24 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

24 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S Akdenizde emniyet Ispanyada isyan * Akdenizde emniyet eğallürin tehkimi Tükiyesiz n - niyetini teminat altına — alacaktır. ğimdi Akdenizin emniyetini tahti temine almanın sırası gelmiştir. Çünkü biz boğaz- latı bir harp gayesile değil, sulhü kuvvet « letdirmek maksadile tahkim ediyoruz. Akdenizde emniyet naml tamin edile - bilir? Bu denizde sahilleri bulunan millet- let arasında müşterek bir emniyet paktı hkdetmek suretile. Bu paktı zaten hâdise- ler bu devletlere zorla kabul ettirdi. Ha - beşistan harbi münasebetile Akdenizde İnaliyet başlayınca, bu deniz kenarında bu- hanan devletler derhal elele verip birleş- Resimli Makale Amerikada bir zenci ile bir beyaz arasında yapılan son boks cını tatmin ediyor. İki taraftan birini benimsiyor, onun namına 24 Temmuz Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı mram ea n öamee eaesanin ea saeeeRaRRRaDA” Lozan sülhu İmzalanalı bugün T4 yıl oluyor (Baştarafı 1 inci sayfada) mandasında, düşmanı Ana yurdun bağrın- da tepeledikten sonra denize döken Ku « — vayi Milliye'nin süngüleri, ayni zamanda Sevr paçavrasını da yırttı. Mudanya'da temeli atılan makül muahedeyi, İsmet İnönü Lozan'da, devletlere kabul ettirdi. yepyeni ve maçında seyredenler, oynuyanlardan daha büyük beyecanlar geçirdiler, Seyirciler arasında heyecandan Ölenler oldu. At yarışlarında, futbol maçlarında, boks müsabakalarında -| neden binlerce, yüz binlerce seyirci bülunuyör? Neden - bir didiniyor, çırpınıyor, üzülüyor,inciniyoruz. Bu heyecan bize | kendimizi unutturuyor, benliğimizi kaybettiriyor. İdealin heyecanını duyamıyanlar, bu sun'i heyecana muh - taçtırlar. İdealin beyocanını duyanlar kendi benliklerini unut- mak, başka bir varlığa yükselmek için kendi ruhlarını dinle - Onun müzakere edilmekte olduğu he - yecanlı günleri hatırlarım. Şartlarımızı ka- bul, haklarımızı tetlim ettirmek kolay ol « müyordu. Sırtımızda, mes'uliyeti bize ait meğe ve müşterek bir cephe yapmağa moc- bür oldular, İşte İngiltere, Fransa, Yuna- sistan, Türkiye, Yugoslavya ve İspanya a- rasında imzalanan karşılıklı yardım paktı bir zamani — bertaraf etmelerine lüzum Bugün Akdenizde normal vaziyet av - det etmiş, fakat birleşme ihtiyacı ortadan kalkmamıştır. Çünkü böyle bir birleşme >denizde sulhun en kuvvetli zâmini ola - Gİktır. Akdenizde sulh istiyenlerin - böyle bir zâmani bertaraf etmelerine lüzum yoktur. Binaenaleyh Akdeniz anlaşması bozu - lacak değil, kuvvetlendirilecek ve bi retle Akdenizde sulh ebedi surette ti altına alınacaktır. Bu hususta İngilizlerin ta- kip ettiği siyaset Türk ve sulh siyasetine tamamen uygundur. Her şeyden evvel sul- hu ve müşterek emniyeti teminat altına al- Mayı düşünen bugünkü İngiliz siyasetinin Akdeniz paktına kuvvet vermeyi düşün - mesi tabil görülmek lâzımdır, * İspanyada kavga ğ *panyada İsyan değil kavga var. Fa- 'ıiulırh komünistler son — kavgalarını yapıyorlar. kpanyada faşist ve komünist —kavgası yeni değiklir. Orada serveti ve sermayeyi elinde bulunduran kapitalist ve amlzade- lerle, halkın dörtte üçünü teşkil eden fa - kir işçi ve köylü arasında çoktanberi de - wam eden bir çarpışma vardır. Bu çarpış- ma son zamanlarda hâd ve keskin bir şe- kil aldı. Sol fırkalar müttehit bir cephe yapmağa, sağ fırkalar bir faşist teşkilâtı vücuda getirmeğe mecbur oldular. Şimdi hükümetin başında bulunan cum- huriyetçiler sol müttehit cepheye dahildir, fakat bu cephede en kuvvetli unsur komü - nistlerdir. Faşistler tedricen memleketin komünizme — dağru kaymakla — olduğunu sezdikleri için son bir darbe ile hükümeti ele almağa karar verdiler. Orduyu elde et. tiler ve hareketae geçtiler. Sol müttehit cephe son kavgasını yap- makta olduğu için hükümet işçiyi teslih et- B ve asilerin karşısına işçi ve köylülerle beraber çıktı. Şimdi kavga eden asılza - deler ve generallarla, işçiler ve köylüler- dir. İki taraftan birinin galebesi, fa » #izmi, ya komünizmi iktidar mevkiüne ge- tirecektir. Asiler galebe çalarlarsa artık bu doefa müstebit Bir faşizm baş- hyacaktır. İşçi galip çıkarsa o vakit bugün- kü müttehit cepheye lüzum kalmıyacak ve iktidar mevküni doğrudan doğruya ko - “münistler alacaktır. Bu bakımdan İepanya isyanının ehem- miyeti büyüktür. Bugün için hangi tarafın galip geleceğini söylemek mümkün değil- dir. Çünkü iki taraf ta henüz kuvvetli gö- tünüyor, Bir İngiliz gazetesinin dediği gibi ya komünistler bu delfa artık memleketi fethedecekler, yahut bir daha baş kaldır - mamak üzere silinip gideceklerdir. aa rememm Adisababada çıkan İtalyanca gazete İtalyanlar Adisababayı işgal —eder etmez, orada derhal bir gazete tesis et- mişlerdir. Bu gazete karii bin adedini geçme- diği halde, herhangi Avrupa gazete- lerinden daha iyi çıkmaktadır. Mü- kemmel başmakaleler, spor, kadın, ço- cuk sütunları vardır. $melling Zenci Luizi yenince nunla bir mülâkat da neşretmiştir, Küçük — ilânlarında ise — İtalyanlar o- Myoın.i'ıh'yıhoyıdouııınhılhıl'ıhçmkuuyüâylı dolup boşalıyor? Çünkü bu maçlar insanların heyecan ihtiya- e — a— ——— mekle iktifa ederler. Heyocan istiyorsanız, idealist olunuz, Dünyanın en zengin Kadını kendisine Koca arıyor Zengin kadın arayan erkeklerin nazarı — dikkatini celbediyoruz : Şilide bulunan Senvorita Andri- ane Cusino — be- kârdır. Geçen seneki — varidatı 4.751.122 peçe - tadır. — Takriben 9.400.000 frank. Kadın bekâr olduğu için devlete he - men hemen bunun yarısını vergi ola- rak vermektedir. Servetinin mecmuu hakkında sa « rih bir şey söylememiş olmakla bera - ber 350 milyon frank tahmin edilmek- tedir. Senvorita asevecek erkek arıyorum» demiştir. ... Hırsızdan polis olur mu ? Varşovada 50 tane sabıkalı hirsiz ve yankesici, polis müdüriyetine şu is- tidayı vermişler: «Biz gizli hayat yaşamaktan, na - mussuzca kazanmaktan usandı i zin gibi temiz vatandaşlar olarak dün- ya yüzüne çıkmak istiyoruz. Hırsızlı - ğın bütün ince noktalarına da vakıf ol- duğumuz cihetle, bizi polis yapınız. Hem namuslu namuslu çalışır, hem de size müfit oluruz.» Polis müdürü bu talebi iyi karşı - lamış. Fakat sabıkalıları maalesef po - lis yapamıyacağını söylemiş, ve ken- dilerine münasip işler bulmuştur . ... Asurllerin ilmi Son zamanlarda Asurtlerden kalma bir eser ele geçmiştir. Bu eser de, koz- moğrafyaya ait satırlara tesadüf edil- miş ve o zamanın kâhinlerinin çok bil- gi sahibi oldukları, küremizin diğer yıl- dızların bir çoklarından ufak olduğu - nu bildiklerini yazıyormuş. Bu haberi veren Almanca gazete: «Eskileri tanımıyoruz. Onlar zannet - tiğimizden çok âlim insanlarmış» di- yor. İ Bir arkadaşımız yazıyor: eİki ay süren bir iş seyahatinden dönen bir dostum Vene- SÖZ ARASI HERGÜN IA FIKRA | Muhsinin kabadayılığı Tubaflardan, rahmetli Muhsin, bir gün Ada vapurunda, etrafını kuşatan- ları katıla katıla güldüren fıkralar an - latıyordu. Biraz ileride oturup, gazete okumak- Ta meşgul olan pehlivan yapılı bir adam — Sus, be maşkara! diye bağırdı. Muhsin kemali azametle ayağa kalk- tış ağır ağır gidip herifin karşısına di- kildi; onu baştan aşağı süzdü ve saatini gıkarıpı — Bu sözleri geri alman için, sana üç dakika veriyorum! dedi. Herif, gülümseyerek omuz silkti; sordu: Üç dakika sonra geri almazsam, ne olacak? Müuhsin, yutkundu.. — Ne mi olacak? Mühletini temdit edeceğim! cevabım verdi. .————— Amerikalı bir ruhiyatçının tecrübesi e Amerikalı — ruhiyatçılardan maruf bir âlim muhtelif milletlerin kadınları arasında bir mukayese yapmak iste - miş. İngiliz, Fransız, Amerikan, Al . man kadınlarından mürekkep bir ka- file ile müzeye gitmiş.. Eserleri tetki- ke koyulmuşlar, evvelâ Amerikalı ka- dın yan taraftaki bir koridora saparak kaçıp gitmiş. Fransız bayanı bir müd- det sonra yorgunluktan bitâp olarak kanapelerin birisi üzerine oturmuş ve oradan sıvışmiş, İngiliz misi, gördüğü şeyleri lüzumsuz ve mânasız telâkki et. miş. Yalnız Alman bayan, her teşhir edilen şeyi ince ince tetkik ederek, müzeyi baştan başa dolaşmış. ... Kadınların müÜşkülpesentliği İngilterede bir istatistik yapmışlar. Mağazaların önünde durmuşlar ve ka- dınlarla erkekleri tetkik etmişler. Bu istatistiğe nazaran, mağazalara giren 100 erkekten 7Sü mal alıp çıkıyormuş, kadınlardan ise dükkâna girenlerin an- cak yüzde 22 si işlerini bitiriyorlar -| yüzde kırkı, üç dükkân dolaşanlar yüz. mış. Erkeklerden iki dükkân dolaşanlar 'yüzde 84 ü üç mağaza gezermiş. AUA SDEREN MA YERĞA VA YAT ĞÜ Ş DD N, | STER İNAN İSTER İNANMA! Ben inanmak istemedim ve sordum: — Günde kaç para sarfettin? dik, Paris, Londra, Berlin, Prag, Viyana, Budapeşte ve Bük- Kadın cellâtlar Dünya yüzünde Tekrar mı görülecek ? Kentuchy cel- lâdı Thomson ö« lünce karısı A . menhı hüküme . rette yerini işgal ileceğini söy- Temiştir. Misis Thomsan dünyanın ilk kadın Jcellâdı olmıyacaktır. Rüsyadâ eskiden kadınların cellâtlık ettikleri görülmüş- tür. Prağda bir cellât ölünce, o işe ta- lip olanlardan 59 kişinin içinde bir de kadın bulunuyordu. Kadın cellâtların muvaffak oldükları şu vak'a ile teyit edilmektedir; 1625 . de Dijon'da genç bir kadın çocuk dü - sürdüğü için ölüme mahküm edilmşi- t.Cellât Simonun hükmü infaz edeceği zaman eli titredi, ve mahkümun ense- sine vuramadı, genç kadın kanlar için- de ayağa kalkınca, Simon da şaşırdı, çığlık kopararak kaçtı. Osurada Simon'a yardım eden karı- sı birdenbire ileri atıldı, genç mahkü- mu tuttu, kafasını yere vurdu ve bal tayla da ezdi, Hk kadin cellât böylece tarihte ma- ruf oldu. *#.. Yankesicilerdan sekınınız Usta yankesiciler daima çift olarak çalışırlar. Bunun sebebi şudur: Vücudun bir kısmına sert bir tarz - da vurulursa ayni zamanda vücudun diğer kısmına vurulan hafif darbe his- sedilmez. Yankesiciler bundan istifade etmenin yolunu bilirler. Bir tanesi a- yağınıza basar, — yahut kolunuza çar- par. Siz 6 acıyan uzvunuzun acısını hissederken diğer taraftan cebinize giren eli ve cebinizden vücudunuza sürtülerek aşırılan cüzdanınızım vücu- dunuza temasınızı hissedemezsiniz! de 13 ü teşkil ettiği halde kadınların çin münhal olan işleri göstermekte - ababadır. lir. Gazetenin ismi İl Giornale di Adi İ intibalarının dumanı üstünde. Diyor ki: yecek kadar pahalı, reş şehirlerine uğramış, daha bir hafta evvel geldiği için bütün — Yemek huzcusunda olsun, otel, nakil vasıtaları, eşya hu- suslarında olsun, İstanbul bütün bu şehirlerle kıyas kabul etmi- İSTER İNAN İS seyahatim esnasında, otel parası dahil, bütün masrafım, beş Hirayı geçmedi. » Bir insanın kendi memleketinde yabancı şehirlere nisbetle gok daha ucuz yaşamanın yollarını bildiğini de hesaba katar. sanız, bu adamın hükmünde haklı olduğunu kabulde tereddüt TER İNANMA! olmıyan ağır bir mazinin yükü vardı. Bu fazuli yükü atmak, onun altından temiz ve yeni heyetimizle âleme görünmek ve on- dan sonra da yaşamak, hem de hür, müs- takil yaşamak — iddiamızın — meşruiyetini teslim ettirmek için çok uğraştık. Fakat neticede muvaffak olduk. Çün » kü mütemadiyen — çnerjimizi, — inancımızı kuvvetlendiren kutsal bir kaynağımız var- di: Atatürk! Lozanda ne mi kazandık?, Gözle gö - rülen, eller tutulabilen — neticeleri tefaire kalkışmak Küzumsuzdur. Sevr'in esir menzilesine indirmiş olduğu bir milleti, Lozan, onun tarihin hiç bir devrinde erişemediği en yüksek mevkie çı- kardı. Lozan Türkiyesi, bütün bir cihamın gıp: ta ile bakmakta olduğu, dostluğunu ara « yıp da paylaşamadığı bir varlık olmuş » tur. Ekonomi'miz, — endüstri'miz, — Lozan'ın sayesinde, kendi. elmizde, serbestce inkie »4 yaf ediyor, Politikamız, dünya sulhunun, emniyetle dayandığı, kuvvetli bir destektir. S Avrupa konserinde sesimiz herkesinkim den fazla yükseliyor ve onu saygı ile din « liyorlar. Vaktile bizi yıkmak istiyen eller, bugün mubabbetle bize uzanıyor. Bunlar, Atatürk'ün direktifi altında, İs met İnönü'nün müzakere ettiği ve imzala: dığı Lozan muahedesinin feyizli neticele « tidir. O muahede aktedileli bugün an dört yıl oluyor.. Kamalist Türkiyenin bu ilk siyasi zaferi, onun askeri zaferleri kadar tebcile şayan- dir. Üniversitede merasim Lozan sulhunun yıldönümü münasebe- tile bugün saat 16 da Üniversite konfe « rans$ salonunda merasim yapılacaktır. Tö- ren Hukuk Fakültesi tarafından hazırlan - mıftır. Merasime tam saat 16 da İatiklâl marşı ile başlanacak, bundan sonra rek », tör Cemil Bilsel kısa bir açılış nutku söy- Kyecektir. Bu nutku müteakip Hukuk Fa- kültesi hukuku esasiye profesörü Ali Fuat Lozan günü adlı bir konferans vereceklin Ali Fuadın konferansından sonra 2 talebe de gençlik namına söz — söyliyeceklerdir. Diğer bir talebe de son olarak bir kaç söz söyliyecek ve gençlik namına and içecek- tir. 10 uncu yıl marçile merasime son ve e rilecektir. Halkevinde merasim Halkevi de Lozan günü — münasebetila bir program hazırlamıştır, bu program şu- dur: | — (24 temmuz Lozan günü) onu- rana bu akşam saat (21) de Evimizin Gülhane pazkı içindeki Alay köşkünde gösterit şubesinde programı aşağıya çıka- zılan bir müsamere düzenlenmiştir. Çağri yoktur, herkes gelebilir. A — İetiklâl marçı. B — Söylev: Evimiz üyelerinden 'Nus- Tet Safa Coşkun tarafından. € — Koro: Evimiz koro heyeti tara * fından. D — (Tarihe sual) piyes bir perde, E- vimiz göstetit E — (İstiklâl) piyes bir perde, Evimiz gömterit şubesi tarafından, 4 2 — Gene bugünü kutlulamak” onuru na bastırdığımız Lozan posta kartlarını is- tiyenler saat (9) dan itibaren Cağalağlırr daki Merkez ve saat (17) den sonra Alay köşkü direktörlüklerinden alabilirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: