26 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

26 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FK Y 26. Haziran TELGRAF HABE SON POSTA RLERİi — Almanya suallere cevap vermezse Fransa ne yapacak? Dün Fransız âyanında harici siyaset etrafında münakaşalar M oldu, Delbos hükümetin düşüncelerini anlattı Hükümet, İ_yı ile dostluk lüzu » jlaştırılmaz düşünceler değildir. Alman- Paris, 25 (A.A.) — Bugün Senâto- da dış siyasa hakkında müzakereler ce- reyan etmiştir. Delbos, İtalyan yardımının elzem bulunduğuna işaret ettikten sonra Val- İçnin Berlin ziyaretinden endişeler duyduğunu bildirmiş ve birdenbire, İngiliz - Alman bahri anlaşmasına ben- zer bir alaşma ile karşılaşmak arzu et- mayiz, demiştir. Lemery, hükümetten realist bir dış siyasa takip etmesini istemiş ve de - miştir ki: mu hakkında, Lavalin formülünü be-| yanın iliz suallerine cevap vermesi- nimsemiştir. Fakat acaba bu dostluk İni ümit ediyoruz. Aksi takdirde mesele- hâlâ baki midir? yi 19 mart anlaşması esası Üüzerinden Fransız - Sovyet paktına gelince bu|diğer Lokarno devletleri ile yeniden paktın Fransayı Almanya ile bir an -İtetkik etmek lâzım gelecektir. laşmazlığa sürüklemesi ihtimali vardır. Fransa, her zamandan ziyade kol - Kollektif emniyet ise şüphelidir ve Lo-|lektif emniyete bağlı kalmaktadır. Fa- karno hakikatte mevcut değildir. kat Fransa, yapayalnız olarak silâh - En nihayet söz alan dışişleri bakanı | sızlanmayı da kat'iyen düşünmemekte- Yvon Delbos, bütün hatiplere cevap | dir. Hükümet orta Avrupa meselelerini vermiş ezcümle demişti : Fransız ve Alman düşünceleri uz- Valiler sık sık halk ile temas edecekler 'Dün İzmirde yapılan toplantıîŞĞkrü Kaya valilere yeni vazifelerini anlattı İzmir, 25 (Telefonla) — Garbi A- nadolu valileri bugün, öğleden evvel ve sonra, İçişleri Bakanı ve parti genel sekreteri Şükrü Kayanın riyasetinde iki toplantı yapmışlardır. Toplantıya şehrimizde bulunan say- lavlar da iştirak etmişlerdir. Şükrü Kaya valilere yeni verilen va- zifelerini anlatırken demokrasi mefhu- mu üzerinde tevakkuf ederek halk ile temasların rejime vereceği kuvveti te- barüz ettirmiştir. İçişleri Bakanı vali- lere verilen yeni vazifelerin, gelişi gü- zel verilmiş bir kararın icabı olmayıp, düşünülmüş bir prensipten doğduğu - nu söylemiş, valilere bu noktayı göz ö- nünde tutmalarını hatırlatmıştır. Şükrü Kaya, bilhassa, vazifelerin - den haric saatlerde halkla fazla temas ve ezcümle Avusturya meselesini dik- katle takip etmektedir. “Türkiye borçlarına Hürmet etmektedir,, Londra 25 (ALA.) — Röyler ajan- 51 bildiriyor: Avam Kamarasında bir sunle ce - vap veren M. Runciman, «Türkiye, Türk borçlar hakkındakt anlaşmaya hürmet etmektedir» demiştir. etmelerini, rejime kuvvet verecek bir Yunan Kralı sây tarzı takip etmelerini istemiştir. Diğer bir noktaya temas eden İçişle- ri Bakanı, intihaplarda valilerin nam - zetler üzerinde empoze - etmemelerini istemiş, her işi hüsnü niyetle ve alâka ile takip etmelerini dilemiştir. Şükrü Kaya şerefine akşam saat sekizde belediye gazinosunda 100 ki- şilik mükellef bir ziyafet werilmiştir. Bakan yarın Aydına gidecek, oradan intihap dairesi olan Muğlaya geçecek- tir. Şükrü Kaya cumartesi günü İzmire dönecektir. Burada bir gün kaldıktan sonra pazartesi günü İstanbula hare- ket edecektir. Bükreşte yeni karışıklıklar Sosyal demokrat puüsîhin inasına ateş verildi Bükreş 25 (A.A.) — Küçük küçük gruplar halinde hareket etmekte, faaliyette bulunmakta olan rasistler, Rumen sosyal, Hemokrat partisi binasını harabeye çevir- mek istemişler, binanın camlarını kırmış - Çar, kapılarına ateş vermişlerdir. Rasistler, dış mahallelerde demokrat ya- hudi gazetelerini yakmışlardır. Muhtelif yerlerde sokak — karışıklıkları dün yeniden başlamıştır. Amerikada Cumhur Reis namzetleri Filâdelfiya 25 (A.A.) — Namzet ola - rak yalnız M. Ruzvelt ile Garnerin göste « rilmiş bulunması sebebile demokrat kon - gresinin ikinci günü heyecansız geçmiştir. M. Hul, kürsiye çıktığı zaman dahi tri - bünler boş gibi idi. Programın dış siyasaya dair olan kısmı, Milletler Cemiyetine ve beynelmilel adalet mahkemesine iltihakı büsbütün — imkânsız tutmamakta ise de bazı tecerrüt taraftar - larını da tatmin için bundan bahsedilme « mektedir. Berlinde ihtiyatlı bir hareket Göring İtalyan Hava Müs- teşarını kabul etmemiştir Berlin, 25 (AA.) — İtalya hava müle- teşarı General Valle; General Göring ta- rafından kabul olunmamış, B. Vallei Al- man hava müsteşarı B. Milch kabul eyle- miştir. Sanıldığına göre, İngiliz efkârı umu- miyesindeki aksülâmel neticesinde, M. Hir- ler, M. Göringe ihtiyatlı davranması hak- kında talimat vermiştir, Çinliler arasında yeni Çarpışmalar oldu Şanghay, 25 (A.A.) — İyi bir mem- badan öğrenikliğine göre Kouangsi küvvetlerinin pişdarları Hengehowa vasıl olmuşlardır. Ve bu mıntakada bulunan hükümet kuvvetleri üzerine ateş açarak onları bir miktar zayiata uğratmışlardır. Vaziyet, gergindir. Fransada arbedeler Liyon 25 (A.A.) — Dün akşam Cum- huriyet meydanında bir çok nümayişler ve kısa süren bir iki arbede olmuştur. Bir çok kimseler, tevkif edilmiştir. İki i ahbap çavuşlar Hudutlarda Teftişler yaptı Atina, 25 (Hususi) — Makedonya seyahatine devam eden kral Yunan - Bulgar hududundaki kıt'atı teftiş et- miştir. Yeni torpidolar Atina, 25 (Hususi) — Yunanista- nin yaptıracağı dört açık deniz torpido muhribinin İngiliz tezgâhlarında inşa edilmesi tekarrür etmiştir. Mukavele Temmuzun ikisinde imza - edilecektir. 1400 ton hacminde olacak gemiler iki senede teslim edilecektir. Samuel Hoare göre — sulh yolu “Elverir ki İngiltere gibi devletler kuvvetli olsunlar,, Londta 25 (A.A.) — Sir Samuel Hoare Londrada söylediği nutukta demiştir ki: #İngiltere, kara, deniz ve hava kuv - vetleri lüzumu veçhile ve zamanında kuv- vetlendirildiği takdinde bir dünya harbi olmıyacaktır. İngiliz silâhlanma programı- nin yüksek ve esaslı âmili budur. Avrupada bir savaş sakınılması imkân- sız bir gey değildir. Fakat Avrupada o ka- dar patlıyabilir madde vardır ki, bir kı « vılcım, bunları patlatmak için yetecektir. Elverir ki İngiltere gibi devletler barış le « hinde bir tesir yapabilecek kadar kuvvetli olsunlar. e talyada tren kazası Milâno 25 (A.A.) — Bir lokomnotil, is- tasyonda durmakta olan bir trenle müsa- deme etmiştir. Parçalanan vagonların al - tından şimdiye kadar 32 yaralı çıkarılmış- Japonya, Boğazlar Konferansında Rusyaya niçin muhalefet ediyor? (Asketi muharririmiz Yazıyor) ontröden gelen son haberler vaziyeti biraz daha aydınlat - tılar. Bu aydınlanan noktaları şöylece hülâsa edebiliriz: 1 — Türkiye Cümhuriyeti projesi - nin ilk beş maddesi hiç bir itiraza uğ- ramamıştır. Bundan çıkan netice ise şudur: Türkiyenin Boğazları tahkim etme- si ve mevcut gayri askeri mıntakaları tekrar askeri hale koyması, esas ve prensip itibariyle, kabul edilmiştir. 2 — Projemizin 6 ncı maddesine i- tiraz eden devletin yalnız İngiltere de- ğgil, ayni zamanda ve hattâ daha ziya- de Japonya olduğu anlaşılmıştır. İngilterenin itiraz sebeplerini dün - kü yazımızla tetkik etmiştik. Bugün de Japonyanın itiraz sebeplerini mütalea edebiliriz : — Japonya neden dolayı, icabında, Karadenizden Akdenize çıkacak olan Rus harp gemilerinin de tahdidini iste- yebilir? Bunun sebebi bir tek değil, bir kaç tane olmak gerektir. Bu sebepler şunlar olabilir: I — Sovyet Rusya, ileride, Karade- nizde hatırı sayılacak bir. donanmaya sahip olursa, Akdeniz havzasında mü- him bir rol oynamağa namzet bulu - nur. Bu rolün - tesirleri, bu devletin Şarki ve Merkezi Avrupadaki nüfu - zunu arttırır. Bunun neticesi olarak Sovyetler ittihadı, garpte her hangi bir tecavüze uğramak ihtimalinden masun kalır. Böyle olunca da Uzak Şarkta Japonya ile çarpışmak için serbest kal- mış olur. Bu keyfiyet ise Japonyanın işine gel- mez, Çünkü onun emeli Asya ortala - rına doğru genişlemektir. Halbuki bu- gün onun bu emeline engel olacak bir tek kuvvet varsa o da Sovyet Rusya- dır. Binaenaleyh Japonya ister ki: A — Karadenizdeki Rus donanma- sı, mahdut bir kısmından fazlasını Ak- İdenize çıkaramasın. B — Akdeniz havzasında; Şarki ve Merkezi Avrupada müessir bir kuvvet haline gelemesin, C — Binaenaleyh, icabında, garpten de tecavüze maruz bir halde kalsın. D — ... ve bu iki devlet menfaatle- rinin çarpıştığı Uzak Şarkta, Japon - yanın karşısına azami kuvvetiyle çı - kamasın ! H — Sovyet Rusya hem Uzak Şark- ta, hem Baltık denizinde, hem de Ka- radenizde sahili olan bir devlettir. Bi- naenaleyh bu ber üç denizde de donan- ma bulundurmak — mecburiyetindedir. Sovyet Rusyanın Uzak Şark donan - masının bikmeti vücudu, Japon donan- masına karşı Rus menfaatlerini koru-| li! maktır. Binaenaleyh buradaki Rus do- nanmasının ne kadar mümkünse o ka- dar zayıf kalması Japonyanın tnenfa- ati icabıdır. Halbuki kara ordusunu ve karadaki ağır sanayiini son — senelerde büyük bir inkişafa eriştiren Sovyet Rusyanın donanma inşaatında da, ileri- de, büyük bir terakki hamlesi atması Japonyayı şimdiden — düşündürmekte olabilir. Asırlık siyaset güden milletler uzağı da görmek ve ona göre tedbir almak is- terler. Binaenaleyh Japonya, şimdiden, şöyle bir mülâhaza da bulunmuş ola - bilir: «Sovyet Rusya gerek Aksayı Şark- ta, gerekse Karadenizde ve BRaltık de - nizinde mühim deniz kuvvetleri vücu- da getirirse «benim başka sahalarda(|) ———M——M—MEL—EİL—KEL (1) Japonyanın gözü yalmız — Asyada değildir. Onun Amerika ve İngiltere müs- temlekeleri (Avusturalya!) — bakkında da projeleri vardır. Binaenaleyh Japonya, bu |* iki devletten her hangi birisile de bir gün muharip vaziyete girebilir. lııh-ıdıiııı'ııılıiınıdıı. DiYae . Boğazlar konferansı çalışırken... ir kaç gün evvel İsviçrenin Montreux şehrinde açılan boğazlar konferan- #, muhtelif tezleri ve bu tezlerin doğur - duğu teknik meseleleri telif ile meşgul ola- cağı için, şu bir kaç gün içinde ameli ve kat'i bir netice vermesi pek beklenemez. Esasen ilk açılışından itibaren açık ve gizli celseleri noktai nazarımızın teşrih ve iza- hına, bu izahata göre de alâkadarların mu- kabil görüşlerinin ve düşünüşlerinin bildi » rilmesine tahsis edildiği için teknik heyet- ler ancak gimdi esas işe başlıyabilmişlerdir. Komitelerin teşekkülündeki başlıca fayda, bir taraftan Cemiyeti Akvam içtimaı devam ederken, diğer taraftan da Boğazlar kon: feransının mesaisi ilerliyebilecektir. Bu hu: susta daha şimdiden elde edilen şayamı memnuniyet neticeler, boğazların tarafı » mızdan askerileştirilebileceği, bu mınta * kada emniyetimizi temin — mecburiyetinde bulunuşumuz, ve harp gemilerinin, boğaz- lardan geçmeden evvel, hükümetimizi ha « berdar etmekle mükellef bulunmaları. leri bakanı Sir Samuel Hoare'in dediği gibi müstakbel muharebeler, eskisi gibi haber vererek yapılmıyacaktır. Bunlar, — semavi üfetler gibi ve çok dela ârüz göstermeden patlak verecektir. — Milletlerin — emniyeti böyle, ani hâdiselerin tehdidine maruz bu: lunduğu bir sırada, boğazlar gibi Türk va- tanını ikiye ayıran bir deniz geçidinin he türlü muhafaza ve müdafaa — tedbirinden mahrum birakılmasının imkânsızlığı, ken- diliğinden mütezahirdir. Nitekim, B ha « kikati, bu konferansa iştirak eden dev « letlerin cümlesi tasdik etmişlerdir. Hususl vaziyeti dolayısile küskün bir vaziyet ta- kınır görünen İtalyanın da, bu zarureti an- hyarak, haklı tezimize müzaharet göster « mesini beklemek hakkımızdır. Yoksa, dış işleri bakanı Tevfik Rüştü Arasın kaydet- tiği gibi, milletlerin hayati işleri, gu veya bu vaziyetin inkişafını beklemiye müte « hammil olmadığı gibi, böyle bir talepte bulunmak ta, devletler arasındaki güzel münasebetlerin devam ve ahengini sislen- direbilecek mahiyette ve lüzumsuz olarak ileri sürülmüş ihtirazi kayıtlardır. Görülüyor ki, boğazlar konferansı, tam zamanında toplanmış ve toplanmadan ev- vel de alâkadarların muvafakati alınmak suretile emri vaki şeklindeki muahede ta- dilât teşehbbüsleri ile alâkası bulunmuyan normal bir siyasi teşebbüs - olmuştur. Bu teşebbüsün vermekte olduğu muvaffaki « yetli neticeye bakarak, icabında, diğer devletler arasındaki bütün mümasil mü - nasebetlerin de ayni şekilde hal ve tasfi- yesi yoluna dökünülmesi, sulhun korunmamı ve umumi emniyetin teessüsü noktasından, son derece kiymetli ve faydalı olur. Selim Ragıp Fransada mühimmat fabrikaları millileştiriliyor Paris 25 (ALA.) — Bu sabahki kabine toplantısında M. Daladier'in teklifi üzerine harp malzemesi imal edon fabrikaların mil: derpiş eden kanun lâyihası Bu lâyiha, yarın meb'u- san meclisine tevdi edilecektir. meşgul bulunabileceğim ve Sovyet Rusya ile çarpışmağı tasavvur etme- diğim bir zamanda bu her üç denizde- ki donanma kuvvetlerini Aksayı Şark- |ta toplayabilir. (2). Bu ise bu deniz - İlerde Japonyanın çok müşkül bir va - |ziyete düşmesi neticesini doğurur, Bi- 'naenaleyh, hiç olmazsaa Sovyet Rusya- van Karadenizde vücuda getirebileceği donanmanın diğerlerine iltihakı ihti - maline şimdiden mâni olmalıyım.» İste Japonya bu iki mühim sebep - ten dolayı 6 ncı maddenin Sovyet Rus- yaya taallük eden kısmına itiraz et « miş olabilir. Bu mesele hakkında gele- cek olan tamarılayıdı haberlerden son- ra tekrar ayni mevzua temas edebili « riz. Celâ! DİNCER — (2) Bu iş için çok zaman geçeceği şüo- hesizdir. Fakat mütearrız Japonya olmaz- c.D. Gerek — bir. çok — devlet — adamla- mnın — ve — gerek — daha — bir. — kaç gün evvel yeni İngiliz deniz iş- Ki li lli h0 alekllielük Ü xÜ DÖ » hdi el ieke'n belediir nt Y

Bu sayıdan diğer sayfalar: