19 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Hnaeçnn SON POSTA MEMLEKET HABERLERI Kasaba belediyelerine örnek olacak mamur bir köy Edremit körfezindeki Güre koyü su kuvvetinden istifade edilerek elektrikle tenvir edilmiş, köyde bir de yatılı pansıyon yapılmıştır Güre: ( Hususi ) Güre Ed-; Temide — bağlı ve Edremid körle- Rinde bağlık, bahçelik bir köydür. Kaz- dağı eteklerinde kurulmuş olan bu köyde bütün yapılar kâgirdir. Ahşap bir tek ev yoktur. Köyün ortasında bir meydan, mey- n tasında da etrafı çınarlarla Bölge rilmiş büyük bir havuz var- Gdir. Burası köyün en güzel yeri ve dir. Köyde Edremid belediye- k olması icap eden bir imar vardır. Belediyesi olmamasına t lâtı ile idare e- Ülen Edremidden fersah fersah ileri- e olan bu köyde temizlik, intizam Ed- #midlilere parmak ısırtmaktadır. Köy- € yeni yapılmış mektep binasile pan- #iyon binası ve elektrik samtralı bu eivarında bulunmaktadır. Güre elektrikle landırılmış — ilk köyümüzdür. Kö Mmüteşebbis'eri pek mebzul olarak l»-ı heves den isti- iyde b r elektrik fabri » şlardır. Bugün bu fabrika » rafı tamamen itfa edil » elektrikten artık tabif is- ni ödemek, yani amele ücreti vermek suretile is- lişkan ve boş durmayı sevmez adam lardır. Zirat kredi kooperatifi köylü leri azami darecede faydalandırmak tadır. 15 yıldanberi köyün muhtarlı Üinı yapan Süleyman Kargalı Güreni! n her bakımdan ilerlemesi için kendi şahsi iş! ihmal ederek çalışmak - fa, bu yüzden de köylülerin sevgisini Kazanmış bulunmaktadır, Bı. öy E.L"EDAIJE h——r bukımd.'uı ör Heıgolanı!dan gelan Iuylak Balıkesir (Hususi) — Edremit yo- lunu tamir eden bir telefon memuru ölü bir leylek bulmuş ve bunun baca-| Banda bu leyleğin Helgoland'dan salı- Verilmiş olduğunu gösteren bir marka .l ve çok çalışi Apartıman xiralarının indiğini iyormuş gibi.. nek olabilecek vaziyettedir. Yalnız be- lediye bakımından değil, soysal, eko- nomik ve tarimsel dürum bakımından da Edremide mütefevvik vaziyettedir. Köylüye 4500 liraya malolan mek- tep binası çok güzeldir. Bu mektepte bir de yatı kısmı ihdas edilmiş, civar köylerin çocuklarını on para bile sar- fetmeğe lüzum hâsıl olmadan okutmak imkânları bulunmuştur. Mektebin ya - tılı talebesi 45 tir. Bu talebelerin iaşe- leri köylüler tarafından verilen ayni erzak ile temin edilmektedir. Bursadaiki köy Fare ilâcile Zehirlendi Bursa (Hususi) — İki köylü Bur- sada işlerini bitirip köylerine dönerler- ken dinlenmek için yol üzerindeki tar- lalardan birine girmişler, oturup din- lenirlerken çırpılar üzerindeki serpil- miş meyvacıkların lezzetini merak et- mişler, birer tanesini ağızlarına atmış- | zırı lar ve bunların kara üzüm lezzetinde gağyet güzel bir meyva olduğunu an- layarak bir heyli yemişlerdir. Fakat bir. müddet sonra ikisi de sancılanmış: lardır. Meğer bunlar tarla farelerini ze- hirlemek için fare otu ile kaynatılarak tarlaya serpilmiş kuru üzümler imiş. Köylüler sancılanınca hastaneye lıoç- muşlardır. Fakat bunlardan birisi faz- laca zehir yemiş-olduğu için Kurtula-İv mamış, ölmüş, diğeri İınmıştır. netelmr: KM âdoilerını tefkık eden ecnebi Turhal (Husust) — Amerikan s yasi ve içtimal bilgiler akademisi m! messili Donald E. Webster üç aydan -| * beri Anadoluda Türk içtimaiyatı hak- kında, tetkikat yapmaktadır. vilâyet ve kazalarımızı dolaşan pmım sör Türklerin bir çok an'anelerini be - ğenmiş ve takdir etmiştir. Daha üç ay| y Türkiyede ve bilhassa şarkda dolaş - tıktan sonra içtimaiyatımız hakkında ciddi bir eser neşredeceğini söylemek - tedir. Merzifonda Alıcık nahiyesi Ahcık köyünde yapılan havuz ve nahiye müdürile arkadaşları Merzifon (Hususi) — Buranın iki nahiyesi vandır. Bunlardan Merzifona | 15 kilometre mesafede bulunan nahiyesi, 80 haneli ve 600 nüfusa n güzel bir köydür. Manzar şirin, fa- kat bağ, bahçesi yok denecek kadar azdır. 15 ki vardır. Kendisi de da- hil üç köyde mektep vardır. Köylerin geçen seneye nazaran ekin durumu bozuktur. Hemen hemen yarı yarıya düşüklük var. Bununla beraber bu ucuzdur. Köylüler tarlal otrak bul: almak suretile ekmektedirler. Köylüler mekteplerini yeniden ta - mir etmişler, hattâ muallimleri Kena - na da güzel ev almışlardır. Değerli an bir nahiye müdürü ©- ğday flatları nı şehirden k, yalut ta bankadan para | ç lan Mehmet Örs köylüyı dirmiş bu suretle pek bi yaratmıştır. Mektebin yapılmasında k | yegâne âmil müdürdür. Sonra bu yıl 28 kimsesiz çocuğa el - bise, ayakkabı, çorap, şapka verilmiş ve cumhuriyet bayramında bütün kö: çocukları bayram merasimine iştirak etmişlerdir. Bundan başka, köye bi yük ve geniş bir havuz n su derdine de nihayet verilmiş- ikta akan sular kapatılmış boru- elere bağlanmıştır. Ve bu - iyde «d> tane bol sulu çeşme lerin okumağa büyük heyeş- r. Bu yıl mektebe «20>» çocuk kaydedilmiştir. Ve mektepte «59» ço- cuk vandır. tedavi altına a-| * J temr Bir çok| -. apılarak, köy-| r yeni. şehri ak (Hususi) — Zonguldak merkezi Eren*ı in Zonguldağın bir ide vazife görüyordu. Ereğli Bizans tarihile tarihi başlı - yan çok eski bir kasaba idi. Buna mu- kabil «Kozlu>», madenlerin, daha doğ - madenlerin yarattığı iktısadi artların meydana getirdiği bir kasa - bacıktı. Fakat «Zonguldak» d! de koskoca bir vilüyet merkezi olacak rin ilk barakası olsun ortada yoktu. ıııh_gnmm müttefikleri olan İngiliz 've Fransızlar, üssülharekelerinden bir İmış olan harp gemil Zonguldak havzasından n etmek meeburiyeti altına gir - mişlerdi. Ve işte o sıralarda Kozludan Zonguldak sırtlarına doğru uzanan ma- ocakları yeni yeni icaplar ortaya ve maden ocaklarında çalışanla - ıfmaları için bugünkü vilâyet Ade de bir kaç basit çatı yük - tn atmış e kadar uzanma- ılrng n € lerini, İrmi sene maden müdürlüğünü yapmış olan Bay Hüse yin Fehmiyi dinlersek, daha 20-25 se: ne gibi nisbeten yakın bir mazi: de bile Zonguldakta vazife icabi oturanların ş olmak için Kozluya gittikleri öğrenmiş oluruz. Bu şehrin teessüsünde nüveler be muh | aranılan ilk r yıl evveline at- guldak bütün a - şehirdir. Her yıl lan tanmmiya - ile yepyeni bir nüfus ve bina kısm Zonguldak daha on beş yıl evvel büğrü, daracık ve karanlık soka ve sör b.r şey değildi. On beş yıl önce guldakla bugünkü Zonguldağı inare ile kurşun kalem a yese yapmak gibi bir şeydir. Ş sene evvel değil, hattâ iki se- el Zongldağı görmüş iseniz, bu- le bahis tutuşmağa hazırım, tanıyamazsınız. — Çünkü tanınmıyacak gelinlik çağına yak- üçük küçük ahşap evlerinin n —ı.ku. en katlı beton a * » Dünün eğri büğ- bugün birer dir. Dünün uLı petrol lâmbal nan direklerinde bugün elektr pülleri r saçıyor. Dünün iki y saçakları isli kötü barakalar kaplıy we bir bataklıktan farksız ana sokağı, bugün iki yanını bü ve zaril bina- r kaplıyan geniş bir beton cadde ol- Xıh.ıvm dün volsuHukldn ık. »« Dört odalı bir daireye 60 lira is- tiyorsun Hasan Bey... aa * Apartımanının ne fevkalideli; var sanki? Hasan Bey — Daha ne fevkalâdeli- ği olsun... Komşuların hiç birinde ne radyo var, ne de gramofon!, uşu Kınm muhare - Sayfa Karadeniz sahillerinin en Zonguldak Hergün ınkışaf eden bu ş>hri 15 yıl evvelki halile ölçmek, minare ile kurşun kalem arasında mukayese yapmak gibi birşeydir Zonguldak valisi Halit Aksoy lâyetin pürüzsüz bir muvaffakiyetle başardığı beş yıllık yol programının eydana getirdiği eserden bol bol fay- öylü artık patlka zahmetinden Pdıf köyünde mahpus kalmak tal den uzaktır. Dün katır geçmiy larda bugün otomobil cirit oynuyor Zonguldağın | iyen ve artan az ebesine da-| , ' guldaklıların her "|ranla anacakları mah: asebetle bir h terim: Şimdiki valimiz Halit Al üzerinde toplan «Yeni vali im ftırmakla temayüz etmiş bir zattire de- niliyordu. Fil lı..kıım oı:)c y burada n başardi- tah - işe başladığı günde ği eserlerle bırak minleri teyit etti. Yol, köprü, bina ve her iki manasile yolsuzluğa ve düzen- sizliğe düşmanlık yeni valinin vasıf - etin üç yıllık yol programı mu- İkinci pro- n tatbiki ve muvaffakiyete ulaş- gün meselesidir. Ve bu en artan işleri sona 1 mpfsklar nda gömülü vetin yarattığı iktısadi hare - ketlerin ve faal ;:l.er n Bu hareketler ve bu faali: rin inkişafındaki icapları tadır. adar var ki Zonguldak ik - tısadi şartların em: şafı ba « şarabilecek küvvi eleman- ları bir araya mem >lw!lır Bir adam kansmı yaraladı ve mahküm oldu Kastamonu (Hususi) — Burada Hasan isminde bir adam karısının kendisini zehirlemek için çı kir koymuş olduğunu zannetmiş ve ka- * rısını biçakla yaralamıştır. Sulh mahke mesinde yapılan duruşmamn sonunda ğa komşu çocuğunun tuz yerine tozu (naftalin olacak) koyduğu tuzl güvi |ve Hasanın bunu tuz sanarak çorbaya ektiği, karısının kabahati olmadığı an- alşılmış, Hasanın 1 ay 5 gün hapsine karar verilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: