17 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

E | ee 6 Sayf ezinec Bir cani öldürdüğü adamı mezardan çıkardı ve astı Amerikada aşıkiyle birleşen birrkadın kocasını öldür- müştü. Gömüldükten sonra mezardan çıkarılan maktulün cesedi bir ağaca asılı bulundu Amerika gazeteleri son günlerde kubulan bir cinayetin esrarengiz safhaları- |mond bir balta ile içeri girmiş, ve neticelerinden bahsediyorlar. Anlatılışa göre Texas çalışan Larri namında bir sürücü birinde kaybolmuş ve neye uğradığı türlü anlaşılamamıştı. Zabıtanın yaptığı bütün boşuna gitmişti. Aylardan sonra garip bi hüdise vukua geldi: Larrinin cesedi bir ağaca asılı bulundu, Manzara, onun kendi kıydığım anlatıyordu. Fakat zabıtanın raştırmaları, hâdisenin bir cinayet — oldu ğunu göstermiş, ve bir kaç gün sonra Ray- mond Henri isminde biriyle beraber gadığı bir kadın katil olarak yakalanmış lardır. Tahkikat biraz daha cinayet bütün teferrüatile meydana mıştır: Meğer bu Raymond, Larri'nin karısını ele geçirmek istemiş ve Larriyi öldürmek İçin fırsat gözetlemeğe başlamış. kendisinden Larri'nin karım da Fini iyi karşılıyormuş. Nihayet kadın, Ray mond ile anlaşmış, ve iki Larri'nin vücu- dunu ortadan kaldırmağa karar ler. Cinayet günü Raymond vu- demiryolunda günün bir araştırmalar olurak hayatına - .|sonra Raymond ile La ya- çık. pek boşnut olmadığı için Raymond'un Flörtle- -İrak kaçtığını, kimi şehirden ayrılarak bap vermiş- ile arkadaşı Maktül mezardan çıkarılırken... yerkenden Larri'nin evine gitmişler. Ray- - zabita. min tahkikatına göre — buz kırmağa mah- sus olan bu baltanın sivri ucunu yatağında uyuyan Larri'nin göğsüne saplamış, fakat Larri bir darbe ile ölmemiş ve bir kaç saat yaşamış. Bu arada Larrinin bir kaç dostu evine uğramışlar, Larti, bunların — birine Raymond.'un kendisini vurduğunu söyle- miş, fakat karıst kocasının hezeyan ettiği- İni ileri sürerek misafirin vaziyeti zabıtaya bildirmesine mâni olmuş. Larri bir kaç sasti müteakip öldükten karısı Della cesedi ne yapacaklarını düşünmeğe başla- mışlar, Raymond, bir iki arkadaş bularak cese- di bir otomobile koymuş, şehirden biraz | yaş nt Pa derinleştirilince / ötede ormana götürmüş ve orada göm- İmüşler. Bunlar, işin gizli kalacağını ve Larrinin unutulacağını sanıyorlardı. Fakat Larri u- İnutulmadı. Onu bir kaç gün görmeyen ar- kadaşları ne olduğunu sormağa ve her bik (ri onun âkibeti hakkında bir şey söyleme» ge başladı. Kimi Larrinin karısından bıka- ka bir yerde yerleştiğini söylüyordu, Bu dedikodu Raymond'u telâşa dü- şürdü. Çünkü hiç bir kimse Larrinin bir iz bırakmadan yok olacağına ihtimal vermi- —e ——— —- —3 (CÖNÜL İŞLERİ Okuyucularıma Cevaplarım... Ankarada Pakize imzasını kullanan genç kıza: Aşkta hesap ve ölçü olmaz, hudut yoktur. İşe hesap ve ölçü girince — işin adı değişir. Firenkler bu çeşit bağlan - tılaran menfaate dayanan evlenme» a- dını verirler. Son zamanlara kadar biz- de ailevi müsavat aranmakla beraber, meçhul bir şeydi, âdetlerimizin arasına yeni girmeye başladı. Şurasını da kay « dediniz ki bu çeşit evlenmelerin mutlak surette aleyhinde değilm. Bilâkis bir gok muhbarrirlerin en kuvvetli evlenme bağlarını bu nevi izdivaçlarda bulmak- ta olduklarını da hazırlyorum. — Fakat aksini yapmıya İmkân varsa onu tercih edenleri de hemencecik haksız bula - mam. Yalnız ailece müsavat noktasına fazla ehemmiyet verenlerden olduğu - Mmu da kaydedeyim. * Rodostan «Ş» imzasile mektup yolh- yan genç kıza: Müstesna kaideyi bozmaz, derler, yüz binlerce kişi arasında bir tane kanı bozuk çıkmış olabilir. Eski zamanlarda belki biraz ifrata giderler, ecnebi ile münase - bette bulunan Türk kadınmı taşa tutar - lardı, bugün bu kadına yapılacak — şey, baş çevirmek, kendisini cemaatçe ka - rantine altına almaktan ibarettir. * İzmitte Bay Ali Envere: Ben nedense arap isimlerini pek sev- mem, uzün ömürlü olmasını ve ailesine hâlis Türk adı vermenizi tavsiye ederim, meselâ Elçin, meselâ Gönül, meselâ Gül gibi., Mazur görünüz bu dakikada hatırı- ma fazlası gelmedi, bir düzine sıralıya - miyacağım. * Beyazıtta Bay Ahmet Nare: Gazete ilânı ile zevce değil, belki met- ves bulunabilir. Hiç tamıdığınız bir aile de mi yok? Yoksa eğlenmek mi istiyor- sunuz? * Eskişehirde Faik Hayriyet Oğlum yaşının 20 ye geldiğini söyle - mene rağmen elân çocukluktan kurtula - mamıştın. Bence senin yapacağın şey ev- velâ bakaloryanı atlatmaktır. Üst tarafını sonra düşünürüz. TEYZE SON-POSTA Beyaz perdenin İki yeni Yıldızı Astrid Alvyn ile Diksi Dunbar önümüzdeki sine- ma mevsiminde alkışlaya- cağımız iki güzel Amerikalıdır Astrid Alvyn Amerikalılar yaz mevsimini, ölü mev- sim sayarlar. Bu mevsimde pek az film çevrilir. Buna mukabil bütün sinema spce- halindedirler. yıldız yalistleri tam bir hareket Yeni sinema mevsiminde yeni bir parlatabilmek için mütemadiyen — uğraşir, didtnirler. İşte, bugünlerde Amerikada bu spesya- listler vasıtasile tinema âleminde yeni bir şöhret almağa namzet iki genç ve — güzel Amerikah kızın dedğikodusu yapılmakta) gir. Bunlardan biri sarışın Astrid Alvya- dir. Bilhassa gözlerinin güzelliği ile çabu- cak şöhret bulan bu yıldız, yeni bir filmin baş rolünü yapmak üzere Foks tarafından Angaje edilmiştir. viksi Dunbar Diğer yıldız da esmer ve mevzun vü- cutlu Diksi Dunbar'dır. Yeni yıldın yu- karıda zarif bir ev kuyafetiyle görüyor- İsunuz. yordu. Sonra zabıta da taharriyata başla- Mişti. Bunun üzerine Raymond meseleyi büz. bütün kapatmak için başka bir şey yap- mak Vüzım geldiğine kâni oldu ve gene bir kaç arkadaşile ormana giderek cesedi yerinden çıkardı ve bir otomobile koyarak ermanın kenarında duran bir ağaca astı. Cesed bir kaç gün soma iki avcı tara- fından keşfolundu ve hüdise derhal zabı- 'taya haber verildi. Ceset o kadar tefessüh etmişti ki müş- külât ile teşhis edilebildi. |— Cinayetla vukuundün biz sens sakiz y Lıeçmiıııv. Zubatanın başladığı tahkikat kolay ko- lay ilerlemiyordu. Nihayet bir kaç kişi Lar- ri ile karısı arasındaki geçimsizlikten bah- İsetti ve zabıta Larrinin kanısı ile âşıkı Ray- ymond'u yakaladı. Kadın, tahkikat esnasında tazyikına dayanamıyarak itiraf etti ve za. bıta bu itiraflar üzerinde çalışarak hakika- tı bütün teferrüatile ortaya çıkardı ve ca- nileti adliyeye verdi. C. H. P. Nahiyesinin balosu Cumhuriyet Halk Partisi Kısıklı na- kiyesinin tertip ettiği balo evvelki ge- ce Çamlıcada sabaha kadar sürmüş ve çok eğlenceli olmuştur. zabıtanın Yazanı KIRK GÜNDE DEVRİÂLEM Tanımadığınız memleketler ve insanlar M. el Ağustos 17 Ekrem Hâlâ bütün esrarını muhafaza eden bir toprak: Hindi Çini Vahşf kabilelerin yaşadığı mıntaka : Laos Bugün üzerinde (54) milyon insa- nin yaşadığı Hindi Çinf, tarihi, nüfusu, iklimi ve arazisi ile Hint ve Çin ara - sında bir bağ ve g$çit noktası teşkil e - der, Gerek insanlarının, gerek tabia » tinin esrarını henüz tamamile öğrene- mediğimiz bu kıt'ada şimdiye kadar hâkim bir devlet teşekkül edemedi. Son asra gelinceye kadar yarımadanın garbında Kmer imparatorluğu şark ta- rafında ise bugün tamamile Fransızla. rın eline geçen Annam imparatorluğu mevcuttu. Hindi Çini'nin garbında Hindli olan Birmanyalılar, Siyamlılar, Kampoçlular şarkında ise Çin menşei Annamlılar bulunur. Halbuki merkez- de bütün bu kavmler birbirlerine ka - rışmış haldedirler. İstilâcı — milletler tarafından dahilde dağlık nevahiye sü- rülüp orada yaşamağa mecbur olan bir takım kabileler vardır ki bunlardan bir takımlarına verilen ad «vahşi» ma- nasına gelir. Meselâ Laos'da yaşıyan kabilelerden birine Kha diğerine Moi derler ki vahşt demektir. Bunların bu- hundukları yerlere doğru — medeniyet getiren bazı yollar yapılmış ise de te - rakkilerine orman ve dağ pek haşin bir surette mani olmuştur. Bu kavimler dağlarda kurdukları köylerine gayet mâhirane yapılmış korkunç tuzaklarla yabancıların tecavüzünden muhafaza ederler. Otlar arasına sakladıkları ok tuzakları pek tehlikelidir. Oklar zehirli olduklarından açtık * lan yaralar öldürücüdür. Büyük bir maymunu 15 dakikalık ıztıraptan, bir insanı da bir ilâ iki gün sonra öldürür. Zehiri bir nevi sarmaşıktan, yılan, akrep ifrazatından veya mütefassüh maddelerden yaparlar, Bu tuzaklar kö- y girilecek yerlere konur. Basit bir sis- temde yapılan bu tuzağa düşen insan veya hayvanın ağırlığile yay — gevşer ve oklar birden takriben bir metre yük- sekte hareket edip (30) metre mesafe- ye kadar şayanı hayret bir surette he- define isabet eder. Büda dininin hâkim olduğu bu memleket siyaseten üç kısma ayrılır: 1 — Şarkta Fransız Hindi Çini'si, 2 — Ortada Siyam krallığı. 3 — Garpta İngilizlerin Hindistan idaresine tâbi olan Birmanya ile ce « nupta yine İngilizlerin himayesi altında bulunan boğazlar idaresi ve Malezya devletleridir. Şarkta Fransızların elin- de bulunan - Tonkin - Annam - ve Koşenşin'de her şeyde Çin medeniyeti görülür. Konuştukları lisanın da Çin lisanı ile akrabalığı vardır. Bütün tafsi- Jâtile hayat ve âdetleri Çin hayat ve â- detlerini hatırlatır. Bir Annam'lı zayıf, ellerinin boyu uzun olup vücudunda işleklik vardır. Kadınların ve erkekle- rin giydikleri elbiseler hemen hemen birbirinin aynidir: Geniş br pantalon - pamuk blüz ve başlarında da ya sa» rılmış bir mendil veyahut tabak gibi geniş bir şapka taşırlar. Halbuki ya - rımadanın cenubu garbisinde yaşıyan Kampoçluların dilleri, âbideleri ve me- deniyetleri kendilerinin — Hindlilerle daha ziyade münasebette bulundukla. rını gösterir. Hattâ Hind mimarisinde mühim bir yer tutan Lotüs çiçeği Kam- menşei Hindi Çini de yerli iki kadın tipi Poç mimarisinde de mevcüttur. Yarl? madanın ortasında kurulmuş olan yerli Siyam krallığının nüfusu 11 800,000 olup ahalisi halim ve san'ata kabili * yetli insanlardır. Başlıca meşgaleleri pirinç ziraatidir. Daha garpta İngilizle* rin elinde bulunan Birmanyanın nü * fusu 13 milyondur. En mühim şehrf bütün dünyada birinci derecede pirin$ ihraç limanı olan (Rangun) dur. Daha cenupta ise İngilizlerin Avrüt payı uzak şarka bağlıyan deniz yolü üzerinde Malaka boğazına hâkim v€ bir©hci derecede askeri, ticar? kıyme! hâiz olan Singapur şehri bulunur. Şehrin su şebekeleri Belediye Sular İdaresi şehrin bir çol yerlerindeki su şebekelerini takviye el" mişti. Sultanahmetten Beyazıta ka * dar olan kısımdaki şebekenin takviye” si de bitmiştir. Bu suretle evlerin vt apartmanların üst katlarına kadar sü” ların çıkması temin edilmiştir. Sulaf İdaresi gelecek sene bütçesine tahi sat koyarak şebekenin diğer kısmını dâ takviye edecektir. Sarhoşluk kavgası Dün gece sant 24 de Bostancı gazi” nosu müsteciri Yasin ile müşterilerde? Şaban arasında sarhoşluk yüzünde?! kavga çıkmış, Yasin tabancasile Şa * banı sağ ayağından ağır surette yart' lamıştır. Yaralı hstaneye kıldııılml': suçlu yakalanarak tahkikata başlan mıştır. v (aa eare M ea ea AleEçamLALERAL aa e oaRTA ASAT AAA TTTT : DOLAŞAMATSINIZ FAKAT YNSon Post? İ BİR- (İLANŞ BANKLÜLKEYİ MERGÜN DOLASIKZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: