12 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

12 Eylül 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i > H emen hergün gözelenizi açtığınız düf edersiniz. Şirmendiler, otobüs, oto- “ mobil, motör, tramvay, araba, çarpış- “bunun sayısı nedir? Yekün ne oluyor? Bu adam bir dakika bek-| (o Bu zavallı bit saniye a-| © Bu adam beyhude yere| (o İşimizi zamanında yap- “ri bir toplayacak olsak o zaman nasıl Ja a » derece ehemmiyetli, yaralanıyor. Ay © tıkça, nakil vasıtası tenevvü ettikçe her gelen senenin geçen seneden fazla © fetlerin yaptığı zayiatlan daha müthiş- — Jâkis, mütemadiyen artıyor. hakkına bile sahiptirler. Fakat son za- — yolda istatistikler olmadığı için yekünu | kümları serbest bırakmamağa mecbur © bilemeyiz; fakat, şu cihet muhakkak-| kılmış. Ancak mahkümler, karıların - “ (değilelir. Hele, bu kazaların en çok vu-|l rine müsaade edilmiştir. Şimdi mal © bareket yerleri,, şehrin hareket kansl-| harb plânları Londrada Forsebay is - © yoktur. » Bir şoför için güzel direksiyon kullan- “buriyetini tam manâsile idrâk etmek de “lüzmidir. — Hulâsa, İstanbulun yol hareket mi-/ 1 Seyf SON POSTA e ( Resimli i . esimli Makale Lüzumsuz telâş, tehlikeli acele İ slm Hergün B L il Sözün Kısası Delin İİ Yazı Çok Oldağu için aha f Müthiş İ Bugün Konamadı Yazan Muhittin Birgen ğe aramama senem amanda anama Maarifte Islahat Tek tük, şurada burada geçen bü| leseydi hu felâkete uğramı-|cele etmeseydi. çocuklarını m terlemiyecek, | malı, lüzumsuz telâştan, (Baştarafı 1 inci sayfada) zaman bir sokak kazasına tesa- ma, ezme, ölme, yaralanına... Acaba, a belle gi zi yacaktı, gülünç olmıyacak-| yetim bırakmıyacaktı. üşümeyecek, hastalanmıya-| tehlikeli şeylerden çekin- Jetmistir. Buradaki toplantıda progra « tmez. tı. meliyiz. mın ne suretle sahai tatbika konulacağı çaktı. m neem m BE a “ ilki görüşülmüştür. İk. (SÖZ AR i ia na ağ A 9 N 5 A İlk tedrisat müdürü İsmail Hakki | e Ankaradan şehrimize gelmiştir. Mü » büyük bir âfet karşısında bulunduğu- muzu anlarız. * Her şeyde istatistiğe meraklı olan Almanya, bu kazaların Alman nüfu- e .. suna verdiği zararı görerek"bu mese- Mahkümların karıları pe Parisin mağaza dür İstanbulda mevcut ilkmekteple - le ile daha esaslı meşgul oluyor. Alman | ile beraber yattıkları Camekânlarında rin kâffesini teftiş etmekte ve mektep 4 başmualiimlerile tedrisat hakkında € garetelerinde son zamanlarda dikkat saslı temaslar yapmaktadır. ettiğim bazı rakkamlar bana çok kor-! kunç göründü. Bir haftada Almanya da bu yüzden lâakal yiz elli yor, gene lâakal dört bin k Heryonun mankeni Son zamanlar- 5 gi e da Parlü'deki'el - Maarif Vekilinin meşguliyeti bise mağazaları,| Maarif Vekili Saffet Arıkan İstan « T came kân la ralbulda yüksek mekteplerin “vaziyeti Hapishanler ” Beşik Eski devrin ağalarından biri oğ- lunu evlendirdi. Aradan bir sene geçmeden bir torunu olacağını müjdelediler. Ağa derhal beşikçiye gitti, bir beşik ısmarladı. Eeşikçi be- şiğin nasıl yapılacağı hakkında iza- hat aldıktan sonra parayı peşin al- di ve olurduğu postekinin ucunu kaldırarak parayı oraya koydu. Ağa artık hergin gelip gidiyor, fakat beşik bir türlü yapılmıyordu. Aradan aylar geçti, çocuk doğdu, büyüdü. Delikanlı oldu ve evlendi- rildi, Bittabi evlendikten sonra da se- neler geçmişti. Bir gün bir çocuğu olacağını söyledikleri zaman büyük babasının vaktile kendisi için bir beşik ısmarladığını hatırladı. Beşikçiye gitti, beşikçi sağdı. Be- şiği hatırlatınca sdamcağız hiddet- le yerinden oynaştı: — YXooooe, dedi. Ben bu kadar aceleye gelmem!. İstersen, mah kal- da en aşağı altı yüz ölü, on altı bin ya ralı. Senede, beş senede, on senede bu- nun yapavtağı zayiat miktarını artık hesap ediniz! Halbuki, yolda sür'at art- koydukları bal -| hakkında esaslı tetkikler ve teftişlerii mumu manken-İne devam etmektedir. Vekil dün ded lerin ba şla ri ni|itibaren Dahiliye Vekili Şükrü Kaya « Ge miri sinema ar-|ya vekâlet ölmeğe başlamıştır. rine benze . . a e Yeni açılacak mektepler selâ vitrinde Gre-| | Kültür Direktörlüğünün yaptığı tet ta Garbo ile Jan|kikler neticesinde en fazla talebe olan Harlov'u karşı karşıya konuşurkefi| yerler tesbit edilmektedir. görmek kabilmiş. Fakat asıl mühimi| Şimdiye kadar yapılan tetkikler Ak meşhur bir mağazanın Heryonun| saray ve Kadıköyünde birer ilkmek * mankenini yapması, ağzına pipoyu| tep açılmasının zaruri olduğunu ortas vermesi ve Heryoya mükemmel bir av | ya koymuştur. Maarif Müdürlüğü bu elbisesi giydirmesi imiş. İşin garip ta-| semtlerde münasip birer bina aramak* rafı şu, Heryo ömründe bir kerecik ol. |tadır. Daha hangi semtte ve ne kadar sun aya gitmiş bir adam değildir . ilkmektep açılacağı yakında belli ola" Dünyanın en İrina medyumu | caktır. mere se Graç şehrinde Mari akılda Beri Ne İS isminde meşhur bir medyum sz vekeiyi al böyük babanın pa geçenlerde 70 yaşında ölmüştür. Ma -| Mektep talebelerinin iyi yetişmesi 4 ii i dikkatle takip eden |için ortamektep ve liselerde her tele- > pe ilim adamları hayretler içinde |benin senede en az 4 defa muallim tas Iki asır süren kalmışlar ve verdiği haberlerin doğru. rafından sorguya çekilmesi kararinş * 400 davacılı dava İuğunu görüp şaşırmışlardır. tırılmaştır. Bu sorguda talebenin aldıği On sekizinci asrın bidayetinde, Kro- Madam Mari Silbert ölüm tarihin - numara sınıf geçmesine tesir edecektir. lova-Gora'da mahallin papazına orada |den otuz sene evvel; gazetelerin ken- | Esasen bütün tatil, imtihanlar ve bay” istihsal edilen kömürlerin üzerinden | d'sinden bahsetmeleri üzerine tanın -|ramlar çıktıktan sonra tedris senesi ak bir vergi tahsil etmesine izin verilmiş, | N1SU. tı ay kadar olduğundan öğretmenle * papaz ölmüş bu hisse vârislerine veril.) Bu medyumun hususiyeti Nel ismi-İrin talebelerle müzakere devresi her ik memiş, Vârisleri dava açmışlar. Dava > İla bir ruhu davet ederek kay- İki ayda bir yapılacaktır. i batından batına ilerlemiş ve nihayet da- | bolmuş veyahut öldürülmüş olan in - alalenlk fi ür dü6 vacıların adedi 400 ü bulmuş. Dava iki | sanlann (o yerlerini ve cesetlerinin ve > m be eğri eyi asırdanberi devam ediyormuş, nihayet bulunduğu mahalleri haber vermesi ve A fazlsi ie ari icsbelmekiii madenlerin bulunduğu topraklar Le - istikbale a keşiflerde bulunması imiş. tedir. Bu cihet ehemmiyetle nazarı dike histana intikal etmiş ve mahkeme de| Silbert in istikbali kaşifteki kuvve - KEREYE, ve gerek liselere, gerek iki asırdan sonra salâhiyetsizlik kararı | tine inananlar umumi harbin zuhur e- ei ia <Raelağr Say ede işti deceğini elli sene evvel bütün taftilâ.| iz kadar şöbeler ilâvasi kararlaştı iğ İstanbulda çok satılabilecek (tile keşfettiğini iddin etmektedirler. |) Bu seretle çok out talebesi Ğ Hangi pm alam i ler yeni açılan şubelere taksim edilecek EŞ mgietede Lord ve sınıflarda mümkün olursa 45 del Bayron hakkında mühim münakaşalar|ğ. az talebe bulundurulacaktır cereyan etmektedir. Bu münakaşalar edebi, ilmi, filân değildir. Doğrudan Devam meselesi doğruya Lord Bayronun topal baca « Talebenin mekteplerden İyi ; z > z ğ 'alebe, splerden iyi çıkm#" ğına taallâk etmektedir. Bazı kimse -İ sında devam meselesine de ehenimiyet” ler Bayronun annesinden duydukları- |» erilmektedir. Bir yıl içinde talebe Öl na göre sağ bacağının, bazı kimseler gün gelmediği takdirde imtihanlar& de babasından işittiklerine göre sol bar | girmek İakkını kaybetmektedir: i cağının topallığını ileri sürmüşler, ba) Mektebe gelmiyen talebenin de © zıları da, onda öyle bir hastalık vardı ki vamsızlık günlerine ait resmi rapor g2 z en vi a ei tirmesi kararlaştırılmıştır. Geçen yal © le sol ğı topaldı, demişlerdir. Şim- sa velisinin İ kâfi geli * Florida sahillerinde İ9 balıkçı av -Jdi bu messleyi meydana çıkarmak için bna kağ kalağar KLRBU GEO lanırlarken belki de rakkamın uğur - | uğraşıyorlarmış. velilerini de sevindireceği tahmin i suzluğundan dolayı müthiş bir balığa |-*-*—*-- mektedir rastgelmişler. Bu balık şimdiye kadarlat beşe kadar bir türlü teslim olmamış, : i soke klar görülmemiş bir şeymiş, balıkçıları oliki balıkçı mücadele esnasında ölmüş Mektep kitapları satışı başlıyor vr ka e ciddi mia Mİ İban veren ve yol kazaları namını taşı. | kadar uğraştırmış ki ismini Şeytan ba-| fakat nihayet balık yakalanmış, balığın| O Ankara, 11 (Hususi) — Maarif 31 gul a ike v ek ve he erek van âfet bizde de günden güne kur-Jliğı koymuşlar. Balık öğleden sonra|19 metre boyu, beş ton da sikleti var -İ Vekâleti tarafından Devlet Matbaası? alan. ui: şili bi ie banların miktarını arttıracaktır. saat ide oğa düşmüs, ertesi günü $a-İmış. Mi ya rm — er ğ idrâk ve iz'an sevi; a ica m ve ve iz'an seviyesi aramak da icap ea da kitap salaş başlar” caktır. Mekteplerde okunacak kitap Halbuki bugün sokaklarda çocukla- nn bile araba sürdüklerini görüyoruz. teleri de bir haftaya kadar çıkacaktı” amima e 4 e m e m örer İtalya - Yunanistan ticareti, Atina, 11 (Hususi) — İtalya 8 Yunanistan arasında o yapılacak yeni y* ticaret muahedesi müzakerelerinde Pİ lunacak olan heyet yarın Romay# cektir. zayial yaptığını da gene istatistikler gösteriyor. Demek bu hal eski zaman- Jarda veba ve kolera gibi müstevli â- sonra geçip giderlerdi. Bu yol kazsla-| saneleridir. Burada mahkümlar gece - rının verdiği zararlar ise geçmiyor, bi- İleri evlerine, karılarının yaruna gitmek * manlarda cereyan eden bir iki firar Acaba bizde bu zayiat yekünu se- | vak'ası, hapisane müdürlüğünün baş- nede neye varıyor? Bizi imizde bu/ka türlü kararlar almasına, ve mah » tır ki bizde de bu yekün, bizim nüfü-| dan ayrılmak istemedikleri için, karı - 'sumuzun nisbetine göre, ufak bir şey larının, geceleri hapisaneye girebilme- kua geld yer, nüfus kesöleti hesebi-|, ye Ya Je, İstanbul olduğu için, bilhassa bu ba- kümlar koğuşlarda çift çift yatıyorlar- kımdan mesele daha ehemmiyetlidir. |99* ” > & a 4 Lâvrensin (harp plânları bulundu Een çocukken de İstanbul sokakla-| o Şöhreti bin bir türlü esrar hâlesi ile Tı gene bu sokaklardı. Bunların değiş | çevrili bulunan Lâvrens'in Af&bistan miş olanları pek azdır Bilhassa büyük | seferleri esnasında, hazırlamış olduğu ları benim çocukluğumdanberi pek 2Zİminde bir adamın dükkânında çıkmış- değişmiş, pek az genişlemiş ve düzel-|,,,. Tİ an A Lâvrens bu plânları yıllarca evvel e Bİ eni yürürler Şav müsteâr ismi altında bir kampta öner bm ikamet ve İş KM bulunurken uzün müddet arkadaşlık mine elaeid. İlettiği Forse' un oğluna tevdi etmiş, o Sokaklarda hareket eden nukil va-İda saklaması için babasına vermiştir. talanı da, insanlar gibi, yavaş here! o Kendisile konuşan gazeteciye Bay ket ederlerdi; şimdi insanlar da, nakil /Forse şöyle demiştir: vasılaları da çabuk gidiyorlar. O za-| — Oğlum Şav'ın kim olduğunu bil. manki hareket için dahi dar olan s0-İmiyordu, hele onun Lâvrens olduğu - kaklara bugünkü hareketi sığdırmakinu hiç aklına getirmezdi. elbet kolay değildir. Mademki sokak- Ayrıca Lâvrensin bir boya takımile ları genişletmek, köşeleri düzeltmek. yi bizim için yapılması bugün imki - masraflarla elde edilebilecek bir şey-|zamı, hangi taraftan bakılsa, dir, şu halde bu sokaklardaki harekeli |bir haldedir. Kurbanlar da ekseriya tanzimden ve bu işle çok ciddi hir su-İbundan ileri geliyor. Bunu tanzim bir rette meşgul olmaktan başka çaremiz | zarurettir. Tanzim demek, ayni zamanda şeh- * rin yaya gidenine de, vatmanına, Ş0- i İ z förüne, arabacısına da medeni bir şeh- kalir Kere bügünkü şehir hayatı SO-İrin hareket nizammı kültürünü vere” bağlar. Yolun muayyen taratısdan git ele iğ ei ğe vii :. tir. Nizamsız eniyet olmaz, mek, karşıdan karşıya muayyen usule Jel Değe göre geçmek vesaire gibi. nizam ei Yaldır Mekki öm Bu kaidelere her yerde her zaman , eder; Biz böyle bi rerbi. riayet etmeği mutlaka İstanbul halkına Sik gldrile übisie Yi öğretmek birinci vazifedir. Bundan)” “e ei im di sonra tek veya çift atlı yük arubala- Harley yle ine e rın sokaklarda yaptıkları tıkama hâ- vermeğe szmetmedikçe bu daimi kur- Galiba dünyanın her tarafında süt - lerden, ve karışık sütlerden şikâyet “ediyorler ki, Viyanada bir profesör ga- yet ucuza mâl olan bir âlet keşfetmiş- tir. Bu âlet sayesinde insanlar sütün i- çindeki su mikdarını derhal anlamak- tadırlar. Süt bu kabın içine konmakta ve âlet de prize takılmaktadır. Hususi tertibat sayesinde camlı ve işaretli bir göz sütteki suyun mikdarını derhal göstermektedir. İki balıkçıyı öldüren şeyisn balığı | İ #r; onlar, bir istilâ hareketi yaparlar, En serbest hapisaneler Filipin lân defteri de çıkmıştır. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Bir arkadaşımız tanıdığı 20 Türk ve 20 ecnebi arasında | dostumdan Yaloyayı görmeyenlerin sayısı ancak 2 kişi- anket yapmış, anlatıyordu: den ibaretti.» — «Hepsine de Yalovayı tanıyıp tanımadıklarını sor- Biz bu arkadaşımızı dinlerken yurdumuzda yasayan dum. 20 Türk dostumdan 16 şı İstanbulun bu şirin kö- | ecnehilerm yurdumuzu bizden iyi tanıdıklarına inandık. yünü henüz görmemişlerdi, huna mukabil 20 ecnebi | Fakat ey okuyucu sen: İLTER İNAN İSTER İNANMA! mak, bir arabacı için ci: mak kâfi değildir. Arabacı için yolu tıkamamak #mec- ine hâkim ol- * |

Bu sayıdan diğer sayfalar: