1 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

1 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebiyatçı gözü ile geride bıraktığımız yıl! Yazan : Nurullah Ataç ı sonunda dönüp bir kere rkaya bakmak âdettir. Bu bakış ek- seriya hüzünlü olur, çünkü insan dap- dolu geçtiğini sandığı günlerinin bom- boş, hatınlanmağa değmiyocek kadar bomboş olduğunu görürsünüz. Meselâ edebiyat âlemimizde... Mat- umum müdürlüğünün çıkardığı nsızca e«Yeni Türk edebiyatı anto - ı » az mı mürekkep döktürmüş -» tü? Hiddetin, bir canlılık doğuraca - bile ümid etmiştik. Gençler yaş- ra hücum yaşlılar gençlere du- dak büktü... Bütün bunlardan ne k d? «Bir hoş seda» bile değil; bepsini unuttuk. O kitab etrafmda açılan münakaşa edebiyat #lemimizin çok iyi bir tasvı- ri idi. Ona karışanların hepsi de fi - kirlerini, hattâ eserlerini değil, şahıs- larını müdafaa ettiler. «Benim yazıl, rımdan niçin alınmamış?» diye sor - dujar. İşte edebiyatçılarımızın hali: e- ser vermekten ziyade birbirleri ile benlik kavgasına girişiyorlar, O kavgadan sonra bir de milli ede - biyat münakaşası açıldı ve bazı kim - şeler bir Türkün türkçe olurak yaz - dıkdarının, Türkün milli edebiyatın - dan sayılmaması kabil olduğunu da iddia edebildiler, Çünkü bız emllli» sıfatımın anca n Bgüzel, iyi şeylenin ya nına getiril. ini sanıyoruz. buki meziyet i kusurun da millisi olabilir. «Milli», bir kıymet hükmü de- ğü, bir şeniyet hi n Geçen yü içinde Türk edebiyatı ve| » dili üç kıyım Tâl Sahir, Sami Paşa günlerde de M lerini ve san'at seven adam güzel eserler vermeğe çalıştılar. biyat tarihimiz, yazıları h. Yeceği hüküm ne olursa ol üçünden de hürmetle bahsedecektir. Kavgalardan ve ölülerden, yani tat- sız ve gamli şeylerden sonra tatlı ha - tıralarımızı arıyalım. 1936 da ne yap- tık?.. etti: Ce - met / rini Ede Geçen yıl, çok yazık ki bize namızda ümidler Bir Olsun, nesinde olsun, büyük besletecek yeni bir ad tanıtmadı. İki mecmua çıkıp batlı; kapanmıy. lar da, eskidenberi tanıdığımız şairle- rin, muharrirlerin yazıları İle devam ediyor. Mademki mecmualardan bah - sediyoruz, Yedi Gün mağazınınin ge- çen yil içinde, bilhassa baskı bakımın- dan, hayli ilerlemiş olduğunu - kayde | mecburuz. Onun kadar muvaffak ol - muş bir de mecmua zil olsaydı... Geçen yılın en mühim eserleri, ben- ce, Nazım Hikmet'in. Simavne kadısı oğlu Şeyh Bedreddin destanı, Saba - hattin Âli'nin Kağnı'sı, Halid Ziya U- şaklığil üstadımızın Kırk yıl adı ile çı- kardığı hatırat kitabıdır. Halide E - di Sinekli Bakkal'ı, Sabiha Zeke - n Çitra Roy ile babası, Salt 'nik'in Semaver'i, Esat” Mahmud'un Ölünciye kadar'ı, Peyami Safa'nın (Server Bedi) Cumbadan Rumbaya'sı, Niyazi Dursoy'un — Bağlar arasında' daha bir-çok roman ve hikâyelerle be Taber, geçen yıl çıktı. Şair Faruk Na - fiz Camlıbel bu yt Yıldız yağmuru #dâ bir roman yazdı; şalir Mithat Ce - mal'in de Üç İstanbul adlı bir roma - nını gazete sütunlarında okuduk, Fa - kat bunlar henüz kitab halinde çık - madı. Hilmi Ziya Yirminci asır filosofları, Ali Nihad'ın Şeyhi'sinin ibinci - cildi, Mustafa Nihad'n Türkçede roman'ı, Sadettin Ergun'un Âşık Ömer'i' Türk şairlel (forma, forma devam ediyor), geçen — yal çıktı. Vasfi Mahir Koca - rk'ün Yeni Türk edebiyalı, muhar - tin umduğu gürütüyü uyandıra « madı 1936 yılında türkçeye bayli kitap tercüme edi ımdan — geçen| yıl, zengin İ Ulus Avripa m k serler e ettirip Önce tefrik, sonra kitab halinde çıkarmakta ediyor. Bunlardan hiç olmazsa zikretmeliyiz: aei ime bi Rudyard — Kipling'in İ |e İbinatında faaliyete geçmiştir. İNevşehir Bankası muhasibi Nazım, "İlediye reisi Şükrü, dava vekili Hâbil, Nurullah Ataç 3 Cengel kitahı. Öyle bir eserin tercü - mesi, bir memleketin edebıiyatında bir hâdise sayılmağa yâyıktır. Hilmi kütüphanesi, siyonuna devam ediyor: Kreutzer Sonat'ını M men'ini, Lord Lytton'un — Pompei'nin son günleri'nini ve hepsinden mühım orak Shakespeare'in Yaz ortaşında bir gece rüya'sını, Nikola Gogol'un Tarass Bulba'sını verdi. «Dün ve yarın» tercüme koleksiyo - lus'un — Acnens N, Karımcaların haysu, rgue'n Ce - stenes hayatları çık- üme kolek « Tolstoy'un des Kanaat Kitat 2 taş üslünde | ve Graziella'sını France'in tine'in çıkardı. Doğrusu 1936 pek de boş bir yıl ol madı. Bu yılın daha iyi olmasını te- menni edelim. İzmir iş bürosunun faaliyeti İzmir, 81 (Husust) — İzmir Dör- düncü Bölge İş Bürosu, eski Türkofis o Minam A v GRl DSit ve Muğla vilâyetleri İzmirdeki iş bürosuna bağ-| rinde'nin C“'.l Balıke- | SON POSTA Sınema 'ylızlr v 30 düküka içinde evlendiren hâkim Kendisi bu yüzden senede 28,000 lira kazandıktan başka bulunduğu köyü de zengın bir şehir haline soktu Güzel Fransız yıl dizı Simone Simon (Foks) stüdyosunda plâj kıyafetinde Sinema yıldızlarının «evlenme me- mMürur kimdir biliyor musunuz? A - merikada Arizona eyaletnde Yuma a- dında küçük bır şehrin hâkimidır! Bu şehin 9000 nüfusu vardır. Hâkimin evlenme — memurluğu nelik getiri 20,000 dolardır. Aşağı yu- karı 28,000 Türk Hrası!. Amerikada derhal boşanmak ar - hdır. Büro iş veren müesseselerle te-| masa geçmiştir. Beş ve beşten vgkuıı ler ise hemen Yumaya giderler ve a- işçi çalıştıran her iş yeri, doğru olarak | kabinde evlenirler.. işçi sayısını, dağıtılan beyannameleri zusunda bulunan evliler hemen Reno şehrine giderler ve işlerini bir çırpı - |da görürler. Derhal evlenmek istiyen- | yazacak ve bunları işçi bürosuna iade | kimlik vazifesini gören Ear) Freeman pan her müessese beyannameye tabi- dir. İş yerleri fabrika, mağaza, lokan- ta, otel, pansiyon gibi yerlerdir, İşçi çalıştıran müesseselerin işçile- rin sağlık ve sigorta İşlerine ehemmi- için bü- tün; noksanlar haziran ayına kadar ta- yet vermesi mecburf olduğu mamlanmış olacaktır. retmek - kabil |edecektir. Ekonomik mahiyette iş ya-| senede 600 kişiyi evlendirmektedir. Bu 600 kişinin büyük bir kısmını Ho-|rada hâkime 1000 dolar vermi; livuttaki artistler teşkil eylemektedir. Yuma hâkimi huzurunda muamelesi yalniz 30 dakikacık yüzünden se -| mektedir. Daire gece ve gündüz açık bulunmaktadır. Hâkimin sözüne bakılırsa ancak üç gecede bir gece gözlerine uyku gire - biliyor Ev kârla muş! unlardır; Loretta Yung - Jean Harlov « Meri Astor - Rişar Diks - Klodet Kolber - mdirdiği başlıca sinema san'at - doktor Foel Pressman ile evlendiğ f1400 'Türk Hrası kadar bir şey tut e evlenme | maktadır. Sinema yıldızlarının bu hâkim hu« zurunda evlenme merasimleri 250 do« ]Iarlık bir ücrete tâbi bulunmaktadır. Sinema yıldızları Yumada hâkime karşı kendisinden gördükleri kolay e hklardan dolayı büyük minnet hisleri beslemektedirler. Her fırsatta sevgili hâkimin hatırını sormaktadırlar. Ön sene evvej ücra bir köy halin « de bulunan Yuma bugün sırf bu ev « lenme kolaylıklarından dolayı büyük On senedenberi Yumı şehrinde hâ -| Gloria Svanson - Buster Crab - v.s, v.s. | bir. oteli e, barlara, eğlence — yerlerine | Meşhür — yıldızlar Klodet ” Kolberİmalik bulunmaktadır!. AŞ —- — Japon sınemacılıgı ılerlıyor Japonlar sinemaya karşı fevkalâde düşkündürler, sinemalara senede 40 milyon müşteri gitmektedir, hükümet te sinemacılığı teşvik edecek tedbirler almıştır Japon filimlerinin piyasası mahdut| olmakla beraber Japon prodöksıyonu gayet muntazam bir surette piyasaya ma) sürmektedir. Japonyada sinema - İzmitte bir çoban kazaya uğradı| ların sayısı bir hayli kabarıktır. Ja - İzmit (Hususi) — Çal köyünde » |İlyas isimli bir çoban, bir kazaya kur-| ban gitmiş, kendi kendisini öldürmüş- | tür. İlyas ormanda koyunlarını otlatır- bırak- mış ve kaval çalmağa başlamıştır. Ka- val çalmayı bitirdikten sonra gökten bir #ürü kuşların geçmekte olduğunu görmüş ve hemen çiftesine sarılmış- tır. Çiftenin tetiği çalılara takılmış ve ateş almıştır. Çıkan saçmalar sol elini parçalıyarak kalbine isabet etmiş ve ken, çiftesini çalıların arasına » |lâhzede ölümünü mucip olmuştur. Nevşehir parti idare heyeti Nevşehir (Husust) Parti kongresi bitmiştir. İdare hey'eti- ne Generâl Hakkı, doktor A be- tayyare mühasibi Hamdi, Ticaret oda- a| reisi Nail, yedek âzalığa da Şevket, Sabri, doktor Hayri, Besim, Mustafa, Hasan seçilmişlerdir, Enver, Kazamız | li Kemal, | | ponlar sinemaya haftada bir kaç defa gitmektedirle çok beğendikleri kendi milli yonlarıdır. Tokyo ve Kiotoda r durma- dan filim çe rmektedirler. Japon si - nemaları programlarını üç dört günde bir değiştirirler, Büyük filimler ancak bir hafta kadar gösterilmektedir. Amerikan filimciliği orada, bütün Bgayretlerine rağmen fazla bir surette tufunamamıştır... Bu işin sebebi gayet basittir: Japonlar an'anelerine bağlı - dırlar ve koyu milliyetçidirler. 1934 gsenesine kadar, Japonyada belli başlı bir tek filim şirketi vardı. Bu tarihten itibaren bir çok filim şir - ketleri kurulmuştur. Bunlar büyük bir randıman ile çalışmaktadırlar. Ekse - risinin başında Holivutta staj görmüş Japon gençleri bulunmaktadır, Halen Japon stüdyoları her cins film yapmaktadırlar: Dramlar, tarihi vak'alar, eski Japon efsaneleri, kome- diler, komikler... Çevrilmekte olan filimlerin yüzde Paten şampiyonu Sonya filmde altmışı Tokugava devrine ait bulun -| maktadır. Bu devir 1603 senesi nden 1867 senesine kadar sürmüştür. Japom kahramanlıkları hassatan o devirlerde harikulüde bir mertebeye çıkmıştır, Halkın kültürü ve eğlencesi bakı « mından sinemanın pek büyük bir & « hemmiyeti olduğunu hükümet derhal takdir etmi fından son günl anket netclesin döktörlerine ve (İçtimal büro) tar Tde yapılmış © e, hükümet filim pro- sinemacılara vâsi mik« yasta yardımda miştir. Japon turizm ve propaganda büro« su ecnebi memleketlere gönderilmek üzere dokümanter filimler hazırlan « maktadır. Sırf bu gibi filimler imal e- nya d'ln'ek üzere iki kum teşekkül leri bu kumpu" büyük Japon gazetelerinden ikisi ile birlikte çalışacaklardır. Bundan mak- sat, Japon ha lış zaviyelerden eenebi kumpanyal: çu::»uk olan ı yan « ve neşreden muhabirlerine içinde sinemalara giden — Japo sayıs: 40,000,000 mibvanu buluş muş. bulunmağa karar ver«,

Bu sayıdan diğer sayfalar: