11 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

11 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa İzmirden Röportajlar: 16 “izmir gerileyor,, diyenler kadar | Zaarruzları “İlerliyor,, diyenler de haklıdır! x »» » Hamdi Nüzhet “ İzmir transit merkezi olmak imtiyazını daha açıkgöz çıkan Pireye kaptırmıştır. İzmir idhalâtçılarını İstanbul idhalâtçılarının esiri olmaktan kurtarmak lâzımdır ,, diyor Ömrünün hemen hemen hepsi bu çzanenin içinde geçer. Fakat buna aten şimdi de biri sa- , diğeri akşamcı olan Anadolu ve 1 Birlik gazctelerinin resmen neş- riyat müdürüdür. Her gün değilse de (İki yıldız) imzalı başmakaleler yazar. İçtimai ve siyasi görüşleri kadar edebi değeri de vardır. İstanbul Şehir Tiyat- rosu İzmire geldikçe yazdığı tenkitler dikkatle okunur. Mizah yazıları, fıkra- ları da vardır. Eskiden büsbütün gaze- teciymiş ve İstanbul gazetelerinde uzun zaman çalışmış. Masasının başında buldum. Önünde Temps, Matin gazetelerile (Fikir Ha- reketleri) vardı. Başını eğmiş, okuyor- du, Birisinin, karşısına geldiğini anla- yınca hemen doğruldu: — Büuyurunüz,-bir emriniz mi?... Beni eczaneye gelen . müşterilerden biri sanmıştı, fakat farkına varınca he- men sözünü değiştirdi. Uzun boylu, atlet vücutlu bir adam... İnsan onun kül 'rengi gözlerinin kar- şısında bir an bir mıknatısa tutulmuş gibi olmaktan kendini kurtaramıyor. Çok güzel ve temiz bir konuşması var. Herşeyi olduğu gibi söylüyor ve herşe- yin sırıtan taraflarını hemen buluyor ve hiç çekinmeden ortaya atıyor. — İzmirden kımıldanmaya hiç niyeti niz yok. Buraya gelen bir daha gitmez diyorlar. — Bence yurdun hiç bir parçası di- ğerinden üstün tutulamaz. Kabil olsa her taraflta otururum. Orada kalmayıp ta burada yaşayışımın sebebi, işlerimin burada oluşundandır. Birkaç saniye durdu. O sırada girip çıkan müşterilere ilgi ile baktı. Sonra Si devam € — Kendi hesabıma İzmride oturmak tan memnunum. İmparatorluk devri- nin birçok şehirlerini gezdikten sonra burayı sevmiş olmalıyım ki yerleştim. Zaten burası Türkiyenin en çok istih- sal yapan, iş bilenlere en çok para ka- zandıran bir yerdir. Burada çok eğlen- oe yoktur. Sanki çalışmaktan eğlence- ye vakit bulunmaz.. Etraftakilerin yalnız kazanmakla uğraştıklarını gör- mek insanın emniyet duygularını kuv- vetlendiriyor, kalp rahatı veriyor. — Fakat siz yalnız bir kazanç ada- mı değilsiniz. Tuttuğunuz iş bizde yal- nız kafa ve bilgi mahsullerile geçine- Miyenlerin hepsinde olduğu gibi, olsa olsa bir destektir. İzmirde sizi tatmin edecek bir san'at ve fikir hayatı var mıdır? İzminde san'at ve fikir hayatının onu tatmin ettiğini söyleyemezdi. Çünkü önündeki gazetelerle mecmualar hep İzmirden başka yerlerde çıkan şeyler- di. Bununla beraber bu hal aksini id- diaya hiç şüphesiz kâfi bir sebep ola- mazdı. — Diğer şehirlerimizde olduğu gibi İzmirde de kendine göre bir san'at ve fikir hayatı vardır. Yalnız organize e- dilmek için henüz vakit ve imkân bula- mamıştır. Kendinizi yeni bir eve taşın- maş farzediniz. İçinizdeki intizam ve titizlik hisleri ne kadar kuvvetli olur- sa olsun uzunca bir zaman geçmeden tamamile yerleşemezsiniz. Her zaman eksik birşey, yerli yerini bulamamış bir eşya yığını vardır. Herşey yerliye- rine geçecek ve dözelecektir. Dünya tarihinde bir misli daha görülmiyen bir inkılâp geçirdik. Asırlarca yabancı un- surlarla karışan ve hulanan bir su ba- şındayız. Tasfiye edilmesi ve durulma- st için çalışıyoruz: Bu da başka hiç bir soyun beceremiyeceği bir hızla oluyor. Etraflı görmeğe alışkım olan Hamdi Nüzhet bu cevabı da alabildiğine ge- nişletmiş, yalnız İzmirin değil, Türki- 'at ve fikir hayatmdan bah- - İzmirin gerile Buna ne de Koltuğunda verleşti ve ellerini göğ- Bünde kenetliyerek bir iki dakika dü- şündü. ğini söylüyorlar. Hamdi Nüzhet Sonra : — Bana kalırsa... Diyerek bu mevzu üzerinde eskiden beri uğraşmış gibi akıcı bir söyleyişle sözlerine devam etli : — İzmirin gerilediğini söyleyenler de ilerilediğini söyleyenler kadar hak- hdırlar. Anlatayım: İzmir dünya har- binden önce yarım milyon nüfuslu bir şehirdi. Şarki Akdenizin en büyük tran sit merkeziydi. İç Anadolunun bütün ithalâtı buradan yapılır, Garbi Anado- lunun bütün mahsulleri dünya piyasa- malıyız ki dünya harbi sırasında mem leketin büyük bir kısmının ihtiyaçları- nı koruyan İzmirdeki o büyük transit depoları olmuştur. O zamana göre İz- mirin çok gerilediğine şüphe yoktur. Bugünkü nüfus yüz yetmiş bindir. 'Trans$ıt merkezi değildir. Bu imtiyazı | daha açıkgöz çıkan Pire limanına kap- tırmıştır. İç Anadolunun değil, İzmirin bile birçok ithalât eşyası İstanbuldan gelir. Garbi Anadolunun ihracatı ise muhtelif lımanlar arasında taksime uğ- ramıştır. Fakat ayni İzmiri bir de kur- tuluştan sonraki haliyle gözönüne ge- tiriniz. Eskiden nüfus çok, iş çok, ka- zanç çoktu. Fakat Türklerin elinde de- gildi, Başkaları kazanıyor ve Türklere yalnız iç çekmek kalıyordu. Bugün ise, kazanan da, harcayan da hep Türktür. İstanbuldaki kozmopolit ticaret haya- tına karşılık burada yalnız Türklerin teşkilâtlandırdığı bir ticaret hayatı var dır. Bu da günden güne kökleşmekte- dir. — Daha çabuk ilerletmek için bazı tedbirler alınamaz mı? — Alınmalıdır. Meselâ İzmir ithalât. çılarını İstanbul ithalâtçılarının esare- tinden kurtarmalıdır. Demiryolu tari- felerini bu gayeyi gözönünde tutarak- tan ıslah etmek, liman işlerini asrileş- tirmek, cenebilerin ticaret ve ikamet işlerini güçleştiren bazı kayılları daha faydalı bir hale koymak gerektir. Ona sormak istediğimi bakışlarımdan anlamış gibi anlattı: — İstanbul da yabancı bir şehir de- ğildir. Fakat ayni yurdun parçaları a- rasında kazanç ve refah imkânlarını mümkün olduğu kadar iyi taksim et- mek lâzımdır. Bir şehrin zararına ola- rak diğerinin daha müsait şartlara tâbi olmasına meydan vermemelidir. Edebiyat hakkındaki sorgularıma : — Geçelim. Bunun hakkında çok söylediler, Dedi. En çok sevdiği muharrirlerin isim- lerini de söylemedi. Aşk hakkındaki fikrint sormadım. — Yazılarımı biliyorsunuz. Dedi. 'Tezgüâh başındaki eczacı kalfası sol- gun çocuğun elinden tutan üstü başı yır tık bir kadıncağıza: — Daha on kuruş vereceksiniz. Biz. de pazarlık yoktur. Diyordu. Hamdi Nüzhet bunu duydu ve ye - rinden kalktı. Kadıncağızın vermiş ol- duğu parayı da geri verdi. Kadıncağız Ürkek bir hareketle elindeki ilâcı ma- saya bırakacak gibiydi, fakat Hamdi Nüzhet buna engel oldu: — Para istemez, haydi, şifasını gör. Kadircan Kaflı ON POSTA Âsilerin büyük Akamete uğradı Londra, 10 (Husust) — Bitaraf mü- şahitlerin kanaatine göre, Madridin iş- gali ne kolay, ne de tez olacaktır. Âsi- lerin bütün şiddetile devam eden hü- cumlarına hükümet milisleri çetin bir mukavemel göstermektedirler. Âsilerin bombardımanlarından en fazla Madridin amele mahalleleri mu- tazarrır olmuştur. Panik ve heyecana düşmüş olan halk, Valense hicret et- mektedir. Madridt Valanse bağlıyan tek yolun âsi tayyareler tarafından bombardıman edilmesi, bu yolun da kapanması ihtimali endişelerini u - yandırmıştır. Kortezlerin gelecek hafta Valensde toplanacağı - bildirilmektedir. Dünkü hava bombardımanı neticesinde Mad- ritteki İngiliz ve Amerikan klüpleri hasara uğramışlardır. Bugün de İngiliz sefareti binasının üzerine bombalar düşmüşse de hiç bir tahribat olmamış- tır, Âsiler tarafından verilen haberle- re göre, Kaza del Kampoda mevki al- miş olan hükümet milisleri, âsi kuv- vetleri tarafından çevrilmişlerdir. Bu kuvvetlerin şehrin merkezinden geçen nehri de aşmış oldukları iddia edilmek. tedir. Ayni membalara göre payitahtın merkezine ilerlemekte olan âsi kıt'ala- rına motörlü kuvyetler de iştirak et- mektedirler. İleri kıt'alarda bulunan bazı hükümet istihkâmları, kara ve ha- vadan yapılan hücumların şiddetine karşı beyaz bayrak çekmek mecburiye- tinde kalmışlardır. Mukabil taarruzlar Madrit, 10 (A.A.) — Madrit cephe- lerinin kâffesinde topçu düellosu bu sabah tekrar başlamıştır. Hükümetçi- ler, Villanvende istikametinde muka- bil taarruzlarda bulunmuşlardır. Casa del Campo'daki Faslı askerler, milisler tarafından ihata edilmiştir. Âsiler, Manzanares nehrini geçmemişler ve Madrit Üniversitesini zaptetmedikleri gibi hiç bir istasyonu da ele geçireme- mişlerdir. İngiliz sefarethanesine bombalar düştü Londra, 10 (A.A.) — Hariciye Ne- zaretine gelen malümata göre Madri- din dünkü bombardımanı neticesinde 13 kişi ölmüş ve 22 kişi yaralanmıştır. İngiliz - Amerikan klübü, bir bomba tesiriyle hasara uğramıştır. Diğer bir bomba İngiliz sefarethanesi üzerinde patlamıştır. Âsiler şimali garbide Mad- ride yaklaşmışlardır. Madritte caddeye tayyare düştü Madrit, 10 (ALA.) — Havas muhabi- rinden: Dün akşam saat yirtnide umu- mi intibah, şu merkezde idi: Âsiler, he- deflerini elde edememişlerdir. Hükü- met kuvvetleri, Carabanchel'de müthiş bir mukavemet göstermişler ve Franko nun muntazam askerlerile Faslıları bir Az geri çekilmeğe mecbur etmişlerdir. Tayyarelere karşı yapılan endahtlar neticesinde dün âsilerin bir tayyaresi düşmüştür. Bu tayyare, Madridin tam merkezinde bir caddeye düşmüş ise nüfusça telefat yoktur. Tayyaredeki iki pilot, telef olmuştur,. 15 Torpil Madrid Önü cephesi 10 (AA.) — Havas muhabiri bildiriyor: Nasyonalistler, dün beş bombardı- man tayyaresinin Madrid — üzerinde uçarak gaz fabrikasına 15 torpil attık. larını bildirmektedirler . Âsiler Ne Diyorlar? Seville, 10 (A.A.) — Bu sabah sa- at 8,30 da neşredilmiş olan bir tebliğ- de Varela kolunun dün Casa del Cam- po'dan Madride doğru ilerlemeğe baş- lamış olduğu beyan edilmektedir. Bu kol, 3 zabit ve 120 nefer esir almıştır. Naayonalistler, daha şimdiden şeh- rin merkezine isal eden yollardaki bü- tün mahreçleri ve umumi binaları iş- gal etmişlerdirr Binalar Berhava Edilecek Salamanka 10 (A.A.) — Madrid- den bildirildiğine — göre, hükümetten sonra müdafaa komitesi de şehri ter- ketmiş ve Cuenca'ya yerleşmiştir. Hükümet kuvvetlerine mensup as- kerlerin söylediklerine göre, Anarşist- ler, Madridin —Nasyonalistler — tara- findan kat'i işgali esnasında şehrin Hariçteki Aleyhimizde Seferberliğine çağr ri de bu gazete neşriyatına müvazt ©- ikinciteşrin 11 Ermeniler propaganda griliyor raç» adlı Ermeni Taşnak gazetesinlii yazılarıdır ki asıl hezeyanın ta kendi” sidir. Antakyâ ve İskenderunun Türke lüğü su götürmez bir hakikattir. TÜM kün bir zaaf ânında, Türk oğlu Türl olan bu topraklar meş'um bir tecelli neticesi olarak mukadderat değiştir * mek tehlikesine uğramışlarsa, hâdisatı bu tehlikenin geçiciliğini pek çabuk is* bat etmiştir. Türk, bu davada, kendi öz hakkından başka birşey istemiyol Dünya efkârını şimdiye kadar bulan * dırmak için muvaffakıyetle kullanı! * mış olan «katliâm», «tehcir» teranele" rinin de, artık modası geçmiş, para et” mez politika metaları oldukları anla* şılmıştır. İskenderun ve Antakyadâ yevleşip te, bu toprakların hakikf sahi* bine dönmeleri ihtimali karşısında bak sız yere endişe duyanlar varsa, bunla* ra söylenecek şey, bu endişelerinin yef sözliğidir. Yoksa, şunun, bunun ve helt bir zamanlar, ötekine berikine siyastt vasıtalığı yapmış kimselerin istirahatl kalbi için Türkün öz hakkını inkâr et- mek, elbette ki mevzuu bahsolamaz: Bunu mevzuu bahsedenler, bir hakikâ ti tekrar etmiş olmak için biz de bir da- ha söyliyelim: larak ilerlemektedir. T. R. Aras'dan v sonra diğer bir Türk Vekili Şükrü Ka- ya da Türkiyenin endişelerini daha mü lâyim ve çekingen bir lisanla anlattı.» Ermeni gazetesi bundan sonra İstan bul ve Ankara gazelelerinin neşriyatı üzerinde durarak bunları birer tehdit mahiyetinde göstermekte ve müfrit A- rap nasyonalistlerinin tarzı hareketine atfolunmak istenilen tehlikenin Türk- ler tarafından yapılacak katliüma işa- ret ve delil olduğunu, bilhassa Türk matbuatının bu mıntakada 20,000 Er- meni yerleştirilmiş olmasındar. bahs ve bunu hücumlarına vesile ittihaz etme- lerinin çok mânalı bulunduğunu kayıt ile bu vaziyet karşısında Ermenilerin çok uyanık ve tedbirli bulunmalarını | ve bilhassa yerlilerle (Araplarla) gayet sıkı ve samimİ münasebet tesis etme- lerini tavsiye ederek şunları söylüyor: «Suriyeliler Türk — hezeyanlarının mânasını anlamış ve ona göre vaziyet almışlardır. Ancak Ermeniler de dai - mi teyakkuzdan ve Parisden Suriyeye kadar ve komşu memleketlerde meto- dik mesaiden geri kalmamalıdırlar» di- yor. SON POSTA — Bazı Türk neşriyatı. pı «hezeyan» diye vasıflandıran «Ha- başlıca resmi binalarını berhava etmek niyetindedirler. Hükümet kuvvetleri- |nin son günlerde iki binden fazla ölü verdikleri söylenmektedir. Faslı Askerler Londra 10 (A.A.) — Cebelütta- rıktan bildirildiğine göre, Nasyona- list Almirante Cervera kruvazörü,dün Fastaki orduya mensup bin askeri İs- panyaya geçirmiştir. lükümetçi H Kumandanlar tebrik Edildi Madrid, 10 (A.A.) — Dün saat 21.,30 da neşrolunan resmi bir tebliğde Nasyonalistlerin — elde mevcut bütün kuvvetlerini toplayarak Madrid üzeri- ne Taarruz ettikleri fakat milislerin muvaffakiyetle mukavemet gösterdik- leri bildirilmekte ve pazartesi günü ka- zanılan neticelerden dolayı yüksek ku- manda hey'eti tebrik edilmektedir. — Son dakika — Madride yeni kuvvetler gönderildi Laondra, !! (Hususi) — Madridi mü dafaa eden hükümet kuvvetlerini tak- e için Katalonyadan moödern silâh- larla mücehhez yeni kıt'alar payitahta vâsıl olmuşlardır. Barselonada bulunan Cumhurneisi Azana da Kortezlerin top- lantısında bulunmak üzere Valense gi- decektir. El işleri sergisi Ankara, 10 (Hususi) — Elişleri ser- gisi çok rağbet görmüştür. Her gün binlerce ziyaretçi sergiyi gezmektedir. Sergi cuma günü kapanacaktır. sancakta bayram gününün bir başka intibar Tebliğ memurları, Tahsildarlar Ücrete tabi olacaklar Baştarafı 1 inci sayfada) kadar eski maaşlarile istihdam edile- ceklerdir. Bu müddet bitince bunlar da tekaüde sevkedileceklerdir. Ancak bu gibiler 25 seneyi doldurmadan işten men veya vekâlet emrine alınmak, is- tifa veya vauzifeden doğacak bir suçla mahküm olmak gibi herhangi bir. se- beple olursa olsun vakifelerinden ayrı- lırlarsa 1683 sayılı kanunun 26 ınci maddesi hükmü dairesinde tekaüde sev kedileceklerdir. 31/8/936 tarihinde f ili hizmet müddeti 20 seneye varma- miş bulunanların maaşlı memuriyet müddetine ait tekaüt hakları mahfuz kalmak üzere ücretle istihdamlarına devam olunacaktır. Yalnız ücretli olan yeni vazifelerinden istifa suretile ayrı- lan bu kabil memurlara kanun muci- rilmek suretile alâkaları kesilecektir. Makdonald Londra Belediye Reisinin Ziyafetinde bayıldı Londra, 10 (A.A.) — M. Ramsay Mac Donald belediye reisi tarafından verilmiş olan ziyafette bayılmıştır. Hasta, hemen yakın bir yere nakledil- miş ve kralın doktoru Lord Danson Peen tarafından tedavisine ihtimam Bir kaç dakika sonra M. Makdonald kızı ile birlikte evine dönmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: