3 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. Hint Denizlerinde Türkler Piri Reis- Murat Reis - Hadım Süleyman Yazan: M. Turhan Sultan Mahmut Gözlerini Jandan Ayır- mıyor, Ciddi Bir Tavır Alıyordu... Şu duvarların ö dibinde bulunan sevgilisi, kendi- ne yürek pekliği vweriyor gibiydi. Kaocaslle deği', kocasının — ku- manda ettiği şu alay alay askör- lerle de tek ba- Şşına uğraşmayı o ânda kolay buluyordu. Çün- kü — sevgilisinim höndekleri aşa- rak, — duvarları "i tırmanarak yar- dımına koşaca- ğin:- umuyordu. bi Deliliğe yakla- şan sevgi, özle- mlerle beslenen İ aşk, iradeyi işte | böyle bozar. Vis Ruva da kendini kaybet- mek - üÜzereydi, yüzüne tüküren kadinla kavga- ya hazırlanıyor- du. Artık verdiği — istemem... BÖzü ve senedi düşünmüyordu. Elin- deki kale Ile beraber karısini da al- mak İsteyen Safer Reisin kulaklarında çılayan sesile Janın sözleri biribirine karışarak içini altüst ediyordu. Bun- dan ötürü birgşeyler ve çok şeyler yapmak istiyordu. O bölki de farkında değildi. Fakat guur altı bir uyanıklıkla gu durumdan kondine bir kazanç çıkarmak İstiyor- du. Karısını, apaçık takındığı saygısız tavırdan dolayı kızmış görünerek onu bir odada hapsetmeği tasarlıyordu. Bunu yâpmakla verdiği senedi yırtmış olmıyacağına kanaat beslediği gibi mahbus kalacak Janın mağlup olaca- ğını da oranlıyordu. Dediğiniz gibi bu düşünce, hele gön - düşünce Şuurunun altında idi. Kendi de anlamadan Jamı mağlup ttmek ve kendine bağlamak amacına doğru yürümeğe hazırlanıyordu. Fakat ağzına kadar gelen sözleri söyleyemedi, karımına hapis olunaca- gını bildiremedi, ağır bir küfür savu- ran başını arkaya çevirdi. Çünkü bir nefer Gücerat sultanı Mahmut şahın gelmekte olduğunu haber vermişti. Muhasara başlıyalıdanberi telâş ve korku içinde yaşayan, odasından dı- garı çıkmayan bu adamin en nazik bir dakikada oraya gelişi, Vis Ruda- yı zıvanadan çıkaracak kadar sinir- lendirmişti; Fakat kendini tutmayı da gerekli buluyordu. — Zira karşısında Türkler varken kale içinde de bir düşman kazanmak işine gelmiyordu. Bu sebeple dişini sıktı, — elinden geldiği kadar güleryüz takındı, Sultan Mehmuda doğru bir iki adım attı. — Haşmetpenah, dedi, kendinizl tehlikoya sokuyorsunuz. Burada ölüm Vvâar. . Ülkesiz. bükümdar, ağzını çirkin- leştiren bir gülümseyişle güzel Janı gösterdi. — Burada hâyat ta var! t Yina Vis Ruva cevap verdir — Karıma iltifat buyuruyarsunuz. Fakat onun yanıma gelmesi biraz ta- bitdir.Çünkü kocasıyım. Etrafımı ölüm çevirse karımın yol bulup yanaşması Tüzimgelir. Halbuki siz bir hükümdar- Biınız. ÂAyağınızla ve gereksiz tehli- keye yanaşmamalısınız. Hükümdarlar, kendileri için değil, tebanları için yaşarlar. Sultan Mahmut gözlerini Jan'dan ayırmıyarak ciddi bir tavır aldı. —Benim ölümüm tebaamı hüküm- darsız bırakır. Lâkin sizin ölümünüz o halkı yurtsuz — birakacaktır, Bu bakımdan sizin değeriniz benden çok Üstündür. Aynı zamanda sizi görmek zorundayım. Konuşacak işler var. — Pek mühim şeyler mi, Haşmât- meap? — Türklerin top ateşi kadar mü- him. Belki daha mühim. — Ne imiş bu işler heşmetmeap, gerçekten merakn düştüm. — Safer Relsin gelişi 've bundan doğ cak akıbetleri J a, köleleşmiş bir ac anın ağzında — Karımın herhangi bir fayda için'de olsa Safer Rels gibi serserllerle temasa gelmesini sevgilisinin adını görmektön enikonu tiksindi, iğreniş dolu gözlerini Sultan Mahmuda çevirdi. Bakışlarile onu tahkir etmelk ve biribirine uygun iki erkeğin Safer Reise düşman olmakta da birleşmelerini lânetlemek istiyordu, Fakat Sultan Mahmudun uüsta bir harekötle kendine “ susuuuz! ,, anla- mında bir İşaret yaptığını görünce İrkildi, bakışlarını değiştirdi ve tepe- den tırnağa kadar kulak kesildi, Vis Ruva da öksüz yaşayan aşkını, şahlanan — hırsıni yenerek — Sultan Mahmudu dinlemeye harirlanıyordu. Onun elinden hiç bir şey gelemiye« ceğini bilmekle beraber Safer Rolsi yıllardanberi tanıyan bir adam olma- sından dolayı şu durumda faydalı bir mülâhâza ileri süreceğini ummaktan geri kalamıyordu. Sultanın bu yaman Türkü sevmemekte samimi olduğunu da bildiğinden sözlerine değer ver- moyi doğru buluyordu ve onunla kendini gu —dakikada candan dost tanıyordu. Sultan Mahmut, aşk ve hile pıril« tıları taşıyan gözlerini uzunca bir lâhza Janın Üstünde dolaştırdıktan şonra Vis Ruvaya döndü. — Madam da, dedi, bizi dinleye- bilirler, değil mi? — Tabit ! ( Arkası var ) Yenl Neşriyat: Hafta Bu haftaki sayısında Peyami Safa nın “Lâübalilik,, —fıkrasından sonra İstanbulun meşhur köprüsünün dış ve içi, Samsunda ölüler diyarını ziyaret, Habeş kolay kolay yenilmeyecek ya- zıları vardır. İstanbul Dördüncü icra me- murluğundan: Mahcuz ve satılması mukürrer manşon işlenmiş tilki vosa- ir klürk 29-8-935 — tarihinde — yapılan birinci arttırmasında tahmin — edilen kıymetin 9475 ini bulmadığından ikin- oi açık arttırması 4-9-935. çarşamba | |günü saat ondan 11 e kadar Galatada Kara Mustafapaşa sokağında İş Banka- sına aid Gabay hanında birinci katta iora edileceğinden isteyenlerin orada vaktinde bulunacak işyarına başvur- maları ilân olunur. (14162 ) r'_— b z Gün SALI Hızır 30 3 EYLÜL 935 121 Arabt 1354 Rumt 1351 $ Cem.dhar Ağustos 21 Evkat |Ezant |Vasati| Vakit |Ezan! (Vasati “Güneş (10 46 |8 28| Alışamli? — 118 40 Öğle | s g3 |12 130 Yatsı | 1 35 |20 )7 İkladi |9 12 15 52) İmsâk |9 v1 13 &3 erfi Listesi Rütbeleri Yükselen Sü- baylarımız Kimlerdir ? Yediuci sinif marangozluktan altıncı sınıfa: M. Rüştü Erzurum, Mustafa Sıvas, M. Rasim Erzurum, M. Zeki Istanbul, Necmattin Istanbul, All Ezine. Altıncı sınıf saraçlıktan beşinci sınıfa : Esad Kandiye., Yedinci sınıf saraçlıktan al- tıncı sınıfa: Idris Ersan Bursa, Şevket Fa- tih, İsmall Bursa, Fehmi Istanbul, Nuri Istanbul, Mustafa — Raci Kandiye. Beşinci sınıf nalbantlıktan dör- düncü sınıfa: Mustafa Çankırı. Etem Pirlepe. Altıncı sınıf nalbantlıktan be- şinci sıinıfa : Hüseyin Bursa. Yedinci — sınıf altıncı sınıfa : Hüseyin Erzurum, All Refik Erzincan, M. Zekeriya Sivas, Muhiddin Çemişkezek, M. Şükrü Erzurum, Ebubekir Erzurum. A, Hamdi Erzurum, Ibrahim Biga, Ö. Faruk Erzurunt, A, Refik Erzurum, M. Fahri Erzurum, A, Nurl Erzincan, Beşinci sınıf askert bandodan dördüncü sınıfa : Recep İstanbul, Mustafa, Ali Kayacık. Riyaseti Cümur bandosu be- şinci sınıftan dördüncü sınıfa: Ahmet İst. Yedinci sınıftan altıncı sınıfa: H. Vasfi Ist., M. Ali Istanbul. Deniz güverte yarbaylıktan albaylığa: — - Hüsnü Izmir, Sait Istı, Ertuğ- rul Üzküdar. Güverte| binbaşılık yarbayh.ğa: nalbantlıktan Salm eşiktaş, — Nizamettin Üsküdar, Ziyaettin Sultanse'im, Sami Tekirdağ, Hilmi -Erdek, Nail Eğrilkkapı, Remzi Kasımpaşa, Haşmet Kasımpaşa. : Güverte yüzbaşılıktan binba- şılığa: Sadi Heybellada, Lütfi Fatih, Hamdi Büyükpiyale, Fehmi Ka- sımpaşa, Nurl Beyazıt. Güvrte astegemenliğinden teğ- menliğe: Adnan İIstanbul, Mithat |s,, Ali Beykoz, Yaşar Is., Kenan Is., Muzaffer Yanya, Fuat Gire- sun, Hikmet Üsküdar, Makine binbaşı'ıktan makine | —— yarbaylığa: Hasan Mehmet Çanakkale, Cemal 1Is., Hasan Tahsin Beyoğlu. Makine yüzbaşılıktan binbaşı- lığa: Ali Istanbul. Makine astegmenlikten menliğe: tey- Rauf Istanbul, Fikret Istanbul, | | Kemal Istanbül, Niyazi — Eğin, Kemal Aziziye, Halil — Istanbul, Kemal İIstanbul, Sabahattin I4- tanbul, Niyazi Kaıbrıis, Yahya Konya, Şükrü Istanbul. Sanayii harbiye binbaşılığından yarbaylığa: Salih Hasköy, Hüseyin Kan- diye, lamall Bartın, Ali Kanlıca, Mehmet Kasımpaşa. Sanayli harbiye yüıbaşılığın-k dan binbaşılığa: Izzet Mehmet İstanbul, İzzet Rifat Kasımpaşa, Hüsnü Sultan- selim. Tabib yüzbaşılıktan binbaşılığa: Muhiddin Sivas. Dişçi - astegmenlikten — teg- menliğe: Tarık Edirne. Eczacı — astegmenlikten teg- menliğe: Mehmet İstanbul. Levazım binbaşılıktan levazım yarbaylığa: Ismail Çorlu Levazım yüzbaşılıktan binba- şılığa : Sadi Üzküdar, Burhanettin î Çoba ' ıh.et v Eylâl Dnarlı HalkÖnündeKarşılaşma- larına İmkân Görülemedi Anketimiz İçin Koyduğumuz Para Oku- yucularHesabına Kasamızda Mahfuzdur Türk efkârı umumiyesinin bü- yük bir kuvvetle arzu ettiği peh- | livan Çoban Mehmet ve pehlivan Dinarlı Mehmet Yusuf karşılaş- ması maalesef yapılamıyacaktır. Bu karar dün, güreş federasyonu tarafından yapılan bir toplantı sonunda verilmiştir. Vaziyet şudur: Çoban Mehmet, beynelmilel teşkilâta bağlı bulunan amatör bir. güreşcidir. Dinarlı Mehmet pehliyan İse profesyoneldir. Di- nar'ınin Amerikadan buraya gal- mesi münasebetile Istanbul hava kurumu, bu iki pehlivanı karşı- tırarak kuruma bir miktar men- faat temin etmek İstedi. Son Postada bu İşle bizzat | alâkar oldu. Çünkü bu teşebbüs, o sırada bizim de tertibile meşgul olduğu- muz yağlı güreş müsabakalarının ' yapıldığı zamana tesadüf ediyordu, Halkın Aalâkasını canlandırmak için, ayrıca bir de anket açtık. Okuyucularımızın. bu pehlivan- lardan birini tercih etmelerini intedik. Bu arada, Çoban Mehmet - Dirnalı güreşi yapılabilmek - için beynelmilel teşkilâta başvuruldu. Oradan gelen cevap böyle bir karşılaşmaya “ halk önünde ,,' müsaade edilemiyeceğini bildirdi. Türk — güreş federasyonu ise, bir emri hayra matuf olduğu için, bu cevaba rağmen bir çare hularak bu karşılaşmayı temin edeceğini sanıyordu. Bu sebeple- dir ki, beynelmilel teşkilâtın ce- vabını görüşmek üzere, dün için, bir toplantı tarihi kararlaştırmış- tı. Dünkü toplantı, işte yukarıya kaydettiğimiz sebeplerden dolayı menfi netice vermiş ve Türk gll- reş federasyonu, beynelmilel teş- kilâtın “halk önünde yapılamaz,, sarih fıkrası karşısında Çoban Mehmet - Dinarlı güreşinin yapıl- masına maddi İmkân görmemiş- -€ : î <& Bu akşam MAÇKA'da Küçük Çiftlik Parkında Kemençeci A L E K o 'nun Müziksel hayatının 30 uncu senel devriyesi kutlulanacaktır. Bu gece memleketin tanınmış san'atkârlarını <D dinliyeceksiniz.. (Tel. 49356) Çoban ve Dinerlı tir. Bu münasebetle de, gazete- mizin, bu güreşin netlcesine ta- likan açtığı anket ve bu an- ket için ayırdığı 50, 30, 20 liralık mükâfatları dağıtmak Imkânı kal- mamıştır. Bu para da, yine Tayyare müsabakaları İçin ayırdığımız ve her an İçin emre amâde 500 liralık mükâfat gibi, Son Posta kasasın- da, sarf mahallini” bekliyerek, mahfuz tutulmaktadır. Okuyucularımızın — bize, bu noktadan hak verip açık maze- retimizl kabul edeceklerini umu- yoruz. Bu münasebetle şunu da söy- leyelim ki okuyucularımız - ulusal bir spor olan güreşle ve Türkün bükülmez kuvvetlerinden birini gösteren güreşçilerimizle çok ya- kından alâkadar olmuşlardır. Bu, bizim için göğüs kabartıcı bir varlıktır. 13,15 - 15, İ0 da Karaciğer, Mide, Bağırsak, Taş, Kum ve Şeker haıtnlıklarıııî TUZLA 'iÇ ve oteline hergün ' Köprüden 6,30 - 7,35 - 8,20 - 9,45- 11 - Haydarpaşaya giden vapurların trenleri menbalara kadar MELERİ hergün — giderler. Davutpaşa, Saim Sarıyer. Levazım teğmenliğinden yüz- başılığa : ü Raif Fatih, Nazif Üsküdar, Mitat Çatalca, Turhan Kadıköy, Alâettin Çanakkale, Ferit Midilli, Yunus Göztepe, Sıtkı Sinop, Aziz Mardin. Dördüncü Üçüncü sınıfa : Salih Trabzon. Beşinci sınıf hâkimlikten dör- düncü sınıfa: Eyüp Kasımpaşa., sınıf hâkimlikten Üçüncü sınıf askeri muallim- likten ikinci sınıfa: Tahim Kasımpaşa, Hüsnü Ka- sımpaşa. İ Beşinci sınıf hesap memurlu- ğundan “dördüncü sınıfa: Ali Kızılhamam. - Dördüncü sınıf muamele me- murluğundan Üçüncü sınıfa: Hurşit Ist., Maşuk Beşiktaş, Muhittin Akçaabat. Gıncı sınıf muamele memur- luğundan 5 İnci sınıfa: Emin İstanbul. Yedinci sınıf muzika muallim- liğinden altıncı sınıfa: Hüsnü Selânik. Deniz yarbaylığa: — İ Mitat Istanbul, Necati Bey- lerbeyi, Ruhi Kocamustafapaşa, Deniz kurmay. yüzbaşılıktan — binbaşılığa: — kurmay binbaşılıktan . - YR ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: