September 18, 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

September 18, 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9S aç # *Rene TaAVAGK UutüN w» tt GA3N M MAT Ka VAA A :uuv:—: 1 g: AŞ Akşam yemeğini yemek bile akıl - larına gelmiyordu ve ancak bir kaç ki- $i kendilerine verilen peksimetleri tah- ladan taslar içinde suya banarak yi - Yorlar, bir kaç zeytini de katık ediyor- rdı. Cardiyanlar bile bu yarı ölü insan- rın zincir kıracak ve kaçacak halleri Olmadığı için bir kenara çömelmişler- Şimdi kıç kasarada İlyas Reisle baş- hca leventler başbaşa vermişler, ko - nuşuyorlardı. İlyas Reis: — Arkadaşlarımızı kurtarmalıyız. Onları düşman elinde bırakamayız. Di- üer gemilerin hiç biri düşmana esir vermedi. Bu hal benim canımı sıkıyor. Deyince arkadaşları hemen ona hak Vermişlerdi. Fakat ayni zamanda birbirlerinin Yüzlerine bakmışlar, kaşları havaya kalkarak, gözleri açılmıştı. — İyi... Kurtarmalıyız. Fakat na - sl> Birlek briyorlarıl. Mansur onlar gibi değildi. Çünkü Yapılacak işin nasıl olacağını şöyle ka- bataslak şekilde biliyor gibiydi. Yoldaşlarına cevap versin diye İlyas Reise baktı. Reis söze başladı: — Ne demek istediğinizi anlıyo - rum., Hakkınız var. Bunu da düşün - düm. Yalnız bütün inceliklerine ka- dar değil. Çünkü-hepsini şimdiden ta- tarlamıya imkân yok. Bir an durdu. Leventler merakla dinliyorlardı. Her hülde onun gemi ile limana hü- €um etmek istediğini — sanmıyorlardı. âmana geceleyin ve kayıklarla hücum ederek kaçırdıkları avi yakmak, yan - gın sırasında Türk esirlerini kurtarmak ta kabildi. Fakat bu da aşağı yukarı delilik olurdu.' Bu işi yapacak olanla- tn önceden başlarını koltuklarının al- nn almiş olmaları gerekti. Bu itibar- h yoldaşların kurtarılması da yüzde Yüz değil, ancak yüzde beş bir ihti - Maldi. İlyas Reis devam etti: — Biz Mansurla birlikte Barselo - haya gideceğiz. Yoldaşlarımızın izle - rini bulacağız ve onları kurtaracağız. Onların izlerini bulmak pek kolaydır. Çünkü bugünlerde Barselonada her - kes onları görmek için onların bulun- dukları yere gideceklerdir. Onlara iş - âdet olduğu gibi bu işkenceyi herkes' Börecektir. Bu sözler pek doğrü idi. Mansur: — Ne kadar çabuk davranırsak © kadar iyi olur. Dedi. — Evet... Doğru söyledin. Yarın larımız da zaten yarın sabah gemiden| Orman Umum Müdürlüğüne müracaat edebilirler. çıkarılacaklar ve sorguya çekilerek iş- kence göreceklerdir. Tutulan Türk esirlerine, ilk iş ola - tak çıplak sırtlarına elli veya yüz kır- vurmak o zamanlarda hemen he- yaptıkları teydi. Bazan dört veya yedi dallı olan Men bütün Avrupalıların Kahramanlık, aşk, heyecan ve macera KORSANIN KIZI Yazan : Kadircan Kaflı Son Posto'nın tarihi tefrikası levent var ya... Daha ne istiyorsu - nuz?.. Leventlere dönerek sordu: — Kaca Aliyi benim yerime birak- sam fena mi olur? Onu dinler misiniz? İkisi üçü birden cevap verdiler: — Ne demek?.. Elbet dirtleriz. Se - nin yerine kavuğunu bıraksan onun da uğruna can veririz. Diğerleri de bu sözleri candan tas - dik ettiler. İlyas doğruldu: — O halde anlaştık ve karar ver - dik, Şimdi rotamızı poyraza çevirmeli ve Barseloenanın doğu tarafındaki kı- yılara yaklaşmalıyız. Hepsi de baş eğerek çıktılar. İlyasla Mansur şimdi başbaşa kal - mışlardı. Kısa bir konuşmadan s#onra yapıla - cak işin ilk kısımlarına ait incelikleri de tayin ettiler: Ertesi gün pazar olduğu için civar kasaba ve köylerden Barselonaya gi - denler çok olurdu ve şehrin sokakları, çarşısı ve meyhaneleri, eğlence yerleri her çeşit insanla dolardı. İki yabancı - nin da bu kalabalık arasında dolaş - maları, hattâ bazı şüpheli işler ardında koşmaları kimsenin gözüne batmazdı. Zaten Barselona yüz binden çok nü- fuslu koca bir şehirdi. Üstelik orada Akdenizin her tarafından gelen her çeşit insan da bulunurdu. İspanyanın Katalonya denilen bu bölgesindeki halk cesur, atılgan ve pa- rayı çok seven insanlardı. Geçininek için bir takım san'atlar edinmektense Türk Hava kurumu BÜYÜK PİYANGOSU Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 6. cı Keşlde 11 / Birinci Teşrin/ 938 dadır. Büyük ikramiye: 2 o 0 K 0 0 o Liradır. Ayrıca: 30.000, 20.000, 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiyelerle (50.000) liralık iki adet mükâfat vardır ... 'SON POSTA Numara : 75 kılıç kuşanıp, ata binip sinyörlerin ya- nına gönüllü asker yazılmayı, dağa çıkmayı, yol kesmeyi, korsanlık et - meyi tercih ederlerdi. Hattâ Katalan korsanları uzun zaman Akdenizin şar- kında, Adalar denizinde avlanmışlar- dı. Ancak Türk donanması kuvvetlen- dikten ve Barbaros kardeşler Akdeni- zin her tarafında ün salmağa başladık- tan sonra uzaklara gitmekten çekin - mişlerdi. Şimdi Pirene dağlarında hay- dutluk etmek, İspanyol — sinyörlerinin Cezayir, Fas ve Tunus üzerine gönder- dikleri ordulara gönüllü yazılmak, kırk sene kadar önce keşfedilmiş olan A - merikaya giderek soygunculuk etmek daha kârlı ve kolay geliyordu. Barselona'da ve civarında böyle kı- hç kuşanarak at üstünde gezenler çok olduğundan İlyas Reisle Mansur da bu kılığa girdikleri takdirde hiç göze batmıyacaklardı, Gemide Katalonyalıların elbisele - rinden hiç yoktu. Eğer tuttukları esirleri, oldukları gi- bi Aydın Reisin yedeğe aldığı İspan - yol gemisine vermeselerdi iyi olacak- tı. Onların elbiselerini alırlardı. Fakat bunu düşünememişlerdi. İlyasla Mansur, arkalarındaki elbi- seleri, başlarındaki külâh ve kavuğu çı- karacaklar ve derme çatma bir serseri kıyafetile sabah olmadan önce bir san- dalla kıyıya çıkacaklardı. Oradan en yakın ve işlek bir yola geçecekler, ci- var köy veya kasabalardan şehre i - nenleri gözetliyeceklerdi. (Arkası var) Bolu İli Orman Direktörlüğünden: Bolu İlinin Merkez İlçesinde hudutları şartnamede yazılı Kiraz dağı ve kence de yapacaklar ve İspanyollarda| Korucuk yaylâsı devlet ormanından «bir yıl içinde imal ve ihraç olunmak üzere» numaralanmış ve ölçülmüş gayri mamül 2444 metre mik'âp ve 793 desimetre mik'âp denk 4684 âdet devrik çam ağacı bir ay müddetle ve ka- palı zarf usulile arttırmaya konulmuştur. 2 — Arttırma 25/9/936 Cuma günü saat 15 de Bolu Orman Müdürlü- ğünde yapılacaktır. 3 — Beher gayri mamül metre mik'âbın muhammaen bedeli 210 kuruştur. 4 — Muvakkat teminat 386 liradır. 5 — Şartname ve mukavele projesini görmek istiyenler bu müddet için- tabah Barselonaya gireceğiz, Yoldaş-| de her gün Boluda ve İstanbulda Orman Müdürlüklerine ve Ankarada bu kalın ve korkunç kırbaçlar altında Vücutları yarık yarık bir halde, larını dökerek ölenler olurdu. Koca Ali fikrini söyledi: — Bu iş için reisin gitmesi Mi? Reis her zaman gemide kalmalı- dır. Onun yerine gidecek levent mi Yok) O da doğru söylüyordu. Fakat bu korkulu işi başarmak ta kesin elinden gelmezdi. İlyas Reis €m cesur, hem zeki, hem kurnaz ol- duğu, hem de ispanyolcayı güzel bil- diği için hemen hemen bu iş için yara- tılmış gibiydi. İlyas Reis Koca Alinin sözlerini ön i: l_ — Gemide benim yerimi — tutacak «969» AMi BERKER İdrar yo-llın hastalıkları mütehassısı I ıEr. REŞIİD S Beyoğlu, İstil cad. Mis sokak Gökçek ap. Kat 2 İnhisarlar U. Müdürl kan - Ş—uımvıbubinmdümezmıdnananwul 9/936 tarihine rastlıyan Perşembe günü saat 15 de pazarlıkla satın alınacak- tır. İsteklilerin şartname ve kataloğu görülmek üzere her gün ve pazarlık i (racaatları. «1248» 3 — Bu yıl lâzım i;indehyiııohının(uıınıııne% 7,5 güvenme paralariyle birlikte Ka- bataşta inhisarlar levazım ve mubayaat şubesindeki alım komisyonuna mü- İSTİKLÂL LİSESİ DİREKTÖRLÜĞÜNDEN: 1 — İlk, Orta ve Lise kısımları için kız ve 2 — Kayıd için hergün saat 10 dan 16 ancak mezun olan veya tası alınacağından okula girmek istiyanlerin biran evvel müracaatları tavsiye olunur. 4 — İstiyenlere kayid şartlarını bildiren tarifname gönderilir. Şehzadebaşı, Polis karakolu arkasında, Telefon : 22534 erkek, yatılı ve yatısız talebe kaydına devam olunmaktadır. a kadar okula müracaat edilebilir. E ikname ile ayrılan talebenin yerine az miktarda yeni talebe Lübnan hikâyelerinden Delikanlı zengin sayılmazdı.. Yalnız güzeldi.. Buna karşı kız hem çok ze bem de aristokrat bir ailedendi.. düfen bir evde görüşmüşlerdi. İşte o vakittenberi delikanlı, kıza karşı bü - yük bir meyil görmüş kendinde; yani â- şık olmuş.. O kadar samimiyet ve sadakatle kıza karşı davranmış' ki o da aynı sevgi ve sıcaklıkla mukabeleye başlamaktan ge- ri kalmamıştı.. Delikanlı, işte tam aradığı kızı bul - muştu. Bir çok kızlarla görüştüğü hal- de şimdiye kadar hiç birile evlenme - mişti.. Hepsinin iffetinden ve temizli - ğinden şüphe ediyordu.. Mutaassıptı.. Evleneceği bir kızın as- la bir erkekle tek buse dahi teâti et - memiş olmasını istiyardu.. Bu düşüncedir ki onu bu âna kadar bekâr bırakmıştı .. Aldanmak ve tuza- ğa düşürülmek kat'iyyen hoş bir nesne değildi., Bir zambak gibi tertemiz olmı- yan bir kızla doğrusu evlenemezdi.. İşte, şimdi delikanlı bütün aradığı necib evsafı Marta'da bulabilmişti.. Marta, bütün vaktini muhteşem ev - lerinin muhteşem bahçesinde, ağaçlar arasında geçiriyordu.. Onu dışarıda, yalmız başına gezerken kimse görmemiştir. Muhakkak yanında muhterem ve asil annesi bulunurdu.. Gene onun hiç bir zaman, ne bir bara |biselerini çıkarmasını söyledi.. Nakleden: Faik Bercmen Marta, her genç kızın yaptığı gibi nie şanlısına müsâid davranmadı.. Bir defa olsun kendini ne öptürdü ve ne de ku- caklattı. Evlendikten sanra her şeyi, bütün aşkı kocasmın değil miydi? ne bir çok tamdıklar çağırıl « Ve düğün pek muhteşem oldu. Fakat Martanın güzelliği bütün bu ihtişam e dah ve bütün bu debdebeden üstün e dü.. Kilisede nikâhları kıyılırken kız göze lerini yummuş bir halde durdu. Papas onun elini delikanlıya verdiği vakit ancak kendine gelebilmişti.. Nikâhtan sonra Marta an bean ku « laklarına kadar kızarıyor; bu genç kuvs vetli, ve yakışıklı delikanlı ile bir o e dada yalnız kalacağını düşünüyordu.. Onu seyreden davetliler şuna hük « mettiler: «Gelin kocasının — karşısında elbiselerini güçlükle çıkarabilecek.. Bu kadar mahcub ve mâsüm bir gelin düe ha görülmemiştir..» Çünkü vaziyeti onu gösteriyordu.. Düğün bitince herkes dağıldı ve iki genç odalarına çekildiler... * İçeride delikanlı kıza yaklaştı. Ve &he Fakati hakikaten kız bu işi yapamadı.. Kızare dı.. Utandı.. ve ne de bir mesire yerine gittiğini du- yan olmamıştır.. On altı yaşına kadar leyli mek - tepte bulunmuş - tu.. i Mektepten çıkalı iki yıl olmuştu.. Bu iki yıl içinde onun — hakkında, takdirkâr vete - miz sözlerden başka bir söz söyleyen bulunmadı.. Delikanlı, işte bu tertemiz çiçeği kak- lıyacaktı. Marta güzeldi hem.. melekler kadar güzel... Ve onun kadar temiz, onun kadar ismetli kimse bulunmazdı artık.. Genç adam gece gündüz bu güzel ve mükemmel mâşükaya kavuşacağı günü bekliyordu.. Marta bu izdivac için bütün akraba- sını ikna etti.. Çeviren Kiliselerdeki * Tantanalı bir nişan merasimi yapıl - dı.. Nişanlılık günleri her iki genci bir- birine daha ziyade bağladı. Delikanlı bu sefer kızd safveti pek yakından da müşahede eyledi.. İstanbul V: Yarınki nushamızda : Altınları Uyandıran Ses Yazan: Roger do Lafforest : Nurullah Ataç O zaman bu vazifeyi delikanlı gör e dü.. Ve gelinin ayaklarına limon çi « çekleri serpereli yarı baygın biz halde onu karyo « lasma kaldırdı... Lâkin tam bu sıralarda gelin o « dasını acı bir bağı rış doldurdu., Güvey — yarı çıp« lak ve çılgın bir vaziyette odadasi fırladı çıktı.. $ * Şimdi saçları afarmış ve gözleri çölüe müştür, Üstelik kamburlaşmıştır da.. Fakat hâlâ oluzu geçmiş değildir. * Onu bu hale getiren sebep ne idi? Zi- faf gecesinde ne geçmişti?.. Gelin kat'? bir şey söylemedi.. Hiç kimse de bunun sebebini bilemedi.. Fakat bazıları, delikanlıyı iyi tanı « yanlar mahrem bir şekilde şunu anlate tılar; «Delikanlı, temiz, dindar ve mahcub gelinin yanına yaklaştığı zaman, vü e cudunun görünmiyen tarafları yara ve çiban içinde imiş, delikanlı düştüğü su- kutu hayalden kendini hâlâ kurtaramı « yorrmı ıflar - Direktörlüğü İlânları Eski Hüseyinağa yeni Mollafenari mahallesinde Çarşıkapı nam mahalde Yolgeçen hanı içinde önünde kunduracı dükkanları bulunan 30- Metre arsanın tamamı, — (4196) * Çakmakçılar'da Dayahatun mahallesinde Valde hanı 2-ci üst kat 37-Nr:lı odanın tamamı. Değeri Peyp'ıruı Lira K. Lira K. 206 40 — 15 50 63 75 4 05 47 45 3 55 sinde Eyüp'te eski İslâmbey yeni Üçşehitler mahalle- eski İslâ mbey yeni Kuşbaz sokağında 62/22-Nr:lı arsanın 2/3 hissesi. -(5926) Yukarda yazılı mallar satılmak üzere 15-Gün müddetle açık art- tırmaya çıkarılmıştır. İhalesi 5/10/936-Pazartesi günü saat 15-te isteklilerin Mahlülât kalemine gelmeleri. —— (1377) Erenköy Kız Lisesi Direktörlüğünden: Yatılı Talebeden Eylülün yirmi altıncı gününe kadar müracaat etmemiş olanların yerlerine yeni yatılı talebe alınacağı ilân olunur. 41356,, DOYÇE ORİENT BANX Drosdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkigedeki şubelerir Galata - Istanbul - izmir Deposu: İst. Tütün Gümrüzü * Her türlâ banka işi * ? di e

Bu sayıdan diğer sayfalar: