25 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

25 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A (Baştarafı 1 inci saytada) hale siyasetinin tehlikeye düştüğü gibi, İngiliz - İtalyan Akdeniz anlaşmasının da ciddi bir buhran geçirdiği itiraf e dilmektedir. Tedbirler düşünülüyor İtalyan askerlerinin hezimetile İs - panyada hâdis olan son vaziyet, İngiliz ve Fransız Hariciyeleri tarafından tet kik edilmekte ve vukuu muhtemel hâ- diseleri önlemek üzere, lâzım gelen ted birler alınmaktadır. : Pariste temaslar Paris, 24 (Hususi) — Hariciye Na- zırı Bay Delbos, bugün İngiliz, Alman ve İtalyan elçilerile ayrı ayrı görüş- müştür. İyi malümat alan mahafile nazaran, bu görüşmelr esnasında İspanyada bu lunan ecnebi gönüllülerinin ger! çağı- rılması meselesi mevzuu bahsolmuştur. Fransit noktai nazarına göre, İtalya, İspanyadaki askeri faaliyetini durdurt madığı takdirde, İngiltere ve Fransa da bu faaliyet karşısında lâkayıt kalmı yacaklardır. Londra, 24 — Havas ajansı muha- birinden : Siyasi müşahidler, Grandi'nin gö - nüllülerin geri çağırılması — meselesini müzakere etmekten imtina etmesi ner ticesinde vahim siyasi ihtilâtlar husule gelmesinden korkmaktadırlar, Grandinin bir cevabı Tali ademi müdahale komitesinin dün öğleden sonra akdettiği celsede Lord Piymouth, Grandi'ye İtalya'nın bu mescle hakkında niçin red cevabı ver- miş olduğunu sormuştur. İtalya sefiri cevaben bunun sebebini, ancak Roma hükümetinin izah etmeğe mezun ol - duğunu bildirmiş ve şu sözleri ilâve etmiştir. Avrupa sulhu tehlikede «Benim şahsen bildiğime göre, mu- harebe devam ettiği müddetce hiç bir gönüllü — İspanya'yı terketmiyecek - tir. İngiltere ve Fransa harekete geçecekler mi? Londra, 24 (A.A:) — İtalya'nın a- demi müdahale kormitesinde gönüllü - ler meselesini müzakere etmekten im” tina etmesile tahaddüs eden vaziyetin vahim olduğu noktasında bütün mat- buat müttefiktir. Nevwrs Chronicle diyor ki: «Geri kalan yegâne ümid, Fransa ile İngiltere'nin şiddetli müşterek bir ha- rekete karar vermelerindedir.» Harb tehdidi Moskova, 24 (A.A.) — Tas ajansı bildiriyor : İzvestia gazetesi, B. Mussolininin Libyaya seyahatinin ve orada söylediği nutukların Fransa ve bilhassa İngilte- Teye karşı İtalya tarafından harb teh - didi mahiyetinde olduğunu kaydede - rek diyor ki: Gerçi B. Musolininin hareketlerin- de ve İtalyan siyasetinde bu tehdid ba- sit şantajlarla müterafiktir. Faşist | - talya, rüyasında bile takib edemiyece- ği yeni İngiliz silâhlanmasından ciddi surette ürkmektedir. Diğer taraftan Libyadaki sembolik ehramlara yapılan ziyaret, her halde Mısırın hakiki ehramları ile candan ar- zu edilen telâkkiye bir hazırlık olsa gerektir. Bütün bunlardan çıkan mana şudur ki .geçen sene sonunda vücuda getiri- len. İngiliz-İtalyan anlaşması, Akde - nizde hakiki bir sulh temin etmek şöy- le dursun, İtalyan faşizminin tecavüz* leri neticesinde vücut bulan tezatların inkişafında bir mütareke bile teşkil çt memiştir. İtalyan arzuları Fekat, B. Musolininin Libya seya- hatir'n, İtalyan serveti *-zahüratının ve Cebellüttariktan Bas örfezine ka dar bütün Arab dünyası üzerinde hü - küm sürmek bususundaki İtalyan ar- faşistlerin İspanyadaki mü - zular'nı: daheleli kanlı bir surette takviye ederek sarsılan şeref ve haysiyetlerini kurte>mak için yapacakları yeni te - şebi — leri çok dikkatle tak'b etmek lâ: SON POSTA Mart 25 kdeniz anlaşması bozuluyor mu? zım gelir. Gerginlik arttı Londra, 24 (A.A.) — Akşam ga - zeteleri, B. Musolininin nutku hak - kındaki yazılara büyük bir yer ayır - makta devam etmektedir. Star gazetesi dioyr ki: Londradaki diplomatların fikri, iki memleket arasındaki münasebatın İn- giliz filosunun Akdenize yollandığı sr rada olduğu kadar had bir devreye gir: diği merkezindedir. Avrupa havası karanlık Paris, 24 (A.A.) — İtalyan mu - rahhaslarının dün ademi müdahale ko- mitesinde İpsanyadaki gönüllüler me- selesini red etmesi matbuatta umum? bir endişe uyandırmakta devam edi - yor . «Jour» diyor ki: «Şurası bir vâkıadır ki, 48 saatten- beri Avrupanın havası birdenbire ka - rarmıştır. Bütün hükümetler hakiki bir endişe içindedir. Musolini bir muvaf - fakiyetsizliğin altında kalmasını sev - mez, Bunun içindir ki hariçte bu mu - vaffakiyetsizliğin aksülâmeli büyük bir endişe ile beklenmektedir. Populaire gazetesi diyor ki: «İtalya tarafından alınan son vaziye- tin ağırlığı gözden kaçmamaktadır. Em niyet olunacak mahfellerden gelen ha- berlere göre, Bay Grandi «son hâdise- lerden sonra» İtalyanın askerlerini geri çekemiyeceğini ve çünkü «İtalyan bay rağınin şe mevzuu bahsolduğunu» bildirmiştir. Demek oluyor k: İtalya hü kümeti kendi bayrağının, yani ordusu- nun İspanyol işlerine karıştığını res- men itiraf etmiştir.» İtalya İspanyaya iki kolordu gönderiyor Paris, 24 (A.A.) — Humanite gaze- tesi, Musolininin askert şeflerle görüş- tükten sonra İspanyaya açıkça iki ko- lordu göndermeğe ve ademi müdahale itilâfnamesine Farnsa tarafından teca- vüz edildiği behanesile bu itilâfnsmeyi feshetmeğe karar vermiş olduğunu yaz maktadır. İngilizler İtalyan manevralarından endişe etmiyorlar Londra, 24 (A.A.) — Londra deniz mahâfili, Akdenizde yapılmakta olan ve İtalyanın Sicilya adası ile Afrika sa- hillerini ayıran koridorda hâkim oldu- ğunu göstermeyi istihdaf eden manev- raları kat'iyyen endişesiz takip olun - maktadır. Edenin Avam Kamarasında beyanatı Londra, 24 (A.A.) — Avam Kamara sında İspanyadaki ecnebi gönüllülerin ve bilhassa İtalyanların geri alınması meselesi hakkında sorulan bir suale ce vap veren Eden, ademi müdahale ko- mitesinin dünkü celsesinden sonra neş redilen t ine hiç bir şey ilâve ede- miyeceğini söylemiş ve demiştir ki: «İngiliz hükümeti vaziyetl tetkik et- mektedir. Şimdilik kontrol plânına ait son müşkülât ta bertaraf edilmiştir.» Londra, 24 (ALA.) — Ademi müdaha le komitesinin bugünkü toplantısında Sovyet Büyük elçisi Maisk., İtalyan hü kümetinin İspanyada mütemadiyen ar tan müdahalesi üzerine hükümeynden aldığı talimat mucibince komitenin na zarı dikkatini celbetmiş ve şubatın or- talaranda İspanyada 60 binden fazla İtalyan bulunduğunu ve o zamandan beri bu mikdarın mühim surette art- mış olacağını söyliyerek bu, «İtalyanın ecnebi bir memleketi askeri bır tarzda istilâsına benzemektedir.» demiştir. Ma iksi derhal hususi bir komisyon teşkili ile, | — 20 şubattan sonra İtalyanların İspanyaya asker ve harp levazımı çı- kardıklarım, 2 — Muntazam İtalyan ordusu cüzü tamlarının askeri harekâta iştirak ettik lerini, Tahkik etmek üzere İspanyaya gön derilmesini teklif etmiştir. Grandi ve Ribbentrop hi netlerin den talimat isteyeceklerini söylemiş - lerdir, Pelç'ka Kralı Londra, 24 (A.A.) — Belçika kra- h, Buckingham sarayında kral, kraliçe| —<- Çöplerin denize Atılması için Tedbirler alınıyor Geçen yaz olduğu gibi bu yaz da şeh rin sinek istilâsına maruz kalmaması için çöplerin bundan sonra Mecidiye köyünün ilerisine ve Topkapı tarafın- da Davutpaşaya dökülmiyerek eskisi gibi denize dökülmesi hakkında S:hhi- ye Vekâletince verilen karardan, dün geç vakit İstanbul belediyesi hâberdar edilmiştir. Kararın muhtevi olduğu res mi kâğıdın bugün Dahiliye Vekâletin- den gelmesi beklenmektedir. Karar, derhal tatbik edilecektir. 3 Belediye, çöplerin tekrar denize dö- külmesi için lâzım gelen tedbirleri al- mağa başlamıştır. Bu tedbirler iki esas h noktayı ihtiva edecektir: 1 -& Çöpün mavnalara döküleceği deniz kenarları. Eskiden başlıca Be - şiktaşta Hayreddin iskelesile, İstanbul semtinde Unkapanında çöpler mavna- lara doldurulurdu. Çöpler mavnalara dökülürken yerleri de telvis ederdi. Bilhassa Hayrettin iskelesinden çöple- rin dağılması, mavnalara verilirken kıs men denize düşmesi dolayısile çöpler Tophane rıhıtımına kadar yayılırdı. Şimdi Belediye, Çöp iskelelerinin bu mahzurları bertaraf edecek bir şekilde olmasını temin edecektir. Çöp iskele- lerinin kapalı, hangar şeklinde olması düşünülmektedir. Buraya çöp kamyon ları gelerek doğrudan doğruya mavna lara çöpü boşaltacaklardır. 2 — Çöplerin akınlılarla sahile düş memesi çareleri tetkik edilmektedir. Çöpler sahilden en az ön mil mesale- ye dökülecektir, Marmarada Hayırsız adaların uzaklarında denize döküle - cek, çöplerin akıntılarla sahile düşmi- yeceği ileri sürülmektedir. Belediye, şimdiki halde bu tedbirle- ri alırken diğer taraftan çöp imha fı- rınları işini de tetkike başlamıştır. Bu bütçe ve zaman işi olmakla beraber be lediye, esas itibarile çöp imha fırınla- nşasına taraftardır. Bu hususta ev- velâ İstanbul, Beyoğlu, Üsküdar, Ka- diköy taraflarında münasip yerler ara nacak ve sonra fırınların projeleri ya- pılacaktı. Fırınların iki seneye kadar yaptırılması muhtemeldir. Eski temizlik işleri müdürü Mehmet Ali Arel bu hususta demiştir ki: — Biz eskiden çöpleri denize dö - kerdik. Fakat bir aralık balıkcılar itiraz ettiler. — Dökülen çöpler ağlarımıza takılı- yor, balık tutamıyoruz, ağlarımız ke- siliyor, büyük zararlara giriyoruz de - diler, Dahiliye Vekâleti de Şehrema- netine bu işin tetkikini emretti. O za- man Liman İdaresi, balıkçılar, sıhhiye dairesi ve sair alâkadar makamlarla birleşilerek tetkikat yapıldı. Çöplerin karaya dökülmesi, gömülmesi sıhhi mahzurdan sâlim görülmedi ve bu tet- kikat sonunda da Ahırkapıdan bir hat- tı müstakim çekilerek 10 mil açığa çöp- ler döküldüğü takdirde en sıhhi imha usulü tatbik edilmiş olunabileceği ne - ticesine varıldı. Çünkü Ahırkapının hattı müstakim ile 10 mil açığına dö - külen çöplerin oradaki daimf akıntı ve anafor ile dökülür dökülmez denizin dibine gittiği anlaşıldı. Biz de öyle yap- tık ve hakikaten çöplerin denizin dibi- ne gittiğini gördük. Bu tedbirden ev - vel çöplerin sahile geldiğinden şikâyet eden halkla çöplerin ağlarını parçala - dıklarından şikâyet eden balıkçılar da tekrar bize müracasat ederek teşekkür ettiler. Biz bir aralık şehir haricindeki çu- kur yerlerin doldurulması için de ka - raya çöp dökmek zaruretini duyduk. O zaman çöpü döker dökmez üzerini de elli santim toprak ile örtüyorduk. Fakat gene koku olduğundan ve bir ta- kım haşerelerin ürediğinden, çöplerin toprak altında kurtlanarak kurtların toprak sathına çıktığından şikâyet © - dildi. Döktüğümüz çöpleri bin müşkü- lâtla ve bir sürü masrafla yaktık. O za- man da bütün civar evlerden ve rüzgâr altına düşen semtlerden: — Kokudan duramıyoruz, diye şi- kâyet dinledik, bir daha da karaya ne yakmak, ne de gömmek suretile çöp dökmedik. ve valide kraliçe ile birlikte öğle yeme-|Leopold, Belçikaya Harwich yolu ile ğini yemiştir. dönmek üzere bugün Londra'dan tren- Landra, 24 (A.A.) — Belçika kralı|le hareket etmiştir. , e üti MA S e «Son Posta,, nın Suriye fııektuplcrı Irak Hey'eti Suriyenin gürültücü politikacılarına güzel bir ders verdi (Baştarafı 1 inci sayfada) Şama geldi, bir gün kaldı ve Hudey - de'ye müteveccihen ertesi gün hareket edip gitti. Bu Irak heyetinin vazifesi Yemenle bir dostlük paktı yapmıya müteveccih müzakerelerde bulunmak- tır. Malüm üzere Irak, daha ya- kında İbnüssuud krallığile böyle bir muahede imzaladı. Yakın zamanda biz. zat İbnüssuudun Bağdada giderek kra- li ziyaret etmesi bekleniyor. Irak hü- kümeti, bu Arap ve müslüman memle- ketler arasındaki paktların hududunu genişletmek arzusunda olduğu — için şimdi bu heyeti de Yemene gönderi - yor, orada müzakereler başlıyacak. Şim diye kadar bu mesele hakkında Bağdad ve San'a hükümetleri arasında ipti - dai konuşmalar yapılmış -olduğundan bu defaki resmi mi yakın zamanda bir netice vereceği muhakkak görülmektedir. Heyetin geçişi, burada gazetelerin üzün uzadıya bu meselelerle meşgul olmalarını intaç etmiştir. Heyet reisi - nin gazetecilere söylediklerine göre, Irak hükümeti şimdiye kadar bir ta - raftan Hicaz hükümeti ile bir pakt im - zalarken diğer taraftan da Türkiyo, İran ve Efganistan aralarında dördüz. lü bir pakt imzalanması için yapılan müzakerelere iştirak etmişlir. Şark paktı namını taşıyacak olan bu pakt ta imza edilmek üzeredir. Bundan başka Şattularab hududu üzerinde İranla va- ki olan ihtilâfın halli için de müzsake - reler yapılmış ve iş halledilmiştir. He- yet, Filistinden geçecek, Mısıra uğrı - yacak, oralarda da bu meseleler üzerin. de, şimdilik sathi ve iptidai olarak, ko - nuşacaktır. Suriyenin bu meselelere fştiraki bah- sine gelince, heyetin buradan geçişi münasebetile bu hususta da hayli şey- ler söylenmiş ve yazılmıştır. Şimdiki halde Suriye ile bir pakt akti için mü- zakereye girişilmesi bahis haricidir. Henüz Suriye müstakil değildir. Müs - takil de olsa, Irak bu gürültücü politi- kacılar memleketi ile iş ve el birliği yapmanın imkânlarını henüz hazırlan- mış görmemektedir. Son günlerde bu - ranım en müfrit gazetesi olan Elkabes |riye ve Lübnan bankasile anlaşarak yeni bir Lübnan bankası yapmayı ka - rarlaştırmı Bu, şimdiye kadar Su- riye ile müşterek olan devlet bankacı - lığını Suriyeden ayırmak ve Lübnan için, gene şimdiye kadar Suriye ile müşterek olan para yerine, yeni müs- taki! bir para vücuda getirmektir. Ye ni tesis edilecek Lübnan bankası bir ihraç bankası olacaktır. Paranın ma - hiyoti de Fransız frangının mahiyetine benziyecektir. Suriye gazeteleri, Lüb- nanın Suriyı haber bile vermeden böyle bir teşebbüse kalkınmasına karşı hiddetlidirler. Lübnan yavaş yavaş Su- riyeden büsbütün ayrılıyor. Lübnanın böyle ayrılmasına pek çok ses çıkarı! - madığı halde Sancak meselesi için kı - yamet kopuyor. Size tavsiye ederim, bu perhiz ile bu Jâhana turşusu arasın- da ne münasebet olduğunu Suriye pa- davracılarına arada bir sorunuz. Elbet günün birinde ulanırlar da dillerini tu- tarlar! Şimdi de iftiralara Halep 24 (Hususi) — Sancakta 'Türk lere yapılan tecavüzler şiddetini arttır maktadır. Bu şiddetli hareketten dola- lyı kendilerini mazur göstermek iste - yenler bu defa da Türklere tecavüz fi- Hini isnat etmeğe başlamışlardır. Nite- kim İskenderunda neşredilmekte olan Elliva gazetesi 16 Mart tarihli nüsha- gında Türklerin bir bağa tecavüz ettik- Jerini yazmaktadır. Bu satılmış gazete iftirasına şöyle devam etmektedir: i köyü Türkler: Miha- ile ait bağı tecavüz ve tahrip ve diken H telleri yağma etmişlerdir. Hüküme- tin bu hâdiseyi nazarı itibara alarak mütecavizleri başkalarına ibret olmak üzere şiddetle cezalandıracağını ümit ediyoruz. Bir taraftan köylere saldıran Türk düşmanı yobaz tahrikçilerin ve Mmüsellâh çetelerin faaliyetinden sonra şimdi de böylece gazeteler vasıtasile Türk halkı tehdit etmektedirler. Humus 24 (Hususi) — Elliva gaze- tesinin Türklere karşı yaptığı kötü is- nat — İskenderun müddeiumumisinin mutaassıp Arap olan Vatanflerin ve manda memurlarının elinde bir âlet ol maktan başka hiç bir meziyeti olmıyan, tarafından Arap birliği fikri etrafında yapılmış olan neşriyat, bu arada kra! Faysalın siyaseti hakkındakı yazılar, Irakta pek fena tesir etmiştir. Bu yazı- lardan ben de evvelce size bahsetmiş. tim. Buradaki heyet bu mesele üzerin- de bilhassa durmuştur. Reis Cemil Bey gazetecilere demiştir ki: — Araplar arasında kardeşlik ve bir- İik fikri bir takım şahısların veya fır- kaların fikri değildir. Her Arap dev - leti için esaş olan değişmez bir siyaset . tir. Keyfiyet böyle olduğu halde bu - mun şu veya bu Arap büyüğüne atfe - dilmesi elbet doğru değildir. Bu muahezekâr sözler, bundan ev - vel Bağdadda gazete tarafından yapıl- Müş olan diğer tenkitlerin tesiri altın- da kalan Elkabes başmuharriri, dün ga- zetesinde bir makale yazarak, bu neş- Tiyattan yalnız kendisinin mes'ul ol - duğunu söylüyor ve bir dereceye ka - dar da hattâ tarziye veren bir dil kul. lanıyordu, Irak heyeti - ki başında bulunan şahsiyetin mühmelliği dolayısile bilhas sa nüfuz ve ehemmiyeti haizdir - Su - riye ile Türkiye arasındak) meseleler Üzerinde durmamıştır. Fakat, sözleri - nl_n arasmda pekâlâ okunmaktadır ki Türkiyeye karşı Suriyede yapılmakta olan neşriyattan Iraklılar asla mem - nun değildirler. Yapılması düşünülen bütün pak'la - rın esas mihveri Türkiye üzerinde du- rur, İrak Arap ittihadını böyle anlı - yor, Suriye bunun tersini aniıya ve is- tiye dursun! Buraya gelen Bağdad de, Irak hükümeti, Suriy arasındaki Sancak ihtilâfınih iki mem- leket arasında dostane bir şekilde hal- ledilmesi için sarfı gayret etmekte bu- lunduğunu gösterir yazılara tesadüf e- dilmektedir. Bugünle!d: Lübnan hükümeti Su - e ö lle d ei Bi n C RĞ İ ÖSit ai samin Aİİİ Dün gece başlıyan Dama şampiyonası Dün gecee, Şehzadebaşında, Refetin kıraathanesinde, mühim bir «damâ” şampiyonasına başlanılmıştır. Saat 20, 30 da başlayan müsabakaların neticesi buğün belli olacaktır. Müsabakalara İ tirk edenler arasında, sütçü Hacı Meh” met, kimyager Asaf, zürradan Muhlis, mütekait kaymakam Fethi, mütekalt muallim Tahir, veznedar Yahya, bıçak çı Ali gibi Türkiyenin en tanınmış V€ en üsta damacıları vardır, Bunlara nisbeten, daha az tecrübeli sayılan manifaturacı Kadri, gazcı Meb met, Hâfız Fazıl, Ziya, Orhân ve yü” Murtacı Emrullah gibi daha birçok dâ” macılar da müsabakalara iştirak etmif lerdir, / Bu müsabakaları seyretmek için d İzmirden, Urfadan gelmiş meraklılaf: kahvede büyük bir kalabalık teşkil © mişlerdir. Resmimiz, bu müsabakalara giref çiftlerden birisini maç esnasında göy termektedir, Bu hususta bir arkadaşımi zın yaptığı çok şayanı dikkat reportaj- ve müsabakaların neticelerini yarınki nüshamızda bulacaksınız. İstanbul belediyesi sıkhiye teşkilâtı genişleti'iyor Ankara, 24 (Hususi) — İstanbul belediyesi sıhhiye teşkilâtına aid ba * rTem cedvelinin genişletilmesi etrafında İstanbul belediyesinin teklifi ve Sıhhi" ye Vekâletinin bu husustaki mütalcar sr Dahiliye Vekâletince tetkik olun- maktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: