27 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GÜze> Her hakkı mılıfuzdur < Ittihatçıların Ortadan Çekilmesi,Hürri- yetVeltilâfçılara Yeni Bir Saha Açmıştı Türk milleti; namus, şeref ve hayatını korumak için tam dört« buçuk sene İngiliz — süngülerinin karşısına göğüs gererken, bu zat Mısırda Ingilizlere dua iİle vakit göçirmiş ve kalbinde, Ingiliz min- nettarlığı beslemişti. Sadık Bey mütarekeyi müteakıp (Mısır) dan | ( Istanbul - Harbiye Nezareti ) ne gönderdiği ( 4 şubat 1334 ) tarihli | mektubunda, — İngilizlere — karşı olan hislerini şu kelimelerle ifade etmişti: ( ngiltere dovlotl fahimesi, altı senedenberi biri ziri livâyi hima- yesinde muhafaza ve bilhassa dört senedenberi, altı nüfustan müteşekkil bheyeti — allemi iaşe ederek hayatımızı muhafaza ey- ledi. Devleti müşarünileyhanın bu muavenetiİnin devamı, sulhun akti tarihine kadar olmakla meşrut idi. Şimdi katolunması pek tabli- dir. Ve bu hususta da bize res- men tebliğ eyledi. Ve bir zami- mel lutuf olmak Üzere, arzu et- tiğimiz — takdirde, bizi maalle Istanbula kadar da sevkedebile- ceğini beyan eyledi.| Aşlı elimizde bulunan ve ar- kası pek uzun olan bu mektup, Sadık Beyin Harbiye Nezaretinde şahsi haklarının talebine ait ob duğu İçin diğer kısımlarını derce lüzum görmüyoruz ve tekrar Sadık Boyla harekâtına rucu ediyoruz: İşte, İngilizlere bu suretle minnet ve şükran besleyen Sadık Bey de mütarekeyi - ve İIttihatçı- ların ortadan çekilmesini - müte- akip İstanbula gelmiş; yine siyasi hayata girerek — kendisine bir mevki temin etmek İçin işe giriş- mişti. Evvelce de arzetmiştik — ki; (Lttihatcılarğın ortadan çekilmesini müteakip, İstanbulda bir (fırka teşkil etmek salgını) başgöster- mişti. Bu meyanda da - yerinde arzettiğimiz vechile « (Hürriyet ve İtilâf fırkası) yeniden teşekkül etmişti. — Miralay Sadık Bey, bu yeni teşekkülün — müessisleri arasiında görülmemişti. Fakat, kıy- metli ve zeki muavini ( Şaban ağa) nın —çevirdiği manevralar sayesinde tekrar fırkaya girmiş ve birdenbire bir haylı sivrilmişti. Fakat umduğu mevki ve maka- mı, bir türlü elde edememişti. Fakat şurası pek gariptir ki, muharrir Ali Kemal ve filezof Rıza Tevfik beylerin bir hamlede nazır ve şürayı devlet relsi ol- dukları bir devirde, Sadık bey bir köşede sönük ve silik bir vaziyette kalmayı nefsine yedire- medi. Ve hattâ, (Nazırlık) mevki | ve makamını da atlıyarak bir sıç- rayışta sadarat sandalyesine otur- mak istedi. Ancak şu var ki, Sadık beyin kuvveti, buna kâfi değildi. Çün- kü padişah ( Hürriyet ve AItilâf fırkası)na ve onun mümessili ta- nıman Damat Ferit paşaya Istinat etmekte İdi. Padişah nazarında bir kıymet kazanarak sadarat sandalyesine sıçrayabilmek İçin lıiı' manevra çevirmek elzemdi, â_ğidhbqhoıdhıııuvaf-v | OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) D YI.ZBD. Ziya Şakir SON POSTA N 0158 mammman 27 /9/35 < a.ll“."--*’-f.,'?. böpan l'ı':i) B AM Ş ._J “” a/ı.-—nı: IJN'İUVV ı—c—ı—._ııli ; .a.ı'jnl#,ıw dı'.-...-nd.-ı-u:-i’,l_.-' 4/7.9-')»1,”) ._J_'_"'wı.;:'?':_' lgLAf’J'—l—âJ./ _-'—:ır.._' Fa A DE ,—uıw.»'cıv»u—.îuq “ a , ' ı* a ı'fu KA BE X JJ)._,,—,_, ....a.-ı ı .f/.-ı'ı OJ"Ü öh At a ,JJ. V aP WL v " 3SK a *g_f-:’_#f 'vr Miralay Sadık Bayin o- zaman Harbiye Nazırına yazdığı mektuptan bir parça ve İmzası fak olmak için, şöyle bir program tanzim etti: 1 — Fırkayı tamamen ele ge- çirmek. 2 — Damat Ferit paşanın ayağına bir çelme takarak yere devirmek. Tali, yavaş yavaş Sadık beyin yüzüne gülmeğe başlamıştı. Da- mat Ferit paşanın takip ettiği sakim siyaset, her tarafta bir vaveyla uyandırmıştı. Ve nihayet sulh konferansındakl hezimet, Ferit Paşanın vaziyetini büsbütün sarsmış; ve ona her - taraftan şiddetli bir hücum baş- lamıştı. Bu sırada, Hürriyet ve Itilâf fırkasına mensup olanların İçin- de de, Damat Ferit Paşa aley- hinde bir zümre türemişti. Bunlar da, Ferit Paşanın memleketi bir felâkete — sürüklediğine — kanaat getirmişlerdi. Işte Sadık Bey derhal bu fırsattan İstifade et- | Artık Miralay miş, çarçabuk bu zümrenin başı- , na geçmiş; Padişaha gönderdiği arizalarla — hükümeti — çiddetle tenkide girişmişti. Hoşa gitmeyen — hadiselerin birbirini takip etmesinden endişe içinde bulunan padişah; Sadık Beyin, vaziyeti büsbün bulandır- masından çekinmişti. Onun, ma- lüm olan hırsını teskin ve sü- kütunu — temin için — (meclisi hassı vükelâya memuür) etmişti. Sadık Bey de; sabık sadrazamlarla, — İzzet ' ve Tevfik Paşalarla yanyana otura- cak, - alafranga tabiri ile - (çan- tasız nazır) olacaktı. Fakat; (zümrüdüanka) kuşuna benzeyen bu memuriyet, Sadık Beye pek hafif gelmişti. Çünkü o, ne yapıp yaparak sadaret kol- tuğuna geçip oturmayı kat'i bir gaye edinmiş; ve bu hususta, her türlü mücadeleye girişmeye karar vermişti. ( Arkası var ) Bu — akşam iPEK Sinamasında ——0 Siüennın en büyük Yıldaziı BRİĞİTTE HELM tarafından temsil edilen büyük filim : MONTE KRiSTO KONTESİ g-- WİLLY FORST - PAULA VESSELY iR AŞK BÖYLE BiTTi — filminde Ayrıca Paramount dünya — haberleri Keşif bedeli 963 lira 70 kuruş olan Gülhane parkının Saray- burnu tarafındaki duvarlarile diğer tarafta bulunan tamiri açık eksiltmeye konulmuştur. duvarlarının Şartnamesi levazım müdürlü- ğünde görülür bu İşi almıya girenlerin fen işlerinden ehliyet vesi: kası almak ve 72 lira 28 kuruşluk muvakkat teminat makbuz ve ya mektubile beraber 7/10/935 pazartesi günü saat 15 te daiml encümende bulunmalıdır. (B.) (5766) Türk Hava Kurumu Alım ve Satım Komisyonundan : 1936 Yılbaşı Piyangosu için ( 150 ) bin el ve ve (10) bin dıvar plânı ( 10 ) bin resimli afiş bastırılacaktır. Açık eksiltme ile 30/9/1935 Pazartesi günü saat (15) de mü- nakasa ve İhalesi yapılacaktır. İstekli olanlar lüğü Muhı—obııiıdı şartanamesini hergün görebilirler. Piyango Direktör« "5909" Eminönü Halkevinde dlli bayramı kutlulanırken (köşede söylev veren Ev Başkanı Âgâh Sırrı) Dil Bayramı Her Yanda Coşkunlukla Kutlulandı Atatürkün Yüksek Buluşu Bize Ör Dilimizi De Kazandırmıştır Ulusal devrimlmizi bütünleyen dil devrimimizin yıldönümü, dün, bütün yurtda büyük bir bayram halinde sevinçle kutlulandı. Dün ilk olarak, Üniversitede yapılan bir toplantıda, töreni açan profesör Ibrahim hakkı, lengünis- tik profesörü Ragıp Hulüsiyi ta- nıştırdi. Ragıp Hulüsi de, dilde verimimizin temellerini, geçirdiği safhaları ve son dil hareketlerinin önemini anlatan İlmi bir konfe- rans verdi. Bunun arkasından edebiyat talebesinden Vahit de bir söylev vererek, dünkü bayra- mın önemini canlandırdı. Bundan sonra, Eminönü Halk- evinde, saat 17 de büyük bir yurtdaş kütlesi önünde daoktor Celâl Tahsin töreni açtı ve Halk- evi başkanı Âgâh Sırrı, bundan Üç yıl evvel başlayan dil savaşının hakikatte bir kurtuluş savaşı oldu- ğunu ve dilimizin yabancı sözler- den kurtulmasile, ulusun erginli- ğinin — tamamlandığını — anlattı. Bundan sonra Orhan — Seyfi İki halk şiri okudu ve Sevim Âgâh —Sırrı da — Falih — Rıfkı Atayın ( klavuzdaki — kelimeleri nasıl kullanmalıyız?) Adlı kitabı- nın başlangıcını okudu. Törende bulunanlara konserler - verilerek tören bitirildi ve radyo açılarak dil araştırına kurumunun neşriyatı ve bu arada genel sekreter İbra- him Necmi Dilmenin çok ömemli söylevi dinlendi. Akşam, araştır- | ma kurumunun yayımının dinle- | nilmesi için Istanbul ve Ankara radyosu birleştirilmiştir. Beyoğlu Halkevinde Dün akşam Beyoğlu Halkevin- de Hıfzı Tevfik bir konferans ' vermiş ve dil meseleleri üzerinde incelemeler yapmıştır. Bundan sonra halk şiirleri ve türküleri okunarak, sonunda, Reşat Nurinin (istiklâl) isimli piyesi oynanmıştır. Bundan başka Beşiktaş, Kadıköy, Şehremini, — Şişli ve —Üsküdar Halkevlerinde de büyük törenler yapılaralıı dil bayramı büyük bir sevinç içinde kutlulanmıştır. İbrahim Necmi Dikmen'in £öylevi Türk Dill Araştırma Kurumu genel sekreteri — Ibrahim Necmi Dilmen'in dün akşam radyoda bütün yurtdaşlara verdiği söylev çok önemli bildiriklerle doludur. | Ibrahim Necmi, söylevine şöyle başlamıştır. “Sayın yurtdaşlar, Üç yıl önceydi: — Atatürk'ün yüksek buluş ve yaratış kayna- gında yeni bir şimşek çakmıştı. Türke varlığını, erginliğini, ege- menliğini, soysallığını bağışlıyan Yüce —Önder, —Türk dilini de aydın gözünün — önüne almıştı. | Bu bakışın ilk verimi, 26 Eylül 1932 de yurdün — her yerinden gılmlı bin kadar dilcinin Dolma« ahçe Sarayında toplanması oldu! Birinci Türk Dili Kurultayı adile Türk devrim tarihinde yer alan bu toplantının bugün üçüncü yıl dönümünü kutluyoruz. Bayramı- nız mutlu olsun. Türk dili işini bu durağa ge! tİrmezden önce, önder, 9 ağustos 1928 de Türk alfabesini yarattı. Bu alfaba dilimize sosysal dünya;ş da hakkı olan yeri vermişti. Bu alfabeye —yaraşır yolda lügat, gramer, terim yaratma İşine da el konmuştu. Ancak bu yoldaki ilk çalışmaların verimi, Atatükün karanlıkları yaran, güçlükleri ye« nen, en kısa yoldan en umulmas- dık yüksek buluşlara varan de-: hasına göre yeter değildi. En küçük bir izden ulu bir anayol bulan önder, bu yetmezlin neden ileri geldiğini hemen gördü. Dil devrimine doğru yürlüyen — yo- lun tarih kaynağına dayanması gerekliğini duydu ve yaltrık saçan gözlerini oray çevlrdi. Dünya Kültür Işıklarını Türkler Yapmıştır Türk dili Kurumuna ' öz bir kardeş olarak kutsal elile küurdu- ğu Türk Tarih Kurumu, yer yüzü tarihinin ilk kültür ışıklarının orta Asyadaki Türk anayurdunda par- ladığını, oradan türlü geçme yok larile Ural - İdil boyuna, Hint illerine, İran yaylasına, Mezepo- tamya ovalarına, Ön Asyaya, Ege ve ÂAkdeniz kıyılarına, Afrikaya, Atlas Okyanosu yakalarına, Vis- tül, Rayn, Tuna havzalarına, Çine, Amerikaya ve bütün Okeana ya- yıldığını ortaya çıkardı. Soysal yaşamanın, bilginin, her türlü kültürünün kaynağı böylece belli edildikten sonra, yeniden dil üze- rine dönülebilirdi, Tarihin verdiği yeni aydınlığa göre, yer yüzü dil- leri üzerinde Türk dilinla bir kaynak gibi gözden geçirilmesine başlamak, bunun için de bir yandan Türk- çenin en eski varlıklarına kadar derinleşmok bir yandan da başka dillerin etlmolojilerini araştırarak bunlarla dilimiz arasında tarihin, belki de tarihten öncenin karan- lıkları içinde untulmuş olan bağ- hlıkları bulmağa çalışmak. |İşe yeni dil atılışının başlıca amaçları bunlardır. Ibrahim Necmi Dilmen bun- dan sonra dil araştırmalarından bugüne kadar elde edilen sonuç- ları ayrı ayrı anlatmış ve söyle- vini şöyle bitirmiştir: “Yurtdaşlarım, Dil Bayrammızı içten — kutlar, hepinize mutluluklar diler, bütün bu sevinçleri yaratan Büyük Ata- türk'e uzun ve daima ışıklı ömür- ler dilerim.,,