18 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

18 Haziran 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FLiT Pompasını kullanınız. SÜMER BANK UMUMİ- MÜDÜRLÜĞÜNDEN: | Lokomotif Makinisti Aranıyor Karabüikte tesis edilmekte olan Demir ve çelik fabrikaları dabili demir- yolu hatlarında lekomotiflerde çalıştırılmak üzere iki bubar vo bir Dizel makinisti alımacak ır, İsteklilerin 20 hazlran 1987 tarihine kadar Ankarada Bankamız Umumt Müdürlüğüne mürucaatleri ilân olunur, .. Yer Yen Tapu ve Kadastro Genel Müdürlü- v -. , ğünden: 1 — Umum Müdürlük Fen Heyetleri için aşağıda cins ve adetleri yazılı 152 »det ve 3172 Hra mubammenr bedelli alât ve levazımı fenniye açık eksiltme ile alınacaktır. 2 — Eksiltme 21/6/937 pazartesi günü saat üçte Ankarada Umum Müdürlük Zat İşleri ve Levazım Müdürlüğünde taplanan komisyonda yapılacaktır. 3 — Şartnsmesi Umum Müdürlük Zat İşleri ve Levazım Müdürlüğünden ve İstanbulda grup tapu sicil Müdürlüğün den alınabilir. İstekliler 2490 sayılı kanunun iki ve ü çüncü maddelerinde yazılı belgeler ve mubammen bedelin Te 7,5 teminatı muva kkale makbuzu veya banka kefalet mek- taplarile birlikte müracaat eylemeleri H ân olunur. — <14l7> — 315 «Beş bin küsur liraya göre» Adet Sanğı Takeometresi «l> Prizma Balastro Triliny G. Koradi Plânimetre Koordinatoğraf Şeffaf minkale gradlı Werniyeli mankale gradlı Çelik şerit Jalon Avrupa Jalon Sehpası Nika gönye 60 lik Mika gönye 45 lik «l» Mübayaamı mall kayıtlar dolayısile imkân dahilinde bulummadığı tekdirde <Otto Yönel» » Verilecek takeometrelerin kendi m iraları beher lakeometre için iİkişer tane. -— * Son Posta » nm tefrikamz S7 Endülüs Şövalyesi AACA Abdurrahman san, bunu aklından çıkar... Seni, Liratdlan 600 20 Lira HİÜ-—E—ugE——IE w AnABEBÜRU - B U İ K SAA a İr v ik y K Cellât başı, geri çekildi. İki ellerini! nüyı Karıncalar'kolay kolay ölmezler. Onları öldürecek tesiri kat'i mayiler intihap'ediniz İ FFLİT, Bütün haşarat öldürücü mayilerin, fevkindedir. 90 muhtelii ,ıöiı ::ım miştir. =oıf' ifa eder. İnsana zarar vermez, fakat kat'iyyen öldürür. Şüpheli mayileri reddedini 've yegâne Filt aldığınıza emin olmak için; Şaklı ve asker resimli sarı tenekeye dikkat ediniz, onu tercihen kullanmaktadır.:” Bu 'â_'“" Flitin formülü hiçbir vakit taklit odli—: İV,kendisinden beklenen iki şartı mükem- ı iz Hakiki siyah ku” Yarıklara ve köşelere biraz FLİT TOZU Berpiniz, Haşarat derhal telef olur, —— Urrumml Göpce — 3 Krvapis İmtastul Gaksta. Vorvoca Han | Devlet Demir ;olları ve Limanları 'İşletme Genel Direktörlüğünden : Sebze ve meyva larifesi LT.1937 tarihinden itibaren: 1 — Yaş meyva ve sebze, taze et, yoğurt, süt, balık... ilâh. nakliyatına mahsus olan 40 nuamcralı tarife Avrupa hattına da teşmil editmiştir. 2 — İçbu tarifeye dahil olan kaven ve karpuz naklıyatına ayrıca Jp 25 tenzi- lât yapılmıştır. (Avrupa hattı dahtl) Ti lt için istasyonlara müracaat edi lmelidir. (1618) BABE, .- ——— ) -— -— I_ İnhisarlar U. Müdürlüğünden:l 046 adet Kova p4 110 Kanca Balta 78 Yangın söndürme âleti 271 » Künek 7T10 metre Hertum 1000 adet Bez torba 24/VI/GaT mbe saat: 16 1 — Yukarıda yazılı <6> kasem yangın malzemesi (ile bez torbalar pazarlıkla satın alınacaltır. ç M — Pazaitık, hiyalarında gösterilen tarihlere rastlıyan gün ve saatlerde Ka « bataşta Levazım ve Mübayaat subesindeki Alım kamisyonunda yapılar W1 — Şartnumcler parasız olarek her gün sözü geçer şubeden alınabilli IV — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 96 7,5 güvenme pa- ralarile birlikte adı geçen komdsyona geln ilân olunur. — «<320l> » 24/VI/937 Perşembe saat: 14 » DESLEİ CNYT GRiP, NEZLE, BAŞ we DiŞ , KIRIKLIK. BüTÜN AĞRILARI DİNDİRİR. .» — Şehir haricindeki kışlalarda bu- Tunan asakenler ne halde?, — Bilinmiyor. — Çabuk.. bir at... Ve... dönerek zabıla nazırına emir verdi: — Sen burada kal Muhalızları top- la. Sarayı müdafnma et... Ben, kışlalara gideceğim, Askerin başına geçeceğim. çörüleğine daldırarak asdlatırlarken, cel-i lâtbaşı, sol elile Ebu Saidin göğsünde- ki deriyi tutarak, sağ elindeki siwri ve keskin bıçağı © deriye dayadı. Zavallı Ebu Saidin derisini ağır ağır yüzmeye başladı. İşle; tam © anda, işkence odasının kapısı telâşla açıldı. Koşa koşa valinin e e kavaya kaldırarak gölümsedi. Valiye| öldürtn karşı boynunu bükerek: — 'Gene bayildı. Acıya tahammülü| yök... Tabit, kulunuzu mazur görürsü- müz. Dedi. Ve sonra çıraklarına: İ — Başma su dökün, Sirke koklatın.. | ayıttın. 'Diye emir verdi. Korkudan ve heyecandan, Tengi bembeyaz kesilmişti... O da mamzaranın Üril tiril fitremek- valinin Nazır, ellerini oğuşturarak — valiye Dedi. Ebu Salt, başına dükülen kova kova soğuk sularla, burnuna koklatılan sir- kelerle gene kendine gelmişti. Canının acısından, kuxram kıvrim kıvranıyar; ö- lüm haline gelmiş olan hummalı bir hasta gibi, anlaşılmaz sözlerle sayıklı- yordu. Vali, tekrar ona doğrü ilerledi.. Ba- zavallı adamın ıztıraptan — geril- j# çehresine eğdi. — Ebu Sait!. Israr etme.. Göyle... ölürüm, kurtulurum; diye düşü- Başını, za-| iyeceğim. Söyletinkiye kâadar bu işkenceye devam etlireceğim, Dedi. Ebu Sait, inliyen sesile: — Bilmiyorum., Hiçbir şey bilmiyo- rum... Yapın... Ne isterseniz yapın.. 'Elinizden ne gelirse yapın.. Benden, 'hiçbir şey öÖğrenemiyeceksiniz. Diye cevap verdi. « Vali, bu ihtiyar Berberinin gösterdi- ği bu metanet ve tahammül karşısında hayrette kaldı, Parmaklarının ucu İle| sakalırı karıştırdı. Gözleri. birkaç sa- niye Ebu Saidin yarı çıplı zerinde dolaştı. Acaha vi merhamet hissi mi uyanmıştı?.. Bilâkis, birdenbirne kalbinde kayna- yan zalimane bir duygu ile: Cellâtbaşı, bu sefer de eline (ien traş) denilen gayet ince we son devece- de keskin bir bıçak aldı. Ebu Suidin Böğsünü açtı. Mermer masanın üstüne sıçradı. Ata biner gibi, Ebu Saidin üs- tüne oturarak onun vücudunu dizleri- nin arasın aldı. — Bir süngeri, sirkeye batırın. Ben traş ettikçe, siz de aralara damlatn. Diye, homurdandı. Cellât yamakları, bir süngeni sirke önüne gelen divan kâtibi: — Ya, Emir!. Ya, Seydi!... korkunç bir ihtilâi haşladı. Berberiler- le Hicazlılardan mürekkep ihtilâlci grupları, karakolları basmışlar. Zabita memurlarının siliklarını almışlar. Bü- yük meydanda toplanıyorlarmış. Şim- di gelip sarayı basacaklarmış. Diye bağırdı. 'Vali Ebulhatar, birdenbire ne yapa- cağını, ne söyliyeceğini Şşaşırdı. Ba- şımı zabrla nazırına çevinerek — bükü. Cellâtbaşı, eindeki bıçağı yere attı ücudu u Kendisi de, baygın bir halde ve kan- anında bir ee içinde bulunan Ebu Saidin üzerin- Gen kalkarak yere atladı. Vali, ipek maşlahının eleklerini top- lıyarak odadan dışarı fırladı. -Zabıta nazırı ile ydlın kılıçlı muhafızlar da onu takibe başlamışlardı. Bodrum katının taş merdivenlerini henüz çıkmışlardı ki; saray enkânin- dan birkaç kişi Ve karşılaşmışlardı. Vali sardu: — İhtilâlciler nereye kadar geldi - ler?.. — Saraya yaklaştılar. — Adedleri me kadar?.. — Çok.. Kalabalık... Belki e binle-|hiçbir münasebetleri olmadıklarını is-|bilmiyor muydu?.. i mütecaviz. Zabıta nazın şaşırdı. Sormaya mec- kaldı: — Ya, Emir!. Bu kadar - kaiabalık bir kuvvet kanşısında birkaç muhafız- la sarayı ne kadar muhafaza — edebili- rim?.. — Mümkün olduğu kadar... Merak etme. Ben, birkaç saat zarfında askerle şehre girer.. O siyah derili heriflerin hakkından gelirim. Vaziyet, lükırdının daha fazla uza- masına müsait değildi. Vali, koşa koşa saray avlusuma çıkmış.. Orada atına binerek, yanında birkaç muhafız oldu- ğu halde, arka kapdan dışarı — fırla- maştı. * Bir kanlı gömlek, ihülâlcilere bayrak olmuştu (Ebu Sait), İspanyada bulunan Ber- berilerin en eskilerinden ve en ehem- miyetli reislerindendi. Kırmızı horoz. lokantası vak'asınldan sonra, tahkikat! için birçok Berberilerle beraber 0 d tevkif edilmişti. Tevkif edilen Berbe-! riler, az çok iazyik gördükten sonra, vak'anın kahramanı Abdurrahman ile İbat etmişler; ağır cezalardan kendile- YARINKİ PROGRAM 19 » Haziran » 987 » Cumartesi İSTAKNBUL Öğle neşriyata; 1230: Pllkle Türk musikisi, 1200 Haf dis. 1306 Muhtelif plük meşriyetı, 17: Ankara Gençler Birliği » GÖNEf ; g0 Taksim sta> Nakli, 1880: — Pilikdü Mmustkisi, 190: Konferans: Doktor İbrablf Zati (Gadalarımız), 20: Fasıl sat a 2030: Arapça söylev: Ömer Rıza tarafii a Gen, 2046 Fasıl z bey'eti (St INÜ 2115: Orkestra, 2213: AJans we Dorsü :'_ berleri, 2230; Plikla sololar, opera Ve li ni CİLDİN GIDASİ BULUNDU ild de büyük bir tekâlf Her şey gibi ye $ devresi geçitir. Her genç kz K Rrı.d;siııîe:lalwrs parlak bir devri V"f; Bu zamanlatda eild gayet parlak, iğa düzgün, cezip bir hal alır. Cilde Düt bu güzelliği veren cÜdin ikinci uha”',_ sında bulunan höceyrelerin e bu dıkları gıda ile mümkündür. Bünyt 1 zamanla veremez olur. Cildd y ruşuklar, lekeler ve buna mümasil |X zalar görülür. Cüd bütün güzelliğini ae |beder. Gaip olan kuvveti tade etmek 'çis cak büryenin höceyzelere werdiği e mümkündür. Büyük kabiliyetli eller bunun da çSf Sini bulmuşlardır. Yarım yağlı Hasan #7 ce kremi, yağsız Hasan kar kremi, * din ihtiyacı dlan bu (ıw özünü fhtiva eder. Her bayan gece yatarken yarım ; Hasan gece kremini ve gündüzleri 7ü sız Hasan kar kremini, yüzlerine ,w'l bir #ina fle sürerek cildin güzelliğini zanırlar. Buruşuklar, lekeler zıııl' zi ölur; battüretdör actek ee DANİE tabil bir ihtiyacı haline girmiştir. Cidl güzelliği bu ktemlerle temadi edef. ç mh kü esas alan höceyreleri bu krenler lemektedir. Cildimizi bu kremlerden rimi güçlükle kurtarabilmişlerdi. og İkat, Ebu Sait hakkındaki muımelw ğişmedi. Onun aleyhinde birkaç pafi' vukubulduğu için vali ile zabıtâ rı, o tazyike karar vermişlerdi. yi Valiye gönderilen ihbarnameler DA himdi... Hemen hepsi de birbifi muhteviyatını tasdik eden 'bu ihbati” melerin birinde: (Kırmızı horoz lokantasında bE$” siz bir hâdise çikaran delikanl j:' lıca maksağı, anyada hüküm <€ lEmevi hilâfet ve saltanatının “w»“ İkudreti ile eğlenmek, Hükümelk imazarında küçük düşürmekten | ? Maalesef, bu maksat ta husule B7 . İŞu anda bülün memleket, zabıta Ht veflerinin bu bir tek delikanlı % lda gösterdiği aciz ve zillete, kahkö » Jarla gülüyor... Fakat bu h:.aıw'v içok gülen varsa, o da buradaki B”(". krilerin en eski reislerinden olan gir Sait) tir... Ebu Sait, bu hale nlî’oı* İlüyor; niçin bu kadar seviniyor”« ancak kendisi bilir.) Denilmekte idi. işi Vali ile zabıta nazırı, bu ilıhdlı"ı iye çok ehemmiyet vermişlerdi. ğ Saidi, uzun uzadıya isticvap EM di, Fakat ihtiyar Berberinin: — Bilmiyorum. Cevabından başka bir şey 'Lul mesi üzerine, yukacıda yımdıb""“k,ı; onu işkence odasına götürerek jisti” bir cebir ve tazyik İle söyletmek mişlerdi. Acaba; Ebu Sali, hakikaten bir #” (Arkası var) emsak söylem'” ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: