13 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

13 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa Ankara mektupları: Gümrükte kontr daşlıyor, ruhsatnamesiz ihracat yok! Ruhsatname ile ihracı mecburi olan malların tam listesini neşrediyoruz Ankara, 12 (Hususi) — Ruhsatna- mesi olmıyan hiç bir ihracatçı bu 15 inden itibaren, Türkiye güm sinden mal çıkaramıyacaktır. Son Xa- yun, şimdiye kadar il mış olanlara bazı kolay ar gös ; mişli. Bunlara, ruhsalnemeleri tama-1; nen verilmiş bulunuyor; yeni ihracat- glığa başlayacak olanlara gelince, bun| iar kanunun istediği ün şeraili haiz olmak mecburiyetindedirler. Alâka lara bir kolaylık olmak üzere, her biri için ruhsatname ak mallarla, bu mal gruplarına dahil bütün maddelerin isimlerini bildiriyorum: Canlı hayvanlar (at, manda, si; yun ve keçi cinsleri, kümes ha ları), et (tütsülenmiş veya kurutulmuş etler); sütten mamul maddeler (pey- nirler, saf ve mahlüt tereyağı), balk yağları, yumurta, balık (her türlü ta- ze veya müstahzar balek, kımızı, dil, ta rama, Japon havyarı, hayvani dökün- tüler (ham, toz ve döküntü halinde ke mik, tırnak ve boynuz); sünger, bağır- sak (yaş, tuzlu, kuru, gayri mamül ba- fırsaklar), balmumu; tabaklanmamış deriler (yaş ve kuru işlenmemiş deri ler); tabaklanmış deriler (işlenmiş riler, kösele ve sun'i kösele), kürk kürk imaline mahsus post yün, keçi kılı ve sair (şark halıları, her nevi ipek halil ipek (ipek kozası, kamçıbaşı ve ipek döküntüleri); bububat ve bakliyat (buğday, çavdar, darı, kuş yemi, arpa, kara arpa, yulaf, kapluca, burçak ve sair hububat, malt, susam, nohut, be-| zelye, fasulye, bakla, mercimek, börü ce, ve emsali bakliyat, kepek ve de- Eirmen döküntüleri); yaş meyveler (taze üzüm, taze incir, taze erik, taze kayısı ve zerdali, taze elma, armut, li- mon, portakal, mandalina, turunç, tat- hı limon, ağaç kavunu, kavun ve kar- puz); kuru üzüm (çekirdekli ve çekir- deksiz); kuru incir; fındık, muhtelif ku ru ve kurutulmuş meyveler (kuru erik kayısı ve zerdali, elma, armut, her ne- vi fıstık, badem, sair meyve çekirdek- leri, ceviz, kestane, keçi boynuzu, ko- ko, kobra, plam); zeytinyağı ve zeytin tanesi; her nevi pekmez ve bulama; seb 26 (her nevi taze, kurutulmuş, tuzlan- mış ve konserve sebzeler); her nevi şa- rap; her nevi bira; tohumlar (pamuk, tütün, pancar, keten, haşhaş tohumla- ol ayın 15 inde | meyankökü, meyânkökü h İ meyan bal; palamut ve hülâsası, va- leks; mazı, afyon, kitre, odun ve yon- İ ga ve kömür, her nevi kereste; pamuk kozası, keten, kendir, lüle taşı, külçe de zımpara; amyant (İ aprak halinde amyant), de- mir (demir cevheri, her nevi demir), köhne madenler (köhne demir, köhne bakır, köhne çinko, köhne kurşun maâ- mulâtı); bakır (cevher, külçe, i toz, ta hurda ve parça halinde ba-! kir); kurşun cevheri; çinko cevheri ve| külçesi: her şekilde antimuan; krom, manganez; muhtelif madenler (cevher, külçe, kitle ve mamul halinde osmak “İüzere istisnalar cetvelinde gösterilme- miş sair âdi madenler), maden kömü- rü (maden kömürü, Jinyit, turp, bizi- ket, kok kömürü, parça ve toz halinde anirasit), civa; Malibden; arsenik cev- heri; kükürt (çubuk, toz, çiçek ve sair| şekilde kükürt); gül yağı. | Şu tamamını bildirdiğim ve paran - tez içinde gümrük tarife numarsların- daki isimlerini kaydettiğim mallardan Bayri maddeler ruhsuttan istisna edil- miş vaziyettedir. Maamsfih istisna edi. | lenlerin gümrük - tarife num göst İiste de ayrıca ha; alâkadarlara bildirilmiştir. Çiftçiye pamuk tohumu SON POSTA “Sümer, sineması: Bay “Tekin ,, meçhul dünyalarda. Asil ismi: Flaş Gordon. Bu film baştan başa harikulâde ma- ceralarla doludur. Görülen başlıca sah- neler şunlardır: Görünmiyen adamlar. Kartal adamların havada uçmaları. Şehrin semada durması, Bay Tekinin ejderhalarla harbetmesi. Sular içinde ,İ bulunan şehirler. Garip garip tayya- reler. Arslan âdamlar - zehirli gözlar. Deniz canavarları. Bu filmde baş rolü, yani Bay Tekin rolünü meşhur san'at- kâr Buster Grab yapmışlır. Buster Grab çok yaman bir yüzme şampiyonu ayni zamanda müthiş bir güreşçidir. Mumaileyhin bu filmden evvel çevir- miş olduğu «Ormanlar Kralı ve «Tar- İzan» fimlerinde fevkalâde muvaffak ol muş ve herkesi hayretle bırakmıştır. Bu filmin mevzuu aylarca bütün dün- ya çocuk ve gençlik mecmualarında tefrika edilen ve dünya gençliğinde bü yük bir heyecana düşürmüş olan bü- yük eserden aynen alınmıştır. “Saray, sineması: Kızıl korsan Fransizca sözlü Mevzuu: Dr. Blud, İspanyolların İn- dağıtılacak Gaziantep (Hususi) — Vilâyeti - miz, Adana pamuk mıntakasına dahil edilmiş ve Klevland cinsi pamuk eki mi muvafık görülmüştür. Köylüye Zi- aat Vekâletince parasiz pamuk tohu » mu dağıtılacağından Tarım Direktör - lüğü mıntaka ihtiyacını tesbite başla- İ mıştır. Adana Ziraat Mektebi Müdürü Rahmi buraya gelerek pamuklar hak- kında tetkikatta bulunmuştur. Biga parli kongresi Biga (Hususi) toplanmış, idare heyeti intihap olun- muştur. Yeni idare heyetine seçilenler şun- lardır: Avukat İsmail Hakkı, Dimotakalı Ahmet, zahireci Ahmet, ayakkabıcı giliz Krah İkinci Ç karşı isyanla- rı esnasında esir düşerek Hindisteana götürülüyor. Ve ora irler pazarın- da satılıyor, Blud Albay Bişopun naza- rı dikkatini celbediyor. Albayın tahkir lerine cevap vermiyor. Bu hareketi Al- bayın yeğeni Arabelanm hoşuna gidi- yor. Onu satın alıyor. Sahibi hastala- nıyor. Blud bunu iyi ettiğinden diğer esirlerden daha iyi bir muameleye mazhar olmaktadır. Bir müddet sonra Blud arkadaşı Pit ile bir isyan hazır- larken Albay bundan haberdar oluyor. Pit dayak yiyor, fakat Blud'u Arabel- — Parti kongresi|la kaçırıyor. Gizlenmiş olduğu mahal- de güzel sahibesini öpüyor. Kadın bu hareketi tahkir addeylediğinden ona bir tokat atıyor. Blud avdette arkadaşı Pit'i işkencede görünce onu tedavi ey- lemek istiyor. Albay bunu görünce kı- İzıyor ve Pit'in yerine Blud'u geçiriyor. rile sair zeyti tohumlar) nebati yağlar | Ahmet, değirmenci Bekir, bakırcı Ha- | Blud işkenceye büyük bir metanetle (susam yağı, tahin, bezir yağı); baha-İsan, belediye reisi Raşit. Bunların! göğüs geriyor. Tam bu sırada sesler rat (kimyon, anason); tütün ve sigara; içinden Raşit, Parti başkanı seçilmiştir. | “GÖNÜL İŞLERİ! Mazi hiçbir zaman Tamamile Unutulamaz Erenköyünden gelen bir mektup beni düşündürdü. Yazan bir genç kadındır. Diyor ki: — Kocam öleli üç yıl oldu. Ölen ile ölünmiyor, matem yıllarını geçir. dikten sonra tekrar hayatımı yap- mayı düşündüm. Tesadüf karşımı ilk eşinden ayrılmış bir erkeği çıkar- dı, mişanlandık. Bir kaç haftaya ka- dar evleneceğiz. Fakat ben birden tereddüde düştüm. Sebebi şu: Bir gün nişanlımın eski eşi ile kar- şılaşmıştık. Uzun uzun bakıştılar. farketmemiş göründüm, fakat tesa- düfler, karşılaşmalar, bakışmalar sık taşmıya başladı. Gördüm ki kadın er- keği, erkek de kadını tamamen unut- muş değildir. Ve bu vaziyet ileride evlenirsek' benim için bir azap ola- caktır. Nişanı bozmaya karar ver « dim, ne dersin te bu sual ok hiç değişmez bir kaidesidir: Kadın-ilk tanıdığı er- keği sevsin veya sevmesin hiç unut- maz, ona karşı daimi, önüne geçil - mez bir zaafı vardır. Erkek de eline genç kız olarak geçen eşine karşı eyni hisle mütehassisdir. Araya ö - Yüm girse bile bu his sarsılmaz, fa- kat imkânsızlık karşımda gelişme fırsatını bulamaz, kül altında uyu - şur, arada ölüm yoksa her dakika feverana müheyya durur, Âziz okuyucum, kalbini yo) len zevcini düşün, ilk günlerinizi hatırla, sözümün doğruluğunu tas - dik edeceksin, Bununla beraber ka- #denin müstesnaları da vardır, Aca- be sen bu dakikada yeni bulduğun nişanlıntı o müstesnalardan birini mi teşkil ediyorsun? Bilemem. Öte taraftan hakikati unutmıya - km: Dul bir kadınsın, hiç evlenme- miş bir erkekle evlenemezsin, evlen- sen bile onu mes'ut edemezsin, zev- cesi ölmüş, seninle tıpkı ayni vazi - yette bir erkek bul'madığın müddet. çe bu sıkıntıları hissedeceksin. Sara ne nasihat vereyim. Söyle - diklerimi bir defa daha oku, düşün ve kararını kendin ver duyuluyor! İspanyollar şehre hücum eylemişlerdir. Katliâm yapıyorlar, Bu sırada Blud ve arkadaşları tarlalara kaçıyorlar ve silâhlandıktan sonra ge:| miye hücum ile alıyorlar. İspanyollar avdet eyledikleri sırada top &teşi ile karşılaştıklarını anlayınca şaşırıyorlar. Albay merak içinde gemiye gidip te o- rada Blud ile arkadaşlarını görünce hayret ediyor. Blud denize açılır ve halksız işkencelerden intikam almağı kurar. Az bir zaman içinde Blud bü- yük bir şöhret kazanıyor... Ve bir müd det sonra meşhur Fransız korsanı 15- vasör ile ortak oluyor. Artık denizler- de emniyet kalmaz. Bir gün, Lövasör bir gemi zapteder. İçinde Arabella ile Kralın askeri müşaviri Lord Vilauby bulunmaktadır. Korsan bunlardan çok ipara istemektedir. Bind, bunu haber alınca Lövasör ile kavgaya başlar ve düelloya karar verirler. Düelloda Fran sız korsanı ölür, Blud, Lord le Arabel- layı kendi gemisine alır. Genç kadın Bludu görünce çok memnun olur, He- le babasına kavuşturacağını öğrenince büsbütün memnuniyeti artar. Bü sıra- larda Albay tekrar adaları eline almış- tır ve Bludu yakalamak için bir filo sevkeder, Lord ise Blud'dan çok mem- nun olduğundan memlekete hizmet et- mesini teklif ediyor. Bu arada Fransa ile İngiltere arasında harp başlar. Blud harbe iştirak eder ve galip gelir. Hiz- metine mük#faten adaya Vali tâyin e- dilir ve mesut günler yasamağa baş- lar. “ Sakarya ,, sineması: Ami ismi: Praglı talebe Adolf Volbrük ta- rafından. Mevruu: Vak'a 1880 senesinde (Prag) da cereyan eder. Gasino sahibi Kost'un yeğeni Lidya senel devriyesi kutlulanıyordu. Müss- İmerede talebe Balduin, şantoz (Jülya) dostu İBaron Valdis bulunmaktadırlar, Talebeden iZavrel şantoru öpmek istediğinden Ralduin İle düello eder. Balduin galip gelir. Bunun üzerine (Jülya) oradakiler! operaya davel ©- der, Genç Baiduin (Jülya) ya âşık olmuştur. Kız da onu sevmektedir. Operada eğlence sırasında (Jülya) nm eski tarıdıklarından Doktor Karpis bir ca- da bulunmaktadır. Bu adamın orada bulun- masi (Jülya) yı kızdırır. Tam o sırada (Jül ya) nin kıymeti! bir bileziği kaybolar. Balduin dokter Karpis ile birlikte bileziği bulur ve kıza verir. Balduin fakirliğin sev- giden dolayı güç bulmaktadır. Bir ak,am evine dönünce doktoru odasında bulvr. Ku- mar oynarlar ve Balduin Barondan para ve arabasını kazanır. Delikanlı eve döner. Bu sefer de kendinden nefret etmiş bir kalde- dir. Ertesi gün delikanlı (Jülya)'yı kazandı- b araba ile maskeli baloya getirmektedir Orada eğlenirken dektor Karpis gelir. buk- torun gelmesi ünerine gençler çekilirler, Dok- ter bunları yeniden takip oeylediğinden (Jülya) kızar ve onunla kavga eder, Raldüin, Baron Vüldis'e rastgelir. Kavga ederler, İş düelloya kadar varır. Odasına dave. #östken Yukarda: Büster Grab «Bay Tekin» filminde Ortada: «Şeytan ve Gençlik» filminden heyecanlı bir sahne Altta: «Kızıl Korsan» filminin bir sahnesi Sinema Haberleri : Şeytan ve gençlik | Kibikarın şahı olan bi san'atkâr: Fred Aster Kıvrak ve coşkun sinema Yi Cincer Rocer's ile birlikte emsalsiz © filimleri çeviren meşhur sanö” (Fred Aster) in kılıbıkların şahı o ğunu biliyor mu idiniz?. Dikkat ettiniz ise görmüşsünü ki bu san'atkâr herkesin öpmek diği kıvrak yıldız Cincer Rocer'si az öper ve öpücükleri dahi ek kıs$ rer... Sebebi nedir biliyor musunuz”. Fred Asterin karısı son derecs kanç bir kadındır. Rollerde koc: yıldızları ömesinden başlanma# müsaade etmez... Hattâ son çevif olduğu bir filmin senaryosunu terki ederken - Madam (Aster) koca çevireceği filimlerin senaryosunU bu buseler roklai nazarından eder!. . Kocasının sık sik Cines peceğini anlayınca bu fasılların mehal çıkarılmasını talep eder.- talebi zoruki kabul edilir... e , Di sinemalarda geçen Pİ başlamış olan filmler gös“ mektedir. Bunlar, filmlerinin dei rilmesini bayrama kadar tehir et lerdir, “ # 4 yi & DR. Balduin onu çok seven küçük Liiyayı görür. kA FEZEŞ TEFSEŞS E Lİ EŞE İLİ Lİ E ss tal, Yal dj

Bu sayıdan diğer sayfalar: