18 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

18 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa Londraya giden Mihrace içecek suyunu bile Hindistandan getirmiş Senede 2,000,000 Sterlin varidatı var, fakat içki ve sigara içmiyor, sebzeden başka yemek yemiyor, etin ve yumurtanın İlezzetini dahi bilmiyor Mihrace Hindistanın en belli başlı prenslerin- den Misur Mihracesi Londraya gitmiştir. Londra gazeteleri tarafından — verilen malümata göre mihracenin 6,500,000 te- baası vardır ve senelik iradı iki milyon İrm giliz Hrasıdır. Misur Mihracesi içki içmez ve tütün kullanmaz. Seyahate çıktıkça ta- pındığı ilâheyi de birlikte taşır. Londrada otarduğu müddetçe oteldeki dairesinin bir odası, bu ilâheye tahsis olunacak ve ken- disi bu odada ibadetle meşgul olacaktır, Misur Mihracesi bu derece dindar ve muhafazakâr olduğu halde Londra telerinin anlı Raze- şına göre memleketi Hindis- tan'ülkelerinin en ilerilerinden biridir. Mi- sur eyaletinde 8000 mektep, 3000 — tale- beli bir üniversite, bir çok hastaneler ve parklar vardır. Mihracenin mâiyetinde 30 hizmetçi, 3 bon eşya vardır. Mihrace kat'iyyen yaban. € yemeği yemediği için bütün yiyeceğini de birlikte taşımaktadır. Bu da iki tonluk bir yük teşkil ediyor. Asıl herkesi meraklandıran nokta Mih- racenin ilâhesidir. Rivayete göre, ilâhe, halis altındn dö- külmüş bir heykeldir. Bu ilâhenin etrafın. gda her gün âyinler yapar ve Mihrace gü- nünün bir kaç saatini bu ilâhenin karşısın. da geçirir. Mihracenin burada yaptığı işlerden bi vi bilmiyerek işlediği suçlardan tövbe et- mektir. Fakat bu tövbe, sükün içinde piş- manlık hislerini yaşamaktan ibaret değil- dir. Bilâkis Mihrace bu sırada bir çıkmık ö- vünde oturur ve bununla iplik büker. O- nun tövbe ve nedameti bu meşguliyetidir. Kendisi bu meşguliyetle, bilmiyerek yap- ftığı suçlar varsa affolunduğuna inanır. Bir genç kızın Haklı bir Düşüncesi 423 yaşındayım. Bir annem ve bir He kardeşim var. Kazancımı anneme ve- piyorum. Bütün masrafımızı © görüyor. Kenara bir para koyamıyoruz. Ben ya- fın evlenmeğe kalksam ufak bir cihazım bile yok. Bu hal beni düşündürüyor. An« Heme de bir şey söyleyemiyorum. Çok fizülüyorum. » Vicdan Haklısırtz. — Kazancınızm - mikdarını bilmiyorum amma, bir münasip lisanla dileğinizi annenize anlatabilirsiniz. Her halde o da sizi düşünmemezlik edemez. * Samatyada Zeki: — Düşüncelerinizde çok haklışınız. Kurulmuş bir aile yuyasını bozmak ka- dar kötü ve menfur bir şey yoklur. Bü. GÖNÜL İŞLERİ vapurda Dünyanın en zengin adamlarından biri olan Mihrace son derece sade — yaşar. Fa. kat misafirlerini fevkalâde bir surette gırlar ve bunlar için kapısında 80 otomo- bilden müteşekkil bir katar bekletir. Misafirlere şarapların en nefisi sunul- duğu halde Mibrace kendisi, her — nerede bulunumna bulunsun, ancak bir çeşit su içer. Bu su, Ganj nehrinden getirilir ve mukad- des sayıldığı için bir damlası israf olun. madan kullanılır. Mihrace ömründe yumurta — yememiş, balık veya et tatmamıştır. Bütün — yediği sebzedir. Fakat bu sebzeyi kendi ahçısının pişirmesi şartlır. Mihracenin Misurdaki sarayında, bütün misafirleri tarafından zevk ve hayretle te- maşa olunan çok tuhaf bir yey — vardır: O da yemek masası üzerinde dolaşan bir trendir. Yemek masası üzerinde dönüp dolaşan bu tren gümüşten yapılmıştır. Va. zifesi, masa üzerinde dolaşarak misalirlerin önünde durmak ve onlara diledikleri şey- leri sunmaktır. Yemeğin devamı müddetin- ce trene her şey yüklenir, ve tren misafirle- vin önünde dönüp dolaşır. Mihracenin kendisi 52 yaşındadır, fa- kat çok dinçtir ve çok iyi bir #sporcudur. Bilhassa tenis ve polo meraklısıdır. Askeri tedbirler Brüksel, 17 (AA.) — Mebusan mrc- lisi, halihazırdaki beynelmilel vaziyet do- layısiyle mütehassıs bir kaç askeri kıtanın üç ay daha silâh altında bulundurulmasını 29 muhalif ve 24 müstenkife karşı 94 rey- le kabul etmiştir. tün sevginize rağmen bu kadınla (a - mamen alâkanızı kesiniz. Kendinize ye- ni bir muhit, yeni sevgiler ve yeni meş- galeler arayınız. * İstanbul: R. K. K. : — Evvelâ münasebetiniz. üzerinde hiç bir tafsilât vermiyorsunuz. Bu kadın sizin nenizdir?. Ne şekilde tanıştınız ve masıl yaşıyorsunuz?.. Daha sarih yazı- nız, * Eskişehirde Saim: Adres vermekte mazüıruz. İstediğiniz adresi kendiniz araştırıp bulabili * Nallıhanda Yalçın: Bulunduğunuz muhbitin icaplarına uy- mağa mecbursunuz. Hem bu kadar ü- tülmeğe ne lüzüm var. Ergeç — evlene. vek ve kavuşacak değil misiniz. Zaten 72 kiloya inmek verem olmayı istilzam etmez, TEYZE Gazeteler bir tarih vesikaları hazinesidir telâkkisi ile, tarihi, insan den bir bilgi olarak anladığımıza göre, in- ugünün cemiyetleri hâdiselerini mütalca e- san cemiyetlerinin en ufak — kıymetlilerini dahi gösteren gazeleler, bir tarih vesikala idir. İçim titriyerek yazıyorum ki, Türkiye- de, hattâ yalnız İstanbulda çıkmış ve çık- makta olan gazetelerin tam bir kolleksi - yonunu ihtiva eden bir tek umumi kü - tüphanemiz yoktur. Üniversite kütüpba - hesi, Beyazıt kütüphanı Fatih Millet kö- tüphanesi gazeteleri ile zengince —ise de gene bazı gazeteler hiç yoktur, kolleksiyonlar da eksiktir. Goçenlerde yaz- dığım gibi, bir belediye müzesi kütüphane- t&i, diğer umumi kütüphanelerdeki bütün gazete kolleksiyonlarını kendi salonların. m hazin mevcut dan birinde toplamalı ve noksanlarını bü- yük fedakürlıkların tamamlamalıdır. İşte size İstanbul şehri tarihinden mevzu: Nakil vasıtaları. İstanbulda elektrikli tramvaydan evvel latlı tramvay vardı. Otomobilden evvel de kira arabaları vardı. Atlı tramvaydan ve kira arabalarından evvel de İstanbul halkı. nın: | — En fakirleri yaya giderdi; 2 — Hallice olanların atı vardı; 3 — Ekâbir ve hağniyanın da husust konak arabaları; 4 — bir | İstanbulda ilk otomobil Atı arabası olmiyanlar, uzak yerlere sü- ü beygirleri ile giderlerdi. Bunlardan sürücü beygirlerini alalım: Sürücü beygiri zaman ve mesafeye gi kiralanırdı, yolcu hayvana biner, her sürü- etnün muhakkak pirpiri bir çocuğu vardır, bu çocuk yolcu peşisira koşar, sonra hay- vanı alır, dönerdi. Sürücülerin istasyonları, ahırları, ve muayyen bir de tarifeleri var» dı. Bugün eski şehremaneti — arşivlerinde sürücü beygirlerine ait kayıt aramağa kalk- sak acaba ne bulabiliriz? Bilmem! Fakat meselâ geçenlerde «Ceridei Mahakima in eski kolleksiyonlarile uğraşırken şöyle ga- rip bir dava ile karşılaştım: İkinci Abdül- hamidin zamanı: Geceyarısından sonra bir sarhöş Fatihten bir sürücü beygirine bin - gmiş, Calataya geçmiş, o zaman Galatanın hususi bir şökreti vardır. Sokak sokak do- laşmış oradan Beyoğluna çıkmış, da bazı göhretli sokaklara dalmış, nihayet bir evin kapısında inmiş, sürücü ile para yüzünden kavga etmiş, birbirlerinin bayı- ni gözünü yarmışlar, mahkemede hâkimin huzuruna çıkmışlar. Davacı sürücüdür: Ge- çe yarısı dolaştıkları yerleri birar birer sı - ralıyarak abana tarifeye göre şu kadar orauda para vermesi lâzım gelirken bu kadar ver- dile diyor. İşte eski İstanbulun bir nakıl |vamtaları vesikasıl! İstanbulun Tihini moral ta » yazanlar içinde davanın diğer te - ferrüatı, Galata ve Beyoğulları sakakları, | oradaki meşhur evlerin isimleri kıymetli bir |kayıttır. Bu mevzua başka bir görüş nok - tasından yarın devam edeceğim, Reşad Ekrem Koçu Litvinofun yıl dönümü Moskova, 17 (A.A.) gltmışıncı yıldönümü münasebetiyle, halk — Litvinofun komiserleri meclsi ile parti merkez komi- tesi, Molotof ve Stalin imzalarile, Ditvino- fa bir tebrik telgrafı göndererek kendisinin çahsında barış davasının yorulmaz müca- delesini selâmlamışlardır. Kendisine Lenin nişanının vetilmesine İkarar verilmiştir. Canilerle mücadele için Geçenlerde Ameri- kada — çocukların gok kimi sevdikleri a. raştırılmış ve neticede evvelâ Jon — Edgar Huver'i, daha — sonra Cümhur başkamı Ruz- vel'i”sevdikleri anla- gılmiş. Edgar Huver, A. merikanin — canilerle mücadele için hazırla. dığı ordunun dir. Bu adamın canile« Te ve haydutlara kar, gı mücadele açmasın. dan sonra Amerikada büyük bir değişiklik olmuştur. Amerikada gençı ler ve çocuklar, bir ta. kım haydutları üdets birer kahraman — tans mağa — başlamışlardı. Edgar Huver'in en kure duğu teşkilât üzerine bu zihniyet değişti ve çocuklar, canilere harp açan teşkilâtta çalışanları kendilerine de kurtulurlardı. ya » örnek saymayı tercih ettiler. Bu teşkilâtı vücuda getirmenin sebebi, Amerikada — cinayet Kdeta en kürlı bir iş sayılmasıdır. Bu iş, canilere her yıl 15 milyon dolar — temin ddiyordu. Amerika « da her 45 dakikada bir cinayet işlenir ve eanilerin yüzde yir » misi pu veya bu şekil- & KA M Bdgar Huver ni teşkilâtın vazifesi bütün bu canilerle mü- cadele etmek ve hepsine hadlerini bildir- mek, sonra onları himaye eden siyasileri de ele geçirmektir. Çünkü Amerikada siyaset ve cinayet Âdeta yanyana hareket etmektedir. Edgar Huver'in anlatışına göre Amerika zabıta- sını, canileri takip etmekten alakoyan en mühim âmil, siyasilerin nüfuzudur, bu yüz- den haydutluk, rüşvet alabildiğine — yürü- yordu. Yeni teşkilât bütün bunlarla mücadele etmektedir. Geçen senenin mayıs ayında yeni teş- kilât dört halk düşmanını takibe memur e& dildi. Bunlar Amerikanın çocuk — kaçıran |" haydutlariydiler. Mayısın birinci günü bun- ların biri, yedinci günü ikisi, |1 inci günü de dördüncüsü yakalandı. Ve Amerikada çocuk kaçırma âdeti kırıldı. Yeni teşkilâtın tefevvukuna sebep, ga- yet iyi mücehhez olmasıdır. Bu — teşkilâta mensup olanların - tabancaları — yedi kilo« metre mesafeye kadar kurşun atar, Bunla. tın, bir otomobili tahrip edip durduracak topları vardır. Sonra bunlar kurşun geçmez elbiseler giymektedirler. Parmak izler kullanılan makineleri, bir kaç dakika için- de 6.000,000 parmak izi ayırt etmekte, aradığını bulmaktadır. Bu yüzden bir caninin bıraktığı parmak izi en kısa zaman içinde bulunmakta ve A- merikanın her tarafındaki teşkilât mensup- ları hep birden faaliyete geçmektedirler. Teşkilâtın fennt lâboratuarı gayet mü- kemmeldir. Görünmeyen yazı ültra viyole şuar ile tetkik edilir ve bir tek kıl, bir zerrekir ile bir adamın bütün — şah- siyeti tesbit edilir ve derhal tevkifine ko- şulur. Bir caninin bir cinayeti işledikten son- ra kan lekelerini yıkaması — kurtulmasına yardım cömez. Çünkü yıkanan kan lekele- ri dahi, meydana çıkarılır. Hattâ bir fiske ayakkabı tozu dahi bir caniyi ele geçirme- ge kâfi gelir. Çünkü bu toz tahlil ediliyor ve bundan adamın ikametgâhı keşfolunu: yor, Ametikanın Oklamo şehrinde yapılan bir adam kaçırma hâdisesi 50 dakika için- de bütün Amcrikaya bildirilmiş, ve zabıta fanliyete geçmiştir. Yeni zabıta efradı atıcılıkta fevkalâde hünerlidirler. Bunlar 140 kilometre sür'atle hareket eden otomobillere ateş etmek için talim yaparlar. Efradın hepsi de sıhhatçe Temmuz 18 Amerikada senede bir milyon beş yüz bin cinayet işleniyor! yeni bir teşekkül vücude getirildi, teşkilât mansupları yedi kilometreye kurşun atan tabancalarla silâhlandırıldılar Nişan tzimi olmalarına son derece ehemmiyet — verilir ve onun için doğdukları günden itibaren tercümel balleri takip — olunduktan başka temas ettikleri erekler ve kadınlarla mür nasebetleri de derinden derine maktadır. Fakat Amerika hükümetinin bütün bu takayyüdüne rağimen hâlâ ellerini kolları- ni sallaya sallaya dolaşan 150,000 vardır. araşlırı| katil Amerika her sene 1,500,000 — —mühim cinayet irtikâp edilir. Bu canilerin yirmis sinni rüşte varmamış kimselerdir Fakat yeni teşkilâtın kurulmasındar beri vaziyet yavaş yavaş. değişmekiç yapılan tadhirat tedir. Haftada 12,600 Lira kazancı Reddeden yıldız Ş ğ , v çok iyi neticeler vermek Anna Neagle İngilterenin yıldırım sür'atile şöhret kazanan genç ve güzel sinema yıldız- larından (Anma Neafe)a, Holivuttan çok cazip teklifler yapılmıştır. Son zamanlarda Holivuttan İngilte- reye doğru bir yıldız akını başlamış, yıldızlar içinde tehliköye | uğnyanları yahut haydutların tehditlerile karşılar şanlar, veya çocuklarının kaçırılma * sından korkanlar İngiltereye sığınmı - ya bişlamışlardir. Buna mukabil Holivut ta, İngiltere de şöhret kazanan yıldızları ayartmağa başlamıştır. Anna Neagle de Holivu * dun bu şekilde ayartmağa uğraştıği yıldızların en başında olduğu halde Anarbalilar ö eadirmağik raĞval fak olmamışlar ve bu genç kız 12,600 mükemmeldirler. Hepsinin temiz - seciyeli | Türk lirası tutan haftalığı reddetmiştir. j |

Bu sayıdan diğer sayfalar: