18 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Temmüz MEML Elmalı güzelleşiyor Hükümet konağının temeli atıldı. Yuva ve Eskihisar köylerinde mektepler yapıldı, Karagöl de kurutulacak Elmalının görünüşü « Elmalı (Hususi) — Nüfasu beş bini te-)kış vücude getirileni de harap edebilir. (Savüz etmiş bulunan kasabamız gün geç-| — Bu sene mahsul vaziyeti çok iyidir. Güz tikçe güzelleşmektedir. Kasabanın metha-| ve kış mevsimlerinde yağan yağmurlardan linde güzel bir bulvar açılmış, caddeler|çok fayda görülmüştür. Buğday ve arpa tenişletilerek tanzim olunmuş ve yollara Muhtelif süs ağaçları dikilmiştir. Belediye, siyah demir tenekelerin evler- de kullanılmasını men' eylediği cihetle ka- tabada üç kiremit ocağı açılmıştır. Şimdi damlarda kiremit kullanılmakta ve tuğla, t ocakları da çoğalmaktadır. Şehre Sok fana bir manzara veren eski teneke ve mahsulü çok bereketlidir. Bulvarda bir askerf kışla da kurulmak- tadır. Bağlara civar boş arazi bu makvatla Kasaba ile köyleri arasında asayiş düz- İzündür. Telefon tesisatı için 1smarlanan İkablo gelmek üzeredir. Şebeke bu aylar içinde ikmal edilecektir. Bu tesisat dola- tahtalar gittikçe azalmaktadır. Yalnız, be-| yısile tertip edilen pehlivan güreşleri iyi lediyenin pazara civar mahallelerde temiz- liğe fazla ehemmiyet — vermesi — Iüzımdır. Çünkü, buralardaki pislikler bilhasan att- Maya meydan vermektedir. | 936 faaliyeti arasında hükümet konağı iyapılışı önemle kayde şayandır. Eaki tah- ta ve dağınık binaların yerini tutacak olan bu konak büyük bir ihtiyaca cevap veres cektir. İki bin Hiralık tahsisatla temeli atı- lan bina bulvarda kurulacaktır. — Yalnız, iklimin sertliği dolayısile inşaatı behemehal ona vardırmak lâzımdır. Yoksa, fazla bir Gemlikte erik 50 kuruşa Gemlik (Hususi) — Gemlikte de- para bırakmıştır. Kasabada sıtmaya sebep olan Karagöl de bu yıl kurutulacaktır. Karyağdı çayı da ba mevsimde tanzim edilecektir. Halkın sıtmadan çektiği zarar çok mühimdir. Ka- Yagöl taşmak suretile mezruata da — zarar vermektedir. Senelerdenberi uğramılar bu zararın artık önüne geçilmek zamanı çok- tan gelmiştir. Sporcular mıntaka maçlarına Antalyada işüsak etmişlerdir. Yuva ve Eskihisar köy- lerinde birer yeni mektep binası yapılmış Bigada serçe yuvaları temizlendi Biga (Husust) — Şehrimizin Buz- vamlı yağmurlar bilhassa meyva bah-|lar köyü ile civarında bulunan Çalı or- _Peıkri Üzerinde zarar yapmıştır. Onun için burada erik 50, vişne 35 kuruşa yükselmiştir. Bursa Halkevi Gemlikte bir dil ve tarih komitesi muhabir azalığı tesis et- Miş, bu azalığa da bir muallim seçik Miştir. Bu muhabir aza dil ve tarih tot- kikleri yapacaktır. Çorlu (Hususi) — Çorluda kaymakam Yoldaki arzuları üzerine bütün köylerde: Velimeşe köyünde Atatürk büstü manına yuva yapan ve tarlalara başak zamanı pek zarar veren serçe kuşları- nin yuvaları, binlerce dönümlük Çalı ormanının kökünden tırpanlanması suretile temizlenmiş ve köylüler bu tahripkâr kuşların zararından kurtarıl- mıştır. ge VI lll eli e Riyazi Ülkünün delâleti ve köylünün bu Atatürke ait anıtlar dikilmiştir. Bunların SON POSTA EKET HABERLERİ || l Meriçlilerin İhtiyaçları Halk yol ve su istiyor Metiç (Hususi) — Bu sene Meriç ve 1 ]mıi]hnkı!uıdı da büyük bir bolluk ve be- reket vardır. Mahsul goçen yıllara nisbetle pek iyi ve boldur. Köylü büyük bir mem- muniyet izhar etmekte ve kışlık zahiresini ambarlara yerleştirmektedir. Meriç halkı inhisarlar idaresinden çok müştekidir. Sekiz aydanberi halka — satıl mak üzere piyasaya çıkarılan tekmil sizara ve tütünler küflüdür ve içilemiyecek dere» | cede ağır bir kokusu varzdır. Meriçliler yol ve su istiyorlar Mericin en büyük dertlerinden biri yol- suzluk ve susuzluktur. Şehir dahilinde mun- tazam denecek hemen hiç bir yol yok gibi- dir. Bundan üç sene evvel Uzunköprü ile Meriç arasındaki yolun tesviyesine ve yak pılmasına teşebbüs edilmiş ise de o zaman ancak bu yolun bir kısmı yapılmış ve di- ğer bir kısmı bırakılmıştır. Köylü yokuze luktan büyük bir mkıntıya düçar olmakta.» dir. Şehir dahilinde içilebilecek su da yok- tur. Geçen sene binlerce lira sarfile şehre su getirlilmiş ise de bundan hiç kimse isti- fade edememektedir. Bir müddenttenberi yapılmakta olan Na- suhbey köyündeki koza pişirme fırını — ik- mal edilmiş ve faaliyete başlamıştır. Karamanlı nahiyesi Burdur (Hususi) — Karamanlı na- hiyesi müstekil nahiyelerdendir. Te- fenniye bir saattir. Karamanlı ovası pek çok zahire ihracatı yapmaktadır. Anasonun en iyisi burada çıkar. İnhi- sar idaresi anasonunu buradan - temin etmektedir. Bu sene çok bereketli Af yon mahsulü olmuş, satışın düşüklü perleri Diploma almak isteyenler bir hayfli ka- barık bir yekün teşkil etmektedir. İm- köylüyü müteessir etmiştir. Civarda nahiyeye merbut on iki köyü - vardır. Kasabada her hafta cuma günleri pazar kurulur. Civar kazalardan mallarını sat mağa buraya gelirler, âdeta bir panayır hâlini alır, bilhassa hayvanat alım ve satımı çok olur. Kasabada bu sene bü- yük bir—yıu okulu yapılmaktadır. Bigada yeni mahsul Biga (Husust) — Burada harman - lar döğülmeğe başlamış, yeni mahsul çıkmıştır. Fiatlar oldukça dolgundur. Lâkin rahmetler fazla yağmıs olmakla bu seneki ürünün geçen seneye nishet- le yüzde elli noksan olduğu söylen - mektedir. Yeni bakla 4 kuruşa ahnıp satılmak- tadır. Bostan ekimi de gecen yıla nis - betle azdır. Ağaçlar yanmış olduğun- dan ilâç için bile aransa bip.tek erik ve ayva yoktur. Samsunda tütün eksperliği imtihanları Samsun (Hususi) — Tütün eks - imtihanları tehir — edilmiştir. tihanlar yakımda yapılacaktır. İmtihan komisyonuna İnhisarların Samsun Teknik Şefi Yusuf Ziya, Trab- zon Teknik Şefi Mustafa Kemal, Tür- Açılma merasimi de pek parlak tes'it edilmektedir Velimeye köyünde küşad merasimi | kofis direktörü Mithat da dahildir. Yapılmıştır. Kaymakam Niyazi bir nutuk İata kadar eğlenmişlerdir. — Doğrusu, buna çok Bun oldum, Hasan Bey! söylemiştir. Köylüler sevinç içinde akşam- (Baştarafı 1 inci sayfada) sika» yani «hakikat» var. rika yazanlara savrulan ithamları yersiz bulduğumu sanma. Bilâkis... «Tariht» diye yazılan tefri- kaların tarihle hiç bir alâkaları olmadı - | ğını en iyi bilenlerdenim. Ve biliyorum ki hiç bir tetkike, hiç bir hakikata dayanmayan © salırlar, muhaye- lelerden tarihe savrulmuş birer tükrüktür. Onların yüzündendir ki bugün kimsede | «tarihi» yazıya ilimad kalmamıştır. Ve atarihi tefrikan, mizah muharrirle- line girmiştir. Fakat bence Fatih Sultan Mehmedi te- lefonla konuşturan, ve Yavuzu otomobille cepheye gönderen tarihi tefrika muharrir- leri, dünkü bugünkü ve yarınki tarihe kar- « affolunmaz bir cinayet işlemektedirler. Ve bence, ağzı dili olmadığı için her palavraya muhatap tutulan «tarih» e hür- met, en inkâr edilmiş borçlarımızın başın- da gelir. Sükütundan bilistifade Üüstadı, Son Postada çıkacak eserinden — bahsettirmek istedim: — Ben, dedi, tam ulü senedir bu eserin malzemesini toplamak ve tasnif — etmekle meşguldüm. Bu itibarla, diyebilirim ki, bugün, ba- na en fazla zahmete —mal olmuş eserimi meydana çıkarmak Üüzereyim. 'arihe dil uzatanların — gafletlerinden Birinsi de, hükümlerinde çok acul ve zalim davranışlarıdır. Gözletini, tarihe mal olmuş eşhâsın sa- de fena taraflarına dikerler. Benim bu eserim, tarih denilen madal- yenin ters tarafını da gösterecektir. Bundan evvel, ittihad ve terakkinin na- &l doğduğunu, nasıl yaşadığını, ve nâsıl öldüğünü yazmıştım. O, sade ittihatçıların iemaatını, ve şah- e| siyetlerini tahlil eden bir eserdi. Vükılk o esende, muhalif — fırkaları ta- mamen mesküt geçmiş değildim. Fakat, muhalif fırkalardan bâhis par- çalara, lâyık oldukları kadar yer — verme- miştim. O zaman mecburen ihmal edilen o tal- silâtı vermek maksadiyledir ki bu eseri yaz» dım. Eğer ittihad ve terakkiye muhalif fırka» ların hayatları hakkındaki tafsilâtı da, itti. had ve terekki tefrikasına katsaydım, eser- den evvel ben bitendim. İttihatçılara muhalif olanların hayatlar v akıllara hayret verici maceralarla, vak,» alarla doludur. Ve gördüğünüz yığınlarla vesaikin ifşa ettiği hakiki vak'alar, en gür muhayyeleya pes dedirtebilecek kadar zengindir. — Bu eserin vesaikini nasıl ele geçirdin üstad? Bu sual Ziya Şakiri bayli güldürdü: — Şansl dedi, ve ilâve etti: — Ben o vesaiki ele geçirmedim, o ve- saik benim ayağıma geldi. Bugün milyar sarfetmeyi göze alsan, gördüğün vesikaların bir tekini ele geçire- mezsin. Arsen Lüpenin bile aşıramıyacağı — bu vesikaları bana dostlarım, bildiklerim, ve hiç bilmediklerim getirmişlerdir. Ben ittihad ve terakkiyi yazmaya baş- ladığım zaman elimde o kadar az vesika, © kadar az malümat vardı ki, şaşardın. / Bir çok kimseler, o kadar az malzeme lar, vi Hasan Bey — O halde, gözü- nü aç, sonin oğlanı — hırpalama. Yoksa seni deliğe tıktırıp ta öc almak için boyuna tramvaylara Lasılırt Faka! bu sözlerime bakıp da tarihi tef- | ve kafamda öle malâmat birikti ki, tinin kalemlerinde bir yalan sembolü ha-' / Sayfa — & - “ittihadçılar devrinde muhalefet,, niçin ve nasıl yazdım? — 100 telrika sürdürebilirsen şaşarız! diyorlardı. Fakat eser intişara başladıktari sonra, tarihi tefrikalara karşı savrulan | gelen mektupları evime taşımak için hamal iftiralardan kurtarabilecek kadar bol eve- | tutmak mecburiyetinde kalıyordum. Az zaman içinde elimde öyle vesikalar, 100 haksız, | tefrika sürdüremiyeceğimi söyliyenler: — 10,000 tefrikada arkasını sen şaşarız! demeğe başladılar. Bu itibarladır ki ben, hakikate hizmet gayesini güden bir muharririn, alâkadar- lardan her yardımı göreceğine kanim. a © sıralarda bana tâ Çinden, Hindis- tandan bile vesikalar gönderenler — olmuşe tu, alabilir. Ben bunu, hakikate yüzde yüz — sadık kalışıma borçluyum. İki sene sören ittihad ve terekki tefri- kasını bitirdiğim zaman, karilerime, © ese- rimi nasıl hazırladığımı anlatmış, ve: — Ben, demiştim, bu eserimin mükem- meliyetini iddia etmiyorum. İçine binlerce insanın karıştığı bir dev« rin tarihini yazarken, hiç bir noktada yüz nılmadığımı iddia edemem. Okuyucularımdan rica ederim: — Beni tenkit etsinler, yanlış noktaları düzeltsin- lar, eksik tarafları bildirsinler ki eser kitap haline girerken, © devrin mükemmel ve kusursuz bir tarihi halini alabilsin. Bu satırları yazışımın üstünden tam bir yıl geçmiş bulunuyor: Bugüne kadar aklığım yüzlerce mek- tup içinde taltiken, tebrikten başka — tek satır yoktu. Bundan duyduğum iftihardır ki, o ese- re verdiğim bütün emeklerin yorgunlukla- Tını unutturmuştur. Ziya Şakir, kısa bir süküttan sonra Bü- lerek tamamladı: — Ve bugtn, bu teveccühü kaybetme- mek için, elimden gelse yazılarımı Geğil, öksürüklerimi bile «vesaike istinade ettire. ceğim! Selim Tevfik Urfada şehitler anıtı Ul_'fi (Hususi) — Belediye Urfa harbinde şehit düşen kahramanlar için şan ve şereflerile mütenasip bir âbide yaptırmıştır. Kibrit kutusu mimarları Bir müubarrir, bir kısım şairler için; cep takvimi şairleri, demişti.. Ban de biz kısım mimarlar için: Kibrit kutusu mix marları, diyeceğim... Cep takvimi boyunda şiir kitabı çıka » ran şelrlerimiz ne kadat bolsa, kibrit ku- tasu biçiminde evler yapan mimarlarımız da o kadar çok. Hem; kibrit katsu mimar- ları, cep takvimi şairlerinden daha zarare hi Cep takvimi şalrinin, cep takvimini nihayet okumayabilirsiniz; fakat kibrit kutusu mimarının, kibrit kutusu biçimin- deki cvi her an güzlerinizin önündedir, * Cap takvimi şairinin kitabını yırtabi - lirsiniz, fakat kibrit kutusu — mimarının yaptığı evi yıkmak elinizde değildir. * Acaip Sebal Aâlem eskiden yedi tane imiş... Şimdi yetmiş mi desem?.. Yedi yüz mü desem?.. Yedi bin mi desem?,.. * Kibrit kutasu mimarlarına mimar diye- veğimize karikaturisi desek daha doğru 0- bar... Çok güzel bina karikatürleri yapıyor- lar, Penceresi kapıya, kapısı pencereye, bacası merdivene, merdiyeni bacaya ben- zeyen evi; küdik diye cadde ortasına otur- tanlarla bir. mücadele yapmak zamani hâlâ gelmemiş midir? * Kupe girmeyi, kübik eve girmeye tercih edenlerdenim; varsın bana küplük desine ler de, kübik demesinler. * Bana: — Kübik zevkin yok! diyemirler: ağer modern zevkimin ölçüsü, diçüsüz yapıl - müş bir ev karikatürü İse. modera sevki » min olmayışına hiç üzümem! İMSEr

Bu sayıdan diğer sayfalar: