29 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

29 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sâdâbat ihya ediliyor Elektriksiz Ondülâsyon SON POSTA Kanalizasyon tesisatı İmrahor ve Çağlıyan İ(öşk— İlâçla eleâı; ondülâs-|Büyük yağmurlarda suları leri belediyeye devredildi |yon menedildi, ilâç satan Müzeler İdaresinin teklifi üzerine Kâğıthanede Sâdâbat denilen İmra - hor ve Çağlıyan köşklerinin Maarif ve| kadın Maliye Vekâletlerince imar ve ihyası muvafık görülmüş ve tamir edilecek sahanın hududu tesbit edilmiştir. Buranın imar ve ihyasıni temin için vekâletler İstanbul belediyesine salâhi- yet vermiş ve bu yeri belediyeye dev- retmiştir. Belediye şimdi Maliye Vekâ- letinden bu köşkleri ve mülhakatini B Tevralmakla meşgüldür. Devir maa - SK İ TU UN TER ÇŞ g melesi ikmal edilince mezkür yerlerin tarihi kıymtelerine halel gelmeksizin tamiri yaptırılacak ve noksanları ikmal edilcektir. Tamir işini müzeler idaresi de kont- rol edecektir. Tamir ve ihya için müzeler ve bele- diyece bir proje hazırlanmaktadır. Bu Pprojeye göre Sâdâbat tıpkı eski halini alacak ve eski âlemler yeniden ihya e- dilecektir . Bundan başka İstanbul belediyesi A- yasofya hamamını da bir hamam mü- zesi haline koymağa karar vermiş ve bir müddet sonra buranın esaslı suret- te tamirine başlanacaktır. Yağmurların tesiri -Sebze ve meyva fiyatları yükseliyor İstanbulda bir afet şeklini alan son yağmurlar İstanbul civarındaki sebze bahçelerini de harap etmiştir. Bu yüz- " den iki gündenberi sebze fiatlarında bir yükselme göze çarpmaktadır, Yağmur yağmadan evvel çalı fasul- yesi toptan 5 kuruş ile 6 kuruş arasın- da satılırken dün 8 kuruşa muamele görmüştür. Gene yağmurdan evvel sakız kabağı 1 ile 4 kuruş arasında iken yağmurdan sonra fiatlar 6 kuruşa yükselmiştir. Diğer sebzelerde de bu nisbet da - hilinde bir yükseliş vardır. Fakat bir kaç gün sonra sebzelerin yeni baştan yükscleceği —sanılmaktadır. Çünkü şimdi yağmurdan serilmiş ve kemale ermiş olan sebzeler hale sevkedilmek - tedir. 3 Fakat bir kaç gün sonra hâle sevk- edilecek sebze bulunamıyacağı sanıl- maktadır. Bu seneki meyva mahsulü de nok - san vaziyettedir. Çünkü İstanbul civa- - rındaki meyvalar mütemadi yağmır - lardan bozulmuştur. Geçen sene Bursadan 35 bin küfe şeftali gelmişken, bu sene azami beş yüz küle şeftali geleceği sanılmakta- dir. Bu sene kışın az olması ve meyva ağaçlarının mevsimsiz çiçek açması, mart ayının birdenbire - soğuklayarak ağaçları, çiçekleri ve meyva tomur - cuklarını yakması bu yıl meyvanların zaten az olmasını intaç — etmiş, buna mütemadi yağmurlar da inzimam edince meyva az olmuştur. > Üzüm fiatlarında günden güne ta bil bir iniş vardır. 25 temmuzda İzmir- den gelen çekirdeksiz üzümün toptan fiatı 12 ile 20 kuruş arasında iken dün | halde üzüm 10 ile 12 kuruş arasında | muamele görmüştür. TEŞEKKÜR Dün ebedi medfenine terkettiğimiz çok sevğili anamızın cenazesine gelmek Vâl - funu gösteren ve yazı ile bizi taziyele ko - şan ve kederlerimize işitrak eden muhte- rem zevata ayrı ayrı ve bizzat teşekkür bor- cumuru ifaya geç kalmak kaygusu dolüyı- sile muhterem gazetenizin tavassutunu di- Terim. da mahkemeye verildi ondülâsyon — ismiyle berberlerinin tatbik — ettikle- ri devamlı oöndüle usülleri ye - niden — münkaşa mevzuu — ol mıya başlamıştır. Sıhhat Vekâleti bir tamimle elektrikle yapılan ondülâsyon- dan başka bütün ondülâsyon usulleri- ni mennetmiş, elektriksiz ondülâsyon: larda kullanılan ve yüzde iki nisbetin- de süblime ile Sani kloru zeybakı ihti- va eden zehirli mahlülü de tıbbi müs- tahzerattan addederek bunum piyasaya çıkarılmasının Sağlık Bakanlığından izin almıya mütevakkıf olduğunu bü - tün belediye ve sıhhat idarelerine ta « mMmim etmiştir. Anadolu belediye ve sıhhat idare - leri menedilen usullerle ondülâsyon yapılmasına — müsaade etmemişler, ruhsatsız olarak piyasaya çıkarılmış o- lan elektriksiz. ondülâsyon yapmıya mahsus zehirli mahlülleri de müsadeye etmişlerdir. Bu zehirli mahlüllerle elektriksiz on- dülâsyon yapılmasını Sağlık Bakanlığı sıhhat için tehlikeli bulmaktadır. Hal - buki bu mahlül üzerinde Paris lâbo - ratuvarlarında yapıldığımnı bildiren eti- ketlerle ve 25 lira gibi yüksek bir fiatla İstanbulda serbestçe satılmakta, İstan- bul berberlerinde de memnuiyete yağmen bu mahlülle elektriksiz ondü - lâsyon yapılmaya devam edilmektedir. Bunun nasıl olduğu tahkik edilince de-bu gibi müstahzeratın idhali Sağlık Bakanlığından müsaade alınması icap ederken İktısat Vekâletinden müsaade alındığı anlaşılmır, fakat bilâhare bu- nun tıbbi müstahzerattan olduğu an- laşılınca dahilde satışı menedilmiştir. Buna rağmen satış yapan acentesi de mahkemeye verilmiş, fakat henüz muhakeme neticelenmemiştir . Sağlık Müdürü bu ilâcın nerede gö- rülürse müsadere edileceğini ve kulla- nanlar hakkında da takibat yapılacağı- nı söylemiştir. İbrahim Ratip öldü Misirin sabik Ankara sefiri ve Portsait valisi İbrahim Ratibin bir a- meliyat neticesinde İsmailiyede vefat ettiği haber alınmıştır. İbrahim Ratip, Ankara ve İstanbul sosyetesinde çok tanınmış ve sevilmiş bir sima idi. Permenan Yugoslavya Sefiri Yugoslavyanın Ankara sefiri Laza- reviç iki ay izinle memleketine gitmiş- tir. Kendisine, maslahatgüzar sıfatiyle sefaret müsteşarı de Culi vekâlet ede- cektir, Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardırı İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Sânm). — Alemdarda: (Abdülkadir). Bakırköyünde: (Hilâl). (Cemil). Fmninönünde: Beyazıtta: (Mehmet Kâzım). Fenerde: (Vitali). Karagümrükte: (M. Fuat). Küçükpa - zardar (Yörgi). Samatyada: (Teok - 108): Şehremininde: (A. Hamdi), Şeh- zadebaşında: (Habi). Beyoğlu cihelindekiler: Galatada: (Hidayet). Hasköyde: (Ni- sim Aseo).-Kasmpaşada: (Müeyyet). Moakez iakiysddı (Calstiakiööi Gd tih). Şişlide: (Maçka). Taksimde: (Kemal Rebul, Kurtuluş). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada: — (Şinasi). Heyhelidet (Tanaş). Kadıköy eski İskele cadde « sinde: (Büyük), Kadıköy Yeldeğirme- Kara Osman ailesi namına | ninde: (Üçler). Üsküdar Selimiyede: (Selimiye). istiaba kâfi gelmiyor İstanbul cihetinin tekmil kanalizas- yöon inşaatı ikmal edilmiş — ve faaliye- te başlamıştır. Şimdi Beyoğlu ciheti - nin kanalizasyon inşaatına başlanmış- tır. Kanalizasyon tertibatı maalesef bi - raz sağnaklı yağmurlarda tam vazife görememektedir.Çünkü kanallar lüzu- mu kadar geniş yapılmamıştır.. Bu sebepten pek çabuk tıkanması tehlikesi vardır. Bu tehlikenin ©nüne geçilmesi için trötuvarların diplerinde bulunan ve caddelerin sularını kanalizasyona al- maya yarayan mazgallara birer sifon konulmuştur. Bu suretle biraz fazla sel vucuda getiren yağmurlar yağdı mı sifonlar tikanmakta ve mazgallar da - istenilen vazifeyi görememekte - dirler, Belediye yağmurlarda daimi sel basan yerlerden imkânı olanlar için ay- rıca geniş kanallar yaptırmak teşeb « büsündedir. Ve bu kanallar yapıldıktan — sonra artık İstanbulda hiç bir yerde — su bas - mak tehlikesi mevzuu bahsolmıyacak- tır. Kızılay kermesi Foks filim kermes eğlen- celerini filme alacak Kızılay Kermesi fevkalâde bir şekil- de hazırlanmaktadır. San'atkârlarımız. dan Bahriye Nuri Haçiç, Kordinamola ve hemşiresi Natalyamiöla, Lili Dalpini ve Karlo Kapoçelli, Arzomanova ve talebeleri, Münitr Nureddin, Marya Da- vadler, İvança, Behzad, Galip, Bedia Ferdi, Hâzım, Feriha, Muammer, Se- niha, Mari Siviz Karakaş, Tamarabek, Lessief, Maks end Kuvak, Pransis Bruk Kermese iştirak edeceklerdir. Kermese gelecek bu san'atkârlar şe- refine Suadiyede, Büyükadada ve Park otelinde 3 supe dansan verilecektir. Bu supe dansanlara halk da iştirak edebi- lecektir. Foks film kumpanyası Kermes ve beynelmilel bebek sergisini filme ala- caktır. Bunun için Kızılaya müracaat etmiş ve müsaade istemiştir. 9 ağustosta Kermeste — ikramiyeli dans müsabakası yapılacak, ayni gün her iştirak eden çocuğun behemnehal hediye alacağı bir gürbüz çocuk mü - sabakası da icra edilecektir. İRTİHÂL Karlsbatta vefat eden şehri- miz kâğıt ve kırtasiye tüccarla- rından merhum Ali Asga- Tının eşi, Ekmel, Riza ve- İffetin | anneleri Hatice Asgarının aile kabristanına defni merasimi icra edilmek üzere bugün saat tam iki buçukta Sirkeciden hususi vapurla Üsküdara — geçilecektir. Bu merasime iştirak etmek lütfun- da bulunmak isteyen zevatı muh- teremenin mezkür saatte Sirkeci araba vapuru iskelesinde hazır bulunmaları rica olunur. Kiralik daire Bahçekapıda — Birinci Vakıf hanında bir salon üzerinde her konforu havi altı oda toptan ki- ralıktır, İsteyenlerin hanın 43 nu- marasındaki müstecire müracaat- ları. . Dü aaT Taksim bahçesinde Halk Opereli Bu akşam 21,45 de DENİZ HAVASI Büyük operet 3 perde Pek yakında BABALIK X HALK OPERCTi (Baştarafı 1 inci sayfada) Ve muhakkak ki Çanakkalede taş- sız. yatanların âbideleri, hepimizin — yü- teklerimizdedir. Fakat bütün bu sebepler; Çanakka- le gehitlerine, başardıkları işle mütena- sip bir âbide yapmamızın kâüfi — tesellisi sayılamaz. Ve biz, araya giren harplerin gecik- tirdiği bu vazilfeyi başarmak zamanının çoktan gelip geçtiğine kanüiz, Ve istiyoruz ki Montrö zaferi, bu borcu — tediye — şerefini — kazanma: mıza da vesile olsun. Son günlerde Çanakkaleye gidip ge- Ten bir arkadaşımız bize şunları anlattı: «Mezarlık denilince, gözleri- mizin önüne, esrarengiz — karan- lıklarında baykuşlar öten bir ser- vilik gelir. Halbuki, Çanakkale sırtların- daki İngiliz mezarlıklarını dola- şırken, İstanbulun bazı çöplükle- rine park denilişine şaştyorsunuz. Çünkü her birinde bin küçük taş bulunan o muazzam mezarlık- lar, buram buram çiçek ve çam kokuyor. Tam otuz beş âbideye müdür- lük eden Mollington, ölü kemik- lerinin üstüne «Mezarlık» adında cennetler kurmuş, ve o insansız dağ başlarında, bir koca vilâyetin belediye reisi gibi saltanat sürü- yor, İngilizler ve Fransızlar, Çanak- spanya mektupları metsizce öldürüyorlar. Çanakkale şehitlerine borcumuzu ödemenin zamanı hâlâ gelmedi mi? (Baştarafı 1 incl sayfada) l Akdaniz devletlerinin içinde ihtiras ile kaynayan birinci memleket — İspanyadır. Yanan tutuşan bir kan, mütemadiyen mü- cadele istiyen bir ruh bütün — İspanyolları baştan başa sarar. Bir taraftan kan gövdeyi götürürken İspanyol delikanlısı ısbğinı çalar, iki eli ce- binde dolaşır, ve gene şehrin bir tarafın- dan Kastanyet sesleri duyulur. Madrit sükünet içinde, General Mola kuvvetleri aleyhine sosyalist milisleri mu- vaffakiyetler kaydettiler. Dün müsaadek mahsusa ile hükümet kuvvetlerinin cephesine gittim, on beş sa- at kaldım, saat altıda cepheye vardığım za- man Molanın kuvvetleri Alda del Leon'u tazyik etmeğe başlamışlardı. Alda del Le- on 1600 metre yükseklikte mühim — bir sevkülceyş noktasıdır. Madritten 50 kilo- metre uzaktadır. Oraya vardığım zaman hakiki bir harp manzarasile karşılaştım, çıplak sahalarda, yalçın kayalarda, yanmış topraklar üzerin- de İspanyollar sanki düşmanmışlar gibi bir- birlerile dövüşüyorlardı. Yıkılmış köprüler, devrilmiş yan — yat- amnış arabalar, metruk tayyareler bu dekoru tamamlıyordu. Yanm sant geçmemişti ki, insana o de- kor içinde körku veren bir musiki başladı, toplar patlıyor, mitralyözler işliyordu. Ben bu seslere 20 senedenberi — yabancıydım. Göklerde patlayan obüsler etrafa misket dağıtırken ulak bulutcuklar hüsüle getiri- yorlardı. Üzerimizden üç düşman tayyaresi geç- ti, karargâhımızin üzerine altlarından — &- yah ve öldürücü mermiler yumurtladılar, bir tanesi kırk metre ötemize düştü, biz ol- duğumuz yerde sarsınlıdan yere yuvarla- nirken kara bir bulut, mavi göğe — doğru yükseliyordu. - Öğleye kadar vaziyet vüzuh — kesbet. medi, saat ikiye doağru, âsiler hâkimiyeti ele alır gibi oldular. Akşamın altısına doğ- ru ise, düşman bozuldu, ve sür'atle tepeyi terkederek aşağıya doğru kaçmağa koyul- du. Bu muzafferiyet hükümet kuvvetlerinin kuvvei maneviyesini çok yükseltti, herkes Fransadan methü sitayişle bahsediyor, Fran sız matbuatı mümessili oldunuz mu? Zan- nedersem ki erkâmı harbiyenin dosyalarını bile tetkik etmemize müsaade verirler. kale sırtlarını o hale getirmişler ki, bugün oraya bir âbide kurma- ya karar versek, münasip bir yer bulabileceğimiz şüphelidir. Muazzam İngiliz âbidelerinin dibine sokulan bir insan Himala- ya eteklerinde duran bir adam gi- bi cüceleşiyor. Halbuki, Mehmetcik namınâ dikilen taş, yarıyana gelmiş üç in- sanın arkasında kaybolacak kar dar cücedir. Bana bu acı tezaddan bahse- den bir Çanakkaleli: — Bir de, diyor, Çanakkalede- hi şehitlerimizi — ziyarete giden çıkmayışına eseflenenler var. Bil- miyorlar ki onları buraya gelmek- ten alıkoyan nankörlük değil, hir captır. ğ Buraya gelen ecnebilerden, burada yatan şehitlerden, ve het di kendilerinden utanıyorlar. Ve | bu taş yığını önünde utançtan taş kesilmemek içindir ki, hâlâ barut ve kan kokan bu toprağa yüz sür" mek isteğiyle çarpan yüreklerint taş basıyorlar!n ü Evet, yurdumuzun Akdenize açılaf| kapısında Çanakkale şehitlerinin hatırtr sını canlandıracak ve ayni zamanda bü kapının düşmanlar için ne aşılmaz bif sed olduğunu bir ibret levhası halind anlatacak bir âbide istiyoruz. — Atatilik Türkiyesinin şerefiyle mütenasip Âbidel... .X hasının gerisine doğru gelirken önümül” | bir obüs patladı, yerden fışkıran toprak| üzerimize geldi, Milis teşkilâtına mef iki genç derhal yanımıza sokularak kim duğumuzu sordular, — Fransız — arkadaff| kendini tanıtınca, derhal altımıza bir mobil verdiler ve emin mıntakalara mobil ile gittik. İçlerinden bir tanesi: — Fransa şık memlekettir, ruhan V) birimize yakınız, onlar da biz de h * diyorlardı. Bulunduğum — muhit daha ziyade cephesinin ekseriyetini teşkil ettiği © Br. Âsileri ergeç imana getireceklerint mindirler, içlerinden bir genç, bana: — — Anlamıyorum dedi. Bunlar deli ” dirler nedirler? Askerler niçin bu işe ©j rışıyorlar.. diktatörlük mü tesis etmek teyecekler? Halk — cephesinin — diğerfö) siyasetini beğenmeyen bazı — bangerlef” dünyalar kadar paralar aldılar. Âsiler ise öyle söylemiyorlar. Vatf ) senebi tesiri altında kaldığımı, — vatan?' | ver insanların muhakkak surette geçerek, hür bir İspanya kurmaları W | geldiğini iddia ediyorlar. Mektubu yazdığım sırada galibiytt reis İspanyol hükümet — kuvve lehine dönmek üzeredir. Burada hiç bİf sele hukkında hüküm vermeğe imkân Yi tur. Çünkü hâdisat çok sür'atle tebitfyi eder. Geceler bilhassa İspanyada ; Neler doğuracaktır) İyi mi, kötü mü © caktır? Bunu bize zaman xöıtfxfk..ş, ( Di ınühlf ediniz ! ”» '*J (Baştarafı 1 inci sayfada) Türk bugün beyanname — okum” | fabrika yapıyor, tayyare uçuruyor. vaziyetinden emin — bulunduktaf ra cihanın sulh ve selâmetine hizmtt " yor: 'Türk sizin hezeyanhamenizi dül leyhinde olacak herhangi bir devlet Ü rını parçalamak kudret ve kuüvvetiti © dir.» ğ Muharrir Çerkes Etemle Reşidi da yaptıkları çeteciliklerden, ve tiklâl harbindeki fenalıklarından, e larından bahsettikten sonra makalesiti ” | le bitirmektedir. ü «Açık söyliyeyim intihar odınbı; larınızın da istikballerini karalamak!' y Jan his ve fikirleriniz de beraber 87” Çr) Hiç olmazsa yavrularınız gütikçe *" y 4 ) Bir Franeız gazeteci arkadaşla harp sa- | leşmekte olan lekeden kurtulmuş 9” ö a

Bu sayıdan diğer sayfalar: