7 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

7 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan : Orhan Selim KAN KONUŞMAZ! — Son Postanın Edebi Tefrikası: 9 Sen yorganlarını dikmeğe bak. Mahal-| — Mahallenin namusuna söz eden lenizde yeni yeni kerhaneler ıçılıyor.]!ıerifi karşına almış konuşuyorsun. Aşifteleriniz allı yeşilli atlas yorgan iı-vGit Allahaşkına! Peki, sıramızı bekli- ter.. İyelim. Yediğim tokadın altında kalır - İngiliz generalı Sir Jhon Sheye cevaplar Ali usta, çat! diye tavlanın kapağını kapattı. Yorgancı Selime baktım. Ölü gil Sapsarı. Feyzi kalfa Selimin öllerini | tutuyor. Muhtar, köşesinden, azarlar gibi söylendi: — O ne biçim söz Nuri bey? Mahal- lemize yeni taşındınız ama, ne de olsa mahallenin namusu sizin de namusu- nuz sayılır. Nuri bey ayağa kalktı: — Mahallenizin namusu ne diye benim namusum sayılacakmış, — dedi. Mahallenizin bu kadar namussuz ol - duğunu bilseydim gelmezdim, Yarın - dan tezi yok... Yorgancı Selim ellerini Feymi kal - fadan kurtardı. Nurinin üstüne atılır- ken Doktor Süleyman beyle ben araya girdik. Selim bizi tartaklıyarak bağırı- yor: — Ulan hergele. Kamış kalemine mi güveniyorsun? Daha dün gel mahallenin namusuna söz edecek sen mi kaldın? Ulan senin maaşını bizim mahalleler veriyor. Muhtar, imam, bütün kahvedekiler toplandı. Nuri bey, bizim Selimi tutmamızı fırsat bildi. Delikanlının yüzüne ka - çamak, alçakça bir tokat attı, Ben işi anlıyordum. Bir ru yere yuvarlıyarak Nurinin üstüne | atılan Selimi bütü lli Böykklirye gücümle tuttum. — Biırak beni Nuri ustat Bırak! To-| kat attı bana bel Ulan bana yorgancı Selim derler! Bırak beni be ustal.. — Dur, bırakacağım Selim, dedim. Dur, Sabret biraz. İşin ucu bana da dokunuyor. Dur. Nuri beyle benim de konuşacak bir çift sözüm var. Sora - yım, cevab versin, Dur be Selim... Doktor düştüğü yerden kalkmış yi- ne yardımıma gelmişti. Feysi usta da Selimi sakinleştirmek için uğraştı. De- Hkanlıyı götürdüler kahve ocağının yanına., Ortada, karşılıklı, benle Nuri bey kaldık: Evkaf ketebesinden Nuri beyle Nuri usta.» Gâvur Cemâl hoca yine o kalın kah- kahasıyla güldü: — Sahne müthiş be usta?. dedi. Usta da güldü: — Öyle, dedi. Sahne müthiş. Be - nim tek gözlü suratım ne hale girdi, bilmiyarum ama, Nuri bey, mümeyyi- zinin karşısına çıkmış gibiydi, — Nuri bey, dedim, biz cahil insan- larız, ne olacak, hepimiz esnaf güru - hu..» Gâvur Cemâl kızdı: — Beğenmedim bu sözü usta, de - di. Kinaye, telmih sanatına uygun düş- müş olsa da beğenmedim bu sözünü. — Ne yapayım, hocam, söze böyle başladım işte. Fakat, dediğin gibi he- rifin kinayeden filân anladığı yok. Sö- ze böyle başlayışım onun şaşgınlığını giderdi. Birdenbire: — Ne olacakmış, diye bağırdı, ne demek istiyorsun? — Hiddet etmeyin aslanım ,dedim. Bir iki sualim var size, Mahallemizde Kerhanlerin 'açıldığından bahis bu- yurdunuz. Al yeşil atlas yorgan istiyen aşiftelerden dem vurdunuz. Şu kerha- nenin adresini biz de öğrensek. Nuri bey duraladı. Ben: — Haydi, dedim, haydi Nuri bey. Şu evin adresini söylesenize, Yine cevap yok. Benim böyle ahbab 'ahbab konuş - mam yorgancı Selimin sinirine dokun - sam bana da... Nuri bey yine telâşlandı. Yorgancı Selimden korkmağa başlıyor. “Demin bizim kinaye sanatının karışısnda bö- bürlenen hazret, Selimin sanatsız söz- leriyle süt dökmüş kediye benzemek - te, Korktuğunu korkmağa başladığı - nt gözlerinden okuyorum. Ah, hocam ah, korku gözlere nasıl girermiş me - üer? Sen hiç korktun mu? Ben bir ke- re korktum hocam, gözüme talaş bat- tığı gün. Talaş bir görüme girdiydi a- ma, bana öyle geldiydi ki iki gözüm İbirden kör olacak. Kör olmak hocam, hiç görmemek.. Vay anasını dehşetli şey be... İki ayağım, iki kolum kesil - sin razıyım, şu yüzümde tek kalan pencere kapanmasın.. Har ne hal ise, Iâfh uzattık. Gelelim hikâyemize, Nuri beyin korkusunu yakaladım ya, ben inadıma kibarlaştım. İnceldim ho- cam, nerdeyse kırılacağım. Bilirim sen diyeceksin ki yine: «bu sefer de doğ- ru yapmamışsın, korkan bir insanın |karşısında böyle aşağılık oyunlar yap- mak alçaklıktır!» Deme be hocam. Ben İsa peygamberin dininden de; Bana fiske vuranın hafasına balyozla İinerim. Canı en çok nerden, nasıl acı- yacaksan ordan, o usulle yüklenirim üs- tüne. — Nuri beyfendi, dedim. Siz şöyle- siniz, böylesiniz, aslansınız, kaplan nız, gel gelelim, nenin adresini vermiyorsunuz. Haydi diyelim ki ben tek gözlü bir Ke- rifim. Fakat burada bu kadar bekâr, yakışıklı delikanlılar var. Onlar mem- nun olurlar himmetinizden. Şu adresi lütfedin. Şu aşiftenin adını söyleyive- rin. Çünkü biliyorum ki «K lern buyurdunuz. ama, muradınız bir neydi; aşifteler dediniz a - ma kastınız bir tek aşiltedir. Daha neler söylemedim hocam, da- ha neler. Ama herif cevab vermiyor. Yorgancı Selim yine zeptedilmez hale geldi. Baktım ki keyfimce, ne yalan söy- leyim, kedinin fareyle oynaması hırpalıyamıyacağım — Nuri beyi, sözü kısa kestim : — Madem ki, dedim, siz söylemi - yorsunuz, öyleyse ben vereyim adresi. (Arakası var) Bir Doktorun Günlük Pazar Notlarından € Sıtmadan ileri gelen Siyatik ağrıları Sağ elinde bastonuna dayanarak 0- dama giren hastanın yüzüne baktım. Gözlerinin akı donuk bir hal almış ve rengi sapsarıydı kanı uçmuş dudak- Tacı genç yaşında ve hanüz bir ameli- yuttan kalkınış hastaların solukluğunu taşıyordu. Kocaman bir de dalağı vardı. İki sene sıtmadan yatmış. Kanda bozük şekilde plazmodiler mevcuttu. Romatizma tedavisi yapılmış kaplı- anarak gitmiş fakat her kaplıcaya girişten sonra ateşle mü- cadele ettiğini hikâye ediyordu. Bu şiddetli ağıları için günde | gram kinin kaba etlerine bir ay içinde on sekiz gün şırınga ettim. Bir şişe (Ngopatin) — şurubundan geceleri yatarken kullandı. yemeklere başlarken biraz (şarap) aldı. Bir buçük aylık bir tedavi €a tavsiyelerine ( sizden rica — ettiğim | a) (Filistin) deki İngiliz ordusu 1917 se- nesinin birinci kânun ayı sonunda bir du- raklama devresine girmişti; (Nablus - Tu- lükerem) hattına çekilmiş bulunan Os - manlı ordusuna taarruz İçin muvasala hat. larını hazırlamağı lüzumlu görüyordu. Bu esnada General Falkenhayn Osman. h ordusu ve kumandanları üzerindeki nü. fuzunu tamamen kaybetmiş bulunuyordu. Bunun sebebi ahval ve şeraite uygun ol - miyan askeri tedabiri ve siyast bir takım manevralara girişmiş olması idi. Eğer bu zatın bütün verdiği emirler Türk kuman- danlarınca aynen tatbik edilmiş olsa idi, Filistin cephesi. daha 1917 senesi içinde yıkılmağa mahkümdü (1). Esasen bu za- tın (Yıldırım ordular grupu kumandan - İlığı) na getirilişi, daha o zaman, Türk ku- mandanlarını hiç memnun etmemişti. Ken- “|disinin bu vazifeye tayini mralarında 7 inci Türk ordusuna emir ve kumanda etmekte olan Atatürk, bu zatın bu makama getiri- lişindeki mahzurları, devrin - mütehakkim ve mağrur başkumundan vekiline - ken- disine hâs selis ve vazıh ifadesi, ve mektep sıralarından itibaren, bütün hayatı müdde- tince göstermekten çekinmediği — cosareti |medeniyesile - açıkça yazmıştı. Yalnız Ge- neral ve Falkenhaynın bu vazifeye getiril- mesinin mahzurlarınt! göstermekle kalmı - yarak kalemini siyasi, idari, adli ve hattâ içtimal yaralarımızla askeri hatalarımız Ü- zerinde - en mahir bir operatör eli gibi « gezdiren ve gelecek yılların arkasındaki muhtemel hâdiseleri ortaya koyan büyük dâhimizin bu tarihi raporu, aynen, şöyle diyordu: 20 Eylâl 917 «Vaziyeti umumiye hakkındaki mü-» atalcatı âcizanemi berveçhinti arzedi -» eyorum:e «Memlaketin mukadderatı umumi-» ayesini idarede mes'ul ve methaldar o0-» olan zatı devletlerinin ifadatımı hiç bir» «bedbinliğe ve telâşa hamletmiyerek» ekemali itidal ve ciddiyetle telâkki ede-» eceklerine itimadım, mülahazatımı iha-» «ta edebildiğim en vüsi mikyasta tass» evire saik olmuştur:» l — Ahvali umumiyei —memlekete eher geyden evvel nazarı dikkati ce -» «liptir. Harp, her milletten olan, anası-» «rımızı bilkistiana son dereceye gelir -» emiştir, Ahali ile idare arasındaki re -» avabıl sarsılmıştır. Evlerinde kalan a-> ehali ya kadınlardan, ya ücizlerden ve-» eya firarflerden ibaret olup mahsulât» asâyi ve amelleri kendi idamei hayat.» alarına kâfi değil iken hükümeti mül -» - ekiye ve askeriye onlardan, açlık ve ö-» «lüm mukabilinde, mal ve mülklerini» (*) Bundan evvelki yazı 24 mayıs ta- rihli nüshamızdadır. Ayni zamanda bugünkü Türk gençliği: ni alâkadar eden bu yazıda biraz tafsilâta girmemizi mazur görmelerini sayın İngi - liz generalı (Sir Jhon Shey) den rica ede- riz, C. D. () a.. (Falkenhayn), karargâhını Şa- ma göndermiş ve umum kuvvetin şimale doğru çekilmesini ihzar eylemişti. Derdes- ti icra olan bu tadabir tahakkuk — etseydi Türkiyeyi derhal Filistinin ziyar — neticesi karşısında bırakırdı.» — (Büyük harpte Türk harbi) isimli eserden. Yazan:; Lar - şer; tercüme eden: M. Nihat! — (Maamafih Falkenhayn yalnız bu uma- mevra fikrine istinaden ric'a!» esasında de- #i, çok defa, icrası kabil olmiyan emirler de veriyordu. İşte gene Larşer'in eve - Büyük Dâhimizin bu raporu yalmız General Falkenhayı getirilmesinin mahzurlarını göstermekle kalmamakta, onun nüfuzu nazarının daha 19 yıl önce devlet idaresinin en ince noktalarına kadar nasıl işlemiş olduğunu da anlatmaktadır * * * | «sahz ve talepte daha ziyade musır ve» | «muannit olmak mecburiyetindedir.» «Diğer taraftan hükümatı mülkiye-» «nin âczi tammı umumi bir anarşiye» esürüklenen hayatı umumiyeyi idareyer emâni olup hukuku ahali namına ner #mütesavver ise küffesini adlü hakka» smugayir ve binaenaleyh ahalinin tez-» ayidi nefretini müeddi bir şekilde hal-» «letmek itiyadı zerurisindedir.» «Hükümeti milliyenin — âczi tammı,» abir kuvvei zabıtanın fıkdanü mutla -» ekından ve derdi ihtiyaç ile alelümume «memurine târi olan irtikâp, ihtikâr ver esuüstimalden ve memurinin keyfiye-» «ten düşkün bir hale gelmesinden ver «umuru adliyenin sureti mutlakada İş-» ölememekte olmasından ileri gelmekte-» edir.» Bu esbap hayatı umumiyeyi herv «köşede ve her beldede esasından çü-» «rütmektedir. İaşei umumiyenin ve u-» #«muru ticariye ve iktisadiyenin müthiş» ebir süratle inhitata başlaması alâimin «asliyedendir. Bugün bir para mese-» alesi bâsıl olmuştur ki bu dert ne aha-» elide, ne memurinde emniyeti ati bı> arakmamakta ve erbabı namusu alâi-» eki mukaddeseden tecerrüde sevk ver «icbar etmektedir. (2) » «Binaenaleyh harp devam ettiği hal-» ede karşısında bulunduğumuz en bü-> «yük tehlike her taraftan çürüyen bi-n «nayi muazzam saltanatır bir gün dahi-» vlen birdenbire ve hep birden çökmesir wihtimalidir. «2 — Vaziyeli umumiyei askeriyer «harbin yakın bir atide hitamına işaret» evermemektedir. Müttefiklerimizin da-» erabatı askeriye ile düşmanlarımızı sul-» «ha mecbur edecekleri, artık mevzuu» abahsolmayıp Almanlar münhasıran» sidarci sevkülceygiyeyi — (geliniz bizir amağlüp ediniz!) esasına raptetmişlerdir. » «Düşmanlarımızıa birbirinden ayrılmı-» ayacaklarını zaman göstermekte olup» #düşman ahalinin sefalet ve mahrumi-n eyeti daha az olmak ve kendi itikatla-n arınca emin bir neticeye vâsıl olmak ih-n etimalile bizim dayanabileceğimiz ka -» udar imtidadı harbe tahammülleri ta -» abildir. Binaenaleyh harp daha çok im-» wtidat edecektir. Bu harbin hitamı a -» «nahtarları bizim partinin elinde değil-» #dir, neticesini çıkarmak lâzım gelir.» 4«3 — Türkiyenin vaziyeti askeriyesis uşudur!» “Ordu, harbin edvarı — iptidaiyesinec #nisbetle fevkalâde zayıf; bir çok or-u aduların mevcudu, lâzım olan miktarın » ebeşte biri gibidir. Memleketin insan» amenabü, noksanı ikmale muktedir. edeğildir. » «Hattâ 7 inci ordu gibi bütün mem-b “leket içinde ikmal ve takviyesine ça-b «lışılar yegâne orduyu dahi daha düş-e #mana bir tek kurşun atmadan kuvvet-» eli tatmağa imkân bulamıyoruz. Ta -» #kati umumiyeye bir misal olmak üze-» are arzedeyim ki cihanın on müşkül iş-» elerini görmek Üüzere biner mevcutlur etaburlarla bana gönderilen 59 uncu> ufurkanın 96 50 si ayak'ta durmağa me-r ocakiz zuafadan ibaret — olduğundan» utufrik edilmiş ve sağlam kalan efrato 017-20 yaşındaki neşvünemasız ço -» acuklarla 45-50 yaşında ameli man-. «dalardan ibaret kalmıştır.» «Diğer en iyi fırkaların taburları da» «İstanbuldan bin mevcutla hareket ve» wen kuvvetlisi 800 mevcutla Haleber «muvasalat etmişlerdir. Bu halin esba-» (2) Büyük dâhi / Atatürk'ün ea'ma » ’ «bı, hayatı umumiyeye Yedinci ordu kumandanı Atatürkün Enver Paşayagönderdiği tarihi rapor « Yakaroğuri çe aai | man Yıldırım Orduları grupu Kumandanlığına ve hükümeti» «mülkiyenin kuvvetine tâbi ve binaena-» eleyh bugün slahı orduların elinde ol-» «mayan âvamile merbuttur. Bu misal» #gösteriyor ki bütün menabil toplıya-» arak ufak bir kısmını dahi kavi bir hal-» «de bulundurmağa imkân yoktur. Za-» «bitanın kemiyeten ve keyfiyeten nok-» asanı muhtacı izah değildir. «Cephelerimizin matalip ve ihtiya-» acatı ise şudur:» «Garpta düşmanla kuvvetli bir te -» «mas yoktur, Ancak payitahtımız ci -» ehan ile olan muvasalai bahriyesi do -» alayısile on zengin mamuremiz bulun-» uduğundan garp cephelerimize düş -» «man tarafından hayati darbeler indi-» «rilmesi ihtimali mevcuttur.» «Kafkasyada vaziyeti askeriye bali» «tevakkufta olup tarafımızdan istirdadın umâkfata teşebbüs mümkün — değildir.v «Rusların, ahvali dabhiliyeleri ve Avru-» apaya ihtiyaçları fa'al bulunmalarına » «pek saik değilse de her hangi bir ee -» «beple Rusların buna teşebbüs ettiklerin ahalde bunu men veya tahdit etmeke ebizim kuvvetimize tâbi olmuyan bir» emeseledir. Ruslar kendi — hazırlıklarız «ve kendi vautaları nisbetinde iş gö -» a«rürler ve bunların müsait — olmadığı» ayerde tevakkuf ederler.» ulrakta İngilizler hedeflerini istihsale «etmişlerdir. Binaenaleyh daha ileriyer atemdidi istilâ etmesi için esbabı siya-» asiye ve iktisadiye veya askeriye mev-b acut olmadığı kanaatindeyim. Maaha-v «za eğer düşman temdidi harekât ve ik-» atisabı muvaffakiyat ederse zaylalıv amevcudeye meselâ Musul'un da ilâ-» avesi hayatı umumiyeye bir darbeie akat'iye mahiyetinde olamaz. Denile -» abilir ki vaziyeti umumiye âdeta değiş-» ömemiş olur. O halde bu cephede dahi» abir intizardan başka bir şey yapamaz. » «Sina ve Hicaz cepbelerinde ise düş-e «manihdafı askeriye ve siyasiyesini he-» «nöz istihsal etmemiştir ve anlaşıldığı-» «na göre bunun için kemali bararetler «hazırlanmaktadır. » «İngiltereye bâdim bir âlemi islâ -» amin esası ve İngiltere nüfuzuna tâbir «bir Filistin hükümeti hıristiyaniyesinin » «teşkili ve bu suretle Musr, Süveyş ves «Bahriahmerin ilelebet» temin ve Tür-e ekiyeyi son kuvayi diniyesinden ve ene #güzel mamurelerinden teb'it ve tecrita «hevesleri İngiltere için âdeta harbi u -» «muminin hedeflerinden olacak kadarı amühim, bizim için telâfisi mümkün ol-e oemıyan darabatı hayatiyedendi.. Hü-w elâsa garpta muhtemel taarruzatı har <n abiyeye muntazır olmak ve Suriye hu-» #«dudunda vazih ve müstahzer — olann edüşman harekâtı asliyesine muvaffa-» , akiyet vermemek vaziyati umumiyel as-» #ekeriyemizin şimdiki mübrem taleple-» aridir. Vaziyeti umumiye bu halde iken» emeselâ son kuvvetlerle (Bağdad) me istirdadını düşünmeğe İmkân yok -» . &tur, (3). En küvtelli düşman, daha» ekavi ve daha hazır olarak, (Sina) da-n «dır, bu düşmana incizap gayri kabili» «ihmaldir. » (3) Bu (Bağdad) n istirdadı mesele- sini bizzat Eavet (Paşa) ortaya — atmış; (Yıldırım ordular grupu) da bu maksat- la teşkil edilmişti. — C. D. Lise olgunluk imtihanları 12 Haziranda liseyi bitirip de üni - tama- ||rinden alınan şu cümle bunu pek güzel ifa- | dern esaslara dayanan yeni bir Türk dev. & de eder: «... Falkenhaya, Eriha'yı s0n İleti kurabilmesindeki muvaffakiyetin sırıı: | "ETsiteye devam edecek talebelerin ol- İnefere kadar müdafaav emrini vermekle nt bulmakta çok defa yanılar yabancılar, ıııf.nhıl imtihanlarına — başlanacaktır. iktifa ediyordu. Ve Anadolu askerlerinin, |daha 19 yıl önce, önun nüfuzu nazarının | Dün de maarifde bir toplantı yapılarak kendileri için haizi ehbemmiyet — olmıyan, | devlet idaresinin ea ince noktalarına kadar bu mesele görüşülmüş ve intihanlarda Filistinin şu köşesini mahvoluncıya kadar |nasıl işlemiş olduğunu bu yamdan anlıya:| hazır bulunacak mümeyyizler seçil - müdafaa edeceklerine,..» C.D.) — İbilirler, C. D. İmiştir. müuş olacak ki olduğu yerden fırladı. Önledim. — Yoo! Senin sıran daha gelmedi Selim, dedim. Onuü yine yerine oturttular. Bağırıp . A men eyilik bıraktı. (*) Bu notları kesip saklayınız, ya- hut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. « / çağırıyc z - ç Södün ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: