21 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dış piyasaları aldatanla- ra hadleri bildirilecek Ecnebi firmaların memleketimiz aleyhine fena hüküm vermelerine yol açan İzmirli firmalar tesbit edildi, haklarında cezai kararlar alınacak MN İzmir limanında ihraç malları vapura yüklenirken » İzmir, (Son Posta) — Türköfisin diği tesbit edilmiştir. Ticaret odası idare heyeti son top- lanışında o bu firmayı, odalar kanu - nunun beşinci maddesine uyarak yüz lira para cezasına çarptırmıştı. Bu fir- ma ikinci defa böyle bir hareket yap - tığı takdirde ticaret yapmaktan ihracat işleriyle O uğraşmaklan iki yıl müddetle menedilecektir. Dış ticaretimize içimizden hazırla- nan bu hareketler endişe verecek ma- hiyettedir. Alâkadar makamlar ciddi tedbirler alınması için harekete geç - mişlerdir. Ad. Bil, Muşta Bir Kız Haşlanarak uldü Muş, (Özel) — Mütekait müstan- ölme ies Gehiltii»herkcguk yap şındaki kızı, sobanın yanında oturur- ken soba üstünde kaynayan çaydan - lık kızın üzerine devrilmiş ve kızca - kollarından İzmir şubesine bazi Mücssif hâdiseler haber © verilmiştir. “ürkofis İzmir şubesince memleket İ Msındaki alcı firmalara tavsiye edilen İmirli firmalardan bazıları - yapılan Müracaatlara cevap bile vermeğe ür mişler; bu suretle ecnebi firmaların ve | Memleketimiz! aleyhine fena hüküm- e vermelerine yol açmışlardır. e Bu! Mücssif hâdiselere sık sık rastlandığı keyfiyet Ekonomi Bakanlığına şi- Yet edilmiştir. Türkofisçe ismi ifşa edilmiyen bir firmanın, dış ülkelere vaki satış- nda dürüst hareket etmedikleri, ta- ütlerini şahsi kazançları için nok - larla dolu olarak yerine getirmek tedikleri teessürle haber alınmıştır. Hileye baş vuran bu tacirlerin mem- SON POSTA Bigada Bir Genç Babasını Yaraladı Biga, (Özel) — İskender köyün - de bir'gebç bıçakla babasını yarala- mıştır. İskender köyü halkından Yunus ça» vuş çok sofu bir adamdır. Oğlunu da namaz kılmağa alıştırmak istemekte ve kendisiyle beraber camie götür - mektedir. Bir akşam oğlu İsmail ca- miden kaçmış, köy delikanlıları ile oy- namıya gitmiştir. Yunus çavuş da oğ- lunu köy delikanlıları ile bir arada gö- rünce kızmış: — Utanmıyor musun, gâvur mu - sun, neye namaza gelmiyorsun diye dövmeğe başlamıştır. İsmail de arkâ- daşlarının yanında dövülmekten kız - mış, bıçağını çekmiş, babasına sapla - miştir. Yunus çavuşun yarası ağıfdır. İsmail tevkif edilmiştir . << Çankırı Halkevinde Çankırı (Özel) — Halkevi güzel san'atlar şubesinin musiki kolu bir bando takımı teşkil etmiş, bir de ban- do şefi getirerek kız ve erkek muzika- cı yetiştirmeğe başlamıştır. Gene bu şubenin dikiş ve nakış kolu tarafından bir kurs açılmıştır. Kur - sa yüze yakın kız ve kadın talebe de- vam etmektedir. Kırkağaçta Pehlivan Güreşleri Kırkağaç (Özel) — Kurtderelinin hâkemliği altında Bakırköyünde bü- yük pehlivan © güreşleri Güreşlere bütün tanınmış profesyo - nel pehlivanlar iştirak etmişlerdir. Bu güreşlerin hasılatı hayır işlerine sarfe- dilecektir. Bir Ölüm Mahkümiyeti İzmir, (Son Posta) — Narlıderede pusu kurmak suretiyle Katırcı oğlu min ağır cezada cereyan eden muha - yapılmıştır. İ !Mustafayı öldürmekten suçlu İbrahi- | meli Sayfa s m “MEMLEKET HABERLERİ | Bir Genç Motörsüz Tayyare Yapmak İstiyor Zonguldakta Yardım Temini İçin Hava Kurumuna Başvurdu Zonguldak (Özel) — Uzun sene-| (o Bu muvaffakiyetli neticeden cesa- lerden beri makine ressamlığı yapan |retlenen şimdi içine binilip idare ve büyük bir maden şirketinin atölye| edilecek büyük bir plânör yapmağa ha- şefi olan Ülvi adlı bir genç hava ku- zırlanmıştır. Hava kurumundan plö- rumuna yazdığı bir mektupta bizzat | nörler için istediği malümat geldikten bir plânör yapacağını bildirmekte ve| sonra derhal işe başlayacaktır. bunun için de hava kurumunun plâ- Ülvi, bizzat yapacağı motörsüz tay- nörlere aid plân ve projelerinin gönde-| yarenin vereceği neticeden çok emin- rilmesi hususunda müzaheretini iste-|dir. Dört çocuk babası olmasına rağ- mektedir. men ilk tecrübe uçuşlarında yapacağı Ülvi kendi çizdiği plân ve resimİmotörsüz tayyaresine kendisi binecek- üzerine küçük mikyasta bir de plânör'!tir, hrimiz hava kurumu, ayni zaman- Zonguldakta belki, on dan fazla o- vermiş, gerilmiş bir lâstikle ileri fırlatı- lan saat ayarlarını birleştiren elektrik- lan plânör, içinde idare eden kimse ol- li saat düdüğünü yapmış olan bu hü- madığı halde bir müddet havada a gencin teklifini büyük bir alâka muştur. ve sempati ile karşılamıştır. Mahmudiye i Urfada Köyünde sikii bir zengin aç > ocukları doyuracak Köy Delikanlıları Bir E a : Tahsildarı Dövdüler vi LER aşa OY Yardım kolu üyeleri aralarında bir liş- Adapazarı (Özel) — Kayalar mın-| te tanzim etmişler ve her gün biri tara- Gani NE tlmildarı Henn Mah. fından mekteplerdeki yoksul talebenin mudiye köyünde tertip edilen at koşu- gıdalandırılmasını kararlaştırmışlar ve Silin ökieie biyel ae baz bu kararı tatbika (o başlamışlardır. Bu sokmuştur.. hareket memlekette büyük bir takdir Hasan hayvanını koştururken kız-! kazanmıştır. Diğer zenginlerin de bu lardan birinin elinden mendil kapmak harekete imtisal edecekleri umulmak- listemiş, bu hale kızan kızın kardeşi de Kr bir kaç arkadaşı ile birleşerek tahsilda- rı dövmüştür. Bu dayak sırasında tahsildarın 83 lira parası da çalınmıştır. Derhal tah- kikat yapan jandarmalar tahsildarı dö-| ven İbrahim, Remzi, Rauf, Şaban, Saf- fet, Ahmet, Necmeddin ve Muzafferi tutup adliyeye vermişler, kaybolan 83 lirayı da bulmuşlar ve adliyeye teslim | etmişlerdir. Yozgatta elektrik tesisatı Yozgat (Özel) — Belediye elektrik yapmıştır. Bu küçük motörsüz tayyar ilk tecrübede çok muvaffakiyetli netice di Orak ipleri İzmir, (Son Posta) -— Şimdiye ka- dar Avrupadan o celbedilmekte olan orak iplerinin bundan sonra İstanbul» da imali Ekonomi Bakanlığınca mu - ivafık görülmüştür. Orak ipleri Mendres kendirlerinden imal edilecektir . Amasyada Elektrik Amasya, (Özel) — Belediye A- masyaya elektrik yaptırmaya karar İvermiş ve bu iş 195.500 liraya bir mü- b ığı pamukların kasten ıslatıldığı ve eker aleyhine olarak yaptıkları hare- ğiz haşlanarak ölmüştür. İkemesi — neticelenmiştir. £ Suçlunun fl etler ehemmiyetle göz önünde Otu- ker Türk ceza kanununun 4180 ininci ki uştur. Amasyada Yangın maddesine uyularak ölüm cezasına Haklarında © cezai kararlar alına “| Amasya (Özel) — Burada bii'yan- çarptırılmasına hükmedilmiştir. Ka - | Saktır, gın olmuş, Gök medrese mahallesin - rar tefhim edilince katil sararmış ve Gene İzmirde bir ticarethanenin İde Ballı oğullarından Feridenin evin - olduğu yerde sendelemiştir. Jandar - den ateş çıkmış, yanındaki ev de yan- malar mahkümun koluna girerek mah- tesisatını yenileyecek, daha muntazam bir şebeke vücuda getirecektir. Bu iş için 39 - 40 bin lira arasında bir para teahhide verilmiştir. Tesisat Haziran- 'da ikmal edilecek; bundan sonra da Yl ek bre paye Menemende bir fabrikada preselen - İdıktan sonra söndürülmüştür. KERVAN YÜRÜYOR — Bürhen Cahit — Bak © başımdan felâket geç; — Doğrusun! Zararın neresinden işimden oldum. Fakat allaha bin dönersen kârdır. Hani ne derler: Ya ür şurada geçinip gidiyorum. He- bu deveyi gütmeli ya bu diyardan git- n bir bakıma işten çıkarıldığım eyi meli. Mademki diyardan gidemiyoruz, e oldu, Tapuda kalsaydım ne ola- bu deveyi güdeceğiz. Kervanı katıl aktı. Mektepli memurlar yetiştikçe bi- mak gerek! Bak şu zahireci İbrahime. ileri gitmemize imkân yoktu, Kırk; Herif önceleri bizden beş beter din “üç yüz kuruş maaşla sürt allah ke- bayraktarı idi. Baktı ki işlerin şekası, "İs Bügün hiç olmazsa ay başı bekle-)şukan yok. Hemen sağdan çark bir ekmeğimi çıkarıyorum. Serma- manevra yaptı. Şimdi, çiftlik çubuk, “İt olen daha iş çok. Bu ticaret başka han, depo, para, pul, karı milyoner ol- '©€ benzemiyor. Keşke vaktiyle hü- İdu çıktı, mete girecek yerde bu işe başlasay- Biliyor musun manifaturacı Hacı İnsan gün geçtikçe açılıyor. Kar Sadığın kaçan karısı da ondaymış. da 21 -3- 996 ei EEE kça şevki artıyor. Önceleri biraz/ — Kim o? ie geldi amma şimdi tadını kavra-| — Kimde? 4 , dn, Canım dükkândan ayrılmak iste-| — Zahireci İbrahimde! 3 Miyop. — Ne diyorsun! Evkafçı Süleyman arkadaşını din-| — Muhakkak. Görenler var. Dala- key, acı acı gönül geçiriyordu: man çiftliğine yerleştirmiş. Kasabaya > Dünya değişti, dedi. Hakkın var. | getirmiyor, gezmek istedikçe İzmire, Yun akıntı. gitmeliymişiz. İşi ters Sökeye, Çeşmeye hattâ İstanbula gö- uk. Kendimizi ateşe yaktık. Peşi türüyormuş. den gelen olmadı. Nasıl ki cenabı buyurmuş: > Yedüllahü maaleemaa! Değil mi. Cemaat, çokluk nerdeyse teahhitle ortaklaşa iş görmüş. Görmü- “İŞ oradayım. Çok doğru. Şu işlere biz- ! yor musun. Kasabada kaç tane otöme- i “an başka baş kaldıran olmadı. Ne ol. bili var. Paranın kokusunu alıyor he- Ya da bize oldu. hi Taşı tutsa para oluyor. Şimdi li- —Vay hin oğlu vay! — Herifte para kum gibi. Bu şimen- difer işinde de epey para vurmuş. Mü- kemeden çıkarmışlardır . |man işinde bir şirket kurulacakmış. Zahireci oraya da parmağını koymuş! Arzuhalci Nurinin yanında günde yirmi kuruş bile çıkaramayan eski ev- jkaf memuru Süleyman derin derin içi- İni çekti: — Çok dikine tıraş etmişiz, dedi. !Elimizdeki nimetin kadrini bilemedik. Şimdi bir lokma ekmek parası için sar- hoş Nuriye dalkavukluk ediyoruz. — Doğrusunu istersen sen biraz iğlik ediyorsun. Bak Müderris Hafız Nuri bile bügün para, “pul sahibi oldu. İtibar görüyor. Sen onun yarısı kadar da mı olamazsın. — Ne yapayım. Onun oğlu açık göz çıktı. Babasının elinden tuttu. Eski- den babalar evlâtlarını ellerinden tu- tar, yetiştirirdi, şimdi aksine, Benim ne babam var, ne oğlum. — Ne çıkar, kasabanın bunca yıllık adamısın. İstersen ben zahireci İbrahi- me söyliyeyim. Sana bir iş bulsun, Bu liman işlerinde ekmek var. Baksana senin Hafız Mustafa bile Acıbademde! amele kâtibi oldu. Ayda otuz kâğıda para demiyor. in Onun aklı yatıyordu. Kırk yıl arzu- halci sarhoş Nurinin ağız o kokusunu çekmekte ne manâ vardı. Fakat onu düşündüren başka şeydi: — Ya Gülten parmağını okoyar, vaktiyle kendisine hakaret edenlerden öcünü almağa kalkarsa?.. Kâmil'de bundan çekinmekle bera-) vası yaşanıyordu. ber okadar ilerisine varmıyor: — Bacak kadar kızdı. Unutmuştur jbilel diyordu. İ harcanacaktır. tır. re filosunun geleceği, limanda iki Türk harp gemisinin bulunacağı haber veri- liyordu. Herkes bu şenlik gününü bekliyor du İki eski tarikatçı yaşamak kaygusu ile her şeye razı ve her şeyi eyi görme- ğe teşne uzun boylu konüştular. Tapucu Kâmil: — Sen merak etme, dedi. Zahireci! du. İne kadar olsa eski ahpabımızdır. Bu-| (o Bir hafta evvel meb'us seçimi bit. "güne bugün elinin altında yüz binler | mişti. Kazalardan gelen defterler de el- dönüyor. Elbet sana da bir nafaka çı-'den geçti. Vilâyetin iki eski meb'usu karır. file beraber Gülten de tam reyle kazan- ” mıştı, Yapılan hazırlıklar gösteriyordu ki! O Onun kasabaya geleceği hakkın- yakında, ilk tren kasabaya girecektir. daki ilk haber sonra şeklini değiştir Kasaba dışında ne zamandan beri ya- mişti. Yeni kadın meb'us önce Ankara 'pılan büyük istasyon binası bitmişti. iya gidecek, sonra trenin küşadı mera Her gün drezinler işliyor. Kasaba ile simine gelecek hey'etle kasabayı ziyar Kırkgöz arasında hummalı bir hareket ret edecekti. göze çarpıyordu. Herkes bütün hareketler, haberler Kasabanın ileri gelenleri oAlâiyeli arasında onunla meşgul oluyordu. Ka- Esad Bey, Kâhya oğlu Nuri, İlyas paşa dınlar arasında da bütün dedikodu, "zade Şakir Bey, Zahireci Hacı İbrahim (Gülten) in meb'us olup kasabaya ge- ber gün valinin yanında toplanıp An- Jişi teşkil ediyordu. karadan gelecek hey'eti o karşılama Eskiler arasında onu unutanlar bile proğramını hazırlıyorlardı. vardı. Onlara: Eyi bir tesadüf olarak demiryolu-| O — Canım şu gümrükçünün Gük nun Akdeniz kıyısına bu yoldan varış "süm hanımın kızı, kızı da değil karde- kasabanın en neş'eli zamanına, porta- şinin kızı. Hani hükümet Avrupaya kal bahçelerinin civcivli mahsul ayına! okumaya göndermişti. İ rastlamıştı. | Diyorlardı. | Mevsim kıştı. Başka yerlerde kar,| © Hükümet, fırka, lise ve mektepleri İkıyamet koparıyordu. muhiti onu pek yakından tanıyorlardı. Türkiyenin mavi kıyıları o sayılan! © Maarif direktörü değişmişti. Fakat ' kasabada geceleri biraz soğuk yapmak -| yerine gelen de genç kız hakkında eyi yalnız Fahire la beraber gündüzleri tam bir bahar ha-! malümat almıştı. Belediye açtığı geniş caddelerin kü-|(liseye müdür olarak kasabada kak ! Eski hocalarından şad merasimini de o güne saklamıştı. | mışti, O günün şerefine İzmirden bir tayyar | ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: