November 19, 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

November 19, 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İplik ihti Haâdiseden Alınacak dersler Yazan: Muhittin Birgen ithaline ve piya- 4 memuür plik sanın boşl doldurmağı etmiş. Memlekette bir uğunu ayli iplik fabrikası k fiy denilen varken ve bu i; larla satılirken şey ne oluyor v inhisarı bu ihti memur m.lı_»oı? Bunlar ipl neden dols önüne Medeni bir adam, evinin önün tenek le doldurmaz. Müzafl le kirletmez, sokağa tükürmez, ö beri atmaz. geçmeğe te- mevcut ihti- iplik ithal et- ve Afyon in- Sırtlarına beğendikleri Aktörün resmini Çizdirten kadınlar Niçin yapıyo: ak olan nokt yapıyor? rulac iyip geçmek kı rsek ki bu iplikler er, tek göm- 1 örtecektir ve bügünlerde iplik te, bez de k le şehir arasında lıare afından ha Tn n'—ddll © zaman il sını da &: mak çok entere: tarihinin kaydedebildiği en ardan beri Türkiyede olarak bir dokumac: amanlar İstanbul ev arı ve hattâ F(ıkar bu yapılm Londrada sinema meraklısı bayan- lar, garabette Amerikalılara taş çıkart- maya başlamışlardır. Burada 'bir sinonin maraklısı geiç dokumac ıık V—nnı.m vardı. işin en & lenilir bir bir mıntaka da vardır ki rinden beri bu san'at mikya; İ nayiin bu kadı , |kızı, sırtına beğendiği #inema yıldızla- Gari Kuper'in resmini çizdirtir- üyorsunuz. şİrm ken g Radyoda nutuk nasıl söylenir ? Ruzvelte muhalefet eden ve sonra da ölüp giden Amerikanın maruf fyan o azası Huey Long radyoda çok sık nu- tuk söyler ve nutuklarına şöyle başlarmış: — Dostlarım, şimdi beş dakika ulu bu tezgâhlârın daha yakm za: orta, _hizuınlı_ı lüzumsuz şeyler söyli- mandaki çalışma t .|yeceğim: ismim Huey Long_..._ Derhal tim: Bunlar ipliğ radyonun başını terkedip gidiniz. (Hu- yerlerine göre a ey Long nutuk irad ediyor) diye ar- yevmiye kazanırlar. kadaşlarınıza haber veriniz. Radyo ma- k ş piyasa kinelerinin başında kalabalık olunuz. Re tavassut eden mahall Huey Long bunları söyler ve geve- ancak veresiye verdikleri asıl söyliyeceği yatları üzerine y tinde, beş on para kazanırlar, Asıl ka- zanç hissesi manifaturacıların ve bil- hassa iplikçilerin ş ekseriya la geçindiği gi han bu k gayet kötü bir Tezgâhlardan çı- na götürme- üccarlar da liklerin fi- |zelik ettikten sonra |sözlere başlarmış. Borçlunun borcunu ödeyen hâkim Halbuki; bilhassa zamanlarda || Bir İngiliz gazetesi, İngiliz hâkim- Kan'aönf cok wlab vlalariar TOĞüdü. 'lrn yalnız verdik kararlarda gara- Ka Kendisine miskin bir yevmi İbet göstermekle kalmıyorlar. Ülüvvü yeyi ancak temin edebilirken dev memle- ;ye yazmakta ve şu hâdiseyi anlatmak- şuna da- |tadır: hilde zarf.yeri temin etmek makssd B sk el b b e berli kacirl kurduğu bir him yesinde 'danberi işsizmiş. Ev sahibine de 18 li- büyük kısmı ecne va kira borcu varmış. Alacaklı, işçi ile nebi elinde bul karısını mahkemeye götürmüş. lör Tee DKK Çatalar * Mülükücede iiçlati karila:bulbök dılar. Sade bu fabrik. ai T ea SN cun çocuklarının ğ esi a MT ! İkocasının ödünç aldığı paradan ibaret i ellerinde topl ç olduğunu fakat o vakittenberi işleye- mediği Tolamadığını söylemişt * l leri cenapta da garabet gösleriyorlar.» di- Eritüş verislüln den vermelerine imkân — hasıl aradıt kaç senedir muta büy: Bunun üzerine hâkim cebinden çek 19 Hralık bir çek İyazdıktan sonra «bu çek senin vazi tini düzeltecek, alacaklı da parasını al- defterini çıkararak n bazı pamuk fiyat fabfikalar bir. , bir & SON POSTA ğ İkinciteşrin 19 Medeni bir adam umumi bahçeler- den geçerken hoşuna giden bir çiçeğ koparmaz, çayırın üzerinden yürüyüp S jmenlikleri bozmaz, umumi bahçe - de oturup yemek k yemez. * HERGÜN - BİR FIKRA İMaalesef kurtulacak Ankara adli tabibi doktor Fahri çok zarif, boş sohbet bir zattır. Bir gün, yaşlıca bir hastanın ya - nına çağrılmıştı. Onu muayene e- dip, odadan dışarıya çıkar çıkmaz, etrafını saran bir kaç kişi kendisi- ne telâşla sordular: — Aman dokter bey! Doğru söy- leyin: Hastamız ümitsiz, değil mi? — Sir kimsiniz? — Varisle Doktor Fahı — O halde, sizden acı hakikati saklıyamam, dedi, Maalesef hasta- nız kurtulacak! , Dünyanın en yaşlı Teniscisi — Dünyada hiç kimse İsveç Kralı ka- dar tenise meraklı — değildir. Yaşının seksene yaklaşmış olmasına bu fevkalâde çok sevdiği Tağmen sporu her zaman yapmakta ve yazları Fransa sa- hillerinde bulunduğu esnada bir çok genç şampiyonları mağlüp etmekte- tün 60 inci yıldönümü & ü idrâk etmiş- ir. Kırtasiyecilik ile mücadele eden Japon Japonyanın Tasinki ahalisinden Nakato isminde bir adam, kırtasiyeci- lik ile mücadeleye karar vermiş ve bu iş için yeni bir usul bulmuştur. Bu a- dam hükümetin mümessili sıfatile Baş- vekil Hirot. ve dava tar aleyhine bir dava ıden üç ay evvel hükü- mete verdiği ve henüz cevap alamadı- Vw istidasına yapıştırdığı 32 senlik pu- dir. Kral geçenlerde tenise başladığı- | açmış| Me adam bilir ki içinde yaşadı ğı şehir başkalarile müştereken ma- lik olduğu bir maldır. Kendi malını muhafaza eder, başkalarının malına dnku'ırr.ıktan çekinir. (söz ARAs_ıNDA S ) 1945 Yılında Sokaklarda Nasıl gezeceğiz ? Bir İngiliz fantezist — mühendisi 1045 yıimde sökullerda nanl gerece ğimizi tahayyül ederek, — techiz edil- mekliğimiz lâzımgelen âletlerle bir in- san tipi meydana getirmiştir. Bu mü- hendise nazaran, insanlar, anten, dür- bün, elektrik lâmbası taşımadıkça, so- kakta tehlikesizce yürüyemiyecekler- dir. Her nevi kazaya karşı zırh giymek mecburiyetinde kalan insan resimde görüldüğü gibi garip bir şekil alacak- tır. Çinliler Hintyağı ile Yemek pişiriyorlar Bugün hastalara bir türlü içireme diğimiz Hint yağını müshül olmasına tağmen Çinliler, yemeklerinde kullan- maktadırlar. Çinli çocuklar pekmez yer gibi ekmeklerini Hint yağına ban- |maktadırlar, Bundan başka Hint yağı, geceleri kandillerde de yakılmaktadır. Yemek- İte kullanılan Hint yağına Çinliler, bu İyağla yaptıkları yemeklere de uhlat İlerine-zarar vermesin diye bir miktar da şap karıştırmaktadırlar. 1700 sene evvelki musiki âletini çalan genç Peşte üniversitesinin enstitüsünde geçen hafta verilen bir konserde Ludovik — Nagi isminde bir genç 1700 sene evvel yapılmış ve bir |kaç sene evvel bir hafriyat sırasında ele geçmiş olan bir musiki âleti çalmış- âsarı atika İtır. Genç bu müsiki - âletinin munta- 1 |mış olacaktır» demiş, parayı alacaklı-lun iadesini istemiştir. Japon ma ıhkm zam s&es verebilmesi için üç ay gec iya vermiş, borçluları da beraet ettir- miştiır. İSTER Bir arkadaşımızın anls tutulmuş, bu hırsızların lerle (muayyen bir nt imdiye ka dar i büyük bir böbürlene böblr İS'TE İNAN İSTER ğına göre dört tane eşek hi çaldıkları meleri, pul bedelinin — iadesine karar verinişlerdir. . irma yaptıkla yapılmasına R İNAN gündüzlü çalışmıştır, âlet harp'a ben- zemekte imiş. İNANMA! 1 anlaşılmış, haklarında resmi muame- miştir. İSTER- İNANGdA! — Sözün Kısı Şebi yeldâyi müneccimle Muvakkit ne bilir? H mi? Beklemedi beklediniz iç ömrün ve yahut ki ! niz Faka meden, uluorta Yahu! Acelen ne? Be Ne « ? z ada Hele biraz bekle.. Böyle bir emri vermek kolay kin onu 3 hele bu i Dişini sık! dır üçlüğür atıntdl çin Teict r ede * hiç bune kat bir zaman sa, tahmin ve t! Beşeri ef Beklemenin yalnız lümdur. Hududu bazan lâ kadar uzanır. Uzanmasa da, bekleyent ©o hissi verir. — Ben şimdi gelirim! Deyip g yan adam geciktikçe, 1 hammül edilmez bir şekil dilen vakitten sonra geç dakika size bir asır kadar Bir adamı çabuk ihtiyarlatr seniz, onu beklemeğe mahküm & Bir yıllık intizar, onu en >ldü ndır. emmül etmiş ihim bir nokse Duaha bekle! Ons in, acaba benim beklem tim, hâlim, mecalir tehammil mi? Zaten bu be cip olan vaziyete düşmüş ol terir ki beklemiye tahammi mıştır. O halde, bunun ne manası var? Evet amma, işte biz gene bekletir,| bekliyenin halini bilmeden, düşünme - den: — Bekle! deyiveririz. Şalr, vaktile ne güzel söylemiş: Şebi yeldâyi münececimle muvakkit ne bilir? Müptelâi gama sor kim geceler kaç saatlı Biliyor musunuz ? | — 1900 yılında Monza'da öldürü- len İtalya Kralı kimdir? - Victore Hugo kaç yaşında, nere-, de ö*müşmr? 3 — Alp silsilei cibalinin sayılı tep& lerinden biri olan Kombin yahul Gran te Combin'in yüksekliği ne kadardır? (Cevapları yarın) * (Dünkü suallerin cevapları) | — Bugün Kırmızı deniz ismi len denizin diğer isimleri Golfe Arabigüe, Bahri A denizi, Kızıl deniz. 2 — Kanuni Süleyman ile sen Eh lip orduları arasında yap: yük | Ağüstos ayında 3 — Finla ti Helsir n merke, Nüfus | l)um/aılu kaç mı[ı,ı,n ı kör var ? Amerikahlar dünyada kaç tane kör mevcut — olduğunu !ı-:ap.ımn' ar ve İnuru basardan mahrum — tam al;ı mil- İyon insanın bulunduğunu anlamışlar. Anadan doğma körlerin az olduğunu ayı lâzımgeldiğini söyleyen bir doktor bundan — dol. jmemnuniyet duymak sazmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: