22 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

22 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İttihat ve Terakkide on sene 14 Üncü kısım No. İTTİH AT VE TERAKKİNİN SONU Talât, Enver ve Cemal nasıl kaçtılar, nasıl öldüler ? Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen ı Tevfik Paşa itilâf devletlerinin tesiri altında kalmıştı Hatt, bon'de düşünmeğe başlamış Btü: Tevfik “paşayı düçşürdüğümüz Mman, istediğimiz şeyi yapabileceği * Mizden emin olsak tereddüt etmek bile Biz değildi. Fakat, saray, bunu yap * ak için her türlü oyuna müracaat Adecekti. O halde Tevfik paşanın bir ::ç Zaman için daha yerinde olurması ı:l_kll değil miydi? Bizler ve memle- tin bütün milli kuvvetleri, henüz —'ş'hılk. sersemlik ve perişanlık için- $ ik, Tevfik paşanın mevkiinde bir : Bün daha fazla oturması esasın - bizim bu perişanlıktan kurtulma -| C0 Ve onu biraz daha sonra düşürüp .î'd_'ki zaman zarfında çalışarak zih- ;_':.-ıdeu projenin tahakkuku için Münasip bir zaman aramak mu> *Afik değil miydi? Tevfik Paşaya itimat > Ş'nim ve diğer fikir arkadaşlarımın ıh"' imizde canlanan bu — suallere j İşgal kuvvetlerinin bahriye fırkasına geliyordu. Bizim orada içti * malar yapmakta devam etmemize rağmen, henüz dahiliye nezareti de fırkadaki tahavvül hâdisesini tasdik ve kabul tarafına gitmiyordu. Bizim ne yapacağımızı henüz iyi kestiremedi- ğimiz sırada onlar da ne yapacaklarını T—ığk'w uğraştığımız f'"h'df_a' henüz tayin etmiş değillerdi. Biz bir Kit meclise geldi. Biz henüz|şarafta, hükümet de öbür tarafta dü- T"fik ik '?'“!_’_“ım“'f'l_' “Ğ""" şünüp duruyorduk. Çok geçmedi, hü- .v".::—" düşürmek için o gün bile'kğmet onu da kapamaya karar verdi. Sak Faka Taylk aa seran e | , Fertlere hücum başlıyor İttihat ve Terakkinin müesseseleri, ie Sördük ki ekseriyet, vakıt k: k İçin, Tevfik pıp;ı":ıuııkt â::-ı:;ı: -|birer birer bu suretle yıkıldıktan sonra, r. Bu fikre, Tevfik paşanın yaptırdı- |İ$ Onün fertlerine hücuma gelmişti. Ü bir. propaganda da yardım. ctti; |Şimdi bütün Hürriyet ve İtilâf mat - Meli kendisine itimat reyi vermediği | PPati bunlara hücum ediyorlardı; ar- u_diıde onu dağıtmak kararında ol - tık, hepimizin adı çalmış, çırpmış, kaç" Suğu hakkındaki - rivayetler, bir gün | "** oluyordu. Harp esnasındaki bütün ;"ıel Berek meclis haricinde, “gerek| fenalıkları İttihat ve Terakki, İttihat - Tadıklı sarayı koridorlarında dolaş -| S'lar yapmışlardı. « İaşecilern denildiği ::' başlamıştı. Bunun için Nadi ile Zaman yalnız İttihatçılar kastediliyor" likte bir kaç gündenberi yaptığımız du. İttihatçı demek, bir hırsız çetesine - andanın tesiri çok ıınhmşl.ı. mensup bir haydut demek olmuştu. Mü“lgke devrinin ikinci sadrazamı, ©O zamanki bu neşriyat, uzun zaman 3te programını okuyup da reyler |Y& hiyanet ve kast ile, yahut da, bilmi- İ taya başladığı zaman, M har yerek, gaflet ile bizim Türk matbua - &n t Helinciye kedar maail bir nafiğ tında devam etmişti; bu, hîlftâ gazete Mıî yapmış okluğumu iyi ha .|sütunlarında, okuyucuyu eğlendirmek Vetilen bir. hayli ademi *ti * için icat edılımş bir kırk l'?aın'milcr ma',' Teyine mukabil itimat kazanacağı | Salının bitip '“vke"mc.k l)![miycn eZ İe--"'" görünen bu hükümete ben ZUU eRRŞİ SD ve “İşlerin. iç, yüzki “4 dı'.imnm NML bitadin <e00bü c örvketi bilmek aramak, öğrenmek derdi bir | Sini fazla Mdyle dahir vabiat Hsieüir tarafa bırakılarak, bu mevzu üzerine '—ı. S tineneleyh; bizö çabiemak için şimdiye kadar ne çok roman yazıldı! £ verecek bir gaflete düşmesine| Pu hücum, bu şuursuz gürültü, bu, öa. otmiş olur muydüm? Düşün -| Vi ıleukı_)luyu ayırmaya İüzum görme- Ve toplanmak için vakit kazan -| XCP Kör ihtiras ve güne, günün mödası” Za ihtiyaç vardı ve bu vakti an” Z lı'z'bi €vfik paşa gibi korkak ve renk- BANKA KOMERÇİYALA İ * sadrazamın hükümeti zamanin- İTALYANA beşap HPabilirdik. Bu fikir iyi olmakla Bertayml Grse NO aSiRi NEKi e'r ben ona bir türlü itimat reyi fhtiyat ıkgcs'. Liret 145,769,054,50 ı ?dfm. Gönlüm vtazı — olamalı, Merkezi İdare: MİLANO N için istinkâf reyi verdim, İtalyanın başlıca şehirlerinde ükümeti devirmek fikri ŞUBELERİ . Evfik K İ İngiltere, İsviçre, Avusturra, Maca- Paşa, itimat Treyi ualdıktan Si Yözdü Romanyü, Bük Ş hükâmelc yerleşti. Fakar, bu BZ O | KN a x3 ti Kan M garistan, Misır, Amerika Cemahiri f*" Onun üzerinde bir taraftan iti- Müttehidesi, Brezilya, Şil, Uruguay, ı ) ve bir turaftan da sarayın ve Arjantin, Peru, Ekvalör ve tin tazyiki başladı. Müttefik - Kolumbiyada Biy *apılmış olan mütareke ahkâmı - p Atilyasyonlar N Bişletilmesi ve İstanbulun gayri İSTANBUL ŞUBE MERKEZİ filen işgal edilmeğe baş: OGalata Voyvoda caddesi Karaköy !Oıî. İstanbulda Rumlarla Ermeni: Palas CTelef. HB /273/4/5) | Vet » #tnlıklar göstermeleri ve niha- Şehir dahilindeki acenteler : t $ B aç Şi N d : llamelyae” Bd | "quw'_'m dağıtılması üzerinde Hür- | İstanbulda MİĞMEYA - DAKLLAR Yat Ve iti ” 'Telet. 22900 /VİLİZ/I5 Beyoğ - ı..ı':f matbuatında sıkı neşri - lunda: İstiklâl caddesi Telet. 410s6 —| medcn 1 gibi sebebler, çok geç * İZMİRDE ŞUBE Ş T'Vh'l TMeclisi feverana sevketti ve| da,ü.m:;u hükümetini istizaha çekip B - efradı köprüden geçerken na göre yazı yazmakla iktifa edip uyarın halimiz ne olacak?» diye dü - şünmeğe lüzum görmemek İaciası de- vam edip giderken liste de hazırlanma- ya başlamıştı. Nihayet, bir gün, zannedersem, kâ- punuevvel sonlarına doğru Güstav Sgon bana, listenin hazırlanmış oldu- ğunu haber verdi; bütün isimleri sa- yıp döktü ve herkesi hemen haberdar etmemi söyledi. Listede ben de var * dim, (Arkası var) Fransada komonizm ve sosyalizm (Baştarafı 3 üncü sayfada) komünistleştiği bir hakikattir. Bu ha- kikate istinaden söylenebilir ki, böyle bir birleşme, sosyalistlerin mevcudiye- tine nihayet vermekten başka ameli bir netice doğuramaz. Bu hakikati bilen bir kısm sosyalistler, son günlerde toplanan mahalli kongrelerinde, ko- münistliği kasdederek, ihtilâlci solcu - luğa karşı hüsumet göstermekledirler, Bu hal, öyle hissettiriyor ki, bugünkü Iktidar mevkiini ellerinde bulunduran bu iki unsur arasında, şiddetli bir tesa- düme yol açacaktır. Fakat yaziyet he- bir karşılaşma safhasına gel- mediği için hâdisatın yavaş yavaş ve perde perde inkişafı cidden meraklı o- luyor, — Selim Ragıp Emeç 22 - Nisan - 937 - Porşembe İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12,30: Plâkla Türk müsikisi, 1250: Ha - vadis, 1308: Muhtelif plâk neşiiyatı, Akşam neşriyatı: ; 14.30: Plükla dans müsikisi. 10: Çocuk Bejr- geme Kurumu naruna Hilmi tarafından. 1930: Könterans: Nok - tor İbrahim Zatl: (Mekteb Hıfzıs: sikisi ve halit şarkıları. 20.20. rafından arabca söylev. 204 kadaşları tarafından Türç şarkıları. Saat Ayarı. 21.15; Ajans ve borsa haberleri. Yarınki Program 28 Nisan 937 : Cuma İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkin Türk müsikisi, 1250: Hava- dis. 13/05: Muhtelif plük neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkia dans müsikisi, 19.30: Çocuk Esirgeme kurumu namina konferans: Dok- tor Fethi tarafından, 19.40: Spar müsaha - beleri: Eşref Şefik tarafından, 20: Türk mu- iki heyeti, 20,90: Ömer Riza tarafından n- rapça söylev, 2045: Vedla Rıza ve arkadaş- ları tarafından Türk müsikisi ve hulk şar- kıları: Saat ayarı, 21,15: Orkestra, 22,1$: A- jans ve borsa haberleri, 220: Plâkla #6lo - lar, opera ve öperet parçaları, Ömer Riza ta- :B “istanbul Gümrük Muhafaza Deniz Cor, fikri birdenbire umumi bir '&:hh aklı. Artık onu düşürmek hem mediğlem de mümkündü. Fakat, | Mıntaka Komutanlığından : Sebine © €vvel davrandı ve bir gün| — 1 — Trabzonda Gümrük muhafaza Tabur Komutanlığı emrinde — bulunan 45 !hîlı dağıtılması iradesini "lreıl; kiiı.ıı'iyı çıktı ve okudu. kezi * İttihat ve Terakkinin Umumisinden sonra meclis de samyordu. “Sıra Teceddür sayılı motör için (55) lira ücreti maktua nist alınacaktır. makinist şahadetnamesini haiz olmaları ile Mazot Makinesinden anlar bir Maki- 2 — Taliplerin motörcü mektebi mezunu ve Ticareti bahriye Müdüriyetince şarttır. 3 — Bu evsafa haiz alanların Komutanlığımıza müracaatları , (2262) KADIN RUHU Çeviren : F. Varal Germaine bütün dükkânların önün -| diye sordu. Evet benim için, yalnız be de durmuş, bir çok şeyler almak iste -İnim için! Beni ne kadar seviyormuş * miş, fakat sonunda «boşboşuna para|sun' Ben ki seni bana karşı, bilhassa sarfetmek günah!» diyerek evin yolu-| kederime karşı tamamen lâkayt sanı - nu tutmuştu. , yordum. Ah, bilsen Albert, seni ne ka- Genç kadın evleneli üç ay olmuştu. | dar seviyorum. Elbette ki seninle bera- Fakat evi ona ne kadar can sıkıcı geli-| ber ben de kaçacağım ve senden hiç bir yordu: Küçük, dar bir apartıman... Der-|zaman ayrılmıyacağım. Sen benim me çatma mobilyeler. Ah! Şu para!..|için, sade benim için yaşadığını nası) Germanie düşünüyordu, kocası hiç bir| isbat ettin ise, ben de öyle seninim ar- zaman çokça para kazanamıyacak - ve| tık. güzel kadının gençliği böyle sefalet içinde geçecakti. Germanie akşam yemeğini hazırla - Germanie biraz durarak düsündük- çe sözüne şöyle devam etti: — Baksana, Albert, Açık konuşalım mak için mutfağa girdi. Kocası aklına | çaldığın parayı kimse farkına varma gelince kızgınlıktan bir tabak kırdı.| dan koyabilir misin? Bunu yapabilir * Genç kadın onu hem seviyor, hem de|sen yap, bundan sonra gene fakir bir ona pek sinirleniyordu. Nerede ise işin-| hayat süreriz, fakat rahat ve muhab - 5. | hırsızlık ettim. Fakat kabahat den dönecek ve karısını eğlendirmek | bet dolu bir hayat. için şen olmağa çalışacaktı. Delikanlının yüzünde bir sevinç be Halbuki Germanie gene ona karşı| lirdi, kederden eser kalmamıştı. sert davranacak ve hayatından şikâ -| yet edecekti. Nihayet kocası geldi. Kadın sordu: — Nen var? Adam her akşamki gibi gidip karı - sını öpmemişti. Delikanlı cevap vermedi. Germanie moerak etti: — Ne oldu söylesene? — Hiç. Söfraya oturdular. Delikanlı ağzına bir iki lokma attı. Sonra bardağındaki şarabı bir yudum- da boşalttı. Şimdiye kadar hiç böyle yapmamıştı. Biraz sonra yüzü buruştu, derin derin düşüncelere daldı. Germanie tekrar etti: — Söyle Albert, nen var? — Hırsızlık ettim! — Ne dedin?. — Hırsızlık ettim. Evet, paâra çaldım senin için. Dinle, çaldım, çünkü evlen- mizdenberi sürdüğümüz bu zavallı :| hayattan bıktığını biliyordum. Her gün eâciz adam'» başıma — vururdun. İ işte bak, kendimi gösterdim: Senin için senin. Ben: «Buna da şükür> derken sen git - tikçe haris oluyor, lüks, tuvalet, para istiyordun, Param yoktu, onuün için çaldım işte. Nasıl? Bunu anlatmak şim- di uzun. Yalnız bir arkadaşıma vekâ - let ediyordum. Onun için hırsızlığın farkına on beş günden evvel kimse va: ramaz. On beş gün içinde de biz çok u- zaklara kaçabiliriz. «Biz> diyorum. Çünkü senin için çaldım. Binaenaleyh beni yalnız bırakacak değilsin sanırım. Zaten seni kaybetmemek için hırsızlık ettim. Şöyle bir memleketten kaçalım, ötesi kolay. Bu para ile bir servet yap- mak işten bile değildir. O zaman artık bu sefaletten kurtuluruz. Günden gü- ne beni daha az sevdiğini hissettikçe çılğına dönüyordum. Fakat şimdi bir kere cürmü işledim, tüylerim Ürperi- yor! Sustular. Germanie sapsarı kesilmiş, kocasına bakıyordu. Nihayet yerinden kalka - rak delikanlıya yaklaştı. Titrek bir sesle: —Bımuhmjmıgiqygptıg.qeiilml[ — Bundan emindim! diye haykırdi Beni sevdiğini ve lekelenmeme razı 0: lamıyacağını biliyordum. Biliyordum ki sürdüğümüz hayat sana, söylediğin kadar ağır gelmiyordu. Para filân çal- mış değilim. Hırsızlık yapabileceğime nasıl inandın! Evet, çalmadım, fakat sana sadece bir ders vermek istedim. Sana anlat - mak istedim ki büyük hayaller bazan insanı felâkete sürükliyebilir. olduğu yerde dona kal - mişti. Yüzü takallüs etti. Hıçkıracak oldu, fakat bunun arkasından bir kah- kaha salıverdi. Bu kahkahada hem hiddet, hem istihkar vardı. Albert ya- lan söylediğini itiraf ederken genç ka dınin artık onu hiç bir zaman sevemi - yeceğini nasıl anlıyamamıştı. Delikanlı, ilerisi için temin ettiğini sandığı saadeti düşünüp gülümsiyerek sordu: — Niçin gülüyorsun? Gormanie az kaldı şu cevabı vere -« cekti: «Gülüyorum, çünkü sen za bir budalaçlan başka bir şey değil Fakat sadece şu lâstik! ledi: l serbestim. Yarınki nushamızda : “Baçi,, nin zekâsı Yazan: Yaroslav Hüşek Rusçadan çeviren: Alaz Kocacli Asliye Hukük Mahkemesin- den: — Adapazarı Türk Ticaret Banka- |sı İzmit şubesi vekili avukat Nail tara- |fından İzmitin Abdüsselâm mahallesin- den ve İstanbuldâ Galatada Meymenct li handa müteahhid Refet yanında ölü İrfan kızı Safiye aleyhine ölü Hulüsi- nin verasetinin tesbiti hakkında açılan dava üzerine dava olunan Safiyenin i- kametgâhının belli olmamasına mehni ilânen yapılan tebligata rağmen mah- kemeye gelmediğinden müddeialeyhe gıyap kararının ilânen teblizine karar verilmiş olduğundan 4/5/837 Salı gü- nü sant 10 da mahkemeye gelmesi, gel- mediği takdirde muhakemesine gıya- ben bakılacağı gıyap kararı makamına .» imleyi söy- orum, çünkü şimdi artık

Bu sayıdan diğer sayfalar: