29 Aralık 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

29 Aralık 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ka TERR A SN SON POSTA s&_ Üypeşt Takımı Gelirken.. | Orta Avsupanın k u Kudretli Ekibinin Gelişi, Bir Spor Hâdisesidir 'Bir Saray : Faclası * & 29-12- 935 -- Prensle Yaverinin Arası Dakikadan Dakikaya Açılmakta idi Uşak çekildi. Koridorda, henüz ayak| ması mümkün olan sözler değildir. sesleri işitilmekte idi. Odadan içeri telâşla ' Yüzbaşı Nuri Beyin haykıra haykıra söy- bir hatem ağası girdi: lediği bu acı sözler, şehzadenin evvelü sap- — Yaver Bey. Zatülinizi, efendimiz'sarı ve tonra da al çuhaya dönen suratma, görmek istiyorlar. Acele teşrif buyurmanızı sert bir tokat gibi çarplı. rica ediyorlar. Nuri, oturduğu koltuğu — kalın Gördes Dedi. |balısının üzerinde geriye doğru iterek ka - Yüzbaşı Nuri, bu telâşlı davete hayret pıya doğru ilerlemeye başladı. etti. | — Nuri Boyl.. Zannederim ki.. Bir şeh- — Neredeler?.. zadenin huzurunda bulunduğunuzu unut - — Zabüâlinizi büyük salonda bekliyor -| tunuz. lar. | —Yüzbaşı Nuri Bey, bir lâhza irkildi. Ba - — Niçin istediklerini biliyor musunuz!. | şm geriye çevirdi. Dudaklarını nefretle bü- — Hayır, elendim. Bendenize sadece | kerek cevap verdi: böyle emir buyurdular. — İnsanlığın şerefini unutanların kargı- Fakat; barem ağasının halindeki telâş, sında her şey unutulur. Nuri Beyin nazarı dikkatini celbetmiş;| — Efendi!.. Beni tahkir ediyorsunuz. bayreti bir kat daha artmıştı. — İsterseniz böyle telükki ediniz. * — Yam... Şehzade Ali Efendi, büyük salonda| — Evet. ayakta duruyordu. Yüzbaşı Nuri Bey va -| — Pekâlâ. Ben size gösteririm. lona girip te onu askerce — selâmladıktan | — Sizden her şey bekliyebilirim. O - sonra, bir koltuğa oturdu; yaverini de, ©un için her şeye hazırım. karşısındaki koltuğa oturttu. | / Maun boyalı büyük kapının - kanatları, Şehzadenin rengi sapsarı idi. Henüz sü-| #ddetle birbirine çarptı. Duvarlardaki ve- kün bulmayan bir öfke ile gözlerini etraf- | *imler sarsıldı. t6 K Guzelliğ'min sı.rı Çiçeklerin m rkezindecr. Fransanın Midi kavalisi kurbünde ya - #iyan kadınlar, tabiatın çiçeklerin merke - bakir bir balmumunun cildi beyazlatmak ve güzelleştirmek hususun - zine vazetti; daki şayanı hayret hassasını lar Bu nazik cevherin tasliyesile husule ge- len ve (Cire Aseptine) tesmiye edilen ve |silt üzerinde fevkalâde bir tesir icra eden |bu güzellik tılamı: Akşamları yatmazdan evvel tatbik edildikte cildinizin sertleşmiş harici tabakasını yumuşatarak parça par- ça düşürür. Sabahleyin tasavvur edemedi- ğiniz bir güzellikte taze ve nermin yeni bir ciltle karşılacakanız. Ayni zamanda mün- besit mesamatı, siyah benleri gidermiş ola- caktır. Bu Cire Aseptine denilen güzellik tılamanı kullandığımda yüzümün çilli ve çirkin cildini şayanı hayret bir surette gü zelleştirmiş ve beyazlaştırmıştır. — İstimali gayet kolay ve fiyatı lan — bu Cire .- z a ,_.'L;_m__'_ SÜ ve e| — Kurulduğu tarihtenberi, geçen se -;sahalarında devam edilmiştir. lerime de tatbik ediyorum. Bütün eczane- |V© de Macaristanın profesyonel fut -| — Birinci maç, Beykozla, Günoş te- Üztte Uypeşt oyuncularından; sağ bek Stermberg ve santıra haf Süks Altta: Kaleci Hori ve San terafor Vincze ta gezdirdi. Telâş ve heyecandan birbirine | — Ha: karışan kelimelerle : Bundan dolayı mahcubum amma.. Ne ça- re?.. Koca sarayda sizden başka laf anlar kimse yok. Dedi. Yüzbaşı Nuri Bey, bu sözleri işitir işit - mez sersernledi. Bir anda, kulaklarına bile inanmak istemedi. Anlaşılıyordu ki, şeb - zade Ali Efendi (yüver) liğin me oldu - Hunu benüz bülmiyor, kendisini de, konak- taki (bendegün) sırasına itbal ediyordu. Nuri Bey, bu lakırdıların ağırlığı altın - min ne olduğumu şelizadeye bildirmek iste- di. Fakat o anda şehzade Ali Efendi, elini | öfke ile koltuğun kenarına vurarak devam etti: tında, hiç kâmseden böyle bir ha- karet görmemiş olan şehzade Ali Efendi, önünde durduğu koltuğun içine yığıla kal- dı. * Henüz şafak söküyordu. Yüzbaşı Nuri | Beyin ihliyar annesi sabah namazını kıl - mış; seccadenin üzerinde yanayana dua e- diyor; bu dindar ve hamiyetli kadının cep- belerdeki askerlere zafer ve selâmet te - menni eden sözleri hafif bir murıltı haline de işitiliyordu. Her taraf, derin bir sükünet içinde uyu- yor gibiydi. Birdenbire kapının zili, aa a- € aksetti. Kapının önünde bir takım ayak | sesleri belirdi. İhtiyar kadın, yerinden sçradı. — Köşe penceresini açarak aşağıya baktı. Hay - retler içinde kaldı. Kapının önünde, bir kalabalık kaynaşı- yor; bir inzibat zabiti, mütemadiyen zile basıyordu. Oğlunun temiz ve dürüst ahlâkından e- min olan kadın, şu anda sevgili evlâdının ör -İbaşında bir felâketin dolaştığını tahmin o- penızda da bir belâ var. Amma; belâ da, ne belâ... Üç senedenberi çektim. Artık çe- kemiyecek hale geldim. Şehzadenin bu sözleri yaver Nuri Beyin kulağına karma karışık bir uğultu gibi ge - Kyordu. Gözlerinin bütün dikkatile Ali E- fendinin yüzüna bakarak bu sözleri dinler- ken, sinirlerinin kopacak - gibi gerildiğini hissediyordu. — Şimdi gene aramızda bazı şeyler ce-| reyan etti. Artık bu kadını boşamaya ka -| rar verdim. Fakat, sarayda — bir işkandal| çıkmasını arru etimiyorum. Onun için sizin küçük bir zahmet etmenizi ricada bulunu - yorum. Lütfen, bu kadının evine kadar gi- diniz. Pederile görüşünüz. Kararımı bildi - riniz. Bugün gelsinler. Kızlarını alsın, gö - türsünler. Nuri Beyin, birdenbire beyni gıcırdadı. Gözlerinin önünde siyah bir duman dalga- landı. Bu dumanın içinde güçlükle görüyor- muş gibi, dik dik şehzadenin yüzüne baktı. Büyük bir fırtınanın başlangıcındaki teh - ditkâr durgunluğa benziyen bir sükünetle dudaklarının arasından şu kelimeler yu - varlandı: — Kimden bahsediyorsunuz? — Efendi bazretleri?.. Şehrzade, © kadar dalgındı ki, yaveri - min gözlerinde yarlıyan şimşeklerin farkın- da alamadı: — Anlıyamadınız mı, canım?.. İşte, bi - zim refikadan — Anlamadım. Ve anlamak istemem... Bu üç kelime; salonun boşluğu içinde bir top gibi patladı. Salonun ortasındaki bü - yük avizenin billürları çınladı. Şehzade A- K Efendi, korkusundan uçradı. — Koltuğun | kenarına dayanarak, Nuri Beyin yüzüne ba- ka kaldı. — Anladın mi efendi.. Senin söyledik - Terini anlamıyorum.. Ve.. Anlamak iste - miyorum. Çünkü onlar, benim gibi namus demedi. Başörtüsü ile sarılı olan başını u- zalarak : — Kim o... Ne istiyorsunuz oğlum?.. Dedi. Aşağıdan sert bir ses cevap verdi: — Nuri Beyi biraz aşağı gönderir misi- niz?.. — Hangi Nuri Beyi?, — Yüzbaşı Nuri Beyi, — Sakın bir yanlışlık olmasın oğlum.. |Siz, hangi yüzbaşı Nuri Beyi arıyorsunuz. — Canım.. Şehzade Ali Efendi hazret- lerinin yaveri, yüzbaşı Nuri Beyi arıyo - ruz. Evi burası değil mi?.. — Evet... Burası... Fakat... Garip yey... Durunuz da haber vereyim. | Yüzbaşı Nuri, o gece geç vakte kadar u- yumamıştı. Günden güne tefessüh eden bu muhitten uzaklaşmak; cepbelerden birine kapağı atarak perestiş ettiği kıt'a hayatına | kavuşmak için bir çok plânlar hazırlamış. tı. Ve nihayet ortalık ağarmıya başlarken biraz uykuya dalmıştı. | İhtiyar kadın, ltriye titriye Nurinin ya- tak odasına girdi. Oğlunun karyolasıma ta- karrüp etti. Onu bu tatlı uykusundan v - yandırmıya birdenbire kıyamadı. Derin ve mubabbetli nazarlarla bir kaç saniye yüzü- me baktı. | — Nurit.. Nurimt... Yavruml.. dım!.. Nuri!.,. Perde perde yükselen bu seste, hiç bir şeyle ölçülmesi imkân ve ihtimali olmıyan bir şelkat ve hassasiyet vardı. Nuri yavaş yavaş gözlerini açtı. Dalgın | nazarlarla annesinin yüzüne bakarak m- rıldandı. — Ne o, anne?.. — Şey evlâdım.. Seni, biraz görmek iı-i tiyorlar da, | — Kim istiyor?.. — Kim istiyecek evlüdım?. Her halde.. Arkadaşlarından biridir. | Yüzbaşı Nuri uyku sersemliği ile bu İsözlerle nasil titrediğini ve annesinin ne |büyük bir heyecan geçirdiğini farkedemi- yordu. Evlâ - ve vicdanın kıymetini bilenler için, anlaşıl- (Arkası var) | |lerle parfümörilerde satılır. TiFOBİL amx Dr. ihsan Saml 1f0 hastalıklarına tutal- mamak çi ağızdan alınan Ulo hap- larıdır. Hıç rahatsızlık vermez. Herkes alabilir. Kutusa 55 Kr. Tifo ve Ucuz yeni ev Lüleli Çukurçeşme so- kak 21 nezaretli, kul- lanışlı yedi odalı Güzel bir baş tuvaleti yüze gıklık variz. Gibbe briyantini, Bayların saçla- vını sabit ve Bayanların öndüte tuvaletini devamlı tutar, Kokusu gayet lâtiftir. Gibbe briyantını, tuvalet masalarınızda yor almağa tâyık şik kutularda satılır. Kutu- ların büyüklüğüne ve briyantinin fevkalâde iyi cinsine rağmen fiatı gayot mutedildir. Zührevi ve cilt hastalıkları mütehassısı Dr. Hayri Ömer Öğleden sonra Beyoğlu Ağacami karğısında 133 No. Tel. 43586 Bu yaşa.l’arâr geâı,ın KATAGRIP bn 'Tesirlisini göemmgn. Dizim,BeLim TütrmazKEn YÜRÜMEĞE BAŞLADIM APACR P — Sğtünağrılaram İ?ı&aâug tesir eder, bol likinde şampiyonluğu kazanmış o- kımları arasında yapılmıştır. lan Peştenin meşhur Üypeşt takımı -| Güneş takımında Galatasaraydan van İstanbulu ziyareti futbol âlemimiz | ayrılıp ta nizami müddetini doldur « için büyük ve yeni bir hareket sayıl-'muş oyuncular da oynamıştır. Bey « maktadır. koz takımının hakimiyetile geçen bu Otuzuncu yıldönümünü — uğraştığı | maçı (3-1) Beykoz takımı kazanmış- spor şubelerini dört kısma ayırmak ve | tır, herbirini mevsiminde tes'id etmek i- çin büyük ve geniş bir program ha - zırlıyan Galatasaraylılar büyük bir masraf ve şayanı dikkat bir cesaretle' Macaristanın değil, bütün Avrupanın Ta kuvvetli takımlarından biri olarak Ka Ü Je GU e n ealarmak GAĞAT AK takılı muvaffak oldular. y K Bugün İstanbulda bulunacak — olan| A ikişer gol yapmışlardı. Daha bakim e loynıy:m Galatasaray açığı penaltıdan Uypeşt her fırsat ve her arzu ile ko -|? e lay kolay ayağımıza kadar getirilecek |PT gel daha yaparak galip vaziyete gekmiştir bir takım değildir. Macar milli takımına on bir oyun- cunun yarısından fazla, Peşte muhte - Kitine ise 9 oyuncu veren bu ekip, bu senö'de feinplyonü Yolü Gzerlade bu. İnlürice 6 5 Bu sebeble Uypeştin gelmesi ve ge- MW y':ıî'”:';kî tirilmesi, spor bayatımızda bir bâdise | bahçe - takımlaı KSN A sayılsa yeridir. m’_ BAA vi Dünkü (BR)-takınları Hlk maşları hakimiyeti altında geçmiştir. İstanbul lik şampiyonası maçları -| — Hilâlin yaptığı bir sayıya nıulîıbil nın (B) takımları arasındaki oyvnlı-,Fenerbahqc B,hkrmı bu maçı - (7-1) ra dün Taksim stadyomu ve Kadıköy 'gibi büyük bir farkla kazanmıştır. | Afyonnda Spor İkinci müsabaka Galatasaray, Ve « fa (B) takımları arasında yapılmıştır. İki tarafın kuvvetli hücumlarile |başlıyan oyunda hakimiyeti Galata - saray derhal almışsa da bir müddet gol yapamamıştır. | Sert oynadığından dolayı hakem ta- İrafından “oyündan çıkarılmak istenen Vefalı sahadan ayrılmadığı için ha kem oyunu tatil etmiş maçı Calata « saray (3-2) Kkazanmıştır. Afyon lisesinin son — sınıf fatbolcuları Afyon (Özel) — Sınıflar arasında ) veleybol sporlarile temasta buluna « yapılan futbol maçında dördüncü s1 - |caklardır. nıfla son sınıf takımları maçı son de- Meşhur Arsenal likte 5-4 mağlup oldu rece hararetli olmuştur. Siğlli Vi göskrlrcen nn GAS lir İki sınıf takimı sıfır sıfıra berabere | eei dün yapılan ainçlarla niğüyet hukmuş- kalmıştır. tur. | Afyon mintakasının en küvvetli ta-| — Birinci devreyi birinci olarak — meşhut kımı lisoede bulunmaktadır. Sanderland. takımı bitirmiştir. Sanci xland I Lisede atletizm, futbol ve izcilik şu- | ilk devrenin son maçını “Ârsenal ile yap » belerinde büyük bir faaliyet başlamış- mtttır. Bu maçta Arsenal 5-4 gibi büyük bir farkla mağlöp olmuştur. Bursaya giden sporcular Haydarpaşa lisesi talebeleri, yar - direktör Nihad Üner'in refakatinde, #T> Cild ve Zühreviye bugün saat 9 da, Vapurculuk şirketi- Hastalıkları mülehassın tır. nin Tayyar vapurile, Bursaya hareket etmişlerdir | köşesinde Meyi l Sporcular, orada, kayak, futbol ve | tamamı, Telefon « 43053 tt de — b e dÖi nn A tii. geee S Böleü n dirü ni 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: