2 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

2 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ mek İtalya - Habeş ve İtalya - Ingil- tere anlaşmazlığı hakkında bütün dünyamın ne düşündüğünü anla- Bak istiyorsanız, muhtelif mem- leket gazetelerinin mütalealarını bulâsa eden aşağıdaki parçaları Gkuy unuz. Amerikada Ne Düşü- nüyorlar? Nevyorkta çıkan Herâld-Tri- bune gazete diyor kl: * Akdenizi kontrol, Ingilterenin deniz siyasetini tayin eden en bü- Yük âmillerden birl olarak kala- taktır. Bu kontrol ne kadar teh- likeye düşerse, Ingiltere o kadar tsrarla —ona sarılacaktır. Bugün Tagilterenin Italyaya karşı aldığı Mmuhalif vaziyette, İngiliz impe- ratorluğunun deniz ve kara yok larının tehdit edilmekte olması en büyük âmil olmuştur. İtalyanın Habeşistanda Hint yolu — üzerlir de saltanat sürmesi ve Akdeniz- de hâkim bir mevki kazanması Ingilterenin hoş göremiyeceği bir teydir. » * Fransada Ne Düşü- nüyorlar ? Fransız matbuatı, Fransanın İtalyaya — karşı Ekonomik - bir Mileyyide tatbikine İştirak etme- yeceğini — söylemekte ağızbirliği #tmişler gibidir. Sanayicilerin ga- zetesi olan “L'Ordre ,,: “ Fransa hiçbir zaman komşumuz İtalyaya karşı hakik! bir müeyyide tatbi- kine aslâ razı olmıyacaktır, diyor.,, Temps garzetesi * İtalya, İktisa- den lstismar Adliyesi ve yolu olmıyan bir mem- leketi, ona zarar vermeksizin sö- mürge yapabilir. Netekim Irak ve Fasın birer müstemleke haline gelmesi onların zararına olma- Mıştır. ,, diyor. 5 * ' Avusturyada ne di- yorlar ? Avusturyanın Italyandan yana olan gazeteleri, İngilterenin İtalya « Habeş işine karışmasının bir Av- rupa harbine sebebiyot verebile- teğini söylüyorlar. Der| Wlener Tage: " Italya aleyhinde bir hareket bir Avrnpa harbi değurabilir ,, diyor. Resmi Wiener Zeltung diyor ki; * Uluslar sosyetesi — antl Mmasının 16 ıncı maddesinin tatbil lphesiz bir cihan harbi doğura- ilir. Blr müstemleke İşinin Fran- $ #ız - İtalyan münasebatını bozması :"dı:;l dT::ı.ııiııııı alabileceği bir * Almanyada ne düşü- nüyorlar ? Alman Dıiş Bakanlığı İle sıkı bağı olan Deutch — Algemelne Zeituvg diyor ki: “Afrika müstemlekelerinin ye- hiden taksimi mevzuubahs ise hususta unutulmamasını iste- Almanyanın da — haklkıdır. Almanya da, Italya ve Japonya :lbl. aümürgelerinin ve ham madde aynaklarının genişlemesi ihtiya- tındadır.,, * İspanyada ne diyorlar? Sol eümhuriyetçi La Libertad Zözetesi İtalyaya hücum ediyor: “ Harbi — reddeden — Kellog Munhedesine İmza koyan bir dev- "î.. şimdi kendisi harp açmak iyor,, diyor. “ Musolininin * Cenevra İle, nevresiz veya Cenevreye karşı olen biz gayemizden ayrılmı- Yacığız,, süzü, u'uslar sosyetesine Yurulmuş son darbedir.,, edilen, hükümeti, Biri taş üzerinde, pronz üzerinde, alçı üzevinde çalışır. Taşa, bromza ve maden a hayı Öteki, çocukların dimağları üzerinde çalışır. Onların üzerinde işler ve yeni bir. nesil, yeni bir. adam kafal yaratır, Birinci sanatkâr heykeltraştır, ikincisi muallimdir. Birincinin yaptığı eser asırlarca dayanır. İkincinin yarat- fığı eser nesilden nesile geçerek ebediyete kadar uzanır. SON POSTA 'Taşa İstediğiniz işlenmiş ve iyi yı o'amız erle, kudretlisidir. Biri cansız, öt cansiz, öteki canlı Hocalara saygı Muallim, mimarların B İki Heykeltraş Bi manayı — verebilirsin'z, fakat bu esir, etiştirilmiş bir —dimağ kadar — güzel en yükseği, #sna'atkârların en li madde Üzörinde çalışır. Biri atır. bes'emesini öğrenelim. Şehrimizde Yeni Mektep Açılacak Mı? Dün de yazdık: Şehrimizde lise ve orta okullara — namzet talebe yazımı evvelki gün bitti, fakat — binden fazla — talebenin açıkta mektepsiz kalması gibi bir netice kendini gösterdi. Liso ve orta okullar direktör- leri, Istanbulda, mektepsiz kalan talebeyi yerleştirmek Üzere yeni- den Üç orta okul kurulması lâzım geldiğini ilerl sürüyorlar. Direk- törlerin bu mütalâaları — Kültür Bakanlığına bildiri!miştir. — Bize verilen malümata göre, — Kültür Bakanlığı yeniden orta okul açık masının mümkün olup olmadığını inceden İnceye araştırmak mec- buriyetindedir. Çünkü — muallim ihtiyacı, yeni — okul kurulması imkânlarının. önüne — geçen bir yarziyettedir. Bununla beraber ba- kanlık, — okumak - isteklisi olan talebelerin açıkta kalmalarının da mutlaka önüne geçmek — arzu- sundadır. Haber aldığımıza göre, Kültür -Bakanlığı, bu işe her halde bir çare bulmak için bazı tedbirler alacaktır. Ancak bu tedbirlerin ne gibi şeyler — olacağı henüz kestirilemiyor. Üsküdarda Sünnet Düğünü Üsküdar Kızılay şübesl tara- fından da Üsküdarda Kızkulesi parkında ayın beşinci günü akşa- mı sabaha kadar devamı etmek Üzere bir sünnet — düğünü yapı: lacaktır. İdESm 2 am mzmmmarama DA a GN Elele G üaü ee İSTER İNAN İ a Bir müşahede: Vak'a bir kta güçlyor. Bi yerdir; bir tarafında Halkevi, karşı biraz ileride İstanbol lisezi var. Saat on bire geliyor. Sokakta gelen geçen eksik değil, İstanbul llsesinin Gnündeyim. “İşte bu aralık uzaklardan bönim bulunduğum tarafa yaklaşan bir gekil gürdüm. Evvelâ vaziyeti kavrıyamı- dım, yanlış görüyorum sandım. Hatta — elimi yüzü götürerek gözlerimi oğuşturdum. Hayır.. dum, yanlış görmüyordum. Şekil bana doğru yaklaştı, İki metre öteden hizama geldi ve geçti. Hayretten dona kalmıştım. Arkama döadüm, yavaş DAHİLİ HABERLER İstanbulda Bağcı lhk Çok İlerledi Üzüm Pek B ol, Fakat Pi- yasaya İndirilmiyor Bunun Yerine Bağ—! larda Danslı Çaylar Tertip Ediliyor Hemen hoemen bütün Türkiye- de başlamış olan bağ şapma me- rakı Istanbulda da başgöstermiş ve şehirde yekün itibarile şehir ihtiyacının dörlte birini karşılıya- cak miktarda tzüm yetiştirilmiyo başlanılmıştır. Bağlar en ziyade topkapıda tekâsüf etmiştir. 50-60 yıl önce Istanbulun meşhur çavuş üzümle- rini yetiştiren Topkapı bağları floksera vurduktan #sonra harap olmuş, bir daha yapılmamıştı. Fa- kat bir taraftan Tarım Bakanlı- ğının bağ yetiştirenlere büyük kolaylıklar göstermesi, diğer ta- raftan arazinin boş durması arazi sahiplerini yeniden bağ yapmiya sevketmiş, on yıl Önce yapılmıya başlıyan bağlar artık tam mahsul vermiye bııl_ıln!*"- şimdi Topkapıda, Edirnekapıda, Ramiste sayısız ve verimli bağlar vardır. Ancak bu bağlar büyük emek- ler ve masraflarla vücude getiril- diği için bağcılar Üzümü piyasa- ya vermemekte, bağlarda satmak- tadırlar. Bunun için bağlar Be- yoğlu bahçeleri gibi bir hal ak mıştır, Güzel — çardaklar, dans yerleri yapılmış, cazbant takım- ları tutulmuştur. Buralara giden- STER yavaş uzüklaşan, Halkevi tarafına di bolan bu gekli uzun uzün seyrettim. İşin en feci taralı, sokakta aşağı yuka, muz halde, bu manzari Herkoes, hergün görülen tabii bir şeymiş gibi başını bile çevirmeye lüzum görmeden dalgın, yoluna devam oldukça işlek bir nda İıı::. sefareti, | 6 etti. Bu şekil, kırk yı Aldanmıyor- ler Üzüm alarak yemekte buna mukabil de — eğlenmektedirler, Şimdiye kadar İstanbul halkı için bilinmeyen bağ âlemleri her yıl biraz daha rağbet — bulmakta, bu rağbet karşısında da bü- tün bağlar bir eğlence yeri halinl almaktadır. Bu şekli ilkönce ortaya atan Topkapıda ilk bağı tesis eden nümüne bağı sahibi Remzidir. Bundan sonra Alibaba bağı, Şerifin Asri bağı, Hacı Bekiroğlu Tahirin bağı, Rahmanoğlu Rıza- nın bağı, Bulgar muhacirlerinden Osmanın bağı da bu şekilde açılmıştır. İkyazda Mecidiye kö- yünde görülen mahşert kalabalık şimdi Topkapıda göze çarpmak- ta, Cumartesi ve pazar günleri bütün halk bağlara taşınmaktadır. Eczacı Ve Dişçi Mektebinde Ders Programlarının De- ğgiştirileceği Söyleniyor Fon Fakültesi Eczacı ve dişcl şubesinde yenl ders yılında önem- li bir. değişiklik yapılacağı, bil- hassa dera programlarının değiş- tirileceği söylenmektedir. Söylen- digııı göre Eczacı mektebi di- rektörlüğüne Alman profesörle- rinden Budendorf getirilecektir. Fen Fakültesi profesörler mec- Hisl tarafından mektep iİçin bir program hazırlanmış ve kültür bakanlığına gönderilmiştir. İNANMA! ru gözden kay- yirmi otuz kişi olduğu- benden başka kimse şaşmadı. aşlarında, kelli felli bir adamdı. Çıp- Jak ayaklarına şıpıtık terlikler geçirmişti. Sırtında, ucu dizkapaklarını biraz aşan bir gece entarlsi taşıyor ve sanki yatak odasındaymış gibi hafifçe yöbeğini hopla- tarak, sallana sallana yürüyordu. . İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Perde Yerine Tahtaperde Lâzım ! Ek -Ta Dün, matbaaya gelmek lzere, « karaköyden —tramvaya bindim, Vagon bomboştu. Yalmız en ön sırada, biri çocuklu, iki bayan vardı. Arkalarında ve biraz geri- de ben de oturuyordum. Biribirlerine o âne kadar ya- bancı iken, bu tramvayın içinde tanıştıkları bazı lâkırdılarından anlaşılan bayanlar konuşuyorlardı; Uzakta bulunduğum halde, ne söylediklerini tamamle Işitiyordum Köprünün üstündeki duraktan binon üç yolcu da benim gibi bu muhavereyi — gayri — ihtiyari dinlemeğe mecbur oldular. — - Bu suretle öğrendik ki: 1- Çocuklu bayan kocasile (adını ve hüviyetini de biliyorum amma, bittabi söyleyemem ) iyi geçinememektedir. 2- Bu geçim- sizliğin sebebi kaynanadır. 3 « kaynana, oğlunu bu kadından ayırıp (burada maruf bir ticaret- hanenin adıni söyledi).. da çalı şan, akrabasından bir kızla evlen- dirmek emelindedir. 4- o gece karıkoca kavga etmişlerdir. 5 - bu bayan şimdi bu yüzden, evden fırlamış, Fatihte bir ahbabına gitmektedir. 6 - böyle erkekleri yıldırmak için onlara karşı hain(i) davranmak lâzımdır. 7 - canından bezmiş olan bu bayan yapacağını biliyormuş: Cadı kaynanasile, ko- cası olacak herife gösterecekmiş. 8 - Zaten, peşinde — dolaşanlar varmış. 9 - Yalnız bu piç engel oluyormuş.. ( Burada, vıyaklıyan çocukcağız bir tokat yedi). 10 - Bu sefer, artık canına tak etmiş; başının çüresine bakacakmış!. Biz, “bu monoloğun ister İste- mez dinleyicileri, arada bir yüz yüze bakışıp, bu acıklı hikâyenin kahramanları nam ve hesabına kizarıyorduk. Bir Gilenin, İşporta malı gibi ortaya dökülen bu esrarı, bu kirli çamaşırları nemize gerekti? Amma, İşte, dinletiyorlardı! Nerede ise, çocuklu bayan, Babıâli yokuşundaki mahut ço- rapçı gibir Benim adım Elmaz.. Benden iyi anlatan dünyada bulunmar Beyefendil.. Diye haykıracak, hikâyesini bize beğendirmeye çalışacaktı, Için için, ve Insanlığımızın en zayıf damarına uyarak, vak'ayı muhakeme ediyorduk. Kimimiz kaynanayı haklı görüyor, kimimiz kocaya acıyor, kimimiz de belki kadından tarafa çıkıyorduk. Yal- nız orta yerde, çiğ ve çirkin bir hakikat, upuzun, sanki — teşrih masasına yatırılmış bir meyyit gibi — sürünüyordu: — Bir ailenin mahr' miyeti! Ve bu manzaranın önünde, dinleyiciler tarafını teşkil eden dört yolcunun, dördünün birden, zihnimizde - eminim - aynı fikir belirdi: . Tramvayda kadınları erkekler« den ayıran bez perdenin kaldırıl- ması aynı İsabet olmuştur.. Fakat | bunun yerine bazan bir tahtaperde ikame etmek lâzımgeldiği de bu gibi vak'alardan anlaşılıyor. Beylerbeyinde Hava —Kurumu — Beylerbeyi Kolu tarafından da önümüzdeki Çarşamba günü akşamı Beyler- beyi yazlık tiyatrosunda bir mü- samere tertip edilmiştir.. Müsa- merede muganniyelerimiz ve ke- manistletimiz tarafından bir kon- ser verilecek, rakslar, muhtelif oyunlar oynanacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: