20 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

> Hergün | İki taç arasında... Yazan: Muhittin Birgen Kı ve hükümdarlar tarihinde iki kardeş başının, ayr zaman - da değilse bile, birbirlerini takib eden günlerde ayrı ayrı birer (ac ile şenlen - mesi hemen hemen hiç de görülmüş bir şey değildir. Bir kardeşin başına bir tac konması için bir veya bir kaç kardeşin başlarının ke- silmesi ise tarihin her tarafta daima ko - laylıkla hatırlıyabileceği vak'alardandı. Yirminci 'asrin medeni havat anlayışı, pek çok şeyle beraber bunları da değiş - brdi. Dün, Majeste Altıncı George'un ba- şına konan tac, dünyanın en büyük ve parlak tacı olmasına rağwen, eminiz ki, iki kardeş arasında en küçük bir gıpta hissi bile uyandırmamıştır. Çünkü, biri- min başina, dünya iruparatorluğunun kuvvet ve servet timsali olan zengin tac konurken öteki de, aşkı çiçekli par - maklarile örülmüş başka türlü bir tacın, bir kaç gün sonra, bütün kalb dünya - sının heyecanlı gözleri arusında, kendi başının üzerine konulacağı zarcanı bekli- yor! * Dünyada her şey fanidir. #ler iklil so- lar ve her başın âkıbeti toprsk olmak - tır. Aşk yaşar mı? Yirmünci asırda, bir kaç aşkın öldüğünü görmüş ve hattâ, bu- günkü gürültülü hayat içinde bu ölüleri teşyie bile vakit bulamamış âşıkların sayı sına bakılırsa, aşkın ömrü çok kısalmıştır. Ya krallık? Hükümdarlık? O da aşk gi- bi, hayat gibi bir şey: Her tey veya hiç! Bunun için, kendisine aşkın çiçekli tacr- nı daha fazla yakıştırmış olan sabık hü- kümdaris milletin uzattığı tacı başının üzerine koyan bugünkü kral ve impara- tor, bugün hiç bir bakımdan birbirlerine karşı gıpta edecek bir şey bulamazlarsa elbet haklıdırlar. Her şeyir fani olduğu- nu gayet iyi öğrenmiş oları bu kâmil in - #anlar, yalnız bir şeyin ölmez olduğunu iyi anlamışlardır: Milletler ve onların ira- deleri. Bunun için, her ikisi de, yirminci asırda gelmiş bir İngiliz hükümdarı gibi, milletin iradesi önünde eğilmesini bil - diler; birisi başındaki tacı çıkarmak ve millete iade etmek için, öteki de milletin verdiği tacı hürmet ve itaatle başına ge- çirmek içini İşte, her şeyi fani olan bir hayatın, yir- minci asırda tecelli eden yeşâne müsbet hakikati, yegâne realitesi buradadır. Her şey millettir, milletin iradesidir. Fani ok mıyan yegâne kuvvet! * bu facia ona git hikâyelerin tazelen - mesine sebep oldu. Koca hava gemisi şimdiye kadar üç tane çifti kavuşturmuştur. Bakınız nası)” ii SON POSTA | Bazı kimseler kendi kendileri ile başbaşa kaldıkları zaman hayatlarının tatlı taraflarını düşünmiye dalarlar. Hayalden hayale koşarlar, bu vaziyette tam bir esrarkeş gibidirler. Bu gibi adamların kazançlı bir hayat tanzim etmelerinin imkânı yoktur. Insan düşünmiye vakit ve imkân bulduğu zaman haya sebeplerini aramal:, yaratılmıştır. SOZz ARASINDA Yolunda eçarken || İİ HERGÜN BIR FIKRA | Yolunda uçarken Ei ene de çi Anlıyorsun ya Bir terihte padişahlardan biri küf- retmeyi yasak etmiş. Bir adam bir a- dama küfretti mi zaptiyeler yakala- yıp, dövüyorlarmış. Böyle zamanda iki balıkcı yanyana sehtide oturmuş, balık tutuyorlarmış. Birinin oltasına ağır bir şey takılmış. Oltayı sevinçle çekmiş, çıkarmış. Olia denizin yüzü ne çıkınca iş anlaşılmış Meğer oltası ötekinin oltasına takı'rusmış. O ağır şey ötekinin oltasındak bir balık- miş. Oltayı sevinçle çeken kızmaş; ya- mindakine: — Senin, demiş, ağnra . Yanı başında bir zaptiye görünce sözü değiştirmiş: : — Ağrım öperim. Zaptiyeyi yanındakine göz işaretile göstermiş ve ilâve etmis: — Hakikatte ne demek istediğimi anlıyorsun ya! a ——ğşğç Amerika zencileri Avrupayı İstilâ ediyorlarmış amg sira, ARA Hindenburg zeplini infilâk etti, ve birbirine Birinci çif: İnsanın canını . tanın muvaffak olmuş değil, olmamış eserlerini düşünmeli, hayatmın mizanını yapmalı, istikbal için daha muvaffak bir program çizmeğe çalışmalıdır. İn- san dimağı afyon ije zehirlenmek için değil, düşünmek için Almanyada yapılan bir istatistiğe|olursa belki ub bilgisini u hazaran Avrupadaki zenci miktarı se-|fakat ayni zamanda, hakiki vicdan 9 neden seneye artıyormuş ve bunların ekserisini de Amerikadan gelenler teş-| caktır. Sözün Kısası Vicdanla mide E Talu merikalı doktor Wingate Todik oradaki üniversitelerden biri” de anatomi profesörüdür. Ömrünü im ve fen uğrunda tüketmiş, bir çok *İ” kik ve tecrübelerde bulunmuş, tap bilginlerinden Olduğuna, benim 9€ başkaları gibi asla şüphem yoktur. ra, yeni dünyada, eski dünya gibi, Kö metsiz insanlara üniversitelerind€ bette ki yer vermez, kürsü tahsis €Y ” lemez. İşte bu sayın profesör Todd son 88“ manlarda orlaya bir iddia atmış: Mi Mide hastalıkları vicdan azabından ileri g8” Hirmiş! Böyle bir iddia karşısında, maddi yat ile maneviyat arasında ötedenbefi fark gözetmeğe, hiç bir alâka görme * - İmeğe alışmış olan insan birdenbire di raki ıyor. Fakat, içinde yaşadığımız fin mümeyyiz vasfı gözönüne getiti © lince, doktor haklıdır, Filhakika, insan lar şu son bir asırda vicdanla mii o derece birbirine karıştırmışlardır birinin eleminden, ötekinin ıztırap ması kadar bugün için tabii bir şey ©” savvur edilemez, Ben bir çoklarını bilirim ki, ke5* dilerine: — Kalb nedir? Suali sorulduğu takdirde, kalbin ki telâkkisine göre ulvi mahiyet ve ziletlerini, onun en yüksek duygulari) len ince hisler, emeller, temayüllerle #9X lâkasını teşrih ve izah edecek yerd sadece: il — Ahşödan biridir.. Der, ve onun biolojik tarifini yapar” 7 lar. Evet: Hakikaten, bugünkü beşeriyff mide ile vicdanı çok defa birbirile #3 rıştırmış ve bundan gördüğü zararlar” | farkında bile olmamıştır. Onun için * dir ki, doktor Todd'un keşfi bizle | pek te öyle aykırı görünmüyor. İnşallah, gelecek (asırlarda, #szile yolunda bizlerden daha tekâmül ede * cek nesiller bu iki şeyi birbirinden te#” İrar tefrik etmeğe muvaffak olurlar di doktor Todd'un nazariyesini iflâs et“ tirmeğe muvaffak olurlar. J Beşeriyetin selâmeti namına eylediğim bu temenni husul yal i dj eği hiplerini de mide hastalıklarından 43 ba elim olan manevi elemlerden kuf kil ediyormuş. İstatistiğe nazaran bu - nun iki sebei varmış. Birinci sebebi: merikada şiddetlp takibata maruz ka- lan, linç edilen zencilerin Avrupada İ- “İtibar görmeleri. İkinci sebebi de: Av- rupada caz çalan zencilere piüessesele- rin fazla para vermeleri imiş. krallar milletler için oldu. İngiliz milleti, kralının başına tac koyarken, ona hür - met gösterirken, eski zamanlarda olduğu gibi, bunu bir vazife, bir borç olarak yap- mıyor, Kralda kendi timsalini, kendi mü- messilini görüyor da kendisni onun yükseltiyor: Yani, kendi kendisini yük » İllijnois'i genç bir kız babasından müsaade alarak zeplin ile Amerikadan Avrupaya geliyor. Geminin kumanda - ninın yemek masasında komodür Mu- roz Thörnton ile tanışıyor ove derhal havada bulutlarla mavi: denizin ara - sında evleniyorlar, beraberce Avrupa- ya sıkan ilâç Bir kimyager yeni bulduğu bir ne- batta insana durup dururken kıntısı veren bir huşsa keşfetmiştir. İnsan bu nebatin yapraklarından ME Biliyor musunuz ? 1 — El&onore d'Autriche kimdir? seltmek için! Tac giyme merasimi sade) “A “ > Tee Avrupa: | yiyince, hir esneme geliyor, gönlü hiç baş e mez idiyorlar. Avdette radyo ile baba -İj;> , İstomi di şe bi İE İn 2 — Umumi harpte Fransanın bir an'ane değidir. O, İ iletinin |En 22) * şey yapmak istemiyör, ve bizim an film 3 Glee kendi a iğ iie ti ve “İdin Ee ve aş EE e dama-İjadığımız mânada tamamile canı sıki- Kötü ler gösteren kili ve ai mere ğa sile, dünya karşısında İngiliz kuvyet ve gi abe e di ZA a v > bir sinemacı nasıl para m o ve o ln k şevketinin bu taclı Kaş tarafından”temsil | İri. kazının da, damadının da celet | Â kazanır? kacının ismile anılan - cenubi N edileceğini âleme ilin maksadile yapılan yager tecrübesini daha genis bir saha- lerile karşılaşıyor. Geçenlerde bu sütunlarda işlerini iyi-| bükümetlerinden biri emeği i iştir. faka iy da bir baloda çaylara ve içkilere bu ot m İren | mi Gk tan katmak suretile yapmıs. Herkes eş-|Jeştirmek istiyen bir dişçiden bahsetiniş| (Cevapları Yarın) Yükü başında kendi keyfi için taşımıyor, | | Genç bir daktilo patronu tarafından |nemeğe birbirlerile kavga etmeğe baş.| Ve kabinesinde güzel kadınlar bulundur- Se mak süretile rağbet celbetmeğe muvaf <| pi i fak olduğunu bir İngiliz gazetesine atfen EÇ ye yakiağlık. yaşında ölmüştür. Bu hafta gelen Eniraksi'an gazetesi) 2 — Abbasilerin son halifesi Muta” buna benzer şu malümatı vermektedir: | dır. Abbasi sülâlesini 12 nci asırla 13 Ü”” Amerikada bir sinema direktörü ra -|cü asırda inkiraza uğralan Moğol &” tağıbn tesbit ödürek, gan meirkesi gibi biri PİEİBİ ermek içi bir çare düşünmüş nin dl il mm sep maske ile havayı tasfiye ediyor, bu mas-| Üçüncü mevkilerde her üç koltukta anıp b ŞB > el keleri takmakla hastalığın önü alınaca - | bir tane, ikincilerde her iki koltukta bir? İni tusların idgresi ğını söylüyormuş. Fakat tuhaf bir te -| 'ane, birincilerde de birer koltuk fasıla ge bahmemuşter. 0 sadüf neticesi Wells te tecrübelerine bir| İle güzel ve güzel kokular sürünmüş ka- Avrupaya götürülüyor, kız bir türlü|lemışlar, caz çalmaz olmuş. e o mü: gilmek istemiyor. Fakat patronun çok |©ssese-bir daha balo yapmanız3ı karar | ve mühim işleri olduğu için kızı icbar | vermiş. ediyor. Tabii Avrupaya çabuk b, di- ye Hirdenburg zeplinine orlar, genç kız yolda, Kanadalı bir çiftgi diye seyahat eden bir prens ile nişıyor. Prens kıza âşık oluyor, derba! izdivaç teklif ediyor, Havada evleniyorlar, Pat ron dişlerini gıcırdatıyor. Çünkü gene milletin arzusuna itaat ettiği içindir ki, başını onun kuvvet ve şevket timsali olan parlak tacın altına, teslimiyetle uzatmış bulunuyor! Her şey millettir, milet içindir! Yirminci asırda milletler hodgâm oldu - lar: Her istediklerini yaptırmaktan baş- ka bir şey düşünmiyen kadınlar gibi. Kadınlar da kuvvetli oldular, milletler gibi... Başlardan tac alıyoslar ve başlara tac koyuyorlar! * Socrat “ Gr'ple mücadele Amerikanın meşbur (doktorlarından Wells grip mikroplarının havada dolaş - Bir bakımdan millet kuvvetinin ve mil. W iradenin, bir '« kımdan da aşkın zafe- rini ifade eden son hikâye, sylarca gaze- te sütunlarını ve insan kofslarını işgal ettikten sonra, bugünlerde tamamen ka- panmış bulunacaktır. Her meseleyi cen - tilmence halletmeği seven İngiliz karak- teri, bu hikâyenin muhtelif devirlerinde bütün parlaklığı ile tezahür etti. Bu es- mada bizde şunu gördük ki henüz aşk vardır; bu iyi bir alâmettir Madde ihti - Tasları karşısında günden güne ahlâksız olduğu zannedilen bu dünyada insanlara feragatin ne olduğunu öğreten aşkın ya- şaması güzel bir şeydir. Fekat, her şeyin üstünde bir de millet iradesi bulunduğu- Du ve bunun karşısında eğilmeği kralla- rın da tabii bir vazife bildiklerini görmek elbette daha güzel bir şey oluyor! Muhittir. Birgen maksadına muvaffak olamanuştır, Kız çalışmamış, evlenmiştir, ğı seferler esnasında haftadanberi devam edemiyormuş. Se - | dınlar oturtuyormuş. hebi de gripten hasta yatması İmiş. Sinemanın duhuliyesi diğerlerine na Üçüncü çift: Hindenburg cenubi Afrikoda yaptı» Janeroylu bi e gene kendi vatandaşların imz olduğu halde sinema rağbet görü - bir kızla balonda evleniyor. yormuş. , zaman sa ISTER İNAN İSTER İNANMA! Beyazıt camii şehrim kalabalık ve merkezi bir semtinde | talebeleri öğle yemeği için buraya devam etmiye başladık- kâin, halkın da sevgisini haizdir. Haflanın hemen her gü- | ları zamandanberi, cenaze geçirilirken tavla çakırtıları ar- nünde yan kapısının önünde bir cenaze otomobilinin dur- | çk işitilmez oldu. Bir gün cenaze geçiriliyordu. y ” yor: Bir profe- örürsünü - bir lokanta il gi i Sam nd Gün kg | raya halarak yapta garı genmdaker enn ken arasıra tavla şıkırtılarım da işitirsiniz. hareketine tebaiyet ettiler, O gün bugün şehrin bu kısmın- Bu sabah bir arkadaş anlattı: da ölüye karşı borçlu olduğumuz hürmette kusur edilme- — «Üniversitenin ecnebi profesörleri ile Üniversitenin | mektedir. İSTER İNAN ISTER İNANMA! «m nmaniman sma amaa İzaran iki misli pahalı, filmler kötü ve u- Yıldızların ayakkabılar! bir açık gözü zengin Mai Londra kunduracılarından gün sinema seyrederken kandile ye, Ekte sinemada bulunanların hep ma yıldızlarının aydkkupi: ei m ran kaldıklarını görünce, aklına bi dızların film çevirirken bir defa gi eli attıkları pabuçlürı toplamak ve s9 gelmiş, ve derhal işe başlamı- alm Artistlerin ayakkaplarını satin ya başlamış. yat Şimdi Londralı kunduracıya 3000 çift kundura gönderilmekte: © i bunları satmakta imiş. Be ei düşüncesi rağbet kazanmış si kadın yıldızların bir defa giyİP dıkları kunduralar fevkalâde ği fiatlarla satışa çıkartılmıştır.