7 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

7 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Haziran | Bravo İzmirlilere! Bütün dünyada “futbol artistleri,, diye tanınan Viyanalıları 4 - 1 yendiler (Baş tarafı I inci sayfamızda) Yaz üzerine mor yıldızlı gömlek ve be- Yyaz pantalon, Viyana takımı oyuncu- TI mavi pantalon ve sarılı mavili Bgömlek giymişlerdi. Avusturyalıların bütün dünyaca Malüm ağır ve artistik hareketleriyle Oyuna başlayan Viyanalılar, ilk daki - kalarda İzmir kalesine kolayca akıver- Şiler: ü Pa Şöç ilanış Hlş Yüvaş barölük Y den, âdeta oyunu benimsemiyor gözü- ken Viyana takımı hakikatte bazan soldan, çok defa sağdan her - fırsatta Ücuma geçiveren bir takımdır. Dün oyunun başlangıcı böyle oldu. Viyanalılar artık hâkimiyeti temin et- Miş gözüküyordu. İşte tam bu sırada Ücuma geçen İzmri takımı 20 inci| dakikada soliçleri vasıtasiyle güzel bir Sayı yaptı. İzmir takımı onun o da - kikalarına kadar çok gayretli idi. Maa- mafih buna rağmen böyle bir netice- Yi kimse hatırına getirmiyordu, Bu #ayı İzmir takımı oyuncuları üzerinde bütün bir galibiyet gibi tesir etti. O- Yun ilk dakikalardaki şeklinden çıktı, Müsavi bir vaziyet alıverdi. İzmirliler artık daha fazla gayretle oynıyorlardı. Buna mukabil bu sayı Viyanahlar üzerinde hiç bir tesir yap- Mamış görünüyordu. Onlar mağlüp vaziyetlerine rağmen eski şekilde oynıyorlar, hattâ zaman| | Zaman hâkimiyeti ele ahr gibi görünü- Yorlardı. LT K KUT Dün İstanbul SÖON POSTA (Baştarafı 1 inci sayfada bütün dünyada #futbol — artistlerin meşhurdurlar. , Tafsilâtimi spor sütunumuzda — okuya- gağınız dünkü maçın, spor tarihimizde tu- tacağı yer çok mühimdir. Bu itibarladır ki ben dün maçtan sonra, İzmirin değerli fut- bolcuları arasına katılmak, ve onların bu büyük zafer hakkındaki duygularını, dü- güncelerini öğrenmek arzusunu yenemedim. Tepebaşındaki Kontinantal oöteline gir- /diğim zaman, İzmirin aslan çocuklarını, (taşkın neş'eli bir yemek sofrası " başında buldum. - Başımı kapıdan uzalır uzatmaz, gözle- tim evvelk değerli ve sevimli sporcu Ve- İhabın gözleriyle karşılaştı. Vehap beni gö- Tünce, ifrata kaçan bir nezaketle yerinden fırladı, ve ağzını dolduran İokmayı çiğne- meden yutarak: — Buyurun! dedi , Ve kendimi tanıtmağa vakit bırakma. dan ilâve etti: — Söylemeğe hacet görmez tanıdım! Füret Viyenna kalesine giren dört gol den ikisinin meşhur kahramanı, ilk sorgu- ya büyük bir tevazu ile cevap verdi: — Bu muvallakiyetin sırrını, hepi haftalardanberi gösterdiğimiz gayrotte ara- yın. Siz İzmir spor âleminin son haftalar zarlındaki hâleti ruhiyesini bilseydiniz. bu gün çocukların, canlarını niçin — dişlerine taktıklarını anlamakta hiç güçlük çekmez- (diniz. / * Altayın sön İstanbul seyahatinde aldı- ği fena neticeler, İzmirlileri öyle üzmüştü ki sormayın... , Bu teeesürledir ki bugün sahaya çıkan- lar içinde: — Bayılmak var, yenilmek yok! diyen- ler vardı. — Çünkü o Altay mağlübiyetinin ncısını çıkarmağa hepimiz ahtetmiştik. ranın — merkezdan — yaptığı — küvvetlil, — Oyundan evvel, masa başında oturduk, yok... Sizi görür n, Ankara takımı İzmir ve Viyanalı Sayfa C1i * —— — —mmrasa futbolcülerle görüştüm! (de, her ne bahasına olursa olsun temizlene- diye |cek bir leke gibi yerleşmişti. Kafile rveisinden, beni, 4 gölden ikisini atan Fuatla da konuşturmasını istedim: — Vallahi, dedi, siz, onunla konuşmak- la bize büyük bir fenalık etmiş olursunuz, Çünkü takıma değil de, golü yuncuya kiymet — verildiğini görmek, ço- cuklarda, öldürmek — istediğimiz kötü bir zihniyeti diriltecektir. ülerek ilâve etti: — O zaman hepsi de: — Yaâhâ... Demek gazeteciler, got at- mayanı adam yerine koymuyorlar!» diye sadam yetine konulmak» sevdasına düşer ceklerdir. Ve bunun zararını biz çekeceğiz... Onün için, eğer sizin bizim ekibe bir kastınız yoksa, oyuncularla birer birer ko- nuşmaktan vazgeçin! Şakayı çok seven, ve çok yerinde yas pan değerli kalile reisinin bu çok yerinda ve çok ma'kul ranamazdım. Ben vedaa hazırlanırken, sevimli futa cesine Muhalif dav- bolcu Vehap'ona: — Efendim, dedi, müsaade ederseniz, arkadaşlar şöyle biraz dolaşmak istiyorlar, Kafile reisi Suat birden sevimli bir cid- diyet takındı ve: — Olmaz... dedi... İstanbul sokakla- rında karpuz kabuğu çoktur. Çocukların ayakları kayar... Onun için, şu maçlar bi- tinceye kadar «gezmeke yok. Onlar bir kere bitsin... Sonra gelsinler bana. Bir isteklerine: «Hayır» dersek, be- ni Füret Viyenna'dan beter etsinler- * İzmirlilerden ayrıldıktan sonra, Bristel otelinde, mağlüp Viyennalıları da buldum. Viyennalı fatbolculanın kafile reisi Toth: — Biz, diyor, evvelâ, üç ihtiyatla gel- dik. Meselâ, Holez adında bir sol insaydı- miz vardır ki, «dünyanın en çok gol atan forverdi» diye tanımmıştır; Avusturya mil H takımının göz bebeğidir. Ve bugün, Vi atan 0" İzmir kalesi uzaklarında olan iki| pış, Viyanalılari her halde kolay kolay firikik, sol müdafi tarafından görül - unutamıayackları bir mağlübiyete uğ-|bir hücum İstanbul kalesinde hafif bir teh- | barp plânı çizen erkânıharplar gibi saatler. ce konuşup münakaşa ettik. Ve neticede yanada, ölüm döşeğinde yatmaktadır. Memiş gütlerle çekildi, fakat İzmir ka-| , 4 mıştır. kecisi bu tehlikeleri güzel plonjonlar - ha kurtardı, İlk devre bu suretle 1- 0 Balibiyetiyle bitti. İkinci devrenin birinci dakikasında merkezden bir hücum yapan Viyana - klar ilk gollerini merkez mühacimleri Vasıtasiyle yaptılar. Misafir takım oyuncuları arlık taz- !ikk.rinâ hissedilir derecede arttırmış- lardı. İzmir kalesini çember içine almışlar, müdafiler hafif maçlarda büyük takım- ların yaptığı şekilde orta çizgiye ya - Naşmışlar, muavinler bütün hücumları durduruyor, muhacimler o — kalabalık içinde bir tek sayı fırsatı için her çare- Ye baş vuruyorlardı. İzmirlilere gelince onlar büyük bir tazyik altında kalmalarına — rağmen tür'atlerini kaybetmemişlerdi. Hâlâ ci- Va gibi hücuma fırsat arıyorlardı. Bu sırada İzmir sağ açığının ortala- dığı kuüvvetli bir şüt Vahabın güzel' bir kafa vuruşiyle kale yakınlarından dışarı gitti. Müeasir olmaktan ziyade canlı oy - hayan İzmir sür'atli oynamanın ver- diği kuvvetle hücumları arttırmağa, xiyuıı kalesini tehdit etmeğe — başla- 25 inci dakikada sağdan bir hü - tum yapan İzmirli Sait vasıtasiyle gü- Zel bir gol yaptı ve oyunu 2 - 1 lehimi- Ze çevirdi. İkinci gol olalı, bir dakikadan fazla ir zaman geçmemişti ki Viyana kale- Sine çekilen firikiki Vahap kafa vuru- tiyle üçüncü gol olarak kaydetti. Viyana müdafaası sarsılmış, İzmir takımı işi sıkı tutarak oyundaki hâki- Miyeti kaybetmemeğe çalışıyordu. Viyana takımı bu mağlübiyetten urtulmağa çalışırken İzmir takımı da Zaferini bir kat daha büyültmeğe tğra #iyordu. Nihayet 38 inci dakikada Va- ©P vasıtasiyle bir gol daha yaparak Yrupanın — futbol diktatörü Hugo dayzelin meshur totımını 4 - | gibi Topraklarımızda görülmemis bir mağ- Ööivete uğratmağa muvaffak oldu ._' hulâsa etmek Tâzım gelirse söyle Sövlenekiliç! İzmir takımı şaheser bir maç yap -| eti İzmir takımı şu oyunculardan mü - i: Cahit; Cemil, Fethi, Adil, Nurullah, İbrahim, Sait, Va- hap, Fuat, Nusret. Maçı Beykozdan Şadi idare etti. latanbul - Ankara maçı Berlin olimpiyadı hazırlıkları münase- betiyle tertip edilen maçlardan bir diğeri- ni de İstanbul - Ankara muhtelit takımla- n dün Taksim stadyomunda yaptılar. Ankara, İzmir takımlarının — nasıl bir hazırlık ve nasıl bir kadro — ile İstanbula geldiklerini lâyıkıyla bilmiyoruz. İstanbul muhtelitine gelince, iyi hazır- lanmak değil, bu büyük iş için hiç bir şey yapmadığını bildiğimiz için bu nolika üze- Tinde de durmağı faydalı ve lüzümlu bul- muyoruz. En yüksek derecesini almak için en kü- çük bir hazırlık yapmayan bir sporcu ve- ya takımın kıymeti yoktür ki onun şu veya bu tarafları, daha doğrusu oyun tarzı hak- kında bir fikir yürütmeğe İüzum — görü- müş olabilsin. Nitekim İstanbul muhteliti- nin oyunu beklendiği kadar karışık, bek- lendiği kadar bozuk oldu. — Bütün bir futbol meysimini dokuz ay- hk ceza müddetinde keyfi idmanla geçir. miş olan Salâhaddini —merker muhacimi yapmakla başlayan hataları burada — aay- mak ve sıraya koymak hayli güctür. Vaktile yapılan hataları tenkit — edip, iş başına geldikten sonra daha büyüğünü | İyapanlara böyle oyunları seyretmek bile azap vermelidir. Dünkü oyun İstanbul ll:ey'. için de istıraplı geçti. Şi | lk on beş dakika hücum yapar gibi o- İlan İstanbul bundan sonra müdafaaya çe- kildi, Ankara da bu fırsattan istifade ede- İvek hücumlarını kuvvetlendirdi. M Manmafih müdafaası da, muavin hat- İn da, hücum hattı kadar dağnık oynayan (İstanbul takımı karşısında Ankara takımı Vd bir iş göremedi. Kuk beş dakikalık mücadele ufır sıfıra a için de, futbol | İkinci devre İstanbul ve Ankara takiım- ları biref oyunda değiştirmek suretiyle o- yana başladılar. En küçük bir lik maçı heyecanı verme- yen oyün işleksiz yapılan hücumlarla —sü- rtüp giderken Şereften Niyaziye, — Niyazi- İden ortaya gelen top onuncu dakikada Sa- İlahaddinin hafif bir şütü ile Ankara kale yine girdi. İstanbul - |1, Ankara — silir. Ankı-JAdmirı 6-1 galip gelmiştir. Nike yarattı fakat, Safanın atikliği tehlike- nin büyümesine mani oldu. —| Oyun pek az sonra İstanbul lehine bir şekil almağa başladı. Naticesiz olmakla be- raber sağlı sollu hücumlar göze çarpıyor- du. Süleymaniyeli Ali oyunu terketti, yeri- ne Galatasaarydan Haşim girdi . Toplu bir hücum esnasında Şerefin güzel bir şütü 25 inci dakikada İstanbula ikinci golü kazandırdı. Daha kolay hücum fırsatını bulan İs- tanbul takımı 29 uncu dakikada Niyazinin güzel bir deplansmanla çektiği şütle üçün- ü göolü kazandı, Derken sağdan bir hücum fırsatı bulan karar verdik: «Müsellesi usulünü tatbik edecek, ge- ri paslar verecek, ve habire yer değiştire- icektik. : Zaten bu usulü son ekzersizlerde, mü- temadiyen tatbik etmiş ve çok iyi netice- Jer almıştık. Fakat hiç bir seferinde bu günkü kadar muvaffak olamamıştık. Manmafih bu muvaffakiyet bizi İgururlandırmış - değildir. Biz, Altayın İs- tanbuldaki son hezimetinden sonra istihfa- fa maruz kalan İzmir futbolünün varlığını ispata çalıştık, daha da çalışmaktayız... Ankara, İskender vasıtasiyle 40 ıncı dakir| — Hem düşünün ki, bugün oynayan İzmir kada bir gel yaptı. takımı, İzmirin çıkarabileceği takımların en Son dakikalarda bir kaç güt çeken İs- | kevvetlisi de değildi. yanbul takımı neticede 3 - | ile galip gel- | — Ve İzmir, bugün Füret Viyenna'yı yenen di takım kuvvelinde en az iki ekip daha İstanbul takımı göyle idi: Safa, Hüsnü, | &tkarmak imkânına sahipti. Farak, Mehmet Reşad, Riza, Esad, Niyazi, Fakat son zamanlarda arkadaşlardan Ali, Salâhaddin, Şeref, Fikret. bazıları iş, bazıları da tahsil vesilesile izmir. Ankara takımı da şu şekilde teşkil e- |den uzaklaşmak mecburiyetinde — kalmış- dilmişti: Natık. Saffet, Ali Riza, — Nazmi; |lardı. Semih, Halid, Selim, İskender, — Yaşar,| — O tırada yanımıza gelen İzmir sporcu- Fahri, Hamdi. larının kafile reisi Suad da Vehabın fik- Maçıt İzmirden Mustafa idare etti, — |rinde. O: - . — Biz, diyor, bugünkü vi iyeti- Bugün İstanbul - Viyana, İzmir - ei 'u Z mizi, bir İzmir takımının İstanbuldaki son Ankara takımları karşılaşacak | meülübiyetinden aldığımız derse — borçlu- Dün İzmir muhtelitine kargı büyük bir yuz. Eğer biraz dikkat ettinizse, görmüş- KBÜ NEEDİR YS tahin ç bçile aa ıu.ı bütün takım tek bir insan ha- gün İstanbul muhtelitiyle — karşılaşacaktır. s Oyun arzuları sönmüş oyunculardan — te- şekkül edecek karmakarışık — bir İstanbul muhtelitinin Viyana takımı karştsında harap olması çok kolay olacaktır. Viyanalıların da dünkü vaziyete düş- meyecekleri pek tabildir. Dün Viyana takımını yenen İzmir ta- kımının bugün Ankara ile yapacağı maç ta zevkle takip edilecek bir ayun olacaktır, Maçın Izmirde uyandırdığı alâka Dünkü maç İzmir spor âleminde misli görülmemiş bir alâka uyandırmış, — ve İ mirliler, tadyo ahizesi bulunan — yerlerde birbirlerine girmişlerdir. Radyoyu — dinle-|: yemeyenler, neticeyi telefonla — öğrenmek istemişlerdir. Muvaffakiyet haberi, İzmirliler arasın- da bir bayram sevinci yaratmıştır. Admira galip Lodz, 6 (A.A.) — Avusturya şam- piyonu Admira ile mahalli spor klübü (arasında yapılan bir fütbol macında işti. Çünkü o son mağlübiyet, hepsinin için- Viyanalılar Temür fazla | Sonra, lik maçlarından henüz — çıktık. Ve Belgradda iki mühim maç yaptık. Bu itibarladır. ki oyuncularımız çok — yorgün- durlar. Fakat, bizi asıl mağlüp eden, bu say. dıklarımmdan büsbütün başka bir sebeptiri «Biz, İzmir takımını, çok zayıf biliyor- duk. Ve kazanacağımıza yüzde yüz emin- dik. Hattâ bu — emniyetledir. — ki sahaya, mevcut iki iyi oyuncumuzu çıkarmadık bile. Size dahasını söyliyeyim: Biz. İzmir ta- kımı zayıftır diye, dinlenip antrenman ya- pacağımıza Adada — eğlenmeye ' gittik. İçimizde içki içenler bile oldu. Fakat, Adada attığımız — kahkahaların — acısı sahada çıktı. Dün, maçtan çıkarken içimizde — ağla- yanlar bile oldu. Yani — sizin —anlayacağınız, — Füret Viyenna takımı, İzmir takımına değil, glâkaydiv; sazim» e mağlüp oldu. Fal yarın (bugün) vaziyet hiç de ayni değil- dir. ve yarın (bugün): İzmirlilere yenildi- Hömizi gören İstanbullular bize karşı lâkâ- yıd davranacaklar, halbuki biz. Firat Vis yenna olduğumuzu ispat için, azami azmi göstereceğiz. Yani yann; (bugün), Kâleti ruhiye ba- İkımından, biz, İzmirlilerin bugün bize kar- n takındıkları vaziyetle olacağız. Ve kafile reisi; dişlerini - gıcırdatarak ilâve ediyor: — Maamafih, ne olursa olsun, — yarın, Düşüncelerin birliği, bötün — çocukları İlsanbul takımını u takımını yüzde yüz yeneceğimize ferdi oyunlar tatbikine kalkışmaktan vaze | Kanlim. Ve © kadar kanüm ki, Viyanaya çekeceğim zafer telgrafını bile hazırladım! Selim Tevfik kalesi önünde 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: