27 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

27 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl yetişti, neler yaptl? Milân Stoyadınovıtch Kimdir, Dost Yugoslav devletinin hükümet reisi Dr. Milân Stoyadinoviç bügün memleketimizi - şereflendirmiş- tir. Nisbeten kısa bir zamandan beri si- ışlı le meşgul olan dost milletin , mali ve iklisadi sa- uıkı.(u de kendisini hada çoktan tanıtmış bir Yugyoslav dostluğunu şahsında canlandırmakta olan Dr. Mı Stoyadinoviç 23 Temmuz 1888 di Tebatchak'ta doğmuş olduğuna göre bu gün 46 yaşında bulunmaktadır. Henüz sağlda Balkanların ve 4 Avrupanın siyaset kulüplerin. t olan kıymetli devlet adamı Belgratta orta tahsilini yaptıktan son- ra gene Yugoslav Üniversitesinde hu- kuk tahsilini bitirmiş ve 1910 da hu- kuk doktoru olmuştür. Çalışkanlığı, le o zamanki hükümetin i celbeden Stoyadinoviç İktısat üzerindeki bilgilerini derii tirmek maksadile üş sene müddetle Al- manya,İngiltere ve Fransada bulunmuş Fransa Maliye Nezaretinde fiilen çalış- mak suretile nazari bilgilerini tatbikat * ile takviye etmiştir. 1914 de memleke- tine avdet eden Stoyadinoviç Maliyeci-|' ak Finans Nezareti u- asebesine memur olmuştur. ve kabiliyet ile & hal yükselerek müdürü umumi mevki- ine kadar gelmiş, 1919 da devlet me- murluğunu terkederek bankacılığa baş lamış ve bir sene sonra da Belgrat Ü versitesine profesör - tayin edilmiştir. Bu suretle Stoyadinoviçin önünde yeni bir istikbal açılmıştı. Ayni sene Bele- diye meclisi azalığına seçilmiş, 16 Ey- lâl 1922 de o zaman Başvekil bulunan Nicolas Pachitch kendisini Maliye Na- zırlığına getirmiştir. O zamanlar 35 ya- şında bulunan Stoyadinoviç mevkiini 1928 senesine kadar muuhafaza etmiş- tir.. Yalnız 1924 de Douidaviteh'in * kümete geldiği sırada kısa bir müddet nden uzak kalmıştır. Neza- beynelmilel simadır. Ti rette bulunduğu müddet zarfında döviz | * erini ıslah etmek, dinarı altın esası üzerinde takarrür ettirmek gibi| * mühim hizmetlerde bulunmuş ve ken- disine edinarın kurtarıcısı» lükabı ve- Filmiştir. Stoyadinoviç Maliye nezareti koltu- ğunda oturduğu zamanlar, varidat art- Mmış, ihracat primleri üzerinde ıslahat yaparak ticaret müvazenesini Yugos - Tavya lehine çevirmeğe muvaffak ol - muştur. Dr. Stoyadinoviç üç defa saylav se- çilmiştir. İlk defa 1923 de teşrit mec- lise giren kıymetli misafirimiz, ikinci intihabında yani 1926 da ve üçüncü 1927 de de at kazana- rak mevkiini ka liste Maliye en kıymetli | M. Milân Stoyadinoviç Dış Bakanımızla beraber filde büyük bir vukuf ile temayüz ettik ten sonra, mühim iktısadi mü rin başına geçmiştir. Belgrat ticaret borsası reis vekili, deniz ticaret şirke- ti meclisi idare reisi, Belgri idare meclisi reisi olmuşt! ğmen kıymetli m eciliği de kendisine meşgale edi ne ve ilmi mecmualar rak bilgisini kimseden Dr. Milân Stoyadinoviç'in - tas; ndıkları, Almanyanın bütçesi, müza yedeler, hakkındaki eserleri çok tai iyast kanaat bakımından Stoyadino teveffa Pachitche'in fırkasına k etmek fırsatını bukmuştur. Sto- yadinoviç Kral Aleksandrın müessif ö- lümü üzerine devlet idaresini eline al- mış, vukuf, bilgi v atle tanın- miş kıymetli bir Türk dostudur. Vahşi hayvanlar sergisi İstanbul Avcılar ve Atıcılar Cemi- yetinin âzaları tarafından memleketi- mizde ve yabancı illerde avlanmış 600 mühtelif cine vahşi bayvan, pek ya- kında Taksim bahçesinde teşhir edile- cektir. Memleketimizde ilk defa açıla- cak olan bu dolma hayvanlar sergisin- de en küçük kuşlar bulunacağı gibi, as- lan ve diğer yırtıcı hayvanat da teşhir Stoyadinoviç malf ve iktısadi maha- edilecektir. GÖNÜL İŞLERİ' Çalışan kadın Gözünde erkeğin yeri İşte size hal çaresi kolaylıkla bu- hunamıyacak bir mesele: «ÂAile bütçemiz dardı, çocukları « mız ikileşince büsbütün sıkınlı ve- recek bir hale geldi. O sırada bir te- sadüf çıktı, büyük şirketlerin birin- de bir kadın memur arıyorlardı. Zevcem görmüş, yapılabilecek ka - biliyetteydi, çalışarak bana yardım etmek istedi. Razı oldum. Evvelâ küçük bir aylığı vardı, fakat ana li- sanı kadar kuvvetli olmak şartile iki dil bilir, siir' tle terakki etti, bu - kazancımın — iki ayı ına, sonra kendisine sarfediyor, arasıra eve yardım etti - ği de oluyor. Çocuklarını iyi giydi riyor, kendis giyiniyor, soakağa tertemiz çıkıy evde de geniş ruz, amma ben rahat değilim amın gözlerinde bana karşı bir istihfaf se- ZeT sibi oluvarum, bakıslarında mu- vaffak olanın olmuıyana karşı takın- dığı manalı bir durüş var gibi..» a Bana bu satırları yazan okuyucu- mun evvelâ bir yanlış görüş, sonra bir yanlış düşünüş, en nihayet te bir sinir hastalığına tutulmak üzere ol- duğundan şüphe ediyorum. Eğer refikası tahsilsiz, görgüs aptal bir kadın olsaydı haleti ruhiyeye düşmesi Fakat iki yabancı dili kendi â! dar bilen, tahsili yüksek, kültürü küvvetli bir kadın, evli yet bir hayat şirki ğ Bu şirkette feynden biri bazan a, bazan eksik getirebilir. Hiç ge- tirmediği zaman da ola taraf yardım etmek vazife kelleftir, bu evlilik şirketin adi tica inden farkı da bundadır. mla beraber erkeğe terettüp eden xazı!uu de ıımlm—nl-n Kcn— »ıvıp Lvt.ncka yerde xu(rplnıne çalışmalıdır. Derdinin devası ancak bu hedefe varmaktadır. — TEYZE SON POSTA Antrenör Pazar günkü maçların hakemlerini tenkit etti * * 4 Hakemlerimizde umumiyetle şu kusurları buluyor: Topu çok uzaktan takip ediyorlar, düdük çalma- sını bilmiyorlar, sahaya, oyuna hâkim olamıyorlar, ihtarlarını ellerini kollarını sallıyarak yapıyorlarmış < | Bul olacak ve bu me Hakem komitesinin bundan ev velki toplantısından bir intiba Evvelce bu sütunlarda yazmıştık. k futbolünün kalkınması için getir- tilen baş antrenör hakemlerle de meş et sahada id- man ve pratik şeklinde, salonda da müsahabe ve konferans şeklinde ola - rak iki kısma ayrılacaktı. ğlu Halkevinde toplayarak ilk ko ransı ve müsahabesini yaptı. Çok en- teresan bulduğumuz bu çalışmanın tafsilâtım aşa, z çepeç oturmuşlardı. | Kenardaki masanın başında da antre- i | kadaş almanca biliyormuş. Müs başladı. O zamana kadar çok yumuşak olan İngiliz birdenbire sertli İlk « derlerse ben de oturayım. demek Ne demek? Bö; ne? Oturursa otul muz silktik. Hâzirundan bir ik! p larını bir mikdar daha uzattılar, biraz daha yayıldılar, Pipolarını da tüttüre tüttüre dinlemeğe hazırlandılar, Antre- nör sözüne devam etli : — Avut atmak usulü değişti. Bunu biliyor musunuz? yoruz ama, bize daha resmen yapılmadı. Bu iş federas- yyona alttir. Nasıl attr derlerse öyle attı yırız. Baş antrenör psikolojimizi yavaş vaş öğrenmiş. Lâfı bu mevzuda uza madı: — Federasyonla konuşurum, dedikten sonra toplantıya samimi bir hava ge- tirmek için : — Evvelâ şunu söyliyeyim ki bura- da şimdi yapacağım tenkitler şalhsa mahsus değildir. dedi. Filhakika cu - martesi ve pazar maçlarında gördüğüm hatâları işaret edeceğim ama, bunlar şahısları değil, heyeti umumiyesile ha- kemlik işini tenkittir. Başlıyorum. Hakemler topu çok uzaktan takip e- diyorlar, Meselâ: Sahanın bir kenarın: da durup diğer ucundaki Oyunu sey: rederken düdük çalıp ceza verdikleri bile oluyor. Uzaktaki topa cayır cayır düdük çalmak çok gariptir. Bu sözle- rimden sakın hakem, top sağ açığa geç- tikçe oraya koşacak oradan s0l açığa a- tılırsa © farafa sej erek takip etme- lidir mânasını çıkarmayın. Futbol oyu- nunun bütün maksadı gol atmak oldu- ğundan topun nihayet kale önlerine ge leceği muhakkak gibidir. Binaenaleyh sağaçığın sürdüğ lnpu hakem kaleye yaklaşarak takip edebilir. Daima söyliyeceğim, hakemler bir maça başlarken oyuna hükim olmağı bilmelidirler. İlk on dakika hiç bir ha- taya müsamaha etmez ve ceza verir - ken tereddütsüz davranırsa oyunculara da, seyircilere de hâkim olur. Bazı arkadaşların çok tuhaf bir dü- lış tarzları var. Yanık, yanık, bay ygın, uzun uzun düdük çalıyor- Bir hakem sahaya çıkarken gayet çe vik, gayet canlı davranmasını bilmeli- dir. Omuzları düşük, adımları yumu - şak bir hakem, otoritesini daha güç te- sis edebilir. Hakem sahanın efendisidir. Oyuncu- ların sinirlenmesine, halkın bağırma - 4 hiç bir suretle kulak asmamalıdır. ükçe yan hakemlerden yar l'.unl hu noktada da minin M.r.ne ancak, kısa fakat tereddü- de düştükçe müracaat etmelidir. Bir hakemin en büyük meziyeti ka- rarlarında kat'i oluşundadı İyi bir hakem gördüğünü tereddüt etmederi verir ve asla müsamaha etmez. Bir o- yuncuya müsamaha etmek, diğerler de nizamsız hareket etmek cesaretini verir. Bazı oyuncular sahada yersiz bir man tıkla yaralanmış, düşürülmüş taklidi ya parlar. Niyetleri hakemden ister metli, ister kıymetsiz olsun bir serbe vuruş kazanmaktır. Böyle numaracıla- | rın maksatlarını keşfetmek lâzımdır. şebbüs eden sporcuya bakem haya futbol oynamağa çıktınız. alkın. Rol yapmağa lüzum yok! demeli ve oyunu asla durdurtmamalı- dir. Hakemlerin kafasında sade nizamna- me maddeleri bulunmalı, herhangi bir klüpçülük fikri yer tutmamalıdır. 'Tam bu esnada antrenörün sağ tara- fında oturanlar biribirlerine cigara tak dim ederek, fısıldaşmağa başladılar. An trenör, sahada disiplin beklediği arka- daşlardan böyle lâübali bir hareket gö- rünce dehşetle kızdı. Lisanını anlamı- yorum ama, işte (disiplin! disiplin) di- ye feryat etmesinden ne demek istedi- ği belli. Antrenör sözüne şöyle devam etti: — Favl verdiğiniz oyuncunun sizden nâzikâne izahat istemeğe her zaman hakkı vardır. Ona lâkırdıyı uzatmadan iki üç kelime ile izahat vermelisiniz. Dikkat edilecek bir nokta daha, hiç bir oyuncuya el işaretile ihtaratta bu- lunmamalı, hele(dışarı atarım)ihtarını kolları havada savurarak vermemeli - dir. Hakem bu işi yapmağa lüzum görür- se oyuncuya yaklaşmalı, hiç bir el işare ti yapmadan derdini anlatmalıdır. Bazı oyuncular nizamnameyi bilme- Böylelerine hakem yardım etmelidir. Kırıcı oynamağa karar veren ve bu- nu hareketlerile gösteren bir oyuncu - nun mühakkak bir ayak kırmasını bek lemek doğru olmaz. Böylesini nâzik bir ingilterede Ve bizde lik maçları? * » * İngilterede ayni kümeye mensüf takımların biribirlerini 7 - 8 farkla mağlüp ettikleri hiç Vi değildir. Biz bu hali tabil meğe alıştığımız için, mad” heyecanlı olmıyor ve futbol -7 den güne rağbetten düşüyof Ömer Besim irakile yapılan İNi lik şampiyonası en oynanır. ba göre takımlar tam * maçı yaparlar. Kral Kupası namifi n maçlara profesyonel like dahit? klüp iştirak eder. Kupa maçlarında mağlüp - olağ takım dışarı çıktığından sona Kf i güç ve yorucu olU Bu maçlar hari€inde hazırlık l') ları, mintaka kombinezonları, yortik çları da vardır ki bır1 gm 60 maç yapmak Yazan: 22 klübün ndan, ının bile fırsat düşü ip te bi ün meydana çıkar. 1 takımları arasında © henk vardır K # in kuvvetlerini ayırt eti 1 kabil olmaz. ne Kral kupası kin dokuzunc teen başta ydı'n ve sontö Y on olan Sanderlandı bu s€ ıııy, ,mağlüp ederek kupanın haricine çi rıverdi, v Kral kupasını büyük bir zorluklâ meşhur Arsenal ğ dnncum Şetild Ünited ile yaptığı * çında kupayı alıncaya kadar karayı seçti. On beş gün evvel oynanarn Jİskoçya maçında, İskoç takımının 'tamı, İngiltere ikinci Jikinde olan B yuncu idi. İngiltere takımında ise likte olan takımınm oyuncusu bu ı»n.u gaman kesilmişti. azara alta düşen bir ta zorluklar çek ı gidenleri bizim altta g kımlar mağlüp edive Bizim liklerde bu gibi sadüf etmek imkânı yoktur. ve b yedi sekiz; gol hiç te gayr* dir. 1-1' Ve bizde bu neticeler tabii deîA çindir ki lik maçlarında fazla hEYİĞE olmuyor ve pek tabii ola bol bugünkü durgun vaz remiyor. Millt küme şeklini bilmiyorun! M' ,herhalde lik taksimatı üzerinde “Wy şe yarat bir formül bulmak z Ömer BEİA ihtar yaptıktan sonra dinlemezst dütsüz dişarı çıkarmalıdır. İnsana karşı sert oynayan bif cunun bu kabil sert hareketleritİ inci lik rdüğümüZ vaziyetli —f' Z landırmak |fzımdır. Bir hakem oyuncuya ne ı(.ı("r',!’ muamele etmekle mükellefse, *’)_ıj' lar da hakemleri o kadar <3x1“;j Hakemle olan berhangi bir mi hfl'ı te hakemin kolunu tutup çekef ,r" yuncuyu hakem hemen dışarı çıkf ,;r lıdır ki, öteki koluna da bir diğ€T masın, Bu akşamki musahabemii racak sualleriniz varsa buyul" * Soracak sual yoktu ama befi? şetli bir merak başla . Önül Ka ki hafta bu nasihatleri alan v v z bit gü çe ©6 versin, vermesin muhakkak * 'î | Ğ rimizi seyre gideceğim. Amâa T’* kemlerimizi seyre.

Bu sayıdan diğer sayfalar: