8 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

8 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Geçen haftaki het ıTeşkilâtı Esasiye Kanunu bilmecemizde kazananlar Birer Masa Saati kazananlar st, 56 ner mektepten — İat. Gİ nex mekteplen Sabiha Mehpare Birer kilo çikolata ? — Samatya 52 nci mektep 1/A dan 80 Hidayet. 2 — İstanbul Ticaret lisesi 1144 Ce. maleddin. ALBÜM Afyon kadın ana mektebi Mebrure Ka - raman oğlu, Edirne Kazancılar başı cad. 30 da BSadiye, Gebze Eşref Beylik okulu 5 den 178 Nevzat, Ankara Alıfbey mahallesi 193 de Süheylâ Tuna, Kumkapı orta mektep VA dan 369 Selim, Gerede sihhiye baytarı Hayati Sağlam oğlu Fatin, 44 üncü mektep $/A dan 164 Hikmet Demirel, Arnavutköy, Birinei cad. 00 Nevrat, İstanbul erkek llsesi 7 Al Türkay, İstanbul erkek ilsesi 3/F den Ali, MUHTIRA DEFTERİ Denizli Sarayköy belediye ebesi kızı Ni - Kal, Konya Pörçüklü mahallesi 27 de Sema- Bat, Ayvalık Gümrük caddesi tather Ali oğ- ı Recai, İstanbul Cumhuriyet orta mektep VA dan 229 Resan, Ankara Kavaklıdere 173 de Hayri kızı Ayi Zile İstiklâl okulu 20 'Targüt, İslanbul kız orta mektep 1/B den 38 Sıddık, Birkeci Ebüssuut caddesinde No. 10 da Müuzafter. DOLMA MÜREKKEPLİ KALEM İstanbul 16 hci mektep Sabiha Özertem, İstanbul erkek lisesi 3/A dan 62 Ahmet Cü- der, Vefa erkek lisesi 3/€ den 218 Mustafa Tescan, 44 üncü mektep 5/A dan 164 Hik - met Demirel, İstanbul erkek lisesi Fethi Al- tay TARAK Vefa erkek lisesi 2/A dan 445 Cemll Örkan, Kumkapı orta mekiep 1/L den 244 Hurşit, İstanbul erkek Jisesi 985 Tevfik Aybarı, İx - Kanbul erkek lisesi 4/C den 945 Cemal, Kum- kapı orta mektep 504 İrfan. DİŞ MACUNU Bafra merkez mektebi 235 Edibe Armağan, 'Tokat orta mektep 1/C den 105 Eşref Kay - nak, Ankara kız İlsesi 8/C den 428 Semiha, Ankara İktisat Vekâleti Zat işleri müdürlü- ğünde Zekiye kuı Günay, Nuruosmaniye Mengene sokak 6 da Süreyya, Daevutpaşa örtamektep 69 Hüsnü Özyalçın. DİŞ FIRÇASI Ankara erkek Hsesi 6/B den 189 İzmir Karşıyakada Nuh bey sokak 20 de İsmet Zeral, Samısun İsmet İnönü mektebi $ den l1 Nermin, Ankara 2 ncl orta mektep 2/F den 178 Mes'ude, Arnavutküy birinci cad- de 90 göke, Samatya 29 uncü mektep 174 A- liye Kınaztürk, . PARA ÇANTASI İstanbul erkek lisesi 2/0 den 803 — Nihat Özcan, Sultanahmet Su terazisi sokak 23 de —— .— Milli roman AfifeDırdar, İstanbul 48 inct mektep 257 Admam, Cihangir yokuşu | de Tuğrul Baş - kan, İstanbul Karagümrük 27 inci mektep 8/A dan Pahire, BOYA KALEMİ Naruosmaniye Şeref sokak 32 de Orhan Dede, &4 üncü mektep 38 de Reha Tezcan, Ankara koyu-pazar Akgün sokak 25/A da Mustafa Brmutlu, Büremil orta mektep 298 Mustafa Öztürk, Küysetl llaesi 1/C den 1142 Cabir Güner. işyarı Nuri oğlu İhsan, Nişantaşı ortamek- mep 6/3 den 1137 Muzaffer, Hayrebolu ilk mektep 5 inci sınıf 301 Mesih, Adapazarı Ulus caddesi 37 de Abdullah, Ankara Cebeci Abidin paşa köşkü yolu 9 da Rüçhan. KART Ankara Cebeci Süngü bayırı 1 de Kâm - ran, İstanbul 19 uncu mektep 95 Sabit Yığit, İzmir Basmahane civarı Faik Paşa mahalle- $i 17 de mesadet, Lüleburgaz ikinci mektep 1M Sami, Ankara Öksüzce mahallesi Urgun sokak 37 de Sedat, Zara İnhisarlar müdürü BSeyyit Tarkan kızı Neyyir Tarhan, Ankara Samanpuzarı Balkaç sokak 5 de Lâmla, An- Kkara Cebesi İltekin Hkmektep 5 de 814 Fik- ret Meral, Ankara Samanpazarı AtÜJA cad- desi Gündüz. sokak 5 de Nrtenizer. İsmir Karşıyaka ortamektep 1/P den 40 İmettin, İzmir Buca birinci mektep 3/B den 5 Süha, Bursada Hacılar mahallesi Eceler sokak 15 de Fikret Hilmi, Lüleburgaz ilkmektep 2 den 810 M. Lütfi, Ankara Yenişehir Mimar Ke- mal mektebi 5/B den 415 Hüsamettin, An - kara Devrim ilkmektebi 4/B den 354 Sevim Barper, Ankara Belediye bahçeler müdüri - yetinde Alâettin Özkan, Çorlu hükümet ko- nağı karşısı Halk yanhanesi sahibi Ahmet Taylan kazı Nezahet, Tarsus Duatape okulü B/B den 382 Sabri Halvacı, Sultahmet Na - kilbent sokak 1 de Güngör, Ankara Bozkurt mahallesi Turan sokak 10 da Neclâ — Gürle, Kumkapt örtamektep 59 Nahit, Ankara Co- beci Yasgan sokak 4/A dan Mücellâ Bekem, Yeşilköy ilkmektep 42 Sabahat, Kastamonu Hasal 5/A dan 288 Niyazi Çaman, Konya İs- met İnönü mektebi K27 Nedret, Çarlu polis memuru İbrahim Çileroğlu Özcan, Ankara İamet İnönü mektebi 787 Nihat, Tekirdağı Namik Kemaf mektebi 2 de 223 Perihan Ba- Hlkkinar, Manisa Necatibey üÜkmektebi 3 den 438 Vâlâ, Lüleburgaz lİxmektep 2den 138 Hf seyin Topuz, Adapazarı örtamektep 2/B den 380 N, Şimşek. “İnsan nasıl boksör olur? Bütün boks âlemi meşhur Marsel Til'in, spor hayatından ayrılmasını te- essüfle karşılamıştır. Meşhur - boksör bu münasebetle hayatı hakkında şu malümatı vermiştir: — «Ben bahriye askeri idim. Bir ak şam Toulon'da bir sinemada fena hal- e dayak yedim. Bu dayak haysiyeti- me dokundu. Beni döven adamı dışa- rıda kapının önünde bekledim, © ka- No. 3 Meriyete giriyor (Baş tarafı | inci sayfada) lere dağılılmış olan (iş beyannamesi)- ni, bu müesseseler doldurarak veril- meğe başlanmıştır. İstanbulda Kadı- köy ve Silivri kazalarından başka, di- ğer kazalar beyannameleri Marmara bölgesi iş idaresi baş müfettişliğine gelmiştir. Çiftçilik, deniz ve hava işçilerile bir ai, kenin fe veya yakın akrabası bir a. raya toplanı larında — dişari- dan Başkâ işçiler arak ev için- de yapılan işler kanunda müstesm, tuk tulduğundan bunlar için beyanname verilmiyecektir. Fakat en az !0 işçi çalıştırmayı icap ettiren bütün yerler (bu işçiler sene- nin bülün mevsiminde veya muayyen aylarında çalışsalar dahi) beyanname vermek mecburiyelindedirler. En az 10 işçi hükmünün konulma- sından maksat şudur: Kuruluş ve işletme tarzı (0 işçi ça- lıştırmayı istilzam eden yerlerde; ta- mir veya tadil, yahut ticane, ve san'at icrası şartları yüzünden veya iş yerini işleten kimsenin mali vaziyeti dolayı- sile daha az işçi Çalıştırılsa dahi kanu- nun şümulü dahilindedir. Kanunun bütün hükümleri 3 sene içinde tatbik olunacaktır. İcap eden nizamnameler İktısat Vekâletince ha- zırlanmaktadır. Dahiliye Vekilinin Tetkikleri , (Baştarafı 1 inci sayfada) vemaiyeti olduğu halde Dörtyola git » miştir. Vekil bu akşam yeniden şehri mize dönmüş Şükrü Kaya dün gece kurumlar menfaatine verilen hazır bulunmuştur. Vekilin bir hafta kadar şehrimizde kalarak tetkiklerine devam etmesi muh temeldir. şehrimizde baloda * Dörtyol, 7 (Hususi) — Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, yanlarında Vali Hâdi ve saylav Zamir, Tayfur olduğu halde şehrimize gelmiş, tetkiklerde bu Tunmuştur. Vekil akşam üstü Adanaya dön - müştür. pıdan gözükür gözükmez yumruğu! patlattım. Adam meğerse bir boksörmüş, yer- den kalkarken: — AÂzizim dedi. Sen kuvvetli bok- sör olursun, yumrukların sert. Gel ya- rın beni gör. Ertesi günü kendisini ziyarete git- tim ve boksa başladık. Millet Meclisinde kanunun bazı maddelerinin tadili etrafında yapılan müzakereleri aynen neşrediyoruz —S Arkadaşlar; bu madde Türkün hayatın - » Türkün tarihinden, Türkün asırlar içe- risiade geçirmiş olduğu inkılâptarından mül- hem olan kudsl asaslardır. Bu esaslar arzet- tiğim gibi, Türkün tarihinden çıkarılmıştır: Türkün tarihini karıştırırsak, mazinin ka - Tanlıklarara gömüleh *ve #sırların en derin- liklerinden. kudsi bir varlık halinde Beşeriyet üzerine yükselen Türk; ancak o günden Bu- güne kadar, varlığınış bugün burada tesbit yetkilimiz esaslata Ktiraden muhafara etmiş- fr. Türk yaşamıştır? inflliyetçt olduğu müd - delçe Türk yaşamıştır, devletet olduğu müd- detçe; Türk yaşamıştır, ancak kendi varlığı- nın esaslarinı kendi ruhundan — çıkardığı, müddetçe.... (Bravo seleri) İşle Türk âtüm döşeğinde 1ken, varlık ru- htma, kendisine nefh edenler 'Türkün tari - hine gömületek onun varlığının asças seciye- lerini bulmuş ve bugün burada tektif otmiş- lerdir. (Bravo sesleri). Hepiniz bilirsiniz ki bütün di Türkü ölümünün, determinizm evnılır:ını’;üm ı:T kaddar aidutunu iddla ettikleri bir sırada, onun büyükleri, ancak Türkün rahundan al- dığı kanaatla bugün gördüğünüz bu canlı ve kayatlı Dovleti kurmağa muvaffak olmuşlar- gör. ÇAlKışlar. bravo sesleri) Şu halde bugün Buzurunuza arzedilen tadilâtın esası — olun Cumhuriyetçilik, Türkün kendi ruhunun Wa- desi demektir; milliyetçilik, 0 da kendi var- Bğmm- İdamosi için lâzım olan esastır. Şu balde Türkün bu esasları Teşkilâtı Esasiye kanununda yer bulunca, bunlara muhalif o- larak fikirler serdedilmiyecek midir âiyorlar. Bir liberal çıkıp JHberalizm esaslarını, bir ko- münlst çıkıp komünizm! müdafaa edemiye- cek midir diye soruyorlar. Hayır etmiyecektir, edemiyecektir. Teşki- Iâtı Esasiye kanununa muhtelif herhangi bir harokel aasıl bir cürüm iso bu esaslara mu- balefet de ayni şekilde cürüm sayılacaktır. (Bravo sesleri, alkışlar). Arazi meselesinde bir emniyetsizlik, bir tti- matsızlık meselesi zannetmiyorum ki olsun. Mülkiyet bakkının kudsiyeti Teşkilâtı Bsa- siye kanunumuzda tasrih edilmiştir. Dura- da Geklif edilen, bir adaletin Icabının yerine gelirimesidir; memleketlte çalışan ve bu milletin asırlardan ve asırlardan beri bârinı deken asıl halkın hakiki malına sahip alma- aıdır. Bu iş yapılırken bugün bir takım şeratt altında bu mallara malik olanların hukuku payimal edilecek değildir. Burada Teşkilâtı Esasiyode yapılan iş, bu malların çiftçilere, tevzli için kanuni bir müzaade vermektir. Bu kanun yapılarak buraya — gelecektir. O (*) Baştarafları 25, 26 şubat ve 2, 4 mart tarihli ni dir. —i zaman mal sahibinir. hukukunu temin edecek' esaslar tahtatile derpiş edilmiş olacaktır. RECEP PEKER (Kütahya) — Azkadaşlafi Halil Menteşe arkadaşımın uyatr |durlan mevzu hakikaten bu kadar mühim |bir işin Yüce Kamutaydan Çıktifi — eenadâ Üzorinde konuşmak gibi büyük bir fayda te- min cdilmiş olacaktır. Ben de Halil Mentejt arkadaşımın tasavvur ettiği bir faydanım şümulüne hizmet etmişolmak için fi Mi arzetmek maksadile bu kürsüye Arkadaşlar; iç rejim bakımından yec yüzü- 'nün baline kısa bir görüş yapalım, bu görüşün hülâsası şudur: Yer yüzünde bir çok çeşltli krizler yanında her yerde ve kendi Ranaatle me göre diğer krizlerden daha mühim bir İ$ roğim krigl ve bubzanı hüküm sürmektedir. İçinde yaşadığımız: günün en önemli bir nok* taşt olarak bizim gibi yeni ve modern hayatâ yeni çıkmış bir Devlet için kendi rejimini daha ileri bir dikkatle göz önünde tutmak ve kendine yakışan kendi hayat ve ihtiyaç- larına uygun — gekilde kuvvetlendirmek we tanzim etmek baş işlerin en başındadır. Müşterek — inan Bizim şimdiye kadar rejimin esası olarak devlet kanununa müşterek bir inan mevzuu telükki ediümiş olan mahiyeti Cumhüriyetten iğarekllir. #imdiye kadar Cumhuriyet Halk Partişinin guuru içinde beslenip büyümüş olan ve par- ünin kendi hustsi ve profesyonel polttika tolükkisi içinde kalan haya osazları bİZ bu madde ile Teşkilâli Esasiye kanunung eklemekle bütün yurdun müşterek reşmi we kanuni bir rejim baline sokmak istiyoruk Bu hâüdise, hakikaten başlıbaşına büyük bif inkılâp sayılacak kadar mühim bir mesele- dir. Bu esasların Kamutay tarafından kabul adüsan reşmiyet kesbettiği dakikadan İtiba- ven yurtdaşların — lâboratuyarında — çalışam profesörlerden günün politikası İle uğraşmı- yanlara ve işlerin başında bulman — büyük müdür arkadaşlardan meselâ Devlet demir- yollarının bir makasçısına kadar bütün va * tandaşlar bu esaslara inanacak, bunları se“ vecek ve Dunlara itaat mecburiyeti altına girmiş olacaklardır. ve bütün milli faaliyet ahengi bir manzume halinde birbirini ta - mamlıyan bu yüksek eşaşların havası içinde akıp gidecektir. Bu şu damektir ki bizzat hayatlan alıma- rak Cumhuriyet Halk Partisinin programınıa içinde yazılmış bulunan bu hükümler, Dü derletin bundan sonraki varlığından bütüt yurtdaşların bütünlük ve beraberlik Tuhü e besleyecek ve milli birlik için daha sıki bir tedbir alınmış olacaktır. Temyiz mahke- melerinin en büyük hâkiminden en küçük memurlarımıza kadar hüküm veren, tedbir alan, emir veren ve tanzim eden herkes gün- lük İşini yaparken ve kararını verirken ken- dini bu esasların çerçevesi içinde hizaetmek mecburiyeti altına girecektir. Hülâsa arkadaşları bu kanun çıkınca ros- mi hüriyeti alaun olmasın bütün vatandaş” ların tertip ettiği milli bünye müşterek ana esaslara beraber iİnanan sarsılmaz ve büyük ve daha kuvvetli bir kütle haline gelecektir. (Bravo sesleri, alkışlar). Bunun edebiyat kısmı üzerinde fazla dur“ maya lüzum yoklur. (Arkası var) —— a 'a ceklerinden emin olarak ona, düşmana|ler ki her durak yerinde mola verdikçe Zigana tepeleri sekiz asır Türkün Evvelki günkü ve dünkü kısmın Hulasası Bir nisan gecesi.. İşgal kuvvetleri memle - ketimizde bulundukları sırada,.. Yedi #abit alay kumandanının sözlerini dinliyor- lar. Kumandan talımat veriyor: — M M. grupunun hazırladığı plân üze - rinde hareket edecefiz. Obük balaryası Ye- şilköyle Bakırköy arasında motörlere yükle. Hüyor. İşgal kuvvetleri bisi teftişe geldikleri zaman biz de hudutları aşmış, milli kuv - vetlere iltihak etmiş bulunacağız. Mevcudu- muz zaten 72 kişiden ibaret. Bunları dört kıl'aya ayırıp Zeytinburnuna — gölüreceğiz. Yalda dikkatli bulunmalıyız. Yedi zabilin yedizi de birden: — Hazırız, diyorlar. Alay kumandanı devam ediyor: Evvelâ yüzbaşi Hikmet hareket — etsin. Ben kışlayı en sonra terkedeceğim. Mülâzim Fikret benimle kalsın, Mülfzim Fikret or 1 na rağmen tecestr Kumandanına : — Mütvestir değlim, diyor, âsker —kansı hayatının her adımında kocasının yanında bulunmayacağını bilir. Yüzbaşı Hikmet © szada içeri giriyor. Kumandandan son emri alıyor ve yola çıkı- günlük evlidir. Bu- asaktadır. T nııımm Kazlı çeşmeden sahile çıkmışlar ve sessizce üç Möftörle denize açılmışlardır. Deniz yolculuğu sessiz ve sakin olarak geçti. Üsradenize açıklıktan sotra sahili takiben mee e Silâh başına! Yazan: Bürhan Cahit Bileye, oradan İneboluya kadar uzandılar. İneboluda halkın coşkun bir heyecan için- de karşılanan alay kumandanı ve maiyyeti evlere yerleştirildiler. Artık şekiller ve insanlar yoktu. Tehlikede bir vatan vardı. Ve Türk milleti bu tehlikeye karşı insiyaki bir 'hareketle toplanmağa başlamıştı. * Alayın noksan teçhizatını ikmal et- mek için İnebolud. dört gün bekle - mek lâzım ge 'ncet, Ziganayı aşacak topçu kadanaları gelmişti. İneboludan ve Kastamonu üzerin - den Ankaraya kalkan günlük kağnı ve yaylı kafileleri arasına topçu alayı da karıştı. Kasabadan çıkar çıkmaz — başlıyan dik dağlara tırmanış ağırlığı fazla olan kafile için kağnılardan farksız oldu. bu'çıkış ne mehabetliydi. Yükseldikçe arkalarında kalan Ka- radeniz adeta yaklaşıyordu. Fakat bu yamaçlardan döne döne çıkarken ar.» tık ne denizden, ne karadan kendileri- ni tehdid edecek ve kendisinden çe - son sözü söylemek fırsatını bulmak i- çin bu dağları aşmak lâzım geldiğini anlıyorlardı. Büyük başbuğun, — vatanın şerefli evlâtlarını etrafına toplıyan büyük Şe. fin emrine girmek için acele etmek lâ. zımdı. tatlı seslerile köy şarkıları - söylüyor, |böyle müthiş bir akınını görmemişti: soğuk pmarlardan avuçlarile su içip) Uzaklarda İlgazlardan, yakınlarda siyah ekmeklerini soğanla katık edip|Çamjıbellerden Ankaraya süzülüp g” güle eğleniyor ve durmadan birbirleri-|den bu insan kafileleri orada bir deryâ le şakalaşıyorlardı. Genç topçu Zzabit- leri dik yokuş “yerlerde hayvanlarını alıp onlarla beraber giderlerken konu- Dört taraftan saran düşmanın çeme | şuyoılard. berinden kurtulmak için bir başın. dü.; Çoğu İnebolu, Kastamonu köyle - şünen bir başın, ileri gören bir başmİr'ad'a olaa bu kadinlerın muharebe - etrafına toplanmak lâzımdı. Kadın ve erkek yüzlerce sivil talkı taşıyan kağnı k . parçasını kapıyaorlardı. Hele bu döne döne çıkış. Çam ormanlarına doğre süzülü züle çıkış, tazelenen ormanların, va - maçlarında bahar güneşile ısınan ya - ban nanelerinin, kekiklerin, dağ D10 nekşelerinin çıkardığı gıcıklayıcı met leket kokusunu koklaya koklaya iç A-| nadoluya giriş hepsini sarhoş etmişti. Kağnı katarının bitmez - tükenmez İbüyük Başbuğ düşmanın İden haberleri vardı. Düşmanın nerele- adar geldiğini biliyorlardı. İstan - leleri yolun vzun Bir bulun ue kalde olduğunu anlıyorlar - dı. Fakar onlar emindiler. Ankaradaki hakkından cekti. Madem ki o öne geçmişti.. Mülâzım Fikretle konuşan Devre - -|kâatli bir yaşlı kadın anlatıyordu: — İneboludan Kastamonuya belki vÜz sefer ettim Taşımadızım böyük adam kalmadı. Hepsinin agzında dilin- de Mustafa Kemal... Memedeki çe - bir ıztıraba benziyen enini, yamaçlar-|cuklar bile öğrendi ki memiek -si Mus- daki davar sürülerinin çanları ve ak - şama doğru bir gün batışı musikisi gi- bi başlayan köy kadınlarının — hasret, hicran ifade eden meloclleri istilâya uğramış garip Türk topraklarının ha- zin çehresini ne samimi renkler ve seş- lerle gösteriyordu. Kağnı arabalarını köy kadınları hay- diyordu. Kocaları, nişanlıları askere gi- den bu yalınayaklı, bakır yüzlü genç tafa Kemal kurtaracaktır. Baksana millet hep Ankaraya akın ediyor. Bili- yor ki onun peşine düşmedikçe kurtu- luş yoktur. Devrekâlili Fatma teyzenin söz - leri ne kadar samimi idi. oluyor, bu yol başbuğun kumandası * Na giriyor ve onun ruhlara telkin etti" ği kurtuluş imanı ile göğsünü doldu * rarak verilen vazifenin başına koşu * yordu. Ecevid. z İstiklâl muharebelerine katışmak için İstanbuldan Ankaraya - gidenler «Ecevid» i unutmazlar, Ecevid, İsmail ağanın kırk odalı ha* nı. Ve bu hanın meşhur tavuk kızart” ması ve tavuk Çorbası. İnebolu, Kastamonu yolu üzerinde göz alabildiğine uzanan çam ormanlari arasındaki bu han yolun en neşeli kö” nak yeridir. İki kapısının önünde kağnı, yaylı, mekkâri eksik olmıyan İsmail ağan!t hanı İstiklâl Harbı yillarında bir aft kovanı gibi işlemiştir. Ve kırk odâ * sından biri bile boş kalmamıştır. Uyanık fikirli, iyi görmüş bir adat olan İsmail ağa yolcuları sevindirm&” sini bilir. Bu iman köylere, bütün halk tabo-| Bugün ne haldedir, İsmail ağa sağ ' kalarına yayılmış ve yerleşmişti. Yedi| dır. Kim bilir. Fakat Ecevid her za * düşmanın bastırdığı Türkiyeyi o kur:|man için Türkiyenin en güzel bir $87 taracaktı. kinilecek bir düşmana tesadüf etmiyo-ln yaşlı kadınları o kadar neş'eli idi-| Bu akın ne heybetli bir akın idi. natoryomu olacaktır. ç (Arkası var) |

Bu sayıdan diğer sayfalar: