21 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

21 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.e İstemem Karısı ölmüştü, — Tekrar evlen! Dediler. — İmkân yok, de- di, evlenmem. Ka- |ram öldü cenazesi i- çin tam yüz lira sar- fettim. Bu — kadar masrafa bir daha |girmek istemem ! Bağlamıştım İki yaşlı, eski günleri yad - ettiler. |) — Buharla işliyeni varsa verin. Biz. — |Birir ! onu ileride makinist yapacağız da.. —Evlendiğim gün, b dedi, dişim ağrıyor- SON POSTA Ç Arayayım Kadın gözlerini | kırpa kırpa — odaya| girdi kesana gözü- me bir toz kaçmış. Kocası telâşla ye- rinden kalktı. — Arayalım. — Neyi? — Toz alma yünü! $e Lokantada Müşteri garsonu çağırdı: — Şapkamı acaba kim giyip gitti> — Her halde aptalın biri olacak — Bu lokanta ne vakit açıldı? dş için sizin ortağa ihtiyacınız yoktur. ... saydı zarar yoktu. Fakat o kadar çok parçaya ayrıldı. ki.. — İki parça ol- ğ #aydı ne işe yaraya- caktı? — İşe yaramazdı amma, parçaları top lamak benim — için kolaylaşırdı. Bay sokaktan sırılsıklam — gelmişti. Kapıyı açan bayana anlattı: — Bir taraftan yağmur yağıyordu; bir taraftan rüzgâr esiyordu. İkisi ara- sında kaldım. Hani nasıl evde bir yan- dan sen söylersin, bir yandan —annen töyler. Ben ikiniz arasında kalırım; | -eee ——— tıpkı onun gibi! ISI'.' Midesinden — Siz de hayvanları sever misiniz? — Çok severim, bilhaisa'tavuk Ve kuzü cilerine' beyilünm. yir Mart ayı bahar ayı, Ak gösterir karayı; Bu ayda zevk isterim Hisseme aralan payı.. ... Bekliyenler — Bir şey mi istiyordunuz?. — Evet, kızınızla evlenmek! — Kızımı size veremem! rahatsızdı, doktor rontkenini aldı: — Midyeyi kabuğu ile ye- İ — Ne yapayım doktor; fa- kir adamım, fazla isrâf yapa- — Peki yalnız apartımanınızdan çı-| mam, karken arkamdan: “Hay hay muvaffak ettim» deyiniz. — Buna sebep ne? — Alacaklılarım kapıda Merakla bekliyorlar. * Temizler Kadın söyledi: — Yeni yaptırdığımız - eve | <— |bir de hamam yaptırsak. Erkek güldü: — Ne hüzumu var. Senenin | neticeyi altı ayında denize giriyoruz. Geriye altı ay kalıyor. Bu ka- P dar masrafa değer mi? * * Solak Hasta sol tarafını gösterdi: — Burada bir ağıı |doktor, sakın apandisit olma- yar duyulı de altı | —— Apandisit söldü olmaz: — Niye'olmasin, ben esör vi 'on — Allıhglına doğrasunu ıöyk ka- Yın mı saçlarının rengini — değiştirdi; Yoksa sen mi karını değiştirdin? sen solağım! rim! n z e l gieellenn mersinarali rga a. Çenemi — bağla- Zi ! Ha mıştım. ğ — Lokanta - açıl- Kâfi cevap Saksağanlar konuşuyorlardı: Öteki güldü: SĞ dığından epey sonra| —— Yüzmek bilir misiniz? — Karga için hırsız diyorlar. — Ben de, dedi, —— Bende... alınmış etiniz varsa| — Bilirim. — Hırmı değilmiş, Kleptomani hasta -| gözlerimi bağlamış- — — Beni mi? bBana Bir biftek ya-| —— Nerede öğrendiniz? hğı varmış. tım. — Hayır, kendimi! pın! — Denizde. - —— —— — - - —— | Te ee e Hilekâr e Fena şaka Hilekâr — tüccar |£ Numaralı hikâye .ş söylüyorda: Gülmek için — Benim karımı —Ortağımdı. e | olur t A ldı Sıbı.. L Kadıküy vapurunun yan kamarasında ,_ a musunuz? — Ce- BAA KERI S1 dokuz kişi vardı. Sekizi biribirile —dosttu gn d Bizimle tücaret — ya- amma doküzüncü hiç birini tanımıyordu — Ciddi mi-— söy- A d İN Sekiz dosttan biri ötekilerinin — yüzlerine İnraRlRLer i 5 ::'ı;ulıııa aldanı- |; baktı: : — Yok şaka söye e — Alvl S .a ı Sğialate, be li Dedi. Sekizi birden” güldüler. — Gülme ledim. Sakın ciddiya BAHAR GELDİ — Fabrikanın gürültüsü ! faslı biter bitmez bir baskası bir başka rak- almayın! kain söyledi: ... — On dön, x Yeniden güldüler. Bu sefer de — ortaya Belki daha başka bir rakkam çıktı. / B — Yirmi altı. İN ||' İş anyordar um l Hep birlikte kahkahayı H Dokuzuncu merak içinde idi. koyuverdiler, — Ne bilirsiniz? Nihayet da- |£ ı.ı.. gn — Yemek pişir. yanamadı, sordu: . Ev temizlemek Bilirim. — Affederiniz baylar, çok merak et- Ü tim. Biriniz bir nümarüâ — söylüyörsunuz. Arkadan bir gülüşme başlıyor. — Burada — ciza Anlattılar: dediler, aekiz arkadaş her gün bu vapura biner, bu Senelerden beri göre iş yok fakat yax saımızdaki evde ev- lenmek isteyen — bir kiz var. kamaraya — gireriz hiki birer numara koyduk. Numarayı söyleyin-v ce hikâye aklımıza geliyor. Gülmeğe baş- aölattğenık elerk Bunları söylerseniz belki #i — Buzün kaynanamın cenazesinde bulunmayı isterdim. hyoruz. —— Ben de! ze varır. Nışanlıydım Dalgın adam nişanlanıyordu. Nişan yüzüğünü parmağına takacakları sıra« da: — Durun, dedi, aklıma bir şey zeldi. Sordular: — Aklına gelen nedir?. — Ben galiba nişanlıydım. ... Dalgındır — Otameobilimizdeydik. bir ağaça çarptık. — Otomobili kim idare ediyordu! — Tabii ben, kocam dalgın adamdır. Otomobili kendisine teslim etmeyi doğe ru bulmam! Genç hız atmış mantoyu; Gelişmiş bak en toyu.. Bana levent göründü Komşumun bodur boyu! Çirkine, güzel dedim.. Gördüğüme; gel, dedim. Altmışlık kadın için Bin gence bedel dedim. — Mizahçı Yarı yarıya — Servetimin yarısını #R0 yaklarına serdim. Yarısını da omuzunda taşıyacaksın. — Sahi mi? | — — Sahi ya; on'liram vardı. Beş lirasiyle sana bir çift — is-| karpin aldım. Beş lirasile de eşarp! a Birdenbire Polis sordu: — İsminiz, yaşınız, ve işiniz? Tabit — Süheylâ çok iyi kızmış, ©v terzisinin ... adresini sordum, | hemen verdi. — Tabii verir, ona iki rop yapmış, ikisi de fena! ; Ne münasebet Seksen yaşındaki teyzesi- | ne yirmi “yaşmdaki w_...l_ söyledi: — Nihayet otuz sene son-| ra seni göremiyeceğiz. —Ben, güzel, zarif, zeki bir genç kızla isterdim. — Bu sözünüzü iltifat mı telâkki edeyim yolksa — ha- karet mi? İh!i)ar teyze doğrulur gibi oldu: — Ne münasebet, ben İs- Hisbelen Tolm banl 'ur amma on beş gün- evlenmek şırsınız. — Mademki öyledir; e- beş gün sonra tuta- ğ Biraz büyüse ağabeyisinin elbiseleri» bir pi giyebilecek amma © zaman da trene yere gitmeği düşünmüyorum. 'yarım biletle binemiyecek. ö A SS y ae S D llli di el ÖÜ MÜÜÜelelime eei eeei Si —D Gi a. üÜi ĞD

Bu sayıdan diğer sayfalar: