30 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

30 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İnanıl mıyacak bir hâdise Haik Opereti san'atkârları çalıştıkları tivatrodan zorla dışarı atıldıhî (Baştarafı 1 inci sayfada) mucibince, bir mektupla mal sahibive baş vuruya . Ve bür müddet daha orada kaltnak itediklerini resmen bil döiriyorlar. at mal sahibi, bü teklifi yerine remiyeceğini söylüyor. Avukata müracaat Bu vaziyet karşısında Halk opereti san'alkârları, avukatlarına müracaat e- diyorlar, haklarının korunması için o- nun delâletini istiyorlar. Avukatları onlara: — Hiç endişelenmeyinüz... diyor. Ve ilâve ediyor: Bu mukavele elinizde bulundukça, kanunen bu binada çalışmaya devam etmek hakkına sahipsiniz. Sizâ burar dan, ancak bir mahkeme kararı çıkar- tabilir. Avukatdarından bu cevabı aldıktan vaziyeti malsahilbine de bildi- gell işarelini taşıyan — hususi bir otomobil peydahlanıyor. Onu, beş de taksi takip etmekte- dir. Bu — oetomobillerin projektörleri, Maksim kapılarına çevriliyor. Ve ato- mobillerden, mal şahibinin emrile sev« kedilmiş yizmiden fakla adam iniyör, Bu adamlar kapılara doğru ilerle- yince, taksilerde bekleyen — san'atkâr- lar önlerine çıkıyorlar. Gürültülü münakaşaya yetişen po- lisler, Maksimi işgal etmek isteyenle- rin bu hareketlerini, tecemmü kanu- nuna muhalif görüyorlar. Ve onların Fakat berikiler, civardaki sabahçı kahvelerine taksim olarak, polislerin uzaklaşmasını gözlüyorlar. Sabahleyin, bir ikinci işgal teşebbüsünde daha bu- - |lanup, polie tarafından bir defa daha nun tarafından ortaya atılmış bir fuzu- H işgal iddiasından haberdar oluyor Kendilerine de, tiyatroyu terketme- leri bildiriliyor. Bu ihtardan sonra, e bir müzakereye girişil- mes üyor. Ve avukatın mal sa bibiyle teması kararlaştırılıyor. Elektriğe yapılan suikast Fakat bu kararın tatbikına vakit kal madan, yani geçen cumartesi akşamı t 17,30 da tüyatronun bütün elek- L birden bire sönüyor. Yapılan kat san'atkârları, malsahibi tara- ı bir suskasde maruz kaldıkları - andırıyor. bu inanış, tiyatro binasının kofre sini kopartan elekitrikçi Anderyanın, malsahibinin adamlarından olduğunun anlaşılmasından sonra kuvvet kesbedi yor. Bu vaziyet karşısında da, malsahibi le müzakereye girişmek kararı, bittabi suya düşüyor. Çünkü san'atkârların avukatları, bu SU sonra, bir anlaşıma ümidinin uğunu söylüyor; ve malsahibi- ir bir sulniyet gösterdiğini bil İlk müşkilât O gece, temsilden sonra, tiyatroya, malsahibi, ortaklam, ve bir komiserle birkaç polis geliyor. San'atkârlara: — Siz, diyorlar, tiyatro binası içinde adam yatırıyorsunuz. Halbuki, bu ha- reket, aramızdaki müukaveleye muga- E ektrik sulkasdi hâdisesinden sonra #iyatroda bir bekçi bulundurulması lJü- zumunu ortaya alan san'atkârların a- Vukatı, bu sözlere, şu ceva veriyor: — O mükayele, yüzde yüz ve müte- kabil bir hüsnü niyete ve emniyete iİ3- tinadan yapılmıştı. Müvekkillerim, ge çenlerde size borçlarına mahsuben ver dikleri 2000 liraya mukabil senet bile istememekdle, bu hüsnü niyetlerini isbat etmiş bulunuyorlar, Halbuki, siz, mu kaveleye mugayir davranmakla, hüs - —» Nüniyetinize olan emniyetimizi pek ta Bil olarak tamamiyle kırdınız. Hele ma hut suikasdinizden sonra biz, içende bu Banan 3000 lira kıymetindeki oşyaları- mızı bekçisiz bırakamayız! B Bu cevap karşısında, orada bulu- nan polis komiseri, eşyaların muhafa- Zasınrı taahhüt ettiğini bildiriyor. Ve san'atkârların koydukları gece bekçisi dışarı çıkarılıp, yerine, Veli adında bir — diğer bekçi ikame olunuyor. Otomobilde Nöbet E Fakat san'atkârlar, polislerin gidi- şinden sonra, bekçi olarak ikame edi- /— len Velinin de, mal sahiplerinin adam- — larından alduğunu — öğreniyorlar, ve — eşyalarını beklemek — mecburiyetinde — kalhıyorlar. - İçeri de giremediklerinden, Maksim kapıları önünde iki taksi kiralıyarak, içlerine dörder, dörder taksim oluyor- lar. Ve karla karışık tipi altında, eşya- — darının içinde bulunduğu binanın ka- pisini nöbetle uyuyarak beklemeğe başlıyorlar. Maksimi İşgale Teşebbüs Saat sabahın dört buçuğuna gelin- — Ceye kadar, — hiç bir hâdise çıkmıyor. Fakat tam o sırada, meydanda, mal sa- hibinin işlettiği diğer bir müçssesenin dağıtılıyorlar. İş bu şekilde iken, akşam üzeri, bir zat, san'atkârlara müracaat ediyor ve onlara, tiyatroyu — terketmeleri — için (200) lira teklif eyliyor. San'atkârlar, kendilerine teklif edi- len bu tazminatı, oradan çıktıkları tak- dirde uğrayacakları zararla mütenasip bulmuyorlar. Bu zatla birlikte bulunan bir memur, san'atkârlara: — Siz, diyor, anahtarı bana emanet edip binadan çıkın. Ben, sizin uğrayar cağınız ziyan nisbetinde tazminat al- manıza tavassut etmeyi taahhüt eyli- yorum. Vermedikleri takdirde anahtarı gene size vereceğim! San'atkârlar, bu vaad üzerine, sade bavullarını toparlayıp, — çalıştıkları bi- nadan çıkıyorlar. Fakat ertesi günü, bu memur ken- dilerine: — Size istediğinizi vereceklerine söz verdiler, ve anahtarı — aldılar! di- yor. San'atkârlar, berikilerden istedik- lerini alamayınca, polis vasıtasile ye- niden binaya girmek teşebbüsünde bu- kunuyorlar. Fakat tiyatroyu, mal sahibinin ada- mı Veli beklemektedir. Polisin emrine de karşı gelerek kapıyı açmıyor . Polisler ise, hariçten iki şahit bu- larak, Velinin bu cürmünü zapta ge- çiriyorlar! San'atkârlar, haklarını aramak için kanuni muamele peşinde koşarlarken, gene eski mutavassit — araya giriyor. Tazminat mahiyetinde verilen paraya bir miktar daha ilâve ediliyor. Fakat barçlarını ödemek için bu pa- rayı almak mecburiyetinde kalan san- atkârlar henüz matlüplarının tamamı- ni alabilmiş değildirler. Ve çalışama- mak vaziyetinde kalmış bulunmakta- dırlar. * Biz, hâdiseyi doğuran sebeplerin, — SON FPosTA Mekteplerimizde Jimnastik sistemi Faydalı mı? (Baştarafı 1 inci sayfada) nastiği başka bir şeydir. Ve ikisi de lâ- zımndır. İsveç jimnastiği körpe bir vücudün muntazam şekilde inkişafına hizmet e- den yegâne jimnaestiktir. Olgunlaşmaya başllayan bi vücudün daha kuvvetli bir hale getirilmesini: de Alman jimnastiği temin eder. Allman jimnastiğinin birtakım akro basi hareketleri vardır ki gençlerin, ce saret, itimadı nefis ve başarma kabili- yetini takviye eder. Ben gazetelerde bu hususta yapılan wtihıımh_î::ymuın zamandan beri kimi , kim$ Alman jimmestiğini tamamen memleketten ka pı dışarı etmeği istiyor, Halbukt bugün memlekette lâyikıy le ne İsveç jimnastiği, ne de Alman jamnastiği yapılabiliyor. Bunun için de mekteplerimize bak- mak kâfidir. Haftaşin bir saate inhisar eden jimnastik gence ne gibi faydalar verebilir? Bu vaziyet karşısında hâlâ İsveç jim nastiği yepılıyor demek gülünçtür. Benim noktaj nazarıma göre mektep lerimizde her sabah asgart yirmi daki ka yapılmak şartiyle, İsveç jimnastiği muhakkak lâzımdır. Bundan hareketler Allman jimnastiği olabilir. Ben ikisinin de yapılması, fakat bu- nun gençliğin yaşına göre hesap edil- mesi taraftarıyım. Bu ikâ jimnastiği de bir tarafa fır- latmak doğru değildir. Hepsinin yapı- Tacak yeri, hepsinin muayyen sporla ra faydaları vardır. Eğer bu iki jimnastiği ayrı ayrı mü- talea etmek Tüzımgelirse ben İsveç jim nâastiğini muntazam ve devamlı yapıl- mok şartiyle daha muwafık ve daha praük bulurum. İsveç jimnastiğini, evi nizde de yapabilirsiniz. Her sabah mun tazaman 20 dakika çalışmak gençlere kuvvetli ciğerler, çevik bir vücut, iyi iş Teyen bir kafa, neşeli bir tabiat verir. |lete mal etmek, iyi muhafaza teşkilâ-| tecrübelerinden Alman jimnestiği vücudun üst kıs Birincikâ 30 — A Bütün Anadoluda çok şiddetli soğuklar hüküm sürüyor (Baştarafı 1 inci sayfada) dan zarar gönmüştür. Bugün hava iyi geçecektir ve dünkünün ayni olacak: Karadenizdeki fırtına hafiflemiş ol duğundan Büyükdere koyunda bekle- mekte olan vapurlar yollarına devam Fırtına esnasında Anamor sahilinde bulunan bir Motör dalgaların tesirin: den karaya bindirmiş ve batmıştır. Yüklü olan motörün eşyası çıkarılama mış, insanca zayiat olmamıştır. Ğ İzmir, (Husust) — İki günden beri Ege mıntakâsının her yerinde olduğu kadar İzmirde de şiddetli fırtına ve so ğuk büküm sürüyor. Yaşh insanlar, 1319 senesinde İzmirin meşhur soğuk larını batırlıyacak kadar ileri gidiyor lar, 1319 da o kadar şiddetli soğuk ol- muş ki İzmirin tanınmış bir zengini so kakta, eşeği üzerinde donmuş. İpek mendi! içinde kömür satışı olmuş. Şe- hirde kömür kalmamış, iradei seniye ile Aydından İzmire beş deve yükü kömür gönderilmiş. Fakat İzmirde ev velki günkü kar yağışı o kadar devam h olmadı, biraz serpintiden sonra geç- ti. Karı sevenler, dağetlık sporuna e - hemmiyet veriyorlar. Bu hafta Kız ko lejinden ve erkek ticaret Tisesinden İsmet İnönü ve Vekili Partide (Baş tazafı 3 üncü sayfada) 3 — Orman meselesi: Bu mesele üç esaslı noktayı ihtiva eder: A — Mülkiyet meselesinin halli. B — İyi muhafaza teşkilâtı. C — Ormanların yalnız devlet elile işletilmesi. Memleketimizde ağaç kesmek ser- olsa üç sene sonra memlekette orman kalmıyacağına kaniim. Ormanları dev- tile techiz etmek — ve devlet elile işlet- | Tokat, (Hususi) — On günden berl Tokat köylerinde şimdiye kadar emse li görülmiyen bir kuru ayaz hüküm sünmektedir. Bütün üzüm bağlarile Mmeyve ağaçları donmuştur. Şehirde o dun buhranı baş göstermiştir. bir yükk odun 60, *ir merkep yükü kömür de 120 kuru a yükselmiştir. Elâzizde Elâziz, (Hususi) — Burada şiddetli bir kış hüküm sürmektedir. Şehir bir haftadan beri kesif bir sis tabakasına bürünmüş bulunmaktadır. Sisli vaman larda iki metre ilerideki adamı bile görmek mümkün olamamaktadır. O - dun ve kömür fiyatları fırlamıştır. Be lediye yakacak ihtikârının önüne geç mek için tedbirler almıştır. 2 yakacak buhranı Merzifon, (Hususi) — Havalar so » Buktur. Rüzgürlar fazladır. Ve kuru bir ayaz hüküm sünmektedir. Odun fi- yatları adam akıllı yükselmiştir. Bir merkep yükü odun 80 kuruştur. Mer- zifona civardaki ocaktan 600 ton kö - mür vereceği söyleniyorsa da henüz birşey verilmemiştir. Esasen bu kadar kömür verilse bile Merzifona çok az- dır. Herkes bağlarındaki ağaçlatı kes mek süretile odün ihtiyacını karşıla- mağa çalışıyor. Şimdiye kadar köylü sü Bile kömür yakan Merzifona, kö - mür verilmemesi pek sıkıntı doğur « muştur. Bu hal devam ettikçe bağlar- da ağaç namına birşey kalmıyacaktır. Hariciye Vekil izahat verdiler kat hiç bir surette köylüyü ilelebet topraksız kalmaya mahküm eden dar gerçeve içinde bırakmaya razı olama- yız. Toprağı köylüye dağıtmak me- selesi medenf memleketlerin birer bi- rer içinden geçtiği ve rejim ağrer na- mını alan zirat bir ilerleme safhası ol- muştur. Memleketimizin de bu safhadan geçmesi bir tekâmül — eseri olacaktır. Memleketimiz diğer memleketlerin Yardımlarınızla birer birer ve sür- z zamanda çok göze çarpacak de|mek, içinde bulunduğumuz — bub-| atle başaracağımız bu işler için beş al- ü:#nrhünkuwüwnuumhmn—ıluîıi memleket le-İtı senede yüz milyon lira tahsis ede- pasılar verirse de bunu yapan idmancı |hine halledecek tek yoldur. Bu husus-| bileceğimizi um idmanı bırakır burekmaz, gz zamanda |taki mesâi ve fedakârlığı ve para sar-| İsmet İnönü uyorum. bundan sonra ziraat topladığı adaleyi gene az zamanda kay|fını esirgememek lâzımdır. Bu tedbir-| programının esaslarımı ifade eden, say beder. leri alırken memlekette ağacı bollan- dığı kanımların, tahsilât kanunlarile Ben Alman jimnastiğini daha ziyade dırıp ucuzlatacak çareyi de düşünmeğe beraber Meelisin kiş tatiline geçmeden spordan telâkki ediyor, ve mektepler- de her ikisinin de ciddiyetle tatbikını doğru bullayarum. Mekteplerimiz derken şu noktaya işa ret etmek faydalı olacaktır: Orada çocuklara jimnastiği ekseriya jimnastik kıyafetile yaplırmıyorlar. Halbuki jimnastikten maksat vü- bise buna tamamile mani olur.» Spor Muharriri: Eşref Şefik. hangi taraf lehinde olduğunu tesbitle Pa mükellef değiliz. Fakat ne olursa ol- sun, bugünkü halde, Halk opeertinin (50) san'atkârı, ailelerile birlikte açık- ta bulunmaktadırlar. Günü gününe yaşayan ve hiç bir yerden yardım ıi"ıı—İ meden san'atlarını satışa çıkaran bu | vatandaşlar, şu anda ihtimal aç buhun- maktadırlar ki, bu garip ve esrarengiz hâdisenin en acıklı cephesi de budur! Yeni vekâlet binaları için tahsisat Ankara, 29 (Hususi) — Adliye Vekâletile Gümrük ve İnhisarlar Ve- kâleti binalarının inşaatı için bir mil- yon Hiraya kadar taahhüdata girişilme- sine mezuniyet verilmesi hakkında 'mcclilc bir kanun lâyihası verilmiştir. İneboluda fırtına İnebolu, 29 (A.A.) — İki gündür çok şiddetli firtina devam etmektedir. Yağan kar civarda yetmiş santimetre- yi bulmuştur. Vapurlar fırtına yüzün- den buraya uğramadan Sinoba iltica m farklı iki jimnastiğin mevcut olduğu iddia edilemez. Eskiden Almanların jimnastik isti- kameti muayyendi. Bunu İsveç tarzı mecburuz. 4 — Toprak kanunu: Bir toprak en çok mahsulünü yalnız bir vaziyet- te verir. Bu vaziyet de o toprak işle- yenin malı olmasıdır. Yurdumuzda topraksız çiftçinin sa- yısı her tasavvurun üstündedir. En zi- yade toprağı taksim edilmiş en ma- mur yerlerimizde bile köylünün yarı- sına yakın bir aniktarı — topraksızdır. Başkalarına ait topraklar üstünde çok fena şartlar içinde ve çok verimsiz o- larak çalışmak mecburiyetindedir. Hiç bir vakit hiç bir adamın malını cebren zaptetmek fikrinde değiliz. Fa- iekanenenneannnmeenen nnni sansaaen eee Ayni mevzu harpten evvel Fran- sada mevzuubahsolmuştu. — O sırada mütehassıs doktorların sizin anket ma- evvel takarrür etmesi, bize önümüzde ki seneyi kazandıracağına ve muhtelif kısımların biribirile intıbatlari büyük olduğuna, arkadaşlarının dikkatini cel r. Uzun ve sürekli alkkışlarla karşıla- nan bu beyanattan sonra Başvekil vüki olan sualler üzerine, mevcut siyasi vâ- kıalar üzerinde ayrı aytı izahat vermiş ve Manisa saylavı Hikmet Bayurun Ziraat Bankası ve kanunu hakkındaki sorgusuna cevaben Ziraat Bankası ka nununun mecliste müzakere edilmek- te olduğunu ve bankanın bu yeni işle- re lüymetli yardımını esirgemiyeceği- ne emin bulunduğunu ifade etmiştir. Hariciye Vekili Yarın geliyor 1 inci sayfada) (Baştarafı değiştirdi. Ondan sonra bütün millet- |hiyetinde —açılmış bir — suale verdik-|devam eden konuşmalar esnasında bey wzâ—aıww_?wmmu—uunhmı nelmilel umum? siyast vaziyet ile şu- rinden faydalı kısımları alarak mürek-İmerbalesini temin eden bu cevaplar a- Jantantı konseyinin kep ve Mikst bir tarzı tatbika başladı- rasında birinciliği kazanan cevap ay-|tün meseleler Fransa tesbiyei bedeniyesinin ilk batta Atinada toplanacak olan Balkan meşgul olacağı bü. lar. Muhakkak olan bir şey var ki, bi-|nen hatırımdadır. Bu cevabı bir dok-| — Bu akşam Başvekil Metaksas tara- zim İsveç jimnastiği diye aldığımız şe-|tor vermişti ve Fransada — bir sistem | fından Türkiye Hariciye - ekili şere, killer ve onların tarzı tatbiki sporcu ve|meydana getirmiş Ebert gibi adamla-| fine Büyük Britanya otelinde verilen gürbüz bir nesil yetiştirmeğe kat'iyen |rın muasırı olan mütehassısın cümlesi | resmi gayri kâfidir. Bizim terbiyel bedeniye diye tatbik şöyle idi: ş ğ « Terbiyel bedeniyenin faydalı ve ziyafet dostane bir hava içeri- Ziyafette Türkiye, Yugoslavya, ettiğimiz harekât — ve tatbik tarzlarını| gençliği yetiştirici - olabilmesi için şu| Romanya elçilerile nazırlar hazır bu- Avrupanın bir çok yerlerinde ancak hasta ve cılız adamlara tedavi için kul- lanıyorlar. tarif dahilinde bulunması şarttır: Spor terbiyei bedeniyenin nihai şeklidir,» lunmuşlardır. Gazetelerin Mütalesları — * Doktor Tevfik Rüştü —Arasın zi- Bütün dünya sporcu bir nesil ye- Bundan da anlaşılıyor ki, terbiyei | yareti münasebetile gazeteler hararet- tiştirmek. için Milkst (muhtelit) bir|bedeniye ile sporun rabıtası hiç farke-|li yazılarına devam etmektedirler. Ga- sistemin içinde — yuvarlanmaktadırlar. | dilmiyecek bir ek halinde olmadıkça | zâteler, Tevfik Rüştü Arasın Türk - Ve bu sistem yoruculuğu ve forme et-|bir takım harekâta terbiyei bedeniye| Yunan dostluğu ile Balkan antantına mesi itibarile #porun oyun kıamma çok |namı vermek bugünün telâkkisine gö-| yaptığı hizmetleri tebarüz ettirmekte-. Bo t ürüe © e o

Bu sayıdan diğer sayfalar: