7 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

7 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yi Bu haftaki Lik maçları Galatasaray İle Beşiktaş Pazara karşılaşıyorlar İZ——m Bu iki dost klübün, Lik maçlarının ilk haftasında karşılaşmaları tam arile oynamalarına mani ©- ve istediğimiz gibi bir oyun Seyretmekten mahrum kalacağız Yazan : Ömer Besim İstanbul lik şampiyonasının sayılı Oyunlarından biri bu hafta Galatasa- YAY ile Beşiktaş arasında yapilacaktır. Son senelerin en hararetli maçları Mirasına giren Galatasaray - Beşiktaş Açı yeni lik taksimat dolayısile bu *ene ancak bir defa yapılabilecektir. li Lik maçlarında bu iki takımın koz- Tin ne şekilde paylaşacaklarını kes- doğrusu güçtür. i Bununla beraber bu iki dost takım i küme işinde de karşı karşıya ge- *<ekleri için kuvvetleri hakkında o za- İn daha doğru bir fikir edinmek ka- il olacaktır. SON POSTA Ankara lik maçları Ankarada mevsimin en hararetli maçı yapılıyor Geçen yılın şampiyonu Ankara Gücü ile, Fenerbahçe karşısında çok iyi bir muvaffakıyet gösteren Çankaya- nın karşılaşması ehemmiyet ve alâka ile beklenmektedir Bu hafta kendisinden iyi bir oyun Ankara (Hususi) — Ankara lik maçları, bu hafta Çankaya - Ankara- Daha geçen seneye kadar on bir o-| gücü karşılaşmasile başlıyacaktır. Yuncusunu bir arada tutmağa muvaf- Sa Kaptanı Parite Keytii fak olan ve hiç bir suretle bu on birin “ngini bozmayan © Beşiktaş takımı güm eski iyetini iş ç ize ye saz edip Yay, ESEN sene ârzi bazı sebepler do- #yısile ufak tefek sarsıntı geçiren Be- tiktaş klübü, lik maçlarında Ankarada lunan oyuncularını İstanbula taşı- mak suretile şöhretini muhafaza et- € muvaffak olabilmişti. Bir klüp için büyük bir külfet ve mcu için de o nisbette üzücü bir met olan bu gidiş, geliş Beşiktaşa Yli pahalıya mal olmuştur. Geçen #ampiyonluğa en yakın bir vaz birdenbire uzaklaşıvermişti. Lik maçlarının başında hemen he- ar Yepyeni bir kadro ile sahada gör- le üz Beşiktaş ağlebi ihtimal Ga- ray karşısında Ankarada bulu- bir goyuncularla yapılan takımını son efa daha tecrübe edecek ve her- ilerisi için kurmağa mecbur ol- genç takımi da bu mühim maç- m sonra esas kadro olarak meydana Sıkaracaktız, Galatas, ha ve, latasaray bu sene geçen mev- 5 Ortasında teşkil ettiği takımını sağ “avin müstesna olduğu gibi muha- Za etmektedir. hem de oyun zevki m asından pek isabetli oldu dene: N d, Hâdirat bu iki dost takımı ilk ağız» ha karşıya getirdi, Galatasarayın um hattı, Beşiktaşın kuvvetli mü :İde aradan sıyrılan bir muhacim bir ta- Buradaki klüpleri milli küme teş- kili her ne kadar tatmin etmemişse de Türk Spor Kurumunun verdiği karar dahilinde hareket etmek mecburiyeti olduğu için maçlara başlanacaktır. Bu hafta karşılaşacak olan bu iki takım bir hafta evvel İstanbul şampi- yonu Fenerbahçe ile karşılaşmışlardı. Geçen senenin şampiyonu olan Anka-| Halkevi Reisinin Güreşler hakkında Bir tavzihi Eminönü Halkevi Başkanı Agâh Sirn Le- vent, etvelki gün, serbest ve yağlı güreş mü- sabukalarım kazanan Tekirdağlı Hüseyine kemerini o takarken, o müsabakaların niçin tertip olunduğunu uzun tuzun anlatmış, ve serbest güreşlerin her yıl tekrarlanacağını bildirmişti, Bu beyanatın gazetelerde çıki- #ndan sonra duyduğumuz bir haber, bizi hayrte düşürdü, Çünkü Çocuk Esirgeme Ku- rumunun mayısta, bir baş pehlivanlık mü- sabakası tertip etiği bildiriliyordu. Bu İlânın mahiyetini anlamadığımız için Eminönü Halkevi Relsi Agâh Sırrıya mürsca- At ettik, Agâh Sırrı; , — Biz, dedi, daha evvelce de ilân ettiği- miz gibi serbest güreş müsabakalarmı tertip etmiştik. Vâkın dördüncü günü yağlı güreşi de yaptık. Pakat bu sirf gösteriş mahiyetin- de olan bir güreşti. Ve onun içindir ki üç gün süren serbest güreş müsabaaklarını tamamladıktan sonra baş pehlivanı ilân ettik. Gerçi yağlı güreşleri gelecek sene tekrar- layacak değiliz. Fakat serbest güreş müsa- bakalarına devam edeceğiz. Maksadımız in- kişafa müslali olan opeblivanlarımısı, bey. nelmilel bir mahiyet aları serbest güreşe teş- vik etmek ve bunun töammümüne çalışmak- tar. Çocuk Esirgeme Kurumunun bundan dört sene evvel (o tertip ettiği müsabakalar pacaklari müsabakşlar da elbette yağlı gü- reş olacaktır. Vaziyetle bir tedahül yoktur. ..—.... dafaası ile çatışacak, ve bu hengâme- rafın zaferini temin edecektir. Galatasaray takımı şu suretle orta- ya çıkacaktır: Avni; “Reşad, Lütfü; Salim, Hay- rullah, Suavi; Necdet, Eşfak, Gündüz, Bülend, Danyal. Maçı: Vefadan Saim Turgut idare edecektir, Ömer Besim beklenen Çankaya son kadrosu ile. ragücü Fenere (1 - 0) yenilmesine rağmen, İlk dördüncüsü Çankaya Fe- ner karşısında cidden takdire değer bir oyun göstermiş ve (0 - O) berabere kalmıştı, Bu itibarladır ki yavaş, yavaş eski kuvvetli halini alan Çankaya ile şam- piyon Ankaragücü arasında yapılacak maç, bu pazar İstanbulda yapılacak o-| | lan Galatasaray ile Beşiktaş arasında- ki maç gibi çok alâka uyandıracaktır. Selim Tezcan Askeri liseler Atletizm şampiyonası Bugün neticelenecek Askeri iseler arasmda yapılıp ta yağmur dolayısile yarım kalan Senclik atletizm mü- sabakası bugün Fenerbahçe stadında meti-| eelendirilecektir. Bü müsabakalarda 200, 1500, Balkan bay- rağı ile uzun, üç adım, sırıkla atlama, disk ve cirit atmâlar yapılacaklır. Deniz Lise 44, Kuleli 62, Majtepr, 20. De- niz Gediklisi ise 11 puvanla müsabakalara başlayacaktır. En çok sayı alan Askeri Lise atletizm şampiyonluğunu kazanmış olacak, Atletlerin kış imanları başlıyor İstanbul Atletizm Ajanlığının hazırladığı | " kış proğramı yarından itibaren tatbik edi. lecektir, Atletler perşembe Ye enmarteşi akşam. ları Gülatasarey klübü salonunda idman ya- pacaklardır. Cuma ve sah günleri stadyom- da koşücaklar, pazar sabahları da Şişli Me- cidiyeköyü yolu üzerinde kir koşuları yapa- caklardır. Stadyomda yapılacak İdrmanlara söat dörtte; Şişlide yapılacak kır koşularına ise sabahı saat dokuzda başlanacaktır. Bu mevsim yedi kır koşusu yapılacaktır. B takımları bugün karşılaşıyor 'B takımları için karşılaşacak olan takım- lardan Galatasaray, Beşiktaş, İstanbul Spor, Vela Şeref stadında, Fenerbahçe, Eyüp, Gü. leymaniye, Hill, Kadıköyde, Anadolu, Bey- koz, Topkapı, Güneş Taksim stadyomunda maç yapacaklardır. ae Bu hafta yapılacak Lik maçları birinci lik Anadolu le Beykoz, Güneş ile Topkapı, Galatasaray İle Beşiktaş, Vefa ie İş- #anbul Spor, Fenerbahçe ile Eyüp, Süley- maniye ile Hilâl, İkinei Lik Altınordu ile Karagümrük, Peteryi- maz İle Beyjerbeyi, Anadoluhisar ile Ga- lata Gençler. Kâğıt âğıt nasıl İzmite giden ve İktısat Vekilimizle beraber fabrikayı gezen “Son Posta,, muharriri intibalarını anlatıyor * İki küçük işçi kızı bir tepsi içinde küşat kordelasını kesecek makası ba- kanlara uzattılar. Kordelayı Maliye Ba kanı Fuat Ağralı kesti, Ve bakanlar, fabrika müdürü Mehmet Ali Kâğıtçı- nın izahatını dinliyerek işlemekte olan #fabrikayı gezmeğe başladılar. * İzmit kâğıt ve karlon fabrikası tekni ğin en son esaslarına göre kurulmuş muazzam bir eser. İlk hamur kazanlarını geziyoruz. Burada kâğıt, tıpkı suyu az gelip top top olan hamura benziyor. Fabrika müdürü: — Görüyorsunuz ya, diyor, bu odu- nun ilk istihalesidir. Makine bunu o şe- kilde işler ki kâğıdın imali için lüzum- lu elyaf, büsbütün ufalanmaz, bakınız nasıl ağdalı. İki muazzam merdane, yaprak ha - lindeki iptidai maddeyi eziyor, ufalı- yor. Elime bir parça alıyorum. Hakika- ten biraz ağdalı. Yürüyoruz. I2 ayak bir merdivenle yerin altına iniyoruz. Burada yukarı da gördüğümüz hamura ilk defa su ka rışıyor. Kâğıt ve su içiçe. Kâğıdı düşünüyo- yorum. Garip ameliye, Fakat teknik böyle istiyor. * Yerin altından çıktık, Fakat gene ay ni binadayız. Bu sefer zemin kattan yukarı çıkıyoruz. Aşağıda bembeyaz hamura buradaki kazanlarda artık renk veril Muhtelif renkte ka» zanların önünden geçiyoruz. Mor, pem be, esmer, beyaz, kâğıt hamurları. Bir tekne önünde duruyoruz. Fuat Ağralı Celâl Bayara alâka ile soruyor ; — Bunun rengi neden esmer? — Çünkü esmer olması istenmiş. Bu da tıpkı ekmek hamuru gibidir. Bem- nirse öy- * Bu binadan çıktık. Muntazam kesil- miş, odunlarla yüklü küçük dekovil ya- rı önünden geçerek asıl fabri- ka binasına giriyoruz. Celâl Bayar fabrika müdüründen izahat alıyor : — Bu odunlar ne cins? — Köknar! — Nereden getirtiyoruz? — Rusyadan. — Memleketimizde saman' bol, Onu da işleyebilecek miyiz?. — Tabii. Saman, paçavra, keten ve kenevirden kâğıt istihsal edebiliriz. Fuat Ağralı merakta : — Ya köknarı? diye soruyor. Fabrika müdürü cevap verdi: — Elbetie köknar da kullanacağız. Örmanlarımız buna fazlasile müsait. Makineler gittikçe büyüyor, ve işin tekniğine yabancı olan bir ziyaretçinin birdenbire kavrayamayacağı kadar gi- iyor. Fakat burada artık kâğıdın maddeli iptidaiyesi tamamile erimiş ve ıyla iyiden iyiye karışmıştır. O kadar 5, kâğıt, çok bulanık bir su gibi akı yor. Ve fabrika müdürü ziyaretçilere kâğıdın elyafını göstermek için köpüre köpüre akan bir oluğa bir kırmızı cam levha uzaltı. Levhanın üzerindeki ma- yil cebinden çıkardığı bir pertavsızın altına tuttu. İzahat veriyor: — İşte buradan sonra bu elyaf cin- sine ve kalınlığına göre ayrılmağa baş T. Kâğıt istihsalini adım adım takip edi yoruz. Adeta kâğıtla yanyana yürüyo- ruz. Her gün elimizin altında, avucu- muzda, cebimizde gezdirdiğimiz bu en büyük cemiyet ihtiyacı, hayretle sey- rettiğimiz garip şekiller alarak, un, ha- mur, renk, mayi halinde adım adım olgunluğa, işe yararlığa doğru yürü- yor. Ben bu muazzam teknik harikasının bir köşesini döner dönmez, herhangi bir üstüvanenin arkasında kâğıda rast- layacağımı muhakkak bildiğimden, es- kiden duyduğum bir fıkranın kıymeti- ni kafamda kaybettim, Eskiden Avru- panın ileri mekanizmasını metheder- ken : — Öyle makineler var ki, bir tarafın dan canlı öküz koyuyorlar, öteden âlâ sucuk çıkıyor derlerdi. Halbuki bu da artık tamamen köh- neleşmiş. Sucuk aşağı yukarı et olu- | yapılıyor ? şundan birşey kaybetmez ama, on i yirmi metre geride yusyuvarlak odunlarının bembeyaz kâğıt oluşu teke! niğin bir katikası... a * Bir makinenin önünde duruyoruz. Burada kâğıdın maddei asliyesi olan ai mayi merdanelerin arasından geçen bir' takım ince kayışların üstündedir, Biz sade islak keten kayışlar boşuboşuna dönüyor sanıyoruz ama, gittikçe mâyjs leşen kâğıdı da beraber sürüklüyor «. muş. v i Bir merdiven indik. Birkaç adım yü rüdük. Nihayet kâğıdı tanımağa - yorum, Buradaki teşbih Maliye Baka nı Fuat Ağralınındır. Hızla dönen üs- tüvanenin üzerine sarılmış çok yumu şek maddeden bir parça kopardı: — Tıpkı yufka gibi dedi. Hakikaten kâğıt şimdilik tıpa tip bö- rek yufkâsına benziyor, . SE ğ üyoruz. Makineler büsbü- şti, Fakat bu sefer kâğıdı, şü çocukluğumda yırtmak, sonra da okü yup yazmak için kullandığım kâğıdı ar tık tanıyorum. Biraz buruşukça briaz, intizamsız ama nihâyet kâğıt Yürüyoruz. Bir adımda kenerı kesil. yor. Bir adımda bobinler sari! Ve bir adım daha. İşte bembeyaz, te emiz, dümdüz bizim kâğıt. Artık kâğıdı kâğ lsr. Celâl Bayar, kü nin başında çalışan küçük bir işçi kıs zina soruyor : kızım. Adın ne ? tırlıyım, Bedriye acir mi geldiniz? — Ne zamandan beri fabrikamızda un?. — Ben :lk işçilerdenim. Altı aydan beri burada çalişiyorum. * Herkes büfede meşgul, Bir aralık. kiğ çük bir işçi Ş — Adın ne? diye sordum, — Ayşe dedi, — Yaşm ? — 14, — Yevmiyen?. — Bütün kadınlar 50 Kuruş yevmle ye alırlar. — Kimsen yok mu? — Annem var. Bir de ağabeyim vas ama“bize yardımı dokunmuyor, — Burada ne iş görüyorsün?. -— Kâğıt sayıyorum. — Say bakalım. Kocaman bir top kâğıdı açlı. Bir ucu kızına y nu kıvırdı. Parmakları son sistem bir makine gibi işliyor. Benimle konuşur ken utanıyordu, ama küğit sayarken öyle değil. Artık elleri ve kafası olamağ bir hale gelmiş. Elektrik santralını, ocakları, lâbora- tuvarı gezdikten sonra bakanlar yeni kâğıt febrikesile selüloz fabrikasının temelatma merasimini de yaptılar, Bir aralık fabrika müdürü Mehmef Ali kâğıtçıya işçinin teknik kabiliye- tinden memnun olup olmadığını sor - dum. Müdür: — Fevkalâde memnunum, dedi, İzmit belediye reisile kısaca konuş” tuk: i — Memleketiniz ehemmiyetli biren düstri merkezi oluyor. Bu meyanda iş çinin taavün sandığını, Tevirini, isti rahahanesini düşündünüz mü? Belediye Reisi şu.cevabi verdi: — Bunu İzmit Halkevi üstüne almığ bulunuyor, icap eden herşeyi yapacağı tır. KE İ Kahvede oturan 43 talebe (Baştaralı 1 inci sayfada) z tep talebesi kahvede oturdukları esnas da memurlar tarafından yakalanarak haklarında takibata başlanmıştır. Talebelerin kıraathanelerine girme- lerine müsaade (eden 8 kahve sahibi hakkında da emniyet müdürlüğünce takibat yaptırılmaktadır. a Kahvede oturdukları tesbit edilen talebelerin mektep idaresi tarafından ilk defasında sicillerine işaret konula- cak ve ikinci tekerrüründe terdi mu- vakkat cezası verilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: