14 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

14 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihten Yapraklar İLE İslim tarihinin dedikodulu sayfa oğlu Caferin macerasıdır. Barmak ulları bütün İslim dünyasını avuç- içinde tutan bir aileydi. Halife nürreşit, Abbas oğulları saltana- İni bu ailenin elinde bırakmış gibiydi. z Cafer, onun gözbebeği sayılıyor. “ bir dakika bile onsuz yapamazdı. Harunurreşidin Barmak © oğluna #yie candan bağlı oluşunda bir çok Sepler vardı. İkisi yaşıtı, çocukluk Bası Yahya, Harunun mürebbisi i- kendi oğlu ile birlikte onu da terbi- etmişti. Bu sebeple Halife ve köle, un yılların husule getirdiği bir alış- ınlıkla biribirlerine ısınmışlardı. Fakat Harunu Cafere meclüp ve tâ mağlüp bırakan hakiki sebep, ık oğlu çok akıllı, çok anlayşılı bir ımdı, zekâsındaki enginlik kadar di- nde de kudret vardı, beliğ ve pek beliğ Harun, Barmak oğullarının yardı- yin tahta çıktıktan ve devletin ida- i gibi kendi idaresini de Caferin €- De bıraktıktan sonra müşkül bir va- ie karşılaştı. Bu, Cafer kadar sev- li bir t , kubbeli salonda, saz çalı- #rap içilmesinde mahzur görme ri halde prenses Abbase ile vezir <rin © eğlence meclislerinde yan « va bulunmalarına bir türlü müsa- , uzun münakaşalar ma Harun, veziri Harunürreşit biri de Harunurreşit ile Bar-| İĞi kendi kız kardeşi Abbase ile vezi-| i Barmak oğlu Yahya Halifenin huzurundan tard olunuyor. İisin bu çareyi kabul etti ve bir nikâh; O Orası Caferin konağı idi, kapısın- kıydırdı. Artık sevincine nihayet yok- dan Yüzlerce adamın girip çıktığı ve İka, Her gece Bağdadın en ünlü musiki içinde mahşeri bir uğultu bulunduğu istediniz topluyordu, gece yarılarına | görülüyordu. Halk, gece yarısı olma- kadar saz çaldırıyordu, halayıklara dans ettiriyordu, kendisi de —iyet sofrası başında— sağına Abbaseyi, soluna Caferi alarak kadeh boşaltıyor- du ve onun son derece tatlı, kıymetli, nükteli sözlerini dinleyerek eğleniyor- du. Günler, haftalar ve aylar böyle geçti. Abbase ile Cafer, biribirlerinin meziyetlerini yakından görerek sami- mi surette anlaştı, her iki gencin yü- reğine aşk ateşi yerleşti. Zaten nikâh- sevgi kolaylıkla dal budak saldı, kalp- a geliverdi. Hattâ Abbase iki çocuk doğurdu. Harun, bu olup biten O şeylerden haber almamıştı. Koyduğu şarta ria- 3 Harunürreşidin odası yet olunduğunu sanarak zevkinde, fer de karısıyla birleştiğinden ve iki beri olmadığını sanıyordu. Halbuki Harunun karısı Zübeyde, Caferi de, Abbaseyi de sevmiyordu. Başka bir adamı vezir yaptırmak isti- yordu. Bu sebeple oların ardına göz cü koymuştu, attıkları adımın nereye gittiğini tarassut ettiriyordu. Bir taraf- tan ta Cafer sleyhine dedikodular çı- 0 İkartarak Harunun kulaklarını doldur- tuyordu. o koca binayı gösterdi: sun? nikâh!,. Emire, vezirin fakat onunla birleşmiye- şahsiyeti bir. zevk almak | Harun, her iki sevgili. örüp sohbetinde dört tarafa bakındıktan sonra; — Gece ve sükünet! Zübeyde, taraçadan. başka binayı göstererek sordu; — Ya şu evde? SON POSTA Geçenlerde Kadıköyünde Söğütlü çeşme yokuşunda çok feci bir tramvay kazası oldu. İddiaya göre vatman Sa- idin idare ettiği eski sistem bir araba, mütekait general İsmail Hakkıyı önün- de bir topaç gibi 30 metre © kadar sürükledikten sonra altına aldı ve pa- ramparça ederek öldürdü. Üsküdar asliye ceza mahkemesin - de dün bu davaya devam edildi. Ge - çen celsede faciaya şahit olanlardan Üsküdar maliye baş memuru Cevdet ve Polis Ali ile Salih, Angeliki, Fuat, Hasan, Rezan, Mediha, Asım isminde Kadıköydeki Tramvay Kazasi Dün De Bu Kazanın Mu- hakemesi Devam Etti Davacı Taraf, Tramvay Sosyetesinden 30 Bin Lira Tazminat İstiyor Sayfa 7 mİ İbir ölüm vak'ası olduğu için suçlunun tahliye talebi de kobul #“Temez, Davacı avukat İrfan «min de: — Şirketin ve süçlu avukatının pa- ra çıkacak bir kasa olmasaydı, bu da va açılmazdı, sözünü şiddetle protes- to ederim. Biz suçluya iftira etmedik, İdavaya da sonradan iştirak ettik. Bk zim de burada bir mevkiimiz vardır, Suçlu avukatının istediklerinin yerin de olmadığını söyler ve reddedilmesini isterim, dedi. Bu şekildeki münakaşa biraz uzadi, 9) şahit dinlenmişti. Polis Ali , nihayet hâkim Mehmet Ali şahitlerin i Hreğ emeğe a ,Soğırılmasına ve muhakemenin per » Yy — Ben oradan geçiyordum. 'Tram - şembe gününe bırakılmasına karar vay yolun iki tarafındaki halkın, vat. verdi. Davacı vekili şirketten ve suç" k i kalıplar da bir gü irleşti, ağ hi a gz man tramvayın altına adam aldın, dur! idiye o bağırdıklarını duydum. Filhaki- ka tramvayın altında İsmail Paşanın yuvarlanarak sürüklendiğini görüyor- dum. Hep beraber gırtlağımız yırtı - İircasına tekrar bağırdık. Tramvay ö- nündeki siper tahtası kırıldı ve zavallı sına rağmen, oraya dolup boşalıyordu. Harunun gözleri bulandı ve kekeledi: — Orada hayat ve hareket var. Zübeyde ilâve etti: — Çünkü Abbas oğulları saltanatı Caferin elinde. Ad, senin, kudret, ©- İmi tramvayın içine attım. O sırada vatman el frenini ağır ağır çeviriyor - du. Ben, polis olmadan evvel dört nun! | Bu zehri, Abbase ile Caferin birleş- ilerin nasıl kullanılacağını bilirim | tikleri hakkındaki haber takip etti, Vatman elektrikle işliyen tehlike fre-| / Harun iliğine kadar sarsıldı. Artık Ca-' nini kullanmamıştı. feri kıskanıyordu ve onu kendine düş- İçindeki 'man tanıyordu. Kullansaydı i- halk biribirine girer ve kafaları İbiribirine çarpardı, Kaza yerinde biraz lı da bulundukları için bu karşılıklı Hikâyenin sonu malümdur. Haru-| kum vardı. Tramvay durduktan son- İnurreşit, ilkin Abbasenin doğurup tara Kumkazanı açılmıştı. Paşanın şap- gizlice Hicaza yolladığı çocukları bul- kasının bulunduğu yerle cesedin kal - t r, sonra Caferin dırıldığı yer arasında otuz metre ka- sını kestirip Dicle köprülerinden biri- dar bir mesafe vardı; diyordu. ne aslırıyor ve arkasından cesedle | Diğer şahitler de aşağı yukarı böyle beraber o kesik başı yaktırıyor, daha söylüyorlardı. Dün de hâdise şahitle - sonra Abbaseyi boğduruyor! irinden diş tabibi Halit dinlendi. Bu şa- İ Zübeyde de meramına ermişti, hit de şunları söyledi: | Şehrin İludan (30) bin lira da tazminat isti yordu. Kazalar Madam Tellinin idaresindeki 921 numaralı hususi otomobil OPerapalas önünde Kasımpaşalı Sabri adında bir paşa arabanın altına geçti Ben kendi! mektep talebesine çarpmıştır. * Celâlin 4419 numaralı arabası Sul- sene tramvaylarda çalıştığım için fren- | tanhamamında 93 yaşında Tahir ad - lı bir ihtiyara çarpmıştır. * Arabacı Abdullah eşya yüklü ara - basiyle Nişantaşı yokuşundan iner - ken beygirler ürkerek ve yokuş aşaği hızla koşmağa başlamış Abdullah ara- badan düşerek tekerleklerin © altına iyuvarlanmışsa da hafif bir iki yara ile kurtul ştur. Temizliği # | 410: dirhem. Barmak oğlu Caferin 4 kesik başıyla cesedinin yakılması için g, Barmak oğullarını ortadan kaldırtlık- — Hâdise zamanı bir gürültü oldu. ! Ü tan sonra kendi gözdesini vezir yap-| Herkes bağırıyordu. Ben de yolda bi, hir temizliğinin daha asri usullerle Sİ tırmıştı, Facianın üzerinden bir iki günİrisiyle görüşüyordum. Başımı çevirin- Yapılması için bir proje hazırlanmış « i inin tet- i Soğ jenin tatbiki biraz maddi geçer geçmez hazine defterlerinin tet-'ce bir adamın tamvay önünde topaç Ur. Bu pon tat y kikine, Cafer zamanına teallâk eden gibi sürüklendiğini gördüm. Polis Al; fedakârlığı icap ettirmektedir. Bu yı- İ Şehir çöplerinin toplanması ve şe « i hesapların incelenmesine lüzum gös- tramvaya atladı. Vatman tramvayı lin bütçesinde bunun için icap eden 7 1 di NE : lan memur, son durdurmakla meşguldü. El frenini kul. tahsisat mevcut değildir. i wi yüzden yl ni şöyle bir |lanıyordu. Geri vitesini kullanmıyor - yapılan yeni projenin tatbiki gelecek j hi gördü: 100 bin altın. Vezir du. Tramvay ani olarak durmadı. Yıla bırakılmıştır. : ından Ptirıla: iPaşa 14 « 15 adım kadar sürüklenmiş - TEZ, agar ii ma iğ rakam he İt Tramvayın önündeki siper kalka -! Bir Çocuk Pencereden Düştü f nin. ne vakit kırıldığını bilmiyorum. | Cesedin başiyle yaya kaldırımı arasın- da (90) santim kadar bir mesafe var- İmen altında şöyle bir hesap vardı: Şaban isminde 4 yaşında bir çocuk ğır surette yaralanmıştır. esrrmesemasermansesasansasaneasarasmamn msn aneen alman neft bedelil. Para Dolu Kasa emil derdi eli kime) bl sasmmansansasassasassanssssinassasmeasn | Yapan bir şirket memurudur. Ortada entrikacı kadın bir gece kocası. |sibi Halıcıoğlu ihtiyat zabit mektebindeki EĞ eken md laraçası- arkadaşları hazır bulunmuşlar ve bir çök! bu teklifi kabul İna çıkardı, derin bir ıssızlığa bürünen | çelenkler getirmişlerdir. — Bak, dedi, burada ne görüyor.|rından irat edilen nutuklardan maada baş. Harun, o derin ıssızlığı.... içer gibi) v**İ memurlarından birinin Nesibin; me- görülen bir | samimi nutku herkesi ağlattı. Bu iki rakkamın taşıdığı belögat. ten daha ibretli ne vardır ki?.. M.T. Tan Bundan sonra şirketin ve suçlu vat! raanın avukatı söz aldı: l — Bu, bir kazadır. Fakat kazayı > ÖN para alınması kuvvetle muhtemel bir Hüzünlü Bir Olüm kasa olduğu için böyle davalar açılır. Ölümünü haber verdiğimiz Hüsmütabi-| Bu kazayı bir başkası yapsaydı, dava at matbaası sahiplerinden Asım ve Tıp Fa-| bile edilmezdi. Hâdiseyi gören Belkis kültesi teşrih Doçenti Vahit Hamzanın ye-| ve Samiha adlı iki şahidimiz daha Sağı ğeni ve Divanyolu Maliye tahsil şubesi ta: |dır. Bunlar bizim lehimizde söyleye-! bakkuk baş memuru Nesibin cenazesi dün | yecekler. Bunların da çağrılmalarını öğleden sonra Cerrahpaşa hastahanesin -| ve vatmanın sie tahliye edil- kaldırılmış ve namazı Aksaray cami - mesini isterim, i, ei Gül si Edirnekapısmdaki| Bu talep müddelumumi Orhan ve sile mezarlığına görülmüştür. Cenazede | deveci avukatı İrfan Emin arasında talebesi bulunduğ uzun bir münakaşayı davet etti, Müd- a eee deivmumi dedi ki: — Suçlu ve şirket vekili, isimlerini! verdiği iki şahidin (o hakikati tenvir noktasından dinlenmesini istedi. Şim- diye kadar ondan fazla hukuku umu - miye şahidi dinlendi. Vekilin söyledi - ğine göre bunların da hukuku umumi- ye şahidi olmaları lâzımdır.: Bu tak - dirde bunların dinlenmesi hususunda memuriyetimizin bir karar vermesi gerektir. İş mevkufludur. Beyhude Ölüye rahmet, kederdide ailesine sabır yere vakit geçirmiye ve bu şahitlerin Mezarı başında diğer sevdikleri tarafla. memuru bulunduğu Divanyolu tahsil şu » muriyeti, âmirliği dürüst, olgun ve fazilet- li gençliği hakkında okuduğu içten gelen, dinlenmesine lüzum. yoktur. Ortoda|i Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk Eski Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 28 İSTANBUL < Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FİATLARI TÜRKİYE YUNANİSTAN 710 | 570 ECNEBİ 2700 14001 800 | 300 Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Posta kutusu: 741 İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon : 20203 1 4 | Küçükpazarda pencereden düşmüş, ü- 5 i i

Bu sayıdan diğer sayfalar: