21 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

21 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KT hh ZDir 20 (Husust) — Bötün tahminler Üzüm piyasası pek müsait fiatlarla Kimuştr. Saat Borsa, His mümessilleri ve valinin huzurile salonunda — toplanılmış, — ilk satışı k ici Reşatla, Şerif Salâhaddin yap - Biür, Satışlara akşama kadar devam edil- Riş, 3894 çuval üzüm satılmıştır. E p-llır geçen senenin açılış — fiatından kırk yüksektir. Piyasanın — açıldığı Londra ve Berline bildirilmiş ve ilk Ff Pf .H,* (Baştarafı 1 inci sayfada) hfi idi bir hafta zarfında düşürmeğe geldiğini bildirmiştir. dridin garbinde de bir muharebe ;'ilu bulduğu anlaşılıyor. v eeilyondan fazla adam silâh altında _ş"nalî İspanyada 15 gün seyahat ı '_Gh sonra Burgosdan dönen bir ga- &ci, Röyter ajansı muhabirine beya» Batta bulunmuştur: “İspanyanın şimalinde göze çarpan ,;“Zhrdu, hep sefalet ve mahrumi - ç sahneleridir. Kasabalar, tamami - 5 Matem içinde bulunan kadınlar ve :ıılııuı. mesküddur. Bir milyondan fdım silâhlanmıştır. thle:dnoımıl bir halde olan bu N leta vahşi birer adam öldü- Ticü kesilmişlerdir. ; B1 taşıyan bayrakları hâ - &ö mmehcdiîl::njcrlcr. harp şarkıları Pk .Dahm_h“"P. artık alelâde siyast ve ştimaf bir ihtilâl olmaktan çıkmıştır. AA aP çaynı zamanda bir din? harp î’&hni almıştır. — Ve birbirine hiç bir blanı isınamamış temessül edememiş ŞA eski ırklar, öldüresiye bir boğuş- hağa atılmış bulunuyorlar. Fikrimce KÇ bitmeden evvel, her halde bir çeye h»müyonı yakın insan telef olacak- " B Korkunç blânço 'M.;;Mu çıkan Ekselsiyör gazetesinin iddeki mühabirinden aldığı ma - pin “ta göre İspanyadaki dahili harpte '© kadar 30 bini ihtilâlci olmak L. 55 bin kişi ölmüş ve ayrıca 25 du t FEf Te Bu bi z_bin kişi ile Meridada idam edilen " ÖYN de dahildir. M Tüel hapishanesinden kaçmağa h Affak olmuş olan birisi, ihtilâlci- " h..l“' eyalet dahilinde bin kişiyi kur- dizmiş olduklarını söylemiştir, —i Hükümete nazaran vaziyet “huğtgün Madridde bir aylık dahili har- unu yapan iç bakanı âsilerin lon, Madrid, Valans, Alicante, v , Sen Sebastiyen, Bilbao, ibi İspanyanın büyük merkez - alk tarafından mağlüp edil - olduğunu söylemiştir. » 80 günlük bir mücadele ne- Pğlaa î *'Ğnuu hükümetin vaziyete hâkim | £ F F Unu ilâve etmiştir. b"hkileıe ait Almiranta zırhlısı - | ı’.İlliı haber verilmektedir, Avrupayı harbe mi D sürükleyecek? l_.n'l!. 20 (Hususi) Z — Devletlerin Te 'yada patlak veren dahili muha - Ye karışmamaları için yapılan te- henüz kat'i bir netice verme - Bu Ü T Yüzden tehlike bertaraf edileme- l’“İ'ınuyoı'. Vaziyet şu şekilde hü- Olunabilir: Meiltere ayın 15 inde, ademi mü - Iai kabul ederek hazırlanan an - — SY Almanya, İtalya, Rusya ve İzmirde piyasa pek - Müsait fiyatlarla açıldı Dün ilk siparişler Berlinden geldi, merasimle ÂAnverse incir ve üzüm ihraç edildi ELGRAF HABER teklifler yapılmıştır. sağlamlığını memnurfiyetle karışlamıştır. Berlinden ilk siparişler saat beşte alın- mıştır. Köylünün sevinci sonsuzdur. Senenin ilk incir ve üzüm mahsulü bu akşam Anversa gitmek Üzere Vikland va- puruna merasimle yükletilmiştir. Üzüm ve incirler vapura yüklenirken düdükler ötü- yor, işçiler milli oyunlar oynuyorlardı. Va- purun kaptanı tarafından davetlilere bir ziyafet verilmiştir. İspanya ihtilâli sulhü tehdit ediyor! Portekiz tarafından imza edilmek şar- tiyle imzaya hazır olduğunu bildirmiş, ve bundan sonra anlaşmanın imzasını beklemiyerek İspanyaya het türlü si- lâh ve mühimmat ihracını yasak et - miştir. Almanya ayın 17 sinde ihtirazi ka- yıtlar ileri sürerek anlaşmayı kabul etmiştir. Portekiz, müzakerelerden sonra an- laşmayı kabul ettiğini bildirmiştir. , Rusya, Belçika, Çekoslovakya, Le- histan, Danimarka, Romanya, Avus - turya, Yunanistan, Bulgaristan, Fen- landiya ve daha başka devletler anlaş- mayı bilâkaydüşart kabul ettiklerini bildirmişlerdir. İsviçre, bitaraf bir devlet olmak dola- yuile anlaşmayı imzadan hariç kalmakla beraber İsviçre tarikile İspanyaya silâh ih- racını sureti kat'iyede menetmiştir. Avrupa devletleri içinde tevap vermi- yea biricik devlet, İtalyadır. Ve endişe ve- ven vaziyet te onun vaziyetidir. İtalyanın cevap verip vermiyeceği henüz belli değil- dir. Fakat bazı gazetelerin verdikleri ma - lâmata göre Fransanın Roma elçiliği ile İtalya hariciyesi arasında vuku bulan mü- zakereler muvaffakiyetsizliğe uğramıştır. Bununla beraber Avrupa sulhunu koru- mak ümidi henüz kesilmemiştir. Avrupa sulhunun düğümü gene İtalyanın — elinde gibi görünüyor. Fakat İtalyanın ne yapa- cağı henüz belli değildir. İtalya bu anlaşma projesine iştirak etmez ve böylece İspan- ya Asilerinin lehinde vaziyet alırsa Avru« panın iki muhasım cepheye , ayrılmasına, nihayet daha büyük bir harbin Avrupayı baştan başa tehdit etmesine sebep olacak- kadın ile G0 bin öksüz çocuk|ur. Hülâsa vaziyetin vahameti — İtalyanın listeye Badajozda kurşuna dizi-|battı hareketine bağlıdır. İngiliz bahriye nazırının sözleri Londra 20 (A.A.) — Sir Samuel Hoar, Cromer yakininde kâin Gunton - Park'da bir nutuk söyliyerek amele fırkasına şid - detle hücum etmiştir. Mumaileyh İngil - tere hükümetinin bitaraf kalmak arzusun- da olduğunu bir kere daha tekrar etmiş « tir. Hatip sözüne devamla demiştir ki: «Eğer biz, arzumuzu İspanyol muha - ettirmeğe kalkışacak olursak Avrupayı w- müumi bir harbe sürüklemiş oluruz. » Alman vapurunun aranması ve Almanyadaki tesirleri Berlin 20 (Hususi) — Kamirun adlı yolcu vapurunun bir İspanyol zırhlisı — ile tahtelbahiri tarafından tevkif edilip ta - harri edilmesi burada fevkalâde asabiyet ve hiddet uyandırmıştır. Alman vapuru, Alman mültecilerini taşıyordu. Vapur Ka- dis'den 7,5 mil metafede iken, İspanyol zırklısının ateşile karşılaşmış, bundan son- rta İspanyol zırhlisından çıkan zabitler ta- rafından taharri edilmiştir. Kara suları ancak 3 millik bir mıntaka teşkil ettiği için vapurun 7,5 millik bir me- safede durdurulup taharri edilmesi huku- ku düvelin deniz ahkâmına tamamile mu- zayir sayılmaktadır. Almanyanın Madtid maslâhatgüzarı hü- kümeti namına şiddetle bir protestoda bu- lunmuş ve bu çeşit hâdiseler tekerrür et « üÜği takdirde mukabil tedbirler alınacağımı GSi NasrettinHocanın Türbesi yandı “ Akşehir (Hususi) — Türk mizahı- nın en yüksek şöhreti sayılan ve asır- larca evvel yaşamış bulunan Nasred- din Hoca merhumun türbesi bir yan - gin tehlikesi geçirmiş, kubbe kısmı da kismen yanmıştır. — Yangın ayın 16- ncı günü olmuştur. Söylendiğine göre, o gün saat 13 sı- ralarında Nasreddin Hocanın türbesi- nin bulunduğu mezarlığa 3 kişi git - miş, anlaşılamıyan bir sebeple kuru otları tutuşturmuşlardır. tevkifat Paristen bildiriliyor: Jour gazetesine Moskovadan bildirildiğine göre Tifliste Ermeni birliği Hkirlerini güden ve bu uğur da toplantılar yapan 150 kişi tevkif edil- mişlerdir. Bunlar son günlerde değiştiri- len Sovyet teşkilâtı esasiye kanununun Gürcistan cumburiyetini ve Kafkasya fe - derasyonunu ilga etmesinden memnun ol- mamışlardı. Mevkuflar arasında Troçki ta- raftarı olmakla tanılan ve bilâhare ser - py, vaz, best bırakılan Stepanian da bulunmakta- dır. Ermeni komünist fırkasının umumi kâ- tibi Khandjana da mevkuflar urasında -| dır. Bunlar da Zinoviyef ile birlikte muha « keme edileceklerdir. Suikastcıların muhakemesi Londra 20 (Humsl) — Bugün Mos - Otlar hafif ve tatlı bir çıtırdı ile yan-|kovada yapılan muhakema esnasında Zi- mıya, onlar da bu yanıştan vahşi bir zevk alarak seyretmeğe başlamışlar - dır. Fakat bir aralık mezarlık bekçisi gelmiş, bunlar bekçiyi görünce korkup kaçmışlardır. Bekçi yangını söndüreceği yerde mezarlıktaki — otların - temizlendiğini düşünerek sevinmiş, kaçanların yeri - ne kendisi durup yangını seyretmeğe başlamıştır. Ateş mezarlık sahasını yaka yaka ilerlemiş, tam Nasreddin Hocanın tür- besinin civarına yaklaşınca birdenbire parlamıştır. Bu vaziyette artık bekçi için ateşi söndürmek imkâni kalma - mıştır. Bekçi ne yapacağını düşünürken et- raffan ateşi görenler belediyeye haber vermişlerdir. İtfaiye derhal yangın ye- rine gelmiş ise de o zamana kadar tür- be ateş almış bulunmuş, saçakları ve kurşunların altındaki tahtalar yanmıya başlamıştır. tfaiye grupu büyük bir gayretle ça- İışmış, yangın yerine belediye reisi A- gâh Yalçın da gelmiş, yangının sön - dürülmesi işi ile bizzat meşgul olmuş- tur. Ateş belediye reisinin, halkın ve itfaiyenin gayreti sayesinde bastiril - mış, Hocanın türbesi büsbütün yanip harap olmaktan kurtulmuştur . Maamafih türbede, ciddi ve sert bir tamire ihtiyaç hasıl olmuştur. Yangını çıkaranların Kızılca ma - hallesinden Aşçı oğlu Hacı, Hacı Ö. mer mahallesinde Hasan oğlu Arif, Köyceğizli Hüseyin oldukları anlaşıl- mış, gerek bunların, gerek bekçi hak - kında tahkikaat başlanmıştır . Futbolcülerimiz yarın geliyorlar Silezya muhtelitile yapılan maç berabere neticelendi Beuthen 19 (ALA.) — #Yukarı Silez - yada», Olimpiyatlarşı işıirak eden Türk futbol takımı Silezya muhteliti ile burada noviyef radyo mikrofonunun önüne gele- rek suçlu olduğunu itiraf etmiş ve «bü - tün dünya işçileri karşısında mücrim ol - duğumu itiraf ediyorum» demiştir. Diğer taraftan Troçki Norveç gazete « lerine yazdığı yazılarda bütün bu itiraf - ların sahte ve uydurma olduğunu söyle - M©ektedir. Troçki diyor ki: «Bu itiraflar tazyik altında ve ölüm tehdidi ile alınmış. iti - rafta bulunanlara buna mukabil ucuz kur- tulacakları vaat olunmuştur. Bu bakımdan bu muhakeme, tarihte eçi görülmemiş sah- te bir muhakemedir.v Troçki bundan başka ayedi seneden « beri ne yaptığımı vesaikile bütün dünyaya göstermeğe ve aleyhimde söylenen bütün sözlerin yalan olduğunu isbat etmeğe ha- zırım» diyor. Morkoava 20 (A.A.) — Âli mahke - menin askeri kolleji reisi Übrikin başkan. lığı altında dün Zinoviyef, Kamenef — ve diğer 14 maznunun muhakemesine baş - lanmıştır. İddia makamını Viçinski işgal e- diyordu. lddianamenin kıraatini müteakip bütün Mmaznunlar, — aleyhlerindeki — ithamlardan mücrim olduklarını kabul etmişlerdir. Yal- nız Smirnof ile Golzman, tedhiş teşekkül- Terine iştiraklerini ve Troçkiden tedhiş ha. reketlerinde bulunmak üzere talimat al - dıklarını itiraf etmekle beraher tedhiş ha- yeketlerinin fli hazırlıklarına iştirak etmiş olduklarını inkâr eylemişlerdir. Müddeiumuminin bir sualine cevap ve- ren Zinoviyef, —Troçki ile Kamanef'in, Kirov'un katlini tertip edenlerin başında olduklarını ve tedhişçi grupu teşkil edenin Baksef olduğunu söylemiştir. Kara Ali iyileşti, pazar günü Dinarlı ile karşılaşacak (Baştarafı 1 inci sayfada) Ve önümüzdeki — pazar günü saat dörtte, Taksim stadyomunda, seçme- lerin finali, Dinarlı Mehmetle Kara Ali arasında yapılacaktır , Dinarlı Mehmedin, dün yazdığımız şekildeki fikrinden istifadeye lüzum kalmamıştır. Çünkü onun fikrine ev- velâ, Cim Londosun burada bulunan biraderzadesi itiraz etmiş, ve: — Ben, bu vaziyette, Cim Londo - yaptığı maçta 2-2 berabere kalmışdır. Türk ,, ge l LA L diye telgraf takımının yaptığı gölleri Şeref atmıştır. Futbol takımı cumartesi sabahı Sirkeci- ye varacaktır. bildirmiştir. Diğer taraftan Almanya donanması baş- kumandanı, İspanyol zırhlıları tarafından böyle bir taarruz vuku bulduğu takdirde mukabele edilmesi için Alman zırhlı ku - mandanlarına emir vermiştir. —. Diğer taraftan Alman dananması baş - kumandanı Her Hitler ile görüşmek üze- re hareket etmiştir. Fakat bundan böyle Alman zırblıları Alman yolcu gemilerini muhalaza ede - cektir. Bunun için de lâzım olan tedbirler alınmış bulunuyor. . |çekememl demiştir. Zaten, Kara Ali de dün, güreşebile- eee |cek vaziyette olduğunu söyleyince, pazar günkü seçme finalinin tehir edilmesine lüzum kalmamıştır. Kara Ali: — Doktora kalsa, beni on beş gün yatakta yatıracak! diyor. Ve ilâve e- diyor: — Fakat ben kendimi ondan iyi anlarım. Elimin şişi dündenberi indi. Güreşmeme mâni olacak kadar acımı- yor dal... Hem elim geçmese bile, Di- narlıyı yenmek için iki kola ne hacet? O çok oyun bilirmiş. Yalan değil. Ben SENEM GEZECALAAMANLATLEL T! Dünyanın bir yüzkarası daha: Esir ticareti 'emiyeti Akvamın önümüzdeki ey « Hül ayında umumi bir heyet toplan: Bu toplantının meşgül — olacağı mevzu, belki bir bakışta ehemmiyetli gö « rünmeyebilir. Fakat, beşerin en tabil ve mukaddes bir hakkına dokündüğü için; çol şümullü bir mahiyeti vardır. Bu mevzu, &« saret meselesidir. Medent sayılan bütün milletler, kendi toprakları üzerinde esir ücaretinin yapılma- snı yasak etmişlerdir. Bu şiddetli yasağa rTağmen, gene dünya yüzünde bu ukâürlı» ticaret, muhtelif temevvüçler arzederek devam edip gitmektedir. Bu ticaret, ya is- tek dahilinde gizlenerek — yapılmaktadır; yahut da istenmiyerek yapılmakta, fakat yapılması men olunamamaktadır. Şekil ne olursa olsun; bunun neticesi şu oluyor ki bugün elyevm dünya yüzünde esaret zinciri altında tamam beş — milyon insan inlemektedir. Esir ticaretinin açıkca yapıldığı memle « ketler: Hindistan, bir kısım Arap memle « ketleri, Küveyt, Aden ve Alrikanın bü « Yyük bir kısmıdır. Bir ara, Cemiyeti Akvam tarafından İngiltereye müracaat edilerek muhtelif Hint hükümetleri nezdinde te « şebbüs yapması, ve esir ticaretine bu su « retle bir nihayet verilmesi istenmiş ise de, Hindistan nezareti, her nedense, böyle bir teşebbüs yapmayı muvafık görmemiştir. Hindistan ve Arabistan derecesinde esa- retin revaç bulduğu memleketlerden biri de Çin'dir. Çin Cumhuriyeti, her ne kadar neşir ve ilân eylediği temel yasasile bu - careti kanun harici saymakta ise de, bu ya- sağa rağmen, Çinde pek çok esir vardır ve bir tahmine göre üç milyon insan, hâlâ o- rada hürriyetine sahip olamamıştır. Cemiyeti Akvamın önümüzdeki — eylül ayı umumi toplantısında — meşgul olacağı mühim mesele, işte bu mühim davadır. Mevcut temayül, alâkadar devletlerden, insanlığın yüzkarasını teşkil eden bu kötü ticarete mutlak surette bir nihayet verilme- sini istemek merkezindedir. İstemekle almak arasında büyük mesa- fe bulunduğuna göre, Cemiyeti Akvamın bu defaki temennisi de, şimdiye kadar ol duğu gibi, bir çok eflâtuni istekleri kabilin. den, hiç bir semere vermemeye mahküm görünmektedir. — Selim Ragıp Yunanistanda bütün siyasi kulüpler kapatıldı Atina 20 (A.A.) — Hükümet, Yunm nistanın her tarafındaki bütün siyast klüp ve serklerin kapatılmasını emretmiştir. Bş tedbirin tatbikine M. Metaksasın reisi bu « lunduğu serbest düşünce partisi klübünün kapatılmasile başlanılmıştır. İngiltere Kralı Korfuya vardı Korfu 20 (ALA.) — İngiltere kralı s6 kizinci Edvatd buraya gelmiştir. de bildiğim oyunları ondan öğrendim. Fakat oyun yapabilmek — için kuvvet lâzım, Dinarlıya da sorarsanız söyleye- cektir ki, bugünkü halde kuvvetçe benden, eksiktir. Bu itibarla onu yen- mek için fazla zorluk çekmiyeceğimi sanıyorum | Dinarlı Mehmet ise: — Kara Ali derler ona... O söyler... diyor. Vâkıâ kuvvetçe benden üstün dür. Fakat ben bu pazar, hem ona, hem onun gibi düşünen diğer pehli - vanlarımıza, tekniğin kuvvetten fazle iş görebileceğini isbat edeceğim! 3 â a

Bu sayıdan diğer sayfalar: