18 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

18 Ekim 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Birinci Teşrin SON POSTA R. Necdet Erdemir Giresun Küllür Direktörü Sosyal işlerde denemeler; bizi, üze- rinde çok düşündürücü rakkamlarla karşılaştırır. Gerçeğe dayanan ve da- yanması çok gerek olan bu rakkamlar; &cbep ile sonunç arasındaki yolun, irak- dığı göstermek bakımından önemlidir. Sosyal olgunların anlaşılmasında rak- kamın oynadığı rol, hemen hemen baş- roldür. Bu; bir ulusun her alandaki du- rumunu ilk bakışta anlatacak kadar kuvvetli ve uzdildir. Ve onun içindir ki soysal hareketleri rakkamlarla an - fatıma çalışan istatistik ilmi; eski bir tarih taşımamakla beraber, soysal ya- #ayışta ileri gitmiş olan uluslarda ken- disine çok önem ve çok değer verilmiş- tir. İstatistik ilmi, diğer ilimlere zaman zaman bir ışık ödevini görür. Soysal Mücsseseler, biribirlerine karşılıklı te- sir yaptıklarına göre, her müessesenin YD || morfolojik durumunu biğe istatistikten daha iyi anlatan ne var?.. Kültür ve ekonomi alanında; soysal, siyasal ve ulusal alanlarda yapılan ha- reketlerin geçmiş ile hali karşı karşıya veya yan yana bulundurmak ve deneş- tirme yapmak suretile iç yüzünü en iyi anlatan bu değil mi? İstatistik bize rea- liteyi gösterir, istatistik bize bu rea- lite karşısında alınması gerek olan dü- zen ve tedbirleri, yönetleri düşündürür. Ve nihayet istatistik; ileri gidiş — ve yükseliş için yaratıcılığımızı, enerjimi- zi daha geniş ölçette harekete getirir. Bize bu yazıyı yazdıran; sistemli ça- lışmanın derin bir sevgi ve saygı ile kar- "şıladığımız ve her müessesenin bü çalışmasını özden dilediğimiz istati lRe.sı'mli Makale Felâket karşısında müvazenesini şaşırıp sersemleyen adam, küçük veya büyük darbelere alışmamış olan adam- dır. n hayat her vakit mühim hâdisölerle, çetin güçlüklerle, beklenmeyen felâketlerle karşılaşabilir. Böyle zamanlarda soğuk kanlılığı muhafarza edebilmek, aranacak abuk sarsılır, ııılır karş ııır B Felöket Bi kuvvetlerin en mühimldir. Bu kvvetten mahrum olanlar irüyemez, bazın da devrili; mukavemet ıöılınbllıı: kuvveti, uzun tecrübe ve idmanla mümkündür. Her felâ- ket gelip geçicidir. Her geçen felâket bizim Için nihüyet bir dere vazifesi görmelidir. gider, Felâ. ancak sinir — İndirilen Vergiler | Pamuk Lâyihalar Bugün Bakanlar | /stihsalâtı Kuruluna Veriliyor Ankara 18 (Özd) — Finans Balan-| Artırılacak lığı bina tahrir kıymetlerinden yılıde Ankara 17 (Özel) — Ziraat Vekâ- |25 tenzilinin kabul edilmesine, arazi leti, beş yıllık endüstri plânına bağlı ye- ve bina vergilerinin hususi idarelere ' ni tetibirler almaktadır. Bunlardan ba- devrine, ve hayvan vergisi üzerindeki zıları şunlardır: nisbetlerin indirilmesine dair olan ka- — yeni açılan ve açılacak olan endüs- k nun lâyihalarını bugün Bakanlar Ku-' ( fabrikalarına iyi cins ham madde SON TELGRAF HABERLERİ Orman Koruma Teşkilâtı Yeni Hazırlanan Projenin Esasları Ankara 17 (Özel) — Orman koru- ma teşkilâtı hakkında Ziraat Vekâleti tarafından hazırlanan kanun projesi - nin esasları şunlardır: 1 — Talim, terbiye itibarile Milli Sözün Kısası Gemisini Karaya Oturtan Kaptan ——Ek. T/ Deniz ticaret mektebinin talebesi bundan bir müddet evvel, Söğütlü yatı ile bir dera yolculuğu yapmış. Bu ara, seyrüsefer muallimi olan zat, gemiyi müteaddit defalar karaya oturtmuş di- ye, Ekonomi Bakanlığı bu muallimi azletmiş.. Bakanlığın bu kararı bence haksız- dır; ve işin içyüzü incelenmeden ve - rilmiştir. Hikâyeyi bilirsiniz belki.. Softa, bir ramazan camide vâz ediyormuş. Çır « pina çırpına: — Ey cemaat! demiş; işret haram - dır.. Şöyledir, böyledir! Tütün içmek te ondan aşağı kalmaz, Yarın ahirette, tütün içenlerin ağızlarından, burunla- rından, zebaniler ateş fışkırtacaklar - dır!.. Hele enfiye, dünyada bundan iğrenç, bundan zararlı, bundan günah bir şey tasavvur edilemez.. Enfiye çe- kenler, Allah azimüşşanın indinde... Derken, belinde sarılı kuşağın kat- merleri arasından fırlıyan koskocaman enfiye kutusu cemaatin ortasına bom- ba gibi düper düşmöz; yöbaz hiç itifis ni bozmıyarak: — Evet! demiş. Enfiye o kadar kö- tü bir şeydir ki, bakınız ben bile şu andan itibaren kaldırıp, attım!. Deniz tcaret mektebinin bahtsız seyrüsefer öğretmeni de bir azıcık ha- zır cevap olsaydı, gemi karaya oturur oturmaz, talebesine: — İşte, çocuklarım! Gemi bazan böyle karaya da oturur. Deniz bu, hiç şakası olmaz! En usta kaptanın elin - genel direktörlüğünün — önümüzdeki ruluna verecektir. yetiştirmek. ilk teşrin ayında yapacağı genel nüfus Benzıne I',pırto Semuldarı NSN Bunlardan başka muhtelif mıntakalar- sayımıdır. Müdafaa Vekâletine, teşkilâtı itibarile deki en mükemmel vapur bile bu gibi de Ziraat Vekâletine bağlı bulunacak arızalara daima namzettir. Onun için, olan orman koruma kıt'aları bir genera- karaya oturmanın ne demek olduğunu Nüfus siyasası; her devletin, üzerin- de derin duyguluk gösterdiği bir siya - sadır. Nasıl öyle olmasın ki ulusal top- luluğa yeniden katılan bir kişi gerçek | bir kazançtır ve bir kuvvet lıvnagıdır Devletin bugünkü siyasasında - bir kişinin önemi, değerli hiçbir yoldan az- "lanmaz. Çünkü o bir kişi, devlet yapısı- nin betonarme bir temel direğidir ve sağlam devlet yapısı ona denilebilir ki milyonlarca betonarme direklere da - Yyanmıştır. Nüfus durumunu bize anlatacak 0- lan genel nüfus - sayımıdır. Kişimizi, kuvvetimizi gerçek rakkamlara daya- narak tanımaklığımız, ilerimiz için ıe-] rektir, şarttır. Bu sayım sonuçları bizi yeni milli ödevler karşısında bulunduracaktır. Kuvvetimizi yakından tanıyacağız. Ve bu sonuç; genel istatistik direktörlüğü- nün de yasasında çok *güzel dediği gi- bi, soysal ve ekonomik yükseliş ve olgunlaşma bakımından bize nc yapa- cağımızı düşündürecektir. Genel nü - fus sayım işi; milli ödevlerin, borçla- rın başında gelen işlerden biridir. Ulu- sun her kişisi değerine son bulamadı - ğimiz ve çok iyi sonucunu sabırsızlıkla karşılıyacağımız ve bu işi özden be - nimsemelidir. Ve bilmelidir ki genel Nüfus sayımında sayım işyarlarına söy- hy“"gı doğru söz, vereceği doğru bil Bi ile devlet yapımızın kaç milyon be- tonarme direğe dayandığının anlaşıl- Masına çalışmış olacaktır. Ulusumuzun - bu işi de başaracağı &ün gibi aydındır. Her sınaçtan böyle çıkan Türk; bu soysal ödevi de parlak Olarak yapacaktır. Kuyvetle inanıyoruz ki bu sonuç, Nüfuzumuzun geçen yıllardan çok faz- la olduğunu bize gösterecektir. 20 ilk teşrin 1935... O güne hazırlan Arkadaş. 5enı © gün icin bu ulusal ö cektir. i Yeni Eıpeîtörlüı? ' ü 'qoıduk görüyoruz: Kıııım_iın. kaza - da tetkikat 'l'iık ecnebi mü- Karıştırılacak yapan Türk ve eenebi mü- Ankara 18— Bir komisyon benzine Si ç |ispirto karıştırılması işiyle uğraşıyordu. sekt ç kararlar alınmak- ğ |Bu bir kanun halinde hazırlanarak KErE Tüysir tbikasni İrnük ©- Başbakanlığa verilmiştir. Benzinin is- * a I ıı::.kı:uıîu olarak satılması ml“w!mmkıçmçm» h maddel kıymetini yükselte-/ YVEnIN geniş — tarlalarından alınacak hım_ EZ mahsulün önümüzdeki yıl 7,5-2 misli arttırılması için kararlar da verilmiştir. Ereğli mensucat fabrikası için de Teşkilâtı |Sakarya havzasından — istifade edile - Ankara 18— Genel |cektir. doğruya Başbakanlığa beğ'| — Bursa yakınlarında, Marmara havza- Janacaktır. Genel enspektörler 'N"Y_' sının diğer taraflarında ve Trakya mın- IIGİ'WM' Mülkiye enspektörlü takasında yetiştirilen Merinosların cin- md_wı,'.b.ilmııınmh sinin ıslahına ve bu işin daha geniş - / mıntakalara teşmiline de karar veril-| ıııiıüı. Köylüye Tohumluk öyerEm Ankara 77 (Özel) — Ziraat Vekâ- O gün bu ülke işinden de Pi-l'lılk bir leti dün vilâyetlere bir tamim yollıya- verimle çıkacaksın. lrık bu sene hasılatı noksan olan köylü- Değil mi ki Atatürkiyesinin çocuğu- |ere iyi cins tohumluk buğday dağıtıl. sun; bu milli ödevin başına biz çağır-| masını bildirmiştir. m. Çünkü Türksün j ” masak ..;nî'k î:m . T_'__km Amerika 936 Olimpiyat- larına Girmiyor Atlantic - City, 18 (ALA.)— Ame- bu milli ödevin başına biz rikan iş federasyonu kurultayı Ame- ta koşacaksın. Çünkü rikanın 1936 Berlin olimpiyatlarına biliyorsun ki Türk demek, iştirak etmemesi lehinde bir karar al- mıştır. lan- dev bu.ılnn çıgıu)oruz Seni ıuel al da gördük, kazandın.. Diğer alanlarda ve biliyo! büyük demektir. Değil mi ki Atatürk Türkiyesinin ço- cuğusun; çagırmanlı "Türksün ve 'Türk en büyük demektir. * —— .— çç İSTER İNAN ortamektep - ihtiyacını gidermek — için Kadıköy semtinde Munrl hoğlunda yeni bir orta okulu e iktepte iki, üçyüz çocuk okuyacaktır. "m.ı' B'ıııııl:: göre bu mektebin ne süpürges', ne do süpürgeyi kullanacak temizleyici vardır. Şimdilik civar- ——— İSTER r lda İstenbu! temizlemektedir. Süpürgesi —a daki ilkokulların hizmetçileri nöbetle gelerek mektebi ve süpürgecisi olıııyıı bir. mektebin sırası, tahtası ve diğer İevazımı bulunabileceğine ve çocukların burada müntazam ders görebileceğine, artık iİSTER İNAN İSTER INANMA! lin kumandasında teşkil olunacaktır. İs- tihdam edilecek sübaylar orduda oldu- | ğu gibi talim ve terbiye görmüş ola - uklııdır Takım kumandanları da ih- tiyat zabiti olan orman mühendislerin- | den tayin olunacaktır. 2 — Koruma teşkilâtına bir de sü- vari taburu ilâve olunacaktır. 3 — Teşkilât maaş itibarile de Zi - raat Vekâletine bağlıdır. Bir Profesör Durmuş Kalpleri İşletiyor Moskova (Tas ajansı) — Çocukla- rın sıhhatini himaye müessesesi profe- |sörlerinden Ossinovski, muhtelif hasta. lıklar neticesi vefat etmiş olan çocuk- ların kalplerini işletmek için çok mu- vaffakiyetli bazı tecrübeler yapmıştır. Bu suretle (35) durmuş kalbi işlet- miş oluyor ki bu rakkam, bu metodün tatbik edildiği vak'aların yüzde (65) i- ni teşkil ediyor. Bazı defa, durmuş olan | kafbin 25 saat sonra dahi işlediği görül. müştür. Daha evvelleri, hususi bir mayi sa- yesinde kalbin ahenkli ve ihtizazlı a- çık işleyişi üç, dört saat kadar temin edilebiliyordu. Çocukların - kalplerini işletebilmek tecrübeleri, muhtelif çocuk hastalıkla- rının sebeplerini tetkik edebilmek için geniş bir ufku rüyet yaratmaktadır. İNANMA: bilesiniz diye, gemiyi mahsustan oturt- tum. Şimdi, haydi, elbirliğile onu yüz- dürmenin çaresine bakalım! İ Der, gemi ile birlikte hem postunu * jkurtarır, hem de sonunda bizzat şapa oturmaktan sıyrılırdı. Fakat madem ki bunu düşüneme - miş, Ekonomi Bakanlığı işin içyüzü - nün böyle olduğunu kabul etmeli, bu seferlik onun suçunu — bağışlamalıdır. Zira, gemisini oturtan her kaptan açığa çıkarılacak olsa, Avrupada, bugünkü gundı iş başında pek az siyasal rical çorez Kabilinden Nasıl Kopırn Kopsun ! V İnsan canının bedava olduğu çağ- larda, Sultan Murat, nasılsa - birisine kızmış, boynu vurulsun diye cellüda teslimini emretmiş. ı Adamcağız suçsuz, esasen çok namus- lu, dürüst, iyi bir adam olmakla ta- nınmiş imiş. Bütün İstanbul halkı, za- lim padişahın verdiği bu emrin aley- hinde ama, ne yapsın At meydanında birikmişler. Ciğerler kanlı, gözler yaşlı, masum ve adarıcağızın feci akibetini hem seyre- diyor, bem de Murada lânet yağdını. yorlar... Derkeni Yabudinin biri, «afları yara yata sokulmuş; tam cellâdın satın a- damın kellesine iner inmez, yüksek a- vazla, cellâda hitaben: — Osoh! diye bağırmış. Ellerin nur- dan kapsun! Ahali dönmüş, horifin Üzerine hücum etmiş. lan Yahudi! Tanımazsın, bilmez- « Zavallı mazlüm sana no yaptı ki böyle söylüyorsun? Diyerek sıkıya koyunca, Yahudi: — Size ne, be? demiş. Cellâdın eli kopsun da, nasıl koparsa kopsunl.. T z : | !

Bu sayıdan diğer sayfalar: