16 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

16 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kaşta Asfalt ve krom madenleri bulundu lan Meis adası halkı kaçakçılık adayı terkediyorlar Kaştan biraz açıi:tı ol yapmak imkânını bulamadıkları için — Kaş Akdeniz kıyıla- ea Bte Ti asabadır. Kala - rına sokulmuş rizin bir k B K l balık bir nüfuso ve geniş topraklara sahip | | olan bu kaza maalesef maarif ve mıııı sahasında geridir. Kaza hallânın ekserisi çoban ve çiftçidir. Buradan yurdun telif yerlerine fazla miktarda hayvan sev- kedilmektedir. ç Kazaya bağlı Demre nahiyesinin Mus * kar köyü yakınlarında Çam dağında as » falı madenine tesadüf edilmiştir. Bu «a - hada tetkikat yapmak üzere ikisi Türk, iki- «i Amerikalı olmak üzere 4 mühendis gel- miştir. Yapılan iptidat araştırmalar neti « cesinde Çam dağında toprakla karışık ol « mak üzere mebzul miktarda ve Go 6 ni betinde asfalt ve bazı yerlerde de krom madeni bulunduğu tesbit edilmiştir. Bir Fransız a mütehasınsı (a Antalya müzesi müdüi kazaya gelerek eski r—alııı :::rhdı tetki- kat yapmışlar ve dönmüşlerdir. K—ıîya bağlı Kasaba köyünlin nahiye olması için yapılan uııbbl:ııleı iyi metice vermiştir. Yakında işe baş zaya ve civarına son günlerde ş.ıauu yağmurlar yağmaktadır. Mahsulün bere- ketli olacağı söylenmektedir. Kaşın hemen bir kaç mil açığında olan va bir kaç yıl evvel İtalya idaresine €09 - miş bulunan Mels adası günden güne bo * şalmaktadır. Ba ada büyükçe bir kaya Par” çasından ibaret gibidir. Ahalisi balıkçılık ve kaçakçılık yaparak geçinir, eskiden de A- vadolu ile günlük alış veriş YaPar ve Küçük memleket haberleri * Hayrebalu (Hususi) — Burada ";"' çarpacak kadar fazla bir ucuzluk VE '5' Kuzu eti 20, taze bakla 2, koyun sütü 4 inek sütü 7, tereyazı 5Ü, peynir 20, i bir kuzu 90, canlı bir oğlak 70 kuruşa *& tılmaktadır. * Soma (Hususi) — Bu yıl bıhı':'i' murlarının dinmeyişi çiftçi için zarar Mıya başlamıştır. Çünkü tütün fidanları he nüz dikilememiştir. * İnegöl (Hususi) — hemmiyeti gözönüne alınarak poti» n ti yapılmış, bir komiser muavini ile Y::l lis gelmiş, vazifeye başlamışlardır. Bda kaymakam Ahmet gelmiş ve — VaF başlamıştır. n * Diyanbekte (Husust) — Beledii meclisi 936 bütçesini 303,000 İira ©' b kabul etmiştir. Elektrik fabrikası için rilan para miktarı 45,000 liradır. ç * İnegöl (Husast) — Bu yılm ik-ke benğl iş. ticaret odasına tihsal edilmiş. .ıı lli der Kasabamızın & lün teşkilâ- za mahsulü gönderilmiştir. Bu yıl her yılda: za alınacağı umulmaktadır. * Soma (Hususi) — Çocuk. Esinseme iği eşya piyangosu no> iş ve kazananlara bir Kazanan - kurumunun tertip etti ter huzurunda çekilmidı ka çok hediyeler tevzi edilmiştir. K " lar meyanında ııhıildcrHNfL z".l,:. :;:n kasından Sırri, Aydınlı Ha e Üehmet, Teblebici Ali yüksek kiymetli he diyeler kazanınışlardır. * İnegöl (Hususit) sinden fen memurluğu mıştır. Bunun yerine yapı ” konulmuştur. 4 bin evli ve 15 bin ntifuslu kazabada fen memurluğunun kılflınlm_ıı memleketin imarı bakımından doğru gö * rülmemektedir. â) — Gazipaşa Antalya (Hususi) a y Ah*nya şosesi sonbaharda ikmal edilecek tir, — Belediye bütçer tahsisatı kaldırıl - kalfası tahsisatı iktisadi, gerek ti- (dan büyük ehem- lun resmi küşa - .Hn iki kazanın gerek cari hayatı noktai nazarın miyeti haiz bulunan bu yo! dına ait program şimdiden bazırlanmıştır. i) — Şimdiye kadar Yalvaç (Hususi) yiRE i lhe:l:kchmiıde tatbik edilmiyen hıyııın damgalama işine şimdi ehemmiyet vıh R ğe Laşlanmıştır. Köylerde haşvan hır ğ geçilmesi, — hayvanların kaybolmaması ve sıhbi mweıudı;u k::; yılmaması için çok faydalı olan köylüleri de memnun etmiştir. an önüne müreffeh bir halde yaşardı. Ada bir başka devlet idaresine geçtiği için bu, günlük a- lıg veriş pek tabli olarak durmuş, Türki - yenin aldığı tedbirler kargısında da ka - çakçılık imkânı kalmamış, Adalılar Türk kara sularında da kaçak balık avlamak imkânını bulamayınca aç kalmışlardır. Bu vaziyette de Adayı terketmekten başka ça- re bulamamışlardır. Şimdi yavaş yavaş Yuanan adalarına çekilmekte ve Meisi ter- İk | ketmektedirler. TBigada bir Köy bürosu Açıldı Biga (Hususi) — Bütün köylüle- rin bütçelerini yapmak, onlara ait ih- saf — cetvelleri hazırlamak, buyruk - ların suretlerini tebliğ etmek, onlara yapacakları köy işlerini tarif eylemek üzere 'dmmîzdı bir köy bürosu açıl- * Maaşı köy bütçelerinden temin ve tesviye edilmek üzere bu büroya tayin edilen “memur, her gün köy işlerile uğ- raşmakta ve şuurlu olarak çalışmakta- dır. EROLA lerine ait işleri pek ça köylerine - :“u"kh';:.',ek.î, şehirde beyhude vakit kaybetmeden köylerine dönmektedir- ler. Büronun açılmasından — köylüler pek memnun kalmışlardır. Hayreboluda -bir kız kaçırma vak'ası »rabolu (Husust) — Subaş kö - yünH;:nmAîınwdin 15 yaşındaki nişan- ö ji göz koymuş hsı Şayesteye, olcdcnbnıı_ göz ş ol.ıınş:yni köyden Hasan 3 arkadaşının yardımile gece kızın evini basarak ken- disini kırlara kaçırmışlardır. Gürültüden uyanan kızın babe.s.ı, eseleden jandarmaları haberdar etmiş n r müddet sonra ya - lim edilmişler “te'sisinden sonra bütün ve mütecavizler bi kalanarak adliyeye tes! Muşta kurt sürüleri Kurtlar bir köyde 49 koyun parçaladılar Muş (Husust) — Tuhafiyeci Ab - dullah Karasu'yun Hartos köyündeki koyun sürüsüne kurtlar saldırmış, 26 koyunu parçalamış, 23 koyunu da derhal - kesilmesi icabedecek — şekilde yaralamışlardır. Kurtlar kaçmıştır. Bu havalide kurt sürüleri ciddi bir mü dele yapılmadığı için fazlacadır, k lü kurt sürülerinden fazla zarar gör - mektedirler, di Big—a&a kış ğ;ri geldi Biga (Hususi) — Bugünlerde hava- | lar burada kış gibi yeniden soğuk yapmağa başlamıştır. Yağmurun faz- la olmasından hâlâ sebzeler ekileme - miştir. Kaldırılan sobalar tekrar kurul- muş, yakılmağa başlamıştır. Şimdi herkes sandıklara attığı ka - lın paltolarını arkalarına almışlar, de- vam etmekte olan zehirli soğukları karşılamağa koyulmuşlardır. Bu yıl, ilkbahar hayatından burada hiç bir şey anlaşılamamıştır. Her yıl Hıdirellezde yetişen al kirazlar, henüz yemyeşil bir halde dallarında sarkmaktadır. Bigada çalgı yasağı Biga (Husust) — Şehrimiz beledi- yesinin bir kararile gece yarısından sonra evlerde her nevi çalgı çalmak, yüksek sesle şarkı söylemek ve nara atmak yasak edilmiştir. Bu yasağa vi- ayet etmeyenlerden ceza alınacaktır. Mardinde bahar bayramı Mardin (Hususti) — Bu sene ilk defa yapılan bahar bayramı, çok şen geçmiştir. Hava çok güzeldi. O gün, devair ve müesseseler de kapalı idi. Bundan is- tifade eden memurlar ve halk Kale arkasındaki bahçe ve mesirelere akın etmişlerdir. Mesirelerde, bir bayram kalabalığı toplanmış, parlak ve sami- mt bir hava içinde, neş'eli dakikalar geçirilerek, akşama kadar eğlenilmiş- tir. Diyarıbekirde çiçek sergisi Diyarıbekir (Hususi) — Halkevi müze ve sergi kolu bir çiçek sergisi açmağı kararlaştırmış ve bir program hazırlamıştır. Sergide vilâyet dahilinde her nevi çiçek teşhir edilebilecektir. Her nevi çiçegin biri ve ikincisi seçilerek sahiplerine ikramiyeler veri- lecektir. Program bu bafta içinde ço- ğaltılarak çiçek yetiştiricilere dağıtı - lacaktır. Telif hakkı davası Bursa (Hususi) — Şair Ziya Veh- bi ile tanburi Selâhaddin ve Kolom - biya plâk şirketi arasında vaki telif hakkı davası Bursa asliye ceza hakye- rinde görülmekte iken suçun İstanbul- yetişen -İda işlendiği noktasından davanın İs - tanbula nakli kararlaştırılmıştır. " Sayfa $ Küçük kız düşmanı canavarın (Baştarafı 1 inci sayfada) nasıl kandırmıştır. ? Bir muharririmiz dün, bu sorgunun ce- vabını aramış ve bulmuşturi Delaruj, bu zavallı çocuklardan ekseri | sini, dün de yazdığımız gibi, yanında ça- lışan, ve «Arapv lâkabile anılan — Fatma adındaki kız vasıtasile elde etmiştir: On dört, on beş yaşlarında bulunan Fatma, yolda, şurada burada — rastladığı kızlarla ahbablık peydahlamakta, ve onlrı birer birer Delaruj'un pençesine düşürmek- tedir. Fakat Delaraj, sade Fatmanın getirdi- #i çocuklarla iktifa etmemekte, ve mâsum avlarının peşinde bizzat da dolaşmakta - dir. Münirenin macerası Berbat etmeye yeltendiği on dört kız-| cağızdan birisi olan Münirenin anlatacağı- | miz macerasi, — Delaruj'un, bu avcılıkta baş vurduğu alçakça ve kurnazca hilelere hayret verici bir misal teşkil etmektedir: Boğazkesen — enddesinde, 12 evde, Fatma adında yaşlıca bir kadın otur- | maktadır Çamaşırcı kadımın rastladığı hayır sahibi Fatmanın iki küçük oğlu ve iki de kızı vardır. Kızlarının büyüğü, İzmirde çalış- makladır. Adı Mecburedi On yaşına yeni basan, mi de Müniredir. Fatma, evlerden toplartığı çamaşırları gündelikçi kadınlara yıkatan bir mücssese- de çalışmaktadır. Ve oraya giderken, kü- çük kizile diğer çocuklarını da beraber gö- türmektedir . Bir gün, işinden çıkarken kızının yaşlı, | bir adamla konuştuğunu gö - numaralı küçük kızının is- iri yapılı rüyort Münirenin küçük elleri, çikolatalar, şe- kerlerle doludur. | Fatmna, bu hayır sahibi adama tebessüm- le teşekkür ederek kızını alıp yürümek is- tiyor. Fakat beriki onun önünü keserek 80- ruyor: — Bu çocuk sizin mi? — Evetli. — Demek siz burada çalışıyorsunuz? Fatma cevap veriyor: Evet.. burada çalışıyorum, ve vaktim oldukça da evlere çamaşıra gidiyorum! Plân tatbik sahasında Bu yabancı adam, 1fz kondakçısı De- Taruj'dur Fatmanın bu cevabile, göz koyduğu za- vallı avını ele geçirmek ümidine kavuş - muştur. Bu fırsatı kaçırmıyor, ve: — Âlâ, diyor. Benim çamaşırlarım da burada yıkanır. Fakat ben memnun deği- lim. Çünkü hem zahmetli oluyor, hem de istediğim kadar temiz yıkanmıyor, size ad- resimi vereyim: Haftada bir gün bana ça- maşıra gelin: Size burada aldığınız yövmi- yenin fazlasını veririm Fatma, bu teklifi sevinçle kabul ediyor. Ve Delaruj, ona bir kaç kuruşla beraber ndresini de verirken, küçük Münireyi ar - zuyla süzüy — Bu küçüğü de beraber getirin! diyor. Pek sıcak kanlı bir yavru... Ve ilâve ediyor: — Ben çocuklara bayılırım! Muhatabinin çocuklara hangi manada bayıldığını bittabi — kestiremiyen Fatma, bunu da bir iltifat sayıyor, ve: — Hay hay... Diyar... Ondan sonrasını tahminde güçlük çek- miyeceksinizdir: Fatma, küçük kızile her hafta Delaruj'- un evine gidiyor. Va o, çok titiz olduğunu söyleyen mu- allimi mermnun etmek için çamaşırları yır- tarcasına çitilerken, beriki, zavallı Münire- ye kargı beslediği alçakça arzuyu doyuru- yorl Münire nasıl kayboldu? Fakat işin en feci taraflarından birisi, | dir. DT Pazar Ola Hasan B. Diyor , Şirketi Hayriye vapur tarifesi u - —— —e Hasan Bey — Şirketi Hayriye de ken- di için, canın boğazdan gelir olduğunu â- kibet anlamış, desen e! Ş t S » N kurbanlarından birisi ortada yok! zavallı Münirenin üç gecedir ortadan sıt oluşudur. Dün bir muharririmiz, Fatmayla görüş- müştür: Fatma, bir müddet evvel, küçük Müni- reyi, yakınlarından birine emanet ederek İzmirdeki kızının yanına gitmiş. Fakat evi« İne döndüğü zaman, çocuğunun başına ge- lenleri öğrenince çılgına dönmüş. Karakolda yüzleştirmişler. Delaruj, Kaptiçi karakolunda — yapılan bu yüzleşmede, Münireyle münasebetini da inkâr etmemiş, ve: — Fakat, demiş, ben kendisine hiç bir fenalık etmedim. Hem zaten, benim fenalık edip etmedi - Bimi anlamak için evime getirdiğim kız - ların muayeneye sevkolunmalarına lüzum yoktur. Onlara hiç bir fenalık yapılmadığı- ni anlamak için sade beni muayene etsin: ler kâfile Onun bu itirafı, biçare Fatmayı pek hak- h olarak çileden çıkarmıştır. O hırsla Dex laruj'un üstüne saldırmıştır. Fakat memürlar, derhal araya girmiş-i ler, ve yüreği yanan zavallı anayı güç hal- le zaptetmişlerdir. a Fatma karakoldan kızına çıkışmış, ve bu gayri tabil münase-; beti gizlemediği için onu iyice dövmüştür! Fakat karakola yeniden çağırılan Mü - nire bir daha evine dönmemiştir: Ve bu çıktıktan sonra da gayyüp Fatmayı bösbütün perişan etmiş; Şimdi o; ona dayak attığına pişman ol duğunu söylüyor: — Onun hiç kabahatı yoktul diyor. Ve dişlerini gıcırdatarak ilâve ediyor: — O alçağın insan değil canavar oldu. Zunu, ben bile anlıyamamıştım. * Münire nerede? eyi Galata merkezine gön- derdik... İşittiğime göre Münirenin öte - sinde berisinde sivilceler görülmüş. Dela. ruj'un kendisine fena bir hastalık aşıla - masından şüphelenilmiş ve muayene İçla hastahaneye gönderilmiş diyor. Fakat tahkikatına Galata merkezinde devam eden muharririmiz, Münirenin han: gi hastahaneye gönderildiğini öğreneme : miştir. Bunun üzerine, bütün hastahaneleri doş bulamayınca, ikinci şube müdiriyetine baş vurmuştur. Taşmış, ve Münireyi İkinci şübe müdürü, Galata polis mer, vap alşmayınca, memurlarını zavallı Mü nirenin âkibetini tahkike göndermiştir. Serlevhalardan ha alıyorum. Bu serlevhaların altların- daki yazıları okumuyorum amma, aşae ğıya yazdığım gibi olduklarını tahmin ediyorum: * eİtalya dört devleti Cenevreden ayk racakmışı eltalya bu suretle büyük bir hizmel etmiş olacak.. hiç olmazsa dört devlei * €8 yaşındaki kızlara musallat olan hikâyesidir.» gat ettiğine delâlet etmeze İtalyan ordularının Habeşistanda ba - etmez.» * «İngilterede Baldvin'e şiddetli hü » cumlar yapılıyor» ğ *Olabilir, bazı insanlar vardır, so - guna çocuğuna çalar.» * «Bolluktan istifade edebilecek mi yizda «Dünyada ne bolluğu olduğunu dü. şey bulamadım. Ondan da ne suretle ir Kapıiçi karakolundaki zabıita memur < * Kızcağızın âkibeti bugün anlaşılacak <— boşuna pala sallamaktan kurtulacak.v — *Bu en tabü bir meseledir. Nitekim — hmmaları Habeşistanın işgaline delâlet kakta birisine kazar; gelir evinde çolu — tifade edilebileceğini aklım kesmiyor,o — ge rbalamani"anlön Bdi Tarke e ee ada Zabıta memurları, Münireyle Delaruj'u —| kezinden bizzat sormuş, ve müsbet bir ces —— Dünkü gazetelerden bir kaç serler. — canavar, papas mektebinde hocar — * — sKurda, kuzuyu emniyet ettiklerinin — «Negüs'ün ayrılması tahttan fera « — şündüm; bugünlerde gürültüden bol bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: