçin güzel bir görünüşü Niksarda Bayındırlık İşleri Niksar, (Özel ) — Kasabanın bayındırlaştırılması için çalışma- lara başlanılmıştır. İlk olarak çarşı kaldırımları tamir ettirilmektedir. Ünye yolundaki Yediköprü de yeniden yaptırılmaktadır. — nakları Ne Halde? Kımloahamamda Çelikli Küçük ve Kükürtlü büyük bamamlar Kızıleahamam, ( Özel ) — Bu sene kaynaklarımıza — gösterilen rağbet hiçbir seneye kıyas edile- miyecek îıdıı yüksektir. Kala- balık ©o derece fazladır ki kay- nakların kapısında halkın iuıııı ktüme nöbet beklediği hergün göze çarpmaktadır. Semeda bin- lerce İlra icar bedeli aldığı halde husust muhasebe - idaresinin bu Adapazarında Bir Eskışehırde Biçki Ve Dikiş Sergileri Cehalet Faciası 3 Kuduzlu Dillerinin Altını Kestirdiler Ve Güya Ku- duzdan Kurtuldular Adapazarı, ( Özel) — Beyli kışla köyünde Halil adında biri kuduz köpek tarafından 1sınlan bir İneğin etini yemiş, Mümin ve Recebin karılarını da kuduz köpek ısırmıştır. Bu 3 kuduzlu Solaklar köyüne gidere orada kuduz tedavi etmekte olan Salih adlı birine baş vurmuşlar, Salih de bunların dillerinin altını kese- rek güya kuduzu tedavi etmiştir. Bu cebhalet faclası hükümet bay- tarı tarafından haber alınmış, her üç kuduzlu hasta tedavi edilmek üzere İstanbul kuduz hastanesine gönderilmiş, bilgisiz kudur teda- vicisi Salih ile köyde böyle bir vak'a olduğunu bilip te hükümete haber yermeyen köy ihtiyar he- yeti hakkında takibata başlanık mıştır. Sivasta Bir Çocuk Kayboldu Sıvas (Özel) — Kayseri Kapı mahallesinde oturan bakkal Ham- dinin dört yaşındaki çocuğu bir akşam Üzeri kapılarının önünde oynarken kaybolmuştur. Sivasın bütün sokaklarında tellâl bağır- tılarak çocuk aranmış, fakat bu- lunamamıştır. hamamlara karşı gösterdiği derin bir alâkasızlık ve bakımsızlığın neden ileri geldiği bir türlü anlaşılmıyor. İzdihamdan, intizam- sızlıktan, ahalinin son derece hücumuna karşı soyunup, giyinme mlorhılı darlığından ve — sair çok noksan ve gayri hhi sebeplerden dolayı bu hamam- larda pek çok sıkıntı çekilmektedir. Köylerinde IGöıo Ve Düzenlik Var Bergama, (Özel) — Bergama köylerinde göze çarpan bir bayın- dırlık var. Her köy ve kasabada ilk göze çarpan şey büyük, mutlaka beyaza boyanmış, İki kat üzerine yapılmış, mektep, hükümet konağı, köy meclisi ve okuma salonları oluyor. Kazada ilçebayın kapısında * vurmadan gir ,, cümlesi yazılı, Bu halkın ve köylünün en büyük hükümet adamını merasimsiz gö- rebileceğini, işini, derdini isteğini anlatabileceğini Ifade etmektedir. Kasabada belediyenin göze çarpan bir temizlik savaşı var. Her köşe başında temiz bir ayakyoluna rast- lanıyor, sokaklar tertemiz, ikide bir sulanıyor. hulâsa Bergamada bü- yük şehirlerin bile grpta edeceğl bir belediye çalışması var. Diyarıbekir San'at Okulasının Yeni Mezunları Diyarıbekir, (Özel) — Bu yıl mıntaka San'at Mektebinden dör« dü tesviyeci, yedisi marangoz ol- mak üzere 11 talebe mezun ol muştur. Eskişehir (Oı.ı) Bıyıl ıohılıılıdı iki biçki, dikiş ve nakış sergisi açılmıştır. Bu ser, tebine aittir. mdndı ılıı buradaki Iki biçki, dikiş ve nakış mek- muvaffak eserler teşhir edilmektedir. Resimde bu mekteplerden lıHılılı bu yıl ki mezunları ile mektebin lld&ll görülmektedir. — Karamanda Fırıncılar Tekrar Çalışma- ya Bqlıdılıı Karaman, (Özel) — Buradaki ekmekçiler belediyenin koyduğu narhı beyenmemişler ve fırınlarını kapamışlardı. Belediye vaziyeti gözden geçirmiş ve ekmek nar- himi yeniden tesbit etmiştir. Bu narha göre birinci ekmek sekiz, ikinci ekmek 6 kuruşa satila- caktır. Bu ikinci narh Üzerine fırınlar çalışmaya baş- Muşluların İstediği Muş, (Özel) — Başbakanın burayı ziyaretinde halk kendisin- den bazı temennilerde bulunmuş, ezcüimle bir ortamektep, bir has- tane ve bir eczane açılmasını istemişlerdir. Yeni Kırkağaç İlçebayı Kırkağaç (Özel) — Yeni İlçe- bay Gençler ni — ziyaret etmiş, gençlerle 2 saat kadar kouuıırık onlara çıh.ıııluııdı yardun vadetmiştir. e Bir Atın Hikâyes Kı *|Ve Bir Karpuz Bergamada Ve Çarpan Bir Temizlik Kabuğu ! K Roma Imparatorlarından Calif 1 güula'nın atı hemen hemen kendiâl 7 kadar ünlüdür.Bu atın adı İnçitatüsti Ka Duvarları mermerden, yemlikle olı sadeften bir ahırda yatardı. Belle; mesl imparatorlar için dokunsaı Çosi kumaştandı, gemi elmaslarla bi kad zenmiş som altındandı. Yemi ait kovalarla — getirilirdi, su yerlini tıd kendine altın kadehlerle şara tze verllirdi. Caligala sık sık bu ati | Üçe sofrasına alırdı, elile hayvana altıti | laki yaldızlı arpa yedirirdi. Onu papast | Mal İar meclisine Üye yapmıştı, ansızıti son hastalanıp ölmeseydi konsül de yapacaktı, Roma senatosunun bad l"' gına geçirecekti. Ne bahtiyar hayi l van, değil mi?.. Fra Bon de düm penceremin önün« | kıs de İnçitatüsün — hâltercümesi bir kere daha gözden geçirirkel dayanamadım. Öyle dedim ve y! ne kitabımı karıştırmıya koyul dum. Fakat nasıl oldu. bilmem; 1 bir aralık gözüm sokağa kay g Ne görsem iyi, Yedi sekiz ya larında bir çocuk, Yırtık göıılv ğginden çökük midesi, delik deşilk p donundan kansız bacakları görü; ğ nüyor. Belki öksüz, bolki yurtsug | * bir yavru. İşte bu çocuk, sokağa | *© atılan bir karpuz. kabuğunu yds ü kalamıştı, şapırtılı bir iştiha ile ki yalayıp duruyordu. " Duvarları mermerden, yenalik« b leri endeften bir ahır İçinde yae İ tan, altın kovalardan yem yiyen, Bi sık sık —imparator Bsofrasında WT yer alıp altın yaldızlı. arpa tanes ki lerile karın doyuran - İnçitatüsün hikâyesini okuduğum bir sırada gözüme çarpan şu acıklı sabnâ den içim burkuldu. Bugün yeryüzünde bir İuçlnlül yoktur. Gönül istiyor ki Istanbul' sokaklarında bu gibi çocuklar da Örünmesin. Bu, to yapılamaz glıiı değildir. Hele onlar üstil Örtülü bir yerde tek bir dilim ek- mek yemekle kendilerini bıhılyaq sayacak olduktan sonra ?... M. T. 'l'ııı Bireciğin İstekleri Birecik ( Özel) — Nüfusu ari bir bini aşan kasabamız, Fıral, kıyılarında bir yüksek tepe üzes — rinde kurulmuş olup Içukındıü evlerin sayısı dört bini geçer. Bu kadar kalabalık ve büyüle bir su kenarında kurulmuş kentin elektrik, hal, pazar yeri, cadde gibi başta gelen en önemli ihtk yaçları sağlanmamıştır. Kasabanın kurulu bulunduğu sırtın birçok yerlerinden iİyi sular fışkırdığı halde bun'ardan istifade olunamamaktadır. Kentin sokakları k dar, eaddeler intizamsızdır. Fıt Üze- rinde İşleyen birkaç kayıkla aynı zamanda hayvan da taşındığından binilecek gibi değildir. Nöbetçi Eczaneler Bu gece nöbetçi eczaneler şur- # e . e o asae A İstanbul tarafu Şehzadebaşınd Ç(İbrahim Halil), Aksarayda ( Etherı Pertev ), Karagümrükte ( Suat ), 'Topkapıda ( Nüzım ), Samalya: « ( Rıdvan ), Unkapanında ( Yorgi ), Eyüpte (Hikmet), Kumkapıda (Belke) || Balatta ( Tolidis ), Çemberlitaşt. || (Sırrı Rasim), Bahçekapıda (Hüsnü Haydar ), Bakırköyünde (Merkez), Beyoğla tarafı Tünelde (Malkoviç) İstiklâlde (Kemal Rebul), Galatada (Morkez ), Şişlide ( Şark merkez ) Hasköyde ( Halk ), Kasımpaşada ( Merkez ), Kadiköy taratı; Modada ( Alâettin ), Pazaryolunda ( Rıfat Mümtaz), Büyükadada (Şinasi Rıza).

Bu sayıdan diğer sayfalar: